İçeriğe atla

Japon estetiği

Kenroku-en'de bir Japon çay evi

Japon estetiği, wabi, sabi ve yūgeni içeren bir dizi eski ideali içermektedir. Bu idealler ve diğerleri, neyin zevkli veya güzel olduğu konusunda Japon kültürel ve estetik normlarının çoğunun temelini oluşturur.[1] Böylece Batı toplumlarında bir felsefe olarak görülürken, Japonya'da estetik kavramı gündelik hayatın ayrılmaz bir parçası olarak görülmektedir.[2] Japon estetiği artık çeşitli idealleri kapsamakta olup bunlardan bazıları geleneksel, bazıları ise moderndir ve bazen diğer kültürlerden etkilenir.[1]

Kaynakça

  1. ^ a b "Japanese Aesthetics (Stanford Encyclopedia of philosophy)". 30 Ağustos 2006 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Şubat 2022. 
  2. ^ "Teaching Japanese Aesthetics". 2 Aralık 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Şubat 2022. 

Konuyla ilgili yayınlar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Japonya</span> Doğu Asyada bir ada ülkesi

Japonya, Doğu Asya'da yer alan bir ada ülkesidir. Büyük Okyanus'un kuzeybatısında konumlanan ülke; Japon Denizi'nden Çin, Kuzey Kore, Güney Kore ve Rusya'nın doğusuna; kuzeyde Ohotsk Denizi'nden güneyde Doğu Çin Denizi ve Tayvan'a kadar uzanır. De facto başkenti ve en büyük şehri Tokyo'dur. Adını oluşturan kanji karakterler, "güneş" ve "köken" anlamına geldiğinden "Doğan Güneşin Ülkesi" olarak adlandırılır.

<span class="mw-page-title-main">Sanat</span> duygusal veya estetik çekicilik yoluyla dışsal değerler yaratma sürecine denir

Sanat, en genel anlamıyla yaratıcılığın ve hayal gücünün ifadesi olarak anlaşılır. Tarih boyunca neyin sanat olarak adlandırılacağına dair fikirler sürekli değişmiş, bu geniş anlama zaman içinde değişik kısıtlamalar getirilip yeni tanımlar yaratılmıştır. Bu tanımlardan en yaygın kabul göreni sanatın edebiyat, resim, müzik, tiyatro, sinema, mimari ve heykel alt türlerinden oluştuğu görüşüdür. Bugün sanat terimi birçok kişi tarafından çok basit ve net gözüken bir kavram gibi kullanılabildiği gibi akademik çevrelerde sanatın ne şekilde tanımlanabileceği, hatta tanımlanabilir olup olmadığı bile hararetli bir tartışma konusudur.

<span class="mw-page-title-main">Japonca</span> Doğu Asya dili

Japonca, Japonlar tarafından konuşulan Japon dil ailesine bağlı bir dildir. Başta Japonya ve Japon diasporasındakiler olmak üzere yaklaşık 128 milyon kişi tarafından konuşulmaktadır. Japonya'da de facto millî dil olarak kabul edilip Palau'da tanınmış azınlık dilidir.

<span class="mw-page-title-main">Japonlar</span>

Japonlar, Japon Takımadalarına ve %98,5'ini oluşturdukları Japonya'ya özgü bir etnik gruptur.

<span class="mw-page-title-main">Japon İmparatorluk Deniz Kuvvetleri</span>

Japon İmparatorluk Deniz Kuvvetleri ,, Japon İmparatorluğu'nun deniz kuvvetleri. Hukuken Japonya'nın silahlı kuvvetlerine sahip olmasını yasaklayan Japon Anayasası'nın uygulamaya konulduğu 3 Mayıs 1947'ye kadar varlığını sürdürmüştür. Japon İmparatorluk Kara Kuvvetleri'ne bağlı bulunmaktaydı.

Morris Weitz Amerikalı bir estetikçidir. Doktorasını University of Michigan'da yapmıştır. Kariyeri boyunca Vassar College, Ohio State University ve Brandeis University'de dersler vermiştir. En önemli eserleri arasında, sanat felsefesi alanında birçok tartışmaları tetiklemiş ve anti-özcülük adlı akımın içinde yer alan "Kuramın Estetikteki Rolü" adlı yayını sayılabilir. Weitz geleneksel özcü metodolojiye karşı çıkmış ve Wittgenstein'ın aile benzerliği argümanını, sanatsal nesnelerin belirlenmesi için alternatif bir metot olarak kullanmayı önermiştir. Weitz'e göre "sanat nedir?" sorusunu soran esteikçiler tamamen yanlış bir soru sormaktadırlar ve doğru soru "'sanat' nasıl bir kavramdır?" sorusu olmalıdır. Weitz bu soruyu hem Wittgenstein'cı görüşün, hem de 'açık kavram' olarak sanat fikrinin savunması için ileri sürmüştür. Daha sonra Weitz, eleştirmenin tarif etme, yorumlama, değerlendirme ve kuramlaştırma aşamalarını gerçekleştirmesi gerektiğini ileri süren bir eleştiri felsefesi de geliştirmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Japon kültürü</span> Japonya bölgesi kültürü

Japon kültürü, ülkenin tarih öncesi dönemdeki Jōmon döneminden Asya, Avrupa ve Kuzey Amerika'dan gelen etkileri sentezleyen çağdaş modern kültürüne kadar değişmiştir. Japonya sakinleri, Kara Gemiler ve Meiji dönemi gelene dek Japonya'nın Çin misyonlarından sonra Tokugawa şogunluğu sırasında dış dünya ile uzun bir süre görece izolasyon yaşadı.

<span class="mw-page-title-main">Shunga</span>

Shunga, Japon erotik sanatı için bir terimdir. Çoğu shunga, bir ukiyo-e türüdür ve genellikle ahşap baskılar üzerine yapılır. Nadiren de olsa, ukiyo-e hareketinden önce var olan erotik boyalı el kitapları da bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Japon sanatı</span>

Japon sanatı, Japonya'daki insan yerleşiminin başlangıcı olan MÖ 10. binyıldan günümüze kadar uzanan uzun bir geçmişe sahiptir. Japon sanatı, antik çömlekçilik, heykeltıraş, ipek ve kâğıt üzerinde mürekkep boyama ve kalligrafi, ukiyo-e ve ahşap baskı, kirigami, origami, dorodango ve daha yakın geçmişte manga dahil olmak üzere çok çeşitli sanat stillerini kapsamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Lolita modası</span> Japonyada bir moda altkültürü

Lolita (ロリータ・ファッション rorīta fasshon), Viktorya ve Edward döneminin çocuk giyiminden ve Rokoko döneminden kalma stillerden etkilenen Japonya'daki modanın bir altkültürüdür. Lolita modasının çok belirgin bir özelliği, zarafetin estetiğidir. Bu giyim alt kültürü üç ana alt stilde kategorize edilebilir: 'gotik', 'klasik' ve 'tatlı'. Ayrıca 'Denizi', 'Kırsal', 'Hime' (prenses), 'Ero', 'Guro', 'Oryental', 'Punk', 'Shiro (beyaz)', Kuro (siyah) ve Steampunk Lolita gibi diğer birçok alt katmanı mevcuttur. Bu giyim tarzı, 1990'larla 2000'lerde Japonya ile diğer ülkelerde oldukça takip edilen yaygın bir altkültüre dönüştü ve daha yaygın hâle gelmesine rağmen 2010'larda Japonya'da azalmaya başladı.

<span class="mw-page-title-main">Kintsugi</span> porseleni altınla restore etme sanatı

Kintsugi veya kintsukuroi , kırık çömleklerin kırılmış yerlerini toz haline getirilmiş veya toz altın, gümüş veya platin ile karıştırılmış reçine ile onarma sanatıdır. Bir nesnenin kırılması ve onarımını, gizlenecek bir şey olarak değil, o nesnenin geçmişinin bir parçası olarak ele alma düşüncesini ifade eder.

Teknik Estetik, Ocak 1964 ve Temmuz 1992 arasında yayınlanan ve 30.000 tiraja sahip tasarım konularına adanmış bir aylık Sovyet dergisidir. Sovyetler Birliği Teknik Estetik Araştırma Enstitüsü VNIITE tarafından çıkarılmıştır. Kapsadığı konulardan bazıları Rusya'da ve yurtdışında tasarım tarihi, teorisi ve pratiği, ergonomi, sanat ve tasarım eğitimi, tasarım sergileri ve kitaplarının incelenmesiydi. Dergi, genellikle Sovyet meslektaşlarıyla karşılaştırılan batılı tasarımcıları ve yeniliklerini düzenli olarak ortaya koydu. Ayrıca, 1920'lerin başında Rus tasarımının temellerini atmış olsalar bile, Stalin tarafından Sosyalist gerçekçilik adına kınanan Rus yapısalcılık gibi hareketlerin anısını canlı tutuyordu.

<span class="mw-page-title-main">Kamishibai</span>

Kamishibai, 1930'larda Büyük Buhran sırasında ve 20. yüzyılın ortalarında televizyonun gelişine kadar savaş sonrası dönemde popüler olan bir Japon sokak tiyatrosu ve hikâye anlatımı biçimidir. Kamishibai, minyatür bir sahne benzeri alete yerleştirdikleri resimli tahta setleriyle sokak köşelerini dolaşan ve her bir görüntüyü değiştirerek hikâyeyi anlatan bir kamishibaiya tarafından oynanmaktaydı.

<span class="mw-page-title-main">Tosa (okul)</span>

Tosa okulu, erken Muromachi döneminde kurulmuş bir Japon ressamlık okuludur. Tosa okulu, başta Kanō olmak üzere Çin'den etkilenen okulların aksine, konu ve eski Japon sanatından türetilen teknikler konusunda uzmanlaşmış resimler olan yamato-eye adanmıştır. Tosa okulu resimleri, Japon edebiyatı ve tarihinden pek çok anlatı konusu ile "çizimin kesin ve geleneksel olduğu, basit ana hatlarla çevrelenmiş düz opak renkli alanlar" ile karakterize edilir. Bununla birlikte, 17. yüzyılda hem Tosa hem de Kanō sanatçıları menzillerini genişletti ve bunlar ile diğer okullar arasındaki ayrım daha az belirgin hale geldi.

<span class="mw-page-title-main">Tawaraya Sōtatsu</span> Japon sanatçı (1570 – 1643)

Tawaraya Sōtatsu, geç Muromachi döneminde yaşamış Japon ressam ve mobilya tasarımcısı.

<span class="mw-page-title-main">Ogata Kōrin</span>

Ogata Kōrin, Edo döneminde yaşamış Japon peyzaj illüstratörü, cilacı, ressam ve tekstil tasarımcısı.

<span class="mw-page-title-main">Japon ressamlığı</span>

Japon ressamlığı, Japonya'ya özgü ressamlıktır. Japon ressamlığı, Japon görsel sanatlarının en eski ve en gelişmişlerinden biridir ve çok çeşitli tür ve stilleri kapsar. Genel olarak Japon sanatlarının tarihinde olduğu gibi, Japon ressamlığının uzun tarihi, yerli Japon estetiği ile özellikle birkaç noktada özellikle etkili olan Çin ressamlığından ithal edilen fikirlerin uyarlanması arasındaki sentez ve rekabeti sergiler. Önemli bir Batı etkisi ancak 16. yüzyılın sonlarından itibaren gelir ve Japon sanatının Batı'yı etkilemesiyle aynı zamanda başlamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Japon savaş suçları</span>

Japon emperyalist dönemi, özellikle de İkinci Çin-Japon Savaşı ile Pasifik Cephesi boyunca Japon İmparatorluğu, birçok farklı Asya-Pasifik ülkesinde savaş suçu işledi. Bu olaylar bir "Asya Holokostu" olarak nitelendirilmiştir. Bu savaş suçlarının kimileri 19. yüzyılın sonunda Japon askerî personel tarafından, ancak çoğu İmparator Hirohito'nun hükümdar olduğu Şova Dönemi'nin ilk kısmı sırasında işlendi.

<span class="mw-page-title-main">CiNii</span>

CiNii Japon kütüphanelerindeki Japonca eserleri ve Japonya'da yayımlanan İngilizce eserleri içeren bir bibliyografik veritabanıdır. Veritabanı Nisan 2005'te kurulmuştur ve Ulusal Bilişim Enstitüsü tarafından yönetilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">İnternet estetiği</span>

İnternet Estetiği, kısaca Aesthetic olarak da adlandırılır ve genellikle internetten kaynaklanan ya da internette popüler olan, bazen bir moda stili, altkültür ya da müzik türünün eşlik ettiği bir çeşit görsel sanat üslubudur. 2010'lar ve 2020'ler boyunca internet estetiği, özellikle Tumblr, Pinterest, Instagram ve TikTok gibi sosyal medya platformlarında artan bir popülerlik kazandı ve sıklıkla insanlar tarafından kendi bireyselliklerini ve özgünlüklerini ifade etmek için kullandı. Aynı ilgi alanlarını paylaşan insanlar arasında bir topluluk ve aidiyet duygusu yaratmak için de kullanılabilmektedirler. Aesthetic kavramı "kökenlerinden tamamen ayrılmış" olarak tanımlanmaktadır ve genellikle bir sıfat olarak kullanılmaktadır.