Irwin A. Rose, Amerikalı biyolog. 2004 yılında "Ubikuitin-aracılı protein yıkımının keşfi" nedeniyle, Aaron Ciechanover ve Avram Hershko ile birlikte, Nobel Kimya Ödülü'nü kazanmıştır.
Paul Jozef Crutzen 1995 yılında Mario J. Molina ve F. Sherwood Rowland ile birlikte Nobel Kimya Ödülü kazanan Hollandalı atmosferik kimyager.
Floroantimonik asit (HSbF6) hidrojen florür ve antimon pentaflorürün farklı oranlardaki karışımıdır. Bu karışımlardan 1:1 kombinasyonu, bilinen en güçlü süperasit formunu oluşturur. Öyle ki, bu form, hidrokarbonları iyonize ederek karbokatyonlar ve H2 oluşturabilmektedir.
Sodyum pirosülfat, Na2S2O7 kimyasal formülüne sahip bir inorganik bileşiktir. Renksiz bir tuzdur.
Georg von Békésy, Budapeşte, Macaristan doğumlu Macar biyofizikçi. 1961 yılında Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü'nü memeli işitme organındaki kohleanın işlevi üzerine yaptığı araştırmalar nedeniyle kazanmıştır.
George Wald, Yahudi kökenli Amerikalı bilim insanı. Retina pigmentleri üzerine yaptığı çalışmalarıyla bilinir. 1967 yılında Haldan Keffer Hartline ve Ragnar Granit ile birlikte Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü kazanmıştır.
Akira Suzuki, Japon kimyager ve 2010 Nobel Kimya Ödülü sahibi. Suzuki reaksiyonunu bulmuştur.
Sir Richard "Rich" John Roberts ; İngiliz biyokimyacı ve moleküler biyolog. Phillip Allen Sharp ile birlikte, ökaryot DNA'sındaki intronları ve gen bölünmesini keşiflerinden dolayı Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülünü 1993 yılında kazanmıştır.
George Herbert Hitchings Amerikalı hekim. 1988 yılında Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülünü James W. Black ve Gertrude Elion ile birlikte "ilaç tedavisine ilişkin önemli ilkeleri keşifleri için" kazanmıştır. Hitchings özellikle kemoterapi çalışmalarıyla bu ödüle hak kazanmıştır.
Donald James Cram Amerikalı kimyacı. 1987 yılında Nobel Kimya Ödülü'nü Jean-Marie Lehn ve Charles J. Pedersen ile birlikte "yapıya özgü etkileşimi yüksek seçicilik gösteren moleküller geliştirme ve kullanmaları için" kazanmıştır.
Per-Olov Löwdin İsveçli fizikçi, Uppsala Üniversitesi'nde profesör, paralel olarak 1993'e kadar Florida Üniversitesi'nde profesör. Ivar Waller adı altındaki eski lisans öğrencisi, Löwdin 1950 yılında moleküler orbital hesaplamalar için simetrik ortogonalizasyon düzenlemeleri yapmıştır. Bu şema Yarı-ampirik teorileri kullanılan sıfır diferansiyel örtüşme (ZDO) yaklaşım temelidir. Löwdin ayrıca kolay kuantum mekaniğinin çeşitli teoremlerin türetmelerini matrisleri için sembolleri kullanarak oluşturmuştur. ROHF,UHF ve RES-GVB teorilerinde kullanılan meşhur “Löwdin’s pairing theorem” onun değildir. Kendisine göre George G. Hall ve King Löwdin 'in resmi olmayan önerisinden sonra resmi bir sunum yapmışlardır. 1963 ve 1971 yılları arasında yayınlanmış pertürbasyon teorisi üzerindeki 14 sayfa dizi kuantum kimyası için en iyi bölümleme tekniği olarak görülmüştür. Löwdin ayrıca 1958 yılında Uppsala'da kuantum kimyası yaz okulundan başlayarak çok etkili ve aktif bir öğretmendir. 1958 ve 1960'ta Uppsala Üniversitesi kuantum kimyası grubuna kardeş olarak Florida Üniversitesi'nde kuantum teorisi projesine başlamıştır. Uluslararası Kış Enstitüleri yüzlerce Latin Amerikanların seksenler ve doksanlar boyunca katılımlarını sağladı. 1960 yılında Kış Enstitüsünün içindeki birleşimde Sanibel sempozyumunu kurdu. 1960'tan sonra her yıl düzenlenmiştir. Löwdin 1969'da İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi üyesi olarak seçilmiş ve 1972'den 1984'e kadar Fizik Nobel Ödülü komitesinde bulunmuştur. Kuantum kimyası uluslararası gazetesi ve kuantum kimyası gelişmeler serisi kurucudur. Uluslararası Kuantum Moleküler Bilimler Akademisi'nin de vakıf üyesidir.
Arieh Warshel,, Bir İsrail-Amerikalı asıllı biyokimyacı ve biyofizikçidir. Kendisi Biyolojik moleküller ile ilgilenmeye başlamıştır. Güney Kaliforniya Üniversitesi'nde okumuş ve 2013 yılında Nobel ödülü kazanmıştır.
Jacques Dubochet, İsviçreli emekli biyofizikçi. Heidelberg, Almanya'daki Avrupa Moleküler Biyoloji Laboratuvarı'nda araştırmacı olarak çalışmıştır ve şu anda İsviçre'nin Lozan Üniversitesi'nde biyofizik dalında onursal profesörlük yapmaktadır.
Gama-glutamil transferaz, glutatyon gibi moleküllerde yer alan gama-glutamil fonksiyonel gruplarının, amino asit, peptit veya su gibi alıcılara transferini katalize eden bir transferaz enzimi.
Kütle spektrometrisinde, matris destekli lazer desorpsiyon/iyonizasyonu (MALDI), minimum parçalanma ile büyük moleküllerden iyonlar oluşturmak için bir lazer enerjisi emici matris kullanan bir iyonizasyon tekniğidir. Daha geleneksel iyonizasyon yöntemleriyle iyonize edildiğinde kırılgan olma ve parçalanma eğiliminde olan biyomoleküllerin ve büyük organik moleküllerin analizinde uygulanmıştır. Gaz fazında büyük moleküllerin iyonlarını elde etmenin nispeten yumuşak bir yolu olması bakımından elektrosprey iyonizasyonuna (ESI) benzer, ancak MALDI tipik olarak çok daha az sayıda çok-yüklü iyon üretir.
Termosprey, sıvı numunenin çözücü akışının çok ince ısıtılmış bir kolondan geçerek ince sıvı damlacıklardan oluşan bir sprey haline geldiği yumuşak bir iyonizasyon kaynağıdır. Kütle spektrometrisinde atmosferik basınç iyonizasyonunun bir biçimi olarak, bu damlacıklar daha sonra bir çözücü iyon plazması oluşturmak için düşük akımlı bir deşarj elektrodu aracılığıyla iyonize edilir. Oluşan bu yüklü parçacıkları süzgeçten ve hızlandırma bölgesinden geçirilir. Ardından aerosol haline getirilmiş numuneyi bir kütle spektrometresine girer. Termosprey özellikle sıvı kromatografi-kütle spektrometrisinde (LC-MS) faydalıdır.
Polarografi, çalışma elektrodunun geniş katodik aralıkları ve yenilenebilir yüzeyleri için yararlı olan bir damlama cıva elektrotu veya statik bir cıva damla elektrotu olduğu bir voltametri türüdür. 1922'de Çek kimyager Jaroslav Heyrovský tarafından icat edildi ve 1959'da Jaroslav Heyrovský'e Nobel ödülünü kazandırdı.
Organik kimyadaki çapraz bağlama reaksiyonu, iki fragmanın bir metal katalizör yardımıyla birleştirildiği bir reaksiyondur. Çapraz bağlanma reaksiyonu, birleştirme reaksiyonlarının bir alt kümesidir. Genellikle arilasyonlarda kullanılır.
Et muadilleri, bitkilerden elde edilen ve kıvam, tat olarak ete benzeyen besin ve ürünlerdir. Daha yaygın olarak bitki bazlı et, vegan et, sahte et, et alternatifi, vejetaryen et olarak da bilinir. Vejetaryen mutfağı için özeldir. Et muadilleri, et türlerinin belirleyici niteliklerini veya kimyasal özelliklerini gösterir. Genel olarak et muadilleri, vejetaryen bileşenlerden yapılmış bir yiyecek anlamına gelir. Birçok analog soya bazlı veya glüten bazlıdır, ancak şimdi bezelye proteininden de yapılabilir. Diğer daha az yaygın analoglar arasında mikoprotein gibi bileşenler bulunur.
Viridiplantae, yaklaşık 450.000-500.000 tür içeren ve hem karasal hem de sucul ekosistemlerde önemli roller oynayan ökaryotik canlılar grubudur. Öncelikle sucul olan yeşil algler ve içlerinden çıkan kara bitkilerinden oluşurlar. Yeşil algler, geleneksel sınıflandırmada kara bitkilerini içermez ve bu da yeşil algleri parafiletik bir grup yapar. Kara bitkilerinin yeşil alglerin içinden çıktığının anlaşılmasından bu yana, bazı yazarlar bitkileri de yeşil alglere atıyorlar. Hücre duvarlarında selüloz bulunan hücrelere ve klorofil a ve b içeren ve fikobilin içermeyen siyanobakterilerle endosimbiyozdan türetilen birincil kloroplastlara sahiptirler.