İçeriğe atla

Japon kaligrafisi

Japon kaligrafisi veya özgün adıyla Şodoo (書道, şodō) Japoncanın yazım dizilerini kullanan ve kendine özgü teknik ve geleneklere sahip olan bir kaligrafi türüdür. Her ne kadar farklı Asya kökenli olanlar birbirine çeşitli açılardan yakın olsalar da, Japon kaligrafisi gerek Çince kaynaklı kanji karakterlerin yanı sıra Japoncaya özgü hece sistemlerini de kullanması, gerekse sanatsal ve geleneksel açıdan kendine has öğeleri sebebiyle, köken aldığı Çin kaligrafisi başta olmak üzere diğer Asya kökenli kaligrafilerden ayrışmaktadır. Japon kaligrafisinden özgün adı olan Şodoo'nun sözlük anlamı hat yolu veya yazım yoludur (書 "yazı, yazım", 道 "yol, hâl, öğreti").

Kullanılan malzemeler ve araçlar

Japon kaligrafisi genellikle mürekkep (sumi) (, sumi), sapı sıklıkla bambudan yapılan bir hat fırçası olan fude (, fude) ile bir dut ağacı türünden yapılan waşi (和紙, waşi) kâğıdını kullanır.

Teknik

Japon kaligrafisinde oturmuş çeşitli teknikler ve yazım stilleri vardır. Bunlardan bazıları: "mühür yazısı" diye de anılan tenşo (篆書), "kâtip yazısı" olarak da anılan Şablon:隸書, "muntazam yazı" olarak da anılan ve sıradan kullanımı özellikle yaygın olan kaişo (楷書), yarı kürsif yazı gyooşo (行書, gyōşo) ve kürsif bir yazı olan sooşo (草書, sōşo)...

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Tokyo</span> Japonyanın başkenti

Tokyo, resmî adıyla Tokyo Metropolü, Japonya'nın başkenti ve prefektörlüklerinden biridir. 13,453 km2 olup, 38.505.000 milyon nüfuslu megapol bir bölge olan Tokyo dünyanın en büyük kentidir. Son yapılan araştırmalara göre yaşamın en pahalı olduğu kentlerinden birisi olarak gösterilen Tokyo, 2022 yılında dünyanın en pahalı 9. kentiydi. Honşu'nun orta kesiminde, Büyük Okyanus'un bir girintisi olan Tokyo Körfezi'nin kıyısında, Sumida Nehri'nin ağzında yer alır.

<span class="mw-page-title-main">Şamanizm</span> ruhlarla iletişim kurabilmek için vecde amaçlı ritüel

Şamanizm, bir şamanın çeşitli bilinç durumları aracılığıyla ruh dünyası ile etkileşime girdiği dini bir uygulamadır. Uygulama genelde kâhinlik ya da iyileştirme gibi amaçlarla yapılır.

<span class="mw-page-title-main">Asya</span> kıta

Asya veya Asya Kıtası, Avrupa'nın doğusunda, Büyük Okyanus'un batısında, Okyanusya'nın kuzeyinde ve Arktik Okyanus'un güneyinde bulunan kıta, yüz ölçümü olarak Dünya'nın en büyük kıtası, aynı zamanda nüfus açısından en kalabalık kıtasıdır. Sınırları değişkenlik gösterse de Avrupa ve Afrika kıtaları ile kara sınırı vardır. Avrupa ile birlikle Avrasya'yı, Avrupa ve Afrika kıtalarıyla birlikte Eski Dünya'yı oluşturur. İnsanlığın Afrika'dan çıktıktan sonra ayak bastığı ilk kıta olan Asya, aynı zamanda Dünya üzerindeki birçok dinin çıkış bölgesidir. Ortadoğu kökenli İslam, Hristiyanlık gibi İbrani dinler ile Hint Yarımadası kökenli Budizm ve Hinduizm gibi Dharmatik dinler buna örnektir. Kuzey Kutup Dairesi'nden Ekvator'a kadar uzanan Asya Kıtası, yeryüzünün en alçak noktası olan Lut Gölü ve en yüksek noktası olan Everest gibi çok farklı yeryüzü şekillerini içinde barındırır.

<span class="mw-page-title-main">Kanji</span> Çince yazı karakterlerine Japoncada verilen isim

Kanji, Japoncada kullanılan Çin karakterlerine verilen isim. Bu yazı Japonya'ya Budizm ve Konfiçyüsçü dini metinler yoluyla gelmiştir. İlk olarak Wu Hanedanı zamanında, daha sonra Han Hanedanı zamanında ve son olarak 1185–1573 yılları arasında, Çin'den Japonya'ya geniş çaplı yazı geçişleri olmuştur.

Hiragana : Japonca yazmak için kullanılan hece yazısı. Kanji adı verilen Çince kökenli yazı karakterlerinin hızlı yazımından türemiş olup Japoncada kullanılan üç temel yazım dizisinden birini oluşturmaktadır. Erken dönemlerde daha ziyade kadınlar tarafından kullanılmıştır. Daha sonraları Japonya'daki dil reformları ile kelime köklerine getirilecek eklerde ve Kanji yazımı zor olan harflerin yazımında kullanılmaya başlanmıştır. Bugün aynı zamanda yabancı kelimelerin veya kanjilerin okunuşlarını göstermek için de kullanılmaktadır.

<i>Bisiklet Hırsızları</i>

Bisiklet Hırsızları, senaryosunu Cesare Zavattini'nin yazdığı, Vittorio De Sica'nın yönettiği, 1948 İtalyan yapımı drama filmidir.

<span class="mw-page-title-main">Çin karakterleri</span>

Çin karakterleri veya Çin harfleri, günümüzde Çince, Japonca ve nadiren Korecenin yazılmasında kullanılan simgesel grafikler ya da logogramlardır. Bunlara Mandarin Çincesinde hànzì, Japoncada kanji, Korecede hanja ya da hanmun, Vietnamcada ise hán tự ya da chữ nho adı verilir.

<span class="mw-page-title-main">Zen</span> aydınlanmacı bir yaşam felsefesi

Zen, kökeni Hindistan'daki Dhyana (ध्यान) okuluna kadar uzanan bir Mahāyāna Budist okulunun Japoncadaki ismidir. Hindistan'dan Çin'e geçen okul, burada Ch'an (禪) olarak ismini duyurmuştur. Tang Hanedanlığı döneminde Çin'de belli başlı Budist okullar arasına giren Ch'an, Çin'den Kore, Vietnam ve Japonya'ya yayılmıştır. 20. yüzyılda Batı'da tanınmaya başlanan bu okul, İngilizce ve diğer Batı dillerine Zen ya da Zen Budizm ismiyle girmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Çivi yazısı</span> ilk yazı türü

Çivi yazısı, kilden yapılma tabletlerin üzerine resimler ya da harf görevi gören ve sesleri temsil eden semboller ile özel bir teknikle yazılan; papirüsün bulunması ile son bulan tarihteki ilk yazı sistemidir. Maden Çağlarının sonunda, yaklaşık MÖ 3500'lerde Sümerler tarafından icat edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Japonca</span> Doğu Asya dili

Japonca, Japonlar tarafından konuşulan Japon dil ailesine bağlı bir dildir. Başta Japonya ve Japon diasporasındakiler olmak üzere yaklaşık 128 milyon kişi tarafından konuşulmaktadır. Japonya'da de facto millî dil olarak kabul edilip Palau'da tanınmış azınlık dilidir.

Mevlânâ, İslâm dininde, din açısından önder olarak görülen ya da İslâm ilimlerinde başarı kazanmış kişilere verilen bir ünvan. Özellikle Hint Yarımadası'nda İslâm bilginleri ve din önderleri için sıklıkla kullanılsa da Batı Asya'da pek kullanılmaz. Türkçe ve Farsça yazında sıklıkla Celâleddîn-i Rûmî'yi anmakta kullanılır ve bu nedenle yanlış bir şekilde bu kişinin adının bir parçası veya kendine has özel lakabı veya ünvanı olarak anlaşılır. Mevla sözcüğünden türemiş olan bu sözcük, "mevlâmız" veya "efendimiz" anlamlarına gelir. Afrika'da Svahili dili de sözcüğü diğer diller gibi Arapça özgün kökeninden almış olsa da çok daha genel bir anlamda kullanmaktadır: Sözcük bu dilde genel olarak içinde bulundukları toplulukça saygı gören kişilere verilir ve dinî vurgu taşımak zorunda değildir, seküler bağlamda da kullanılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Irmaksırtı, Çarşamba</span>

Irmaksırtı, Samsun ilinin Çarşamba ilçesine bağlı bir mahalledir.

<span class="mw-page-title-main">Tezhip</span> süslemeli el yazması

Tezhip kelimesi, Arapça zeheb (altın) kökünden türemiş olup, ‘altınlamak’ anlamına gelir. Çoğulu olan “tezhibat” “altınlama süslemeler” demektir. Tezhip günümüzde daha çok İslam kökenli kitap bezeme sanatlarına verilen addır. Tezhip sanatını icra eden erkeklere müzehhip kadınlara müzehhibe adı verilir.

Deneysel edebiyat, teknik ve stil açısından çeşitli yeniliklere büyük ölçüde vurgu yapan ve bunlarla karakterize olan edebiyat türü, yazındır. Genelde bu kategoride sayılan ilk eser 1759 tarihli, Laurence Sterne'nin The Life and Opinions of Tristram Shandy, Gentleman isimli eseridir. Deneysel edebiyat klasik yazından oldukça farklılaşabilir ve dil, hakikat (gerçeklik) gibi kavramların farklı tanımları ve bu kavramlara dair farklı bakış açılarından etkilenmiştir. Deneysel edebiyat özellikle postmodernizmin edebiyattaki etkilerinden büyük ölçüde etkilenmiş, birçok deneysel edebiyatçı aynı zamanda postmodernist bir çizgide yazmışlardır.

<span class="mw-page-title-main">Kaligrafi</span>

Kaligrafi ; yazı karakter ve unsurları kullanılarak geliştirilen, sıklıkla dekoratif amaçla kullanılan, bir el sanatı çeşidi. Kaligrafi sanatını icra eden sanatçıya, kaligraf denir. Bu sanat dalının çağdaş bir tanımı ise "işaretlere anlamlı, ahenkli ve hünerli bir şekilde biçim verilmesi sanatı" şeklindedir. Belirli bir yazı stili, yazı tipi, hat türü, el veya alfabe gibi tanımlanabilir. Hat sanatı kaligrafi sanatı ile karıştırılmaktadır. Hat, Osmanlı İmparatorluğu'ndan günümüze gelmiş olan ve Arap harfleri ile icra edilen bir kaligrafi türüdür.

<span class="mw-page-title-main">Brahmi alfabesi</span>

Brahmi alfabesi, ünlüleri ünsüz sembollerle ilişkilendirmek için bir aksan işaretleri sistemi kullanan bir abugidadır. Yazı sistemi, Maurya döneminden erken Gupta dönemine kadar yalnızca nispeten küçük evrimsel değişiklikler geçirdi ve MS 4. yüzyılda bile okuma yazma bilen bir kişinin Maurya yazıtlarını hala okuyabildiği düşünülmektedir. Bundan bir süre sonra, orijinal Brahmi yazısını okuma yeteneği kayboldu. En eski ve en iyi bilinen Brahmi yazıtları, kuzey-orta Hindistan'daki Asoka'nın MÖ 250-232'ye tarihlenen kayaya oyulmuş fermanlarıdır. Brahmi'nin deşifresi, 19. yüzyılın başlarında, Hindistan'daki Doğu Hindistan Şirketi yönetimi sırasında, özellikle Kalküta'daki Bengal Asya Topluluğu'nda, Avrupa'nın akademik ilgisinin odak noktası haline geldi. Brahmi, Cemiyetin sekreteri James Prinsep tarafından 1830'larda Cemiyetin dergisinde yayınlanan bir dizi bilimsel makalede deşifre edildi. Buluşları, diğerleri arasında Christian Lassen, Edwin Norris, H. H. Wilson ve Alexander Cunningham'ın epigrafik çalışmalarına dayanıyordu.

<span class="mw-page-title-main">Lavi</span>

Lavi, Çin kökenli bir Doğu Asya fırçalı boyama sanatıdır. Lavide çeşitli konsantrasyonlarda Doğu Asya kaligrafisinde de kullanılan siyah mürekkep kullanılmaktadır. Yüzyıllar boyu, Çin sanatının en prestijli türü olup çok eğitimli bilim adamları veya edebiyatçı tarafından yapılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Çin kaligrafisi</span>

Çin kaligrafisi, Çince karakterlerin tamamen görsel sanatı ve edebi anlamın yorumunu birleştiren bir sanat formu olarak yazılmasıdır. Çin kaligrafisi, Çin'de yaygın olarak uygulandı ve genellikle Doğu Asya'da yüksek itibar gördü. Kaligrafi, eski Çin edebiyatçılarının en çok aranan dört beceri ve hobisinden biri olarak kabul edilir. Bu gelenekte çeşitli hat üsluplarının bazı genel standartlaştırmaları vardır. Çin kaligrafisi ile lavi birbiriyle yakından ilişkili olup benzer araçlar ve teknikler kullanılarak gerçekleştirilirler ve uzun bir ortak sanat geçmişine sahiptirler. Çin ressamlığı ve kaligrafisinin ayırt edici özellikleri arasında dinamik yaşamla yüklü harekete yapılan vurgu yer almaktadır. Stanley-Baker'a göre, "Kaligrafi, ipek veya kağıt üzerinde izler olarak kaydedilen, hareket halindeki enerjiyle deneyimlenen, ana bileşenlerini değiştiren uzayda zaman ve ritimle deneyimlenen saf yaşamdır." Kaligrafi ayrıca Çin'de mühür oymacılığı, süslü kağıt ağırlıkları ve mürekkep taşları da dahil olmak üzere birçok sanat türünün gelişmesine yol açmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Wang Xizhi</span>

Wang Xizhi, Doğu Jin Hanedanı döneminde yaşamış Çinli bir hattat, siyasetçi, general ve yazardı. Özellikle Çin kaligrafisindeki ustalığıyla tanınırdı. Wang, bazen Çin tarihindeki en büyük Çinli hattat olarak kabul edilir ve Çin kaligrafisinin her türünün, özellikle de yazının ustasıydı. Çin kaligrafisinde Dört Yetenekli Hattat'tan biri olarak bilinir. Tang imparatoru Taizong, eserlerine o kadar hayran kaldı ki Wang'ın Orkide Köşkü'nde Bestelenen Şiirlerin Önsözü eserinin imparatorla birlikte mozolesine gömüldüğü söylenmektedir.

<span class="mw-page-title-main">El yazısı (Doğu Asya)</span>

El yazısı, Çin ve Doğu Asya kaligrafisinde kullanılan bir yazı stilidir. Bu terim, dini yazının ve normal yazının el yazısı varyantlarını kapsayan bir şemsiye terimdir.