İçeriğe atla

Japonya Anayasası

Japonya Anayasası
Bölgesel kapsamJaponya
Kabul tarihi3 Kasım 1946
Yürürlük tarihi3 Mayıs 1947
Teklif edenJaponya Özel Konseyi

Japonya Anayasası (Shinjitai: 日本国憲法 Kyūjitai: 日本國憲法, Nihon-Koku Kenpō), Japonya’nın 1947 yılından itibaren temel kuruluş belgesidir. Anayasa, parlamenter yönetim biçimini kabul eder ve temel insan haklarını garanti altına alır. Buna göre Japon İmparatoru “devletin ve halkın birliğinin simgesidir” ve egemenlik hakkı olmaksızın sadece törensel bir rol oynar. Bu yüzden diğer kraliyet ailelerinde olduğu gibi devletin başı değildir. Anayasaya aynı zamanda “Barış Anayasası” (平和憲法, Heiwa-Kenpō) denmesinin sebebi 9.maddesinde açıkça savaşın uluslararası sorunların bir çözüm yolu olarak reddedilmesidir. Anayasa II. Dünya Savaşı'nın ardından ülke ABD işgali altındayken yazılmış ve Japonya’nın önceki askeri monarşi olan yönetim sistemi liberal demokrasiyle değiştirilmiştir. Belge hâlen geçerliliğini korumaktadır ve kabul edilmesinden sonra önemli bir değişiklik yapılmamıştır.

Tarihsel geçmişi

Meiji Anayasası

1889 yılında yazılan Japon İmparatorluğu Anayasası veya bilinen ismiyle “Meiji Anayasası” Japonya'nın yazılı ilk anayasa metnidir. Meiji Aydınlanmasının bir parçası olan metin Prusya modeline benzeyen bir meşruti monarşi modelini benimser. Japon İmparatoru buna göre devletin başı olarak görünse de iktidar hükûmette ve Danışma Meclisi tarafından atanan başbakandadır. Anayasaya göre başbakan ve hükûmet üyelerinin seçilmiş milletvekili olma zorunluluğu yoktur. 3 Mayıs 1947 tarihinde yürürlüğe giren yeni anayasa Meiji Anayasasını temel almıştır.

Potsdam kararları

26 Temmuz 1945 tarihinde Müttefik liderler Josef Stalin, Winston Churchill, Harry Truman ve Çan Kay Şek Japonya'nın kayıtsız şartsız teslim olmasını talep ettiler. Bu açıklama Japonya'nın teslim olmasından sonraki Müttefik işgalinin amaçlarını da içerir:

  • Japon hükûmeti Japon halkının demokratik geleneklerini güçlenmesi ve bunun önündeki engellerin kaldırılması için çalışır. Konuşma, düşünce ve din özgürlüğü, temel insan haklarının teminatı altında tesis edilir. (Madde 10)
  • Müttefik işgal kuvvetleri bahis konusu hedefler gerçekleştirildikten ve Japon halkının özgür iradesini temsil eden barış yanlısı ve sorumluluk sahibi bir hükûmetin kurulmasından sonra Japonya'dan ayrılacaktır. (Madde 12)

Japonya'daki ABD askeri işgal kuvvetleri, bir düşman ülkeyi cezalandırmak veya tazminat elde etme amacının ötesinde temel siyasi yapısını değiştirmeye girişmişler ve büyük oranda başarılı olmuşlardır.[1]

Hazırlanma süreci

ABD işgal yönetimince hazırlanan Anayasa taslağının bir sayfası

İlk başta işgal kuvvetleri komutanlığının amacı anayasa taslak metinin Japonlar tarafından yazılmasıdır. Ancak savaş sonrası Japon hükûmeti ve özellikle İmparator Hirohito Meiji Anayasasının ötesine geçmekte ayak diremektedir.[2] Görevlendirilen Matsumoto Komisyonunun Şubat 1946'da açıkladığı taslak oldukça muhafazakâr bulunacaktır. Bunun üzerine işgal kuvvetleri komutanı Douglas MacArthur bu taslağı reddeder ve heyetine yen, taslağı hazırlamaları için emir verir. Anayasa taslak metninin çok büyük kısımı ABD işgal kuvvetleri sivil hukuk personelince yazılır. Hukuk personeli Japonlardan oluşmasa da Meiji Anayasasını göz önüne alınarak yeni taslak oluşturulacak, süreçte pasifist siyasi liderlerin[3] fikirlerine başvurulacaktır. Hazırlanan taslak 13 Şubat 1946 günü şaşkınlık içerisindeki Japon yetkililerine sunulur.[4] 6 Mart 1946 tarihinde hükûmet taslağı kamuoyu ile paylaşacak ve 10 Nisan 1946 günü ise taslağı değerlendirmekle görevli Parlamento seçimleri yapılacaktır. Seçim yasası değiştirilerek kadınların da oy kullanması sağlanır.

Kabul edilmesi

Genel kabule göre yeni anayasa Meiji Anayasasının devamı niteliğindeydi. Bu süreklilik yeni Anayasa taslağının 73.maddesinde de belirtilmiştir. Buna göre yeni anayasa İmparator tarafından Parlamentoya sunulacak ve üçte iki çoğunluğun kabulüyle beraber yürürlüğe girecektir. Yapılan küçük değişiklikler sonucunda son metin 6 Ekim günü onaylanacak ve 3 Kasım günü de İmparatorun onayını alacaktır. Anayasa 3 Mayıs 1947 gününden itibaren de yürürlüğe girecektir.

Değişiklik önerileri

MacArthur ve hukuk ekibi Japonları kendi hallerine bırakmış olsaydı meydana gelecek anayasa kabul edilenden çok farklı olacaktır. Bu önemli belgenin işgal kuvvetleri tarafından adeta dikte ettirilmesi işgalin fiilen sona erdiği 1952 yılından itibaren sürekli olarak Japon iç siyasetini meşgul eden bir gündem hâline gelecektir. Ancak aslına bakılırsa 1945 ve 46 yıllarında Japon liberalleri arasında yürütülen tartışmalar MacArthur tarafından metinde değerlendirilecektir. İşgal yönetimi, ABD tarzı başkanlık ve federal bir yapı yerine İngiliz modeli parlamenter bir sistem öngörmüş, Meiji Anayasasında belirtilen mutlakiyete karşı en iyi alternatif olarak değerlendirilmiştir.

1952 yılından sonra muhafazakârlar ve milliyetçiler Anayasayı değiştirmeye çalışsa da bu amaçlarında başarılı olamayacaklardır. Başarılı olamama sebepleri arasında en önemli engel 96. maddede belirtilen değişiklik yeter sayısı olan üçte iki çoğunluk şartı olur. Anayasa değişikliğinin halkoyuna sunulabilmesi için gereken bu çoğunluk muhalefet partilerinin geelde kazandığı milletvekillikleri tarafından engellenecektir. İktidardaki Liberal Demokratik Parti yönetimi ise dönem dönem değişiklik yapılmasını ertelemiş ve önemsizleştirmeye çalışmıştır.[5]

Önemli maddeleri

Kuruluş prensipleri

Anayasa temel olarak halk egemenliğini esas alır. Japon halkı adına yazılan metin iktidarın halkta bulunduğuna vurgu yapar. Hükûmetin yetkiyi halktan aldığı açıkça belirtilir. Bu kısmın üzerinde yapılan vurgu önceki anayasada bahsedilen ve egemenliğin imparatorda bulunduğunu belirten maddenin yürürlükten kaldırıldığının altını çizmek için yapılmıştır. Yeni Anayasada imparatorun sadece sembolik bir konumu olduğu 1.maddede belirtilir.

Yönetim organları

Anayasa parlamenter bir hükûmet şekli öngörür. İmparatorun devletin başı olarak görülen konumu sadece semboliktir ve bazı meşruti monarşilerdeki örneklerinin aksine herhangi bir yetkisi bulunmamaktadır. Yasama yetkisi Ulusal Diyet olarak adlandırılan parlamentodadır. Parlamentonun iki kanadının üyeleri de seçimle başa gelir. Yürütme görevi başbakan ve bakanlar kurulundadır ve yasama organına karşı sorumludur. Adalet sisteminin başında ise Yüksek Mahkeme kurumu bulunur.

Kaynakça

  1. ^ Tarihçi Robert Ward bu süreci dünya tarihindeki en büyük ve dış kaynaklı en kapsamlı müdahale olarak tanımlar.
  2. ^ John Dower, Embracing Defeat, 1999, s.374, 375, 383, 384.
  3. ^ Shidera ve Yoshida Shigeru
  4. ^ Anayasa taslağı hazırlanma sürecinde alternatif bir anayasa metni de dönemin etkili muhalefet partilerinden Japon Komünist Partisi tarafından kaleme alınmıştır
  5. ^ Siyasi hayatı boyunca Anayasa değişikliğinin ateşli bir savunucusu olan Yasuhiro Nakasone başbakan olduğu 1982-87 yılları arasında bu sorunu önemsizleştirecek ve erteleyecektir.

Dış bağlantılar

Ayrıca bakınız

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Teşkîlât-ı Esâsiye Kanunu (1924)</span> Türkiye Cumhuriyetinin anayasası (1924–1961)

1924 Anayasası, 20 Nisan 1924'te yürürlüğe girdi, 1921 tarihli Teşkîlât-ı Esâsiye Kanunu'nun yerini almıştır. Atatürk ilkeleri de denilen altı ilkenin eklenmesi, devletin dininin İslam olduğuna dair ibarenin kaldırılması ve kadınlara milletvekili seçme ve seçilme hakkının verilmesi gibi birkaç önemli değişiklikle 1961'e dek yürürlükte kalmıştır. 10 Ocak 1945'te içeriği değiştirilmeden, dili Türkçeleştirilerek yeniden kabul edilmiştir. 27 Mayıs 1960 ihtilalinin ardından, yeni bir anayasa hazırlanarak 1961'de kabul edilmiş ve 1924 Anayasası yürürlükten kalkmıştır.

  1. Madde: Devletin yönetim şekli Cumhuriyettir.
  2. Madde: Türk Devleti'nin dili Türkçe, başkenti Ankara'dır.
  3. Madde: Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Bu egemenliğin tek temsilcisi TBMM'dir.
<span class="mw-page-title-main">Anayasa</span> devleti yöneten temel ilkeler bütünü

Anayasa, ülke üzerindeki egemenlik haklarının kullanım yetkisinin içeriğinde belirtildiği şekliyle devlete verildiğini belirleyen toplumsal sözleşmelerdir. Hans Kelsen'in normlar hiyerarşisine göre diğer bütün hukuki kurallardan ve yapılardan üstündür ve hiçbir kanun ve yapı anayasaya aykırı olamaz. Devletin temel örgüt yapısını kuran, önemli organlarını ve işleyişlerini belirleyen; ayrıca temel hak ve özgürlükleri tespit edip, sınırlarını çizen hukuk metinleridir. Toplumsal bir sözleşme niteliği taşır. Devlet faaliyetlerini ve oluşum biçimini düzenleyen yasa metnidir.

<span class="mw-page-title-main">Meşrutiyet</span> hükümdarın yetkilerinin anayasayla sınırlandırıldığı yönetim biçimi

Meşrutiyet, meşruti monarşi, anayasal monarşi, anayasal tekerki ya da parlamenter monarşi, hükümdarın yetkilerinin anayasa ve halk oyuyla seçilen meclis tarafından kısıtlandığı yönetim biçimi. Arapça şart kökünden türemiş olan meşrutiyet 19. asırdan itibaren Osmanlı Devleti'nde meclisli saltanat-hilafet anlamında kullanılmıştır. Daha genel ifadesiyle; meşrutiyet, bir hükümdarın başkanlığı altında parlamento yönetimine dayanan yönetim biçimidir.

<span class="mw-page-title-main">Meiji (imparator)</span> 122. Japonya imparatoru (1867–1912)

İmparator Meiji , asıl adı Mutsuhito, 1867-1912 yılları arasında Japon imparatoru. Japonya'nın modernleşmesinde önemli rol oynadı.

<span class="mw-page-title-main">Japon İmparatorluğu</span> 1868-1947 yılları arasında Asya-Pasifik bölgesindeki imparatorluk

Japon İmparatorluğu, Doğu Asya'da, en geniş sınırlarında bugünkü Japonya, Kuzey Kore, Güney Kore, Tayland, Endonezya, Filipinler, Vietnam, Tayvan ile Çin'in Mançurya bölgesine buyruğu altına almış yıkılmış bir imparatorluktur. 1868'deki Meiji Restorasyonu'ndan II. Dünya Savaşı sonrası Amerika Birleşik Devletleri tarafından ele geçirilmesi ve 1947 anayasasının yürürlüğe girmesine kadar varlığını sürdüren bu imparatorluk, Avrupa devletlerinden sonra dünyadaki en büyük sömürge devletiydi. II. Dünya Savaşı'nda Nagazaki ve Hiroşima'ya atılan atom bombaları ile büyük bir sarsıntıya uğramıştır.

<span class="mw-page-title-main">Almanya Federal Cumhuriyeti için Temel Yasa</span>

Temel Yasa, Almanya'nın mevcut anayasasıdır. Bir önceki Weimar Cumhuriyeti anayasasının nasyonal sosyalizm döneminde fiilen devre dışı kalmasından sonra Müttefik Devletler'in gözetiminde 1949 yılında Batı Almanya bölgesinde yürürlüğe girmiştir. Weimar dönemindeki kötü tecrübeler nedeniyle Cumhurbaşkanı'na sembolik haklar tanınmış ve federal bir yapı oluşturmaya özen gösterilmiştir. İlk 19 maddesi temel hak ve özgürlükleri içerir.

Hükûmet başkanı veya hükûmetin başı, egemen bir devletin, federasyonel bir devletin veya özerk bir bölgenin yürütme organında en yüksek veya ikinci en yüksek yetkili kişidir. Genellikle bir kabineyi, bakanları veya sekreterleri yöneten ve yönetim departmanlarını yönlendiren bir grup olarak da kabine toplantılarına başkanlık eder. Diplomasi alanında, "hükümet başkanı" terimi, "devlet başkanı"ndan ayrılır, ancak bazı ülkelerde, örneğin Amerika Birleşik Devletleri'nde veya Türkiye'de aynı kişi olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Parlamenter sistem</span> ülke yönetim sistemi

Parlamenter sistem veya parlamenterizm, yürütme organının, yasama organının denetiminde olduğu demokratik bir yönetim sistemidir. Parlamenter sistemlerde devlet başkanı veya cumhurbaşkanı, ülke yönetiminde etkin olmayan sembolik mevkilerdir ve devleti temsil ederler. Ülke yönetiminde etkin makam başbakandır, yürütme gücü parlamentodan çıkan başbakan ve kabinesi tarafından yürütülür. Parlamenter sistemde, parlamento belirleyici üst organdır ve başbakan yasama organı tarafından denetlenmekle birlikte yönetimde yüksek güce sahiptir. Genel olarak başbakan olarak bilinen hükûmetin başı, ülkelere göre şansölye gibi isimler alabilir.

<span class="mw-page-title-main">Çin Anayasası</span>

Çin Anayasası resmi adıyla Çin Halk Cumhuriyeti Anayasası Çin'deki en üst kanundur. Yürürlükte olan anayasa, 1988, 1993, 1999 ve 2004'teki değişikliklerle beraber 5. Ulusal Halk Kongresi'nde değiştirilmiş olandır. Daha önceki anayasalar -1954 Anayasası, 1975 Anayasası ve 1978 Anayasası-birbirinin yerine geçmiştir. Anayasa; giriş, genel ilkeler, temel haklar ve yurttaşların görevleri, (Ulusal Halk Kongresi, Devlet Konseyi, Yerel Halk Kongresi, Yerel Halk Hükümetleri, Halk Mahkemeleri ve Halk avukatları gibi devlet organlarının anlatıldığı) devletin yapısı, ulusal bayrak ve devlet armaları bölümlerinden oluşmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de anayasal süreç</span> Türk anayasal sürecinin geçmişi ve bugünü

Türkiye'de anayasal süreç, 1808 tarihinde ilan edilen Sened-i İttifak ile başlayıp günümüze kadar devam etmektedir. II. Mahmud döneminde, Alemdar Mustafa Paşa tarafından hazırlanan Sened-i İttifak, merkezî otoriteyi taşrada hâkim kılmak için Rumeli ve Anadolu âyanları ile Osmanlı Devleti arasında 29 Eylül 1808’de imzalandı. Osmanlı'da Sened-i İttifak ile Türk tarihinde ilk defa devlet iktidarı sınırlandırıldığından, bu belge Türk tarihinde ilk "anayasal belge" kabul edilmektedir. Abdülmecid döneminde 3 Kasım 1839 tarihinde Mustafa Reşid Paşa tarafından hazırlanan Tanzimat Fermanı ilan edildi. Bu ferman ile padişah, fermanda ilân edilen ilkelere ve konulacak kanunlara uyacağına yemin etti. Tanzimat Fermanı'nın tamamlayıcısı ve pekiştiricisi olan Islahat Fermanı, Abdülmecid tarafından 1856 yılında "ferman" olarak ilan edildi. Tanzimat döneminde yetişen ve Genç Osmanlılar olarak bilinen aydın ve yazarlar, Avrupa'dan etkilenerek meşrutiyet yönetimini savunmaya başladılar ve meşrutiyeti ilan ettirmek için Abdülaziz’i tahttan indirerek, yerine II. Abdülhamid’i getirdiler. 23 Aralık 1876'da Mithat Paşa’nın hazırladığı Kanun-i Esasi ilan edilerek meşrutiyete geçildi. Kanun-i Esasî, şekli kritere göre bir anayasa olarak kabul edilmektedir. Türk tarihinin ilk anayasası olan ve 12 bölüm ile 119 maddeden oluşan Kanun-i Esasî'nin 113. maddesi gereğince, padişah olağanüstü durumlarda Anayasa'yı askıya alabilirdi. II. Abdülhamid, 1877 yılında Rus savaşlarını neden göstererek Anayasa'yı askıya aldı. 1908 yılındaki askeri ayaklanma sonucu II. Abdülhamid, 1876 Anayasası'nı tekrar yürürlüğe koydu ve böylece II. Meşrutiyet dönemi başladı. 1909 yılında 31 Mart Vakası'nın meydana gelmesinden sonra tahttan indirilen II. Abdülhamid'den sonra 1909 yılında Anayasa'da önemli değişiklikler yapıldı. Bu değişikliklerle 1876 Anayasası, meşruti bir parlamenter monarşi Anayasası haline geldi.

<span class="mw-page-title-main">Japon militarizmi</span>

Japon militarizmi, katı Japon milliyetçiliği ve gelenekçilikten oluşan militarizm çeşididir. Faşizmin doğuşu sonrası bu görüşe kanalize olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Japonya imparatoru</span> Japonyanın devlet başkanı

Japonya imparatoru, Japonya İmparatorluk Ailesi'nin başı ve Japonya'nın sembolik hükümdarıdır. İmparator, Japonya Anayasası'na göre "ülkenin ve halkın birliğinin sembolü" olup aynı zamanda tarihsel olarak Şinto dininin de en yüksek otoritesidir.

<span class="mw-page-title-main">Tunus Anayasası</span>

Tunus Anayasası, Tunus Cumhuriyeti'nin en büyük kanunu olmakla birlikte Tunus devleti ile halk arasındaki ilişkiyi belirten bir çerçevedir.

Meiji Anayasası veya Japonya İmparatorluğu'nun Anayasası, 11 Şubat 1889'da ilan edilen ve 29 Kasım 1890'dan 2 Mayıs 1947'ye kadar yürürlükte kalan Japonya İmparatorluğu'nun anayasasıydı. 1868'de Meiji Restorasyonu'ndan sonra yürürlüğe giren kanun, karma anayasal ve mutlak monarşiyi, Prusya ve İngiliz modelleri üzerinden ortaklaşa şekillendirilen bir formdaydı.

Japonya Anayasası'nın 9. maddesi, Japonya Anayasası'nda, devleti ilgilendiren uluslararası anlaşmazlıkları çözmek için savaşı yasaklayan bir maddedir. Anayasa, II. Dünya Savaşı'nın ardından 3 Mayıs 1947'de yürürlüğe girdi. Metinde, devlet savaştan resmi olarak feragat etmekte ve adalet ve düzene dayalı bir uluslararası barışı hedeflemektedir. Maddede ayrıca, bu amaçlara ulaşmak için savaş potansiyeli olan silahlı kuvvetlerin muhafaza edilmeyeceği belirtilmektedir.

İspanya hükûmeti, İspanya'yı yöneten kuruluştur. Hükûmet, ülkenin yürütme organını ve Genel Devlet İdaresi'ni yönetmektedir. Aynı zamanda genellikle Ulusun Hükûmeti veya kısaca Hükûmet olarak anılır.

<span class="mw-page-title-main">Ürdün'de siyaset</span>

Ürdün'de siyaset, çok partili bir parlamenter monarşi çerçevesinde yürütülmektedir. Ürdün, 8 Ocak 1952 tarihinde ilan edilen anayasaya dayalı bir anayasal monarşidir. Kral, yetkisini Parlamento önünde sorumlu olan atadığı hükûmet aracılığıyla kullanır.

<span class="mw-page-title-main">Kuzey Makedonya Anayasası</span>

Kuzey Makedonya Anayasası, Kuzey Makedonya'nın hükûmet sistemini ve temel insan haklarını ana hatlarıyla belirleyen kodlanmış bir anayasadır. O zamanki Makedonya Cumhuriyeti Parlamentosunda 17 Kasım 1991'de kabul edildi.

<span class="mw-page-title-main">2017 Libya anayasa taslağı</span>

2017 Libya anayasa taslağı, 2014 Libya Anayasa Meclisi seçimlerinde Libya çevresinden seçilen 60 kişilik Anayasa Taslağı Meclisi tarafından hazırlanan Libya anayasa taslağıdır.

Yerleşik madde, sabit hüküm, kalıcı hüküm veya ebedi madde anayasalarda belirli değişikliklerin daha zor ya da imkansız hale gelmesini sağlayan bir maddelerdir. Yerleşik maddenin kabulü için, genellikle üstün çoğunluk veya referandum gerekir. Brezilya, Çek Cumhuriyeti, Almanya, Yunanistan, İtalya, Norveç ve Türkiye'nin anayasalarında "değiştirilemez madde" terimi kullanılır, bu anayasalar ancak özellikle hiçbir zaman geçersiz kılınamayacak kalıcı hükümlere sahiptir. Bununla birlikte, bir anayasada, Alman Temel Yasası'nın 146. maddesinde olduğu gibi kendi iptal veya değiştirme mekanizması varsa, yerleşik maddenin kaldırılması için bir "arka kapı" bırakılmıştır.