Çöl, Yerküre'de yer alan ana biyom tiplerinden birisidir. Çöl, yıllık 250 mm'den az yağış alan bölgeler için kullanılan bir terimdir.
Akdeniz Bölgesi, Türkiye'nin yedi coğrafi bölgesinden biridir. Anadolu'nun güneyinde Akdeniz kıyısı boyunca uzanır. Genişliği 120–180 km arasında değişir. Batı ve kuzey batısında Ege Bölgesi, kuzeyinde İç Anadolu Bölgesi, doğusunda Güneydoğu Anadolu Bölgesi, güneyinde ise Akdeniz bulunur. Güneydoğudan Suriye ile komşudur. Türkiye'nin başka bölgelerinde olduğu gibi Akdeniz Bölgesi'nde de bölge sınırları ile yönetim birimleri olan illerin sınırları tümüyle çakışmaz.
Asya veya Asya Kıtası, Avrupa'nın doğusunda, Büyük Okyanus'un batısında, Okyanusya'nın kuzeyinde ve Arktik Okyanus'un güneyinde bulunan kıta, yüz ölçümü olarak Dünya'nın en büyük kıtası, aynı zamanda nüfus açısından en kalabalık kıtasıdır. Sınırları değişkenlik gösterse de Avrupa ve Afrika kıtaları ile kara sınırı vardır. Avrupa ile birlikle Avrasya'yı, Avrupa ve Afrika kıtalarıyla birlikte Eski Dünya'yı oluşturur. İnsanlığın Afrika'dan çıktıktan sonra ayak bastığı ilk kıta olan Asya, aynı zamanda Dünya üzerindeki birçok dinin çıkış bölgesidir. Ortadoğu kökenli İslam, Hristiyanlık gibi İbrani dinler ile Hint Yarımadası kökenli Budizm ve Hinduizm gibi Dharmatik dinler buna örnektir. Kuzey Kutup Dairesi'nden Ekvator'a kadar uzanan Asya Kıtası, yeryüzünün en alçak noktası olan Lut Gölü ve en yüksek noktası olan Everest gibi çok farklı yeryüzü şekillerini içinde barındırır.
Moren veya buzultaş, doğrudan doğruya buzulların ilerlemesi veya gerilemesi sırasında, buzulun taşıyarak oluşturduğu tabakalaşmamış depolara genel olarak verilen bir terimdir. Glasiyal koşullar ve süreçler ile taşınan ya da biriktirilmiş olan malzemenin her tanesine moren adı verilir.
Levha tektoniği } Dünya'nın litosfer'inin yaklaşık 3,4 milyar yıl öncesinden beri yavaş hareket eden birçok büyük tektonik levha içerdiği düşünülen genel kabul görmüş bilimsel bir teoridir.
Yer kabuğu, taş küre veya litosfer, Yerküre'nin en dış kısmında bulunan yapıdır.
Dünya veya Yerküre, Güneş Sistemi'nde Güneş'e en yakın üçüncü gezegen olup şu an için üzerinde yaşam ve sıvı su barındırdığı kesin olarak bilinen tek astronomik cisimdir. Radyometrik tarihleme ve diğer kanıtlara göre 4,55 milyar yıldan fazla bir süre önce oluşmuştur. Dünya'nın yer çekimi, uzaydaki diğer nesnelerle, özellikle Güneş'le ve tek doğal uydusu Ay'la etkileşime girer. Dünya'nın Güneş'in etrafındaki yörüngesi, 365,256 güneş günü, yani bir yıldız yılı sürer. Bu süre içerisinde Dünya, kendi ekseni etrafında 366,265 kez döner.
Kayaç, çeşitli minerallerin veya mineral ve taş parçacıklarının bir araya gelmesinden ya da bir mineralin çok miktarda birikmesinden meydana gelen katı birikintilerdir. Kayaç terimi eski Türkçede sahre, yeni Türkçede külte ve yabancı dillerdeki rock, roche, gestein sözcükleri karşılığı kullanılmaktadır.
Kıta sahanlığı, jeolojik olarak ülkeyi oluşturan kara parçasının deniz altındaki uzantısıdır ve kıtanın bitip okyanusun başladığı kıtasal çizgiye kadardır. Kıta sahanlığı, kara platformu olarak da bilinir, bir kıtayı ya da kara parçasını çevreleyen görece sığ ve eğimli deniz tabanına verilen addır.
Birikinti ovası, genel olarak alüvyon materyalin birikmesiyle oluşur. Temel oluşturucu süreç akarsu aşındırması erozyon ve akarsu biriktirme süreçleridir. Ancak dalgalar ve buzulların aşındırma, biriktirme süreçleriylede oluşabilir. Örneğin: Kuzey Almanya ovası buzulların yığdırdığı lösler ile kaplı polderler ve geest adı verilen alçak platoda hafifçe engebelendirilmiş tekdüze büyük bir ovadır. Ülkenin hemen hemen en verimli toprakları bu bölgededir.
Orojenez, İç kuvvetlerin ortaya çıkma şekillerinden birini ifade eden orojenez terimi dağ oluşumu anlamına gelir.
Kuzey Anadolu Dağları ya da Pontus Alpleri, Anadolu'nun kuzeyini kıyıya paralel, birkaç sıra halinde kuşatan sıradağlarıdır. Orojenez sonucu oluşan bu kıvrım dağları batıdan doğuya şöyle sıralanır: Köroğlu Dağları, Ilgaz Dağları, Küre Dağları, Canik Dağları, Köse Dağları, Giresun Dağları, Doğu Karadeniz Dağları, Mescit Dağı, Yalnızçam Dağları, Tecer, Mercan, Allahuekber Dağları. Erzurum-Kars yaylasında Palandöken Dağları ile Doğu Anadolu Dağları birleşir.
Canik Dağları; batı uçları Samsun ilinde yer almak üzere, doğu uçları Ordu iline kadar sarkan ve Karadeniz'e paralel uzanan, Orta Karadeniz sıra dağları.
Denizaltı kanyonu, okyanusların kenar kısımlarındaki diplerde, bir kısmı sığ, enine profilleri V şeklinde olan, bir kısmı da çok derin şeklinde yarılmış dik yamaçlı vadilere denilmektedir.
Çoğu başkalaşım kayacı yer kabuğunun geniş parçalarının yakınsayan levha sınırları boyunca yoğun deforme olduğu dağ oluşumu süreçlerinde bölgesel başkalaşıma uğrar. Bu işlem en sık kıtasal çarpışma alanlarında oluşur. Çarpışan kıtasal kabukların kenarını oluşturan çökel ve kabuksal kayaçlar kıvrımlanma ve faylanma yoluyla, toplanan halı gibi kısalır ve kalınlaşırlar. Kıtasal çarpışma kristalin kıtasal temel kayaçlarını ve hatta bir zamanlar okyanusun tabanını oluşturan okyanusal kabuğun dilimlerini de kapsar. Dağ oluşumu sürecinde oluşan kabuğun genel kalınlığı yüzmeyle bağlantılı yükselmeyle sonuçlanır ki bu alanlarda deforme kayaçlar deniz seviyesinin üzerine yükseltilirler. Kabuksal kalınlaşma bir biri üzerine ilerleyen kabuksal bloklardan dolayı büyük miktarlardaki kayaçların derine gömülmelerine de neden olur. Dağların derin köklerinde, derin gömülmeye bağlı yükselen sıcaklıklar dağ kuşaklarındaki en üretken ve yoğun başkalaşım olaylarından sorumludurlar. Sıklıkla derine gömülen kayaçlar erime noktalarına kadar ısıtılmış olurlar. Sonuç olarak magma yüzerek yükselmeye yetecek büyüklükte gövdeler oluşturacak boyuta gelene kadar birikir ve üzerinde yer alan başkalaşım ve çökel kayalarına sokulur. Bu nedenle birçok dağ kuşağının çekirdeği magmatik gövdelerle ardalanan, kıvrımlanmış ve faylanmış başkalaşım kayaçlarını içerir. Zamanla bu deforme kayaç kütleleri yükselir ve dağ kuşaklarının merkezi çekirdeklerini oluşturan bu magmatik ve başkalaşım kayaçları üzerleyen birimlerin erozyon ile kaldırılması sonucu yüzeylerler.
Volkanik yay. Adalar dizisi (yayı); çoğunlukla birbirine yaklaşan iki tektonik plaka arasında bulunan sınıra, paralel ve yakın olarak konumlanan, yay şeklinde hizalanmış, volkan zincirlerinden oluşan takımada, yani içinde çok ada olan bir deniz türüdür. Volkanik yay ada yayının alt başlığı altında incelenmektedir. Kısmen deniz seviyesinin altında olan ada yayları, tektonik olarak yay şeklindeki dağ kuşağını oluşturur. Aslında ada yayları, okyanusun altında kısmi olarak kalan bir dağ bendinde bulunan özel bir coğrafik-topoğrafik durumu simgeler. Bunların çoğu volkanlardan oluştuğu için volkanik ada yayları olarak da sınıflandırılabilir.
Uzaklaşan levha sınırı, levha tektoniğinde farklı sınır ya da farklı plaka sınırları birbirinden uzaklaşmakta olan iki tektonik plaka arasında var olan doğrusal bir alandır. Okyanus tabanlarında okyanus ortası sırtı, karaların iç kısımlarında Büyük Rift Vadisi gibi kıta içi rift kuşakları oluştururlar.
Kum barı, dışbükey kıyı boyunca bir akarsu kıvrımının iç kıvrımındaki alüvyon birikintinin birikmesi olarak adlandırılır. Kum barları, dolambaçlı ve kıvrımlı nehirlerde bol miktarda bulunur. Hilal şeklini alırlar ve akarsu akışın kıvrımlarının içinde bulunurlar. Kum barı, nehir adalarından daha küçük olmasına rağmen, oluşum ve bileşim bakımından nehir adalarına çok benzer.
Manto, gezegen kütlelerinin çekirdekleri ve kabukları arasında yer alan jeolojik bir katmandır. Bu katman sıcak, yoğun, demir ve magnezyum bakımından zengin ve görece katı bir yapıdadır.
Kıta kenarı, kıyı suları altında okyanus kabuğuna bitişik kıtasal kabuğun dış kenarıdır. Okyanus tabanının üç ana bölgesinden biridir, diğer ikisi derin okyanus havzaları ve okyanus ortası sırtlardır. Kıta kenarı üç farklı özellikten oluşur: kıta yükselişi, kıta eğimi ve kıta sahanlığı. Kıta sahanlığı, kıtaların yakınında bulunan görece sığ su alanıdır. Kıta kenarları, okyanus alanının yaklaşık %28'ini oluşturur.