
II. Dünya Savaşı, 1939'dan 1945'e kadar süren küresel savaştır. Savaşa dönemin büyük güçleri ve dünya ülkelerinin büyük çoğunluğu katıldı, Müttefikler ve Mihver olmak üzere iki karşıt askerî ittifak kuruldu. 30'dan fazla ülkeden gelen 100 milyondan fazla personelin doğrudan katıldığı bu topyekûn savaşta, savaşın büyük tarafları tüm ekonomik, endüstriyel ve bilimsel kapasitelerini savaş için seferber ettiler. 70 ila 85 milyon ölümle sonuçlanan II. Dünya Savaşı, insanlık tarihindeki en ölümcül savaştı ve savaş boyunca askerî personelden daha çok sivil kayıp verildi. Milyonlarca insan soykırımdan, planlanmış açlık ölümlerinden, katliamlardan ve hastalıklardan öldü. Tanklar, zırhlı araçlar, savaş uçakları, stratejik bombardımanlar, uçak gemileri, radar ve sonar, nükleer silahların geliştirilmesi ve roketler gibi birçok savaş teknolojisi savaşta önemli rol oynadı.

Mihver Devletleri, II. Dünya Savaşı'nda Müttefik Devletler bloğuna karşı temel olarak Almanya, İtalya ve Japonya'nın, bunun dışında Macaristan, Romanya, Bulgaristan, Finlandiya, Bağımsız Hırvatistan Devleti, Vichy Fransası, Arnavutluk, Habeşistan, Mançukuo, Tayland, Burmanya ve Irak'ın oluşturduğu blok. Ayrıca İran Şahı Rıza Pehlevi Almanya'dan yana tavır almış, İspanya ise Mihver güçlerin bir taraftarı olarak kalmıştır.

Hirohito, 1926'dan 1989'a kadar 63 yıl boyunca Japonya'yı yöneten 124. Japon imparatorudur. En uzun süre tahtta kalan imparatordur. Ayrıca kendisi Japonya'nın yabancı topraklara ayak basan ilk imparatorudur.

Pasifik Cephesi, Pasifik Okyanusu ve adalarını, Güneydoğu Asya'yı ve Çin'i kapsayan 7 Temmuz 1937 ile 14 Ağustos 1945 tarihleri arasındaki savaşların sürdüğü cephedir. Cephenin 7 Temmuz 1937'de Çin-Japon Savaşı ile açıldığı kabul edilir. Savaşın en önemli olayı; Japonya'nın çeşitli ülkelere saldırması sonrasında 7 Aralık 1941'de Pearl Harbor'da ABD güçlerine yaptığı Pearl Harbor Saldırısı'dır. Bu saldırıyla beraber ABD savaşa katılmış ve savaş gerçek anlamıyla bir dünya savaşı halini almıştır. Bugün Japonların çoğu tarafından bu savaş Pasifik Savaşı olarak bilinir.

Şigeru Yoşida , Japon siyaset adamı. Ülkede Müttefik işgalinin sürdüğü ve yeni demokratik kurumların kurulmaya çalışıldığı II. Dünya Savaşı sonrası geçiş döneminde beş kez başbakanlık yapmıştır.

Japon İmparatorluğu, Doğu Asya'da, en geniş sınırlarında bugünkü Japonya, Kuzey Kore, Güney Kore, Tayland, Endonezya, Filipinler, Vietnam, Tayvan ile Çin'in Mançurya bölgesine buyruğu altına almış yıkılmış bir imparatorluktur. 1868'deki Meiji Restorasyonu'ndan II. Dünya Savaşı sonrası Amerika Birleşik Devletleri tarafından ele geçirilmesi ve 1947 anayasasının yürürlüğe girmesine kadar varlığını sürdüren bu imparatorluk, Avrupa devletlerinden sonra dünyadaki en büyük sömürge devletiydi. II. Dünya Savaşı'nda Nagazaki ve Hiroşima'ya atılan atom bombaları ile büyük bir sarsıntıya uğramıştır.

Şova dönemi, Japonya tarihinde 25 Aralık 1926-7 Ocak 1989 tarihleri arasında İmparator Hirohito'nun saltanatını kapsayan dönemdir.

Kyūichi Tokuda , Japon komünist devrimci, siyasetçi ve hukukçu. Temsilciler Meclisi üyesi. II. Dünya Savaşı’ndan önce ve savaşın ardından ilk yıllarda Japon Komünist Partisinin liderliğini yürütmüştür.

Müttefik Kuvvetler Yüksek Komutanı, II. Dünya Savaşının ardından Japonya'nın işgali sırasında ABD Generali Douglas MacArthur'ın işgal ettiği konum. Müttefik Kuvvetler bünyesinde buna benzer komutanlıklar olsa da MacArthur'un yetkileri çerçevesinde yetkili olan başka bir komutan bulunmamaktadır.

San Francisco Barış Antlaşması, II. Dünya Savaşının ardından Müttefik Kuvvetler ile Japonya arasında 8 Eylül 1951’de San Francisco Kaliforniya’da imzalanan antlaşma. 49 ülke arasında imzalanmış ve 28 Nisan 1952 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir. Antlaşmayla II. Dünya Savaşı resmen sona ermiş, Japonya’nın emperyalist bir güç olarak konumu lağvedilmiştir. Ayrıca antlaşmayla Japonya’nın elindeki müttefik savaş esirlerinin maruz kaldıkları insan hakları ihlallerinden dolayı tazmin edilmeleri karara bağlanmıştır. Bu antlaşmayla beraber Japonya’nın ABD ile ikili ilişkileri yeni bir aşamaya geçmiş ve modern Japonya tarihi bu doğrultuda şekillenmiştir.

Japonya Anayasası, Japonya’nın 1947 yılından itibaren temel kuruluş belgesidir. Anayasa, parlamenter yönetim biçimini kabul eder ve temel insan haklarını garanti altına alır. Buna göre Japon İmparatoru “devletin ve halkın birliğinin simgesidir” ve egemenlik hakkı olmaksızın sadece törensel bir rol oynar. Bu yüzden diğer kraliyet ailelerinde olduğu gibi devletin başı değildir. Anayasaya aynı zamanda “Barış Anayasası” denmesinin sebebi 9.maddesinde açıkça savaşın uluslararası sorunların bir çözüm yolu olarak reddedilmesidir. Anayasa II. Dünya Savaşı'nın ardından ülke ABD işgali altındayken yazılmış ve Japonya’nın önceki askeri monarşi olan yönetim sistemi liberal demokrasiyle değiştirilmiştir. Belge hâlen geçerliliğini korumaktadır ve kabul edilmesinden sonra önemli bir değişiklik yapılmamıştır.
II. Dünya Savaşı'nda Amerikan savaş suçları, II. Dünya Savaşı sırasında ABD Silahlı Kuvvetleri tarafından işlenen savaş suçlarının toplamıdır. Savaş suçlarının büyük çoğunluğu Uluslararası Ceza Mahkemesi, Cenevre Sözleşmeleri ve ilgili uluslararası kanunlarla tanımlansa da ABD Hükûmeti silahlı kuvvetlerinin Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından yargılanmasını kabul etmez. Burada Jus ad bellum olarak adlandırılan kabul edilen savaş uygulamaları içinde geçmeyen uygulamalar alınmıştır. Nürnberg Uluslararası Askerî Ceza Mahkemesi tarafından uygulandıktan sonra Nürnberg prensipleri olarak adlandırılan saldırı savaşı veya dünya barışına karşı tutumlar burada ele alınmamıştır.

Japon Öz Savunma Kuvvetleri (JSDF), Japonya'nın de facto silahlı kuvvetlerdir. Öz Savunma Kuvvetleri, II. Dünya Savaşı sonrasında 1 Temmuz 1954 tarihinde kurulmuş olup Kara, Hava ve Deniz Öz Savunma Kuvvetleri'nden oluşmaktadır ve başbakanın başkomutan olduğu Savunma Bakanlığı tarafından kontrol edilmektedir.

İşgal Japonyası, Japonya'nın II. Dünya Savaşı'ndan sonra 1945-1952 yılları arasında Müttefik Devletler tarafından kontrol edildiği dönemdir. 1945'te Japonya'nın teslim olmasının ardından ülke General Douglas MacArthur önderliğinde ABD tarafından İngiliz Milletler Topluluğu'nun da desteği ile işgal edildi. Almanya'nın işgal edilmesinden farklı olarak, Sovyetler Birliği'nin Japonya üzerinde büyük bir etkisi olmamıştır. Ülkedeki yabancı askeri varlık Japonya tarihinde ülkenin yabancı bir güç tarafından işgal edildiği tek dönem olmuştur. Bu dönemde Japonya militarist bir diktatörlükten Roosevelt'in 1930'lardaki politikaları olan "New Deal" önceliklerini çağrıştıran bir parlamenter demokrasi haline geldi.
Japonya'nın Kıta Politikası, Japonya, özellikle Japon İmparatorluk Ordusu tarafından Meiji Restorasyonu ve Japonya'nın II. Dünya Savaşı sırasında genişlemesi arasında izlenen bir Pan-Asya stratejisini ifade eder. Politikanın ana amacı, Kore ve Çin gibi Japonya'nın komşu ülkelerini Doğu Asya'ya hükmetmek için fethetmekti.
Cinsiyet suçlarının kovuşturulması, tecavüz ve diğer cinsel şiddet suçlarının kovuşturulmasına yönelik yasal işlemlerdir.
Tecavüz türleri, tecavüzün meydana geldiği duruma, mağdurun kimliğine veya özelliklerine, failin kimliğine veya özelliklerine gibi çeşitli kriterlere göre sınıflandırılması sonucu oluşan kategorileri içerir. Aşağıda açıklanan tecavüz türleri birbirini dışlamaz: belirli bir tecavüz, örneğin hem hapishanede tecavüz hem de toplu tecavüz olarak veya hem velayet tecavüzü hem de bir çocuğa tecavüz olarak birden fazla kategoriye girebilir.
Amerika Birleşik Devletleri savaş suçları, Amerika Birleşik Devletleri Silahlı Kuvvetlerinin 1899 ve 1907 Lahey Sözleşmelerinin imzalanmasından sonra işlediği savaş kanunlarının ve geleneklerin ihlalidir. Bunlar, yakalanan düşman savaşçıların infaz edilmesini, sorgu sırasında mahkûmlara kötü muameleyi, işkencenin kullanımını ve sivillere ve savaşçı olmayanlara karşı şiddet kullanımını ve tecavüzü içermektedir.

II. Dünya Savaşı'nın son kısımları sırasında Müttefik askerleri Alman topraklarına girdikçe ve bu toprakları işgal altında bulundurdukça, kadınların toplu tecavüzleri hem askerî harekâtlar ile bağlantılı olarak hem de daha sonraki Almanya işgali sırasında gerçekleşti. Akademisyenlerin ortak görüşü, tecavüzlerin çoğunun Sovyet işgal birlikleri tarafından işlendiğidir. Savaş zamanı tecavüzleri, savaştan sonra onlarca yıl boyunca sessizlikle çevriliydi. 2015'te kitapları bazı Rus okullarında yasaklanan tarihçi Antony Beevor'a göre, NKVD dosyaları Sovyet liderliğinin neler olduğunu bildiğini ancak bunları durdurmak için çok az şey yaptığını ortaya çıkardı. Tecavüzleri işleyenler çoğunlukla cephe gerisi karargâh birlikleriydi. Profesör Oleg Rzheshevsky'nin verdiği istatistiklere göre ise, 4.148 Kızıl Ordu subayı ve diğer birçok er, Alman sivillere karşı işledikleri suçlar nedeniyle cezalandırıldı. Kızıl Ordu askerlerinin tecavüz gibi savaş suçlarını işlemelerinde Sovyet vatandaşlarını Almanlardan intikam almaya teşvik eden Yahudi kökenli İlya Ehrenburg'un çağırısının da etkisi vardı. Savaş ve sonrasındaki işgal sırasında Sovyet birlikleri tarafından tecavüze uğrayan Alman kadın ve kızlarının kesin sayısı belirsizdir, ancak tarihçiler sayılarının yüz binlerce ve muhtemelen iki milyon kadar fazla olduğunu tahmin etmektedir.
Japonya'nın dış ilişkileri Japonya Dışişleri Bakanlığı tarafından yürütülür.