Türk Dil Kurumu (TDK), Türkçeyi incelemek ve Türkçenin gelişmesi için çalışmak amacıyla 12 Temmuz 1932'de Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulan kurumdur. Türkiye'nin başkenti Ankara'da yer alan kurum, Türk dili üzerine çalışmaların yapılıp yayımlandığı bir merkezdir. Türk Dil Kurumu 1955'ten başlayarak çeşitli dallarda ödüller verdi. Ödüller her yıl 26 Eylül Dil Bayramı'nda Ankara'da yapılan törenle sahiplerine verilirdi. Ödül verilen dallar farklı yönetmeliklere göre zaman zaman değişirdi. 1983'te Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu bünyesine alındıktan sonra Türk Dil Kurumu ödülleri kaldırıldı. Günümüzde "Türk Diline Hizmet Ödülleri"ni vermektedir.
Türkçe ya da Türk dili, Güneydoğu Avrupa ve Batı Asya'da konuşulan, Türk dilleri dil ailesine ait sondan eklemeli bir dildir. Türk dilleri ailesinin Oğuz dilleri grubundan bir Batı Oğuz dili olan Osmanlı Türkçesinin devamını oluşturur. Dil, başta Türkiye olmak üzere Balkanlar, Ege Adaları, Kıbrıs ve Orta Doğu'yu kapsayan eski Osmanlı İmparatorluğu coğrafyasında konuşulur. Ethnologue'a göre Türkçe, yaklaşık 90 milyon konuşanı ile dünyada en çok konuşulan 18. dildir. Türkçe, Türkiye, Kuzey Kıbrıs ve Kıbrıs Cumhuriyeti'nde ulusal resmî dil statüsüne sahiptir.
Norveç, resmî adıyla Norveç Krallığı, Kuzey Avrupa'da bulunan İskandinav Yarımadası'nın batısında bir ülke. Finlandiya, İsveç ve Rusya ile komşu olan ülkenin batıda Atlas Okyanusu'nun bir kolu olan Norveç Denizi'ne kıyısı vardır. Kıyıları binlerce fiyordla çizilidir.
Sözlük, bir dilin veya dillerin kelime haznesini (sözvarlığını), söyleyiş ve yazılış şekilleriyle veren, sözcüğün kökünü esas alarak, bunların başka unsurlarla kurdukları sözleri ve anlamlarını, değişik kullanışlarını gösteren yazılı eserdir. Eski dilde lügat, kamus denir. Leksikografi sözlükbilimidir. Sözlükçüye leksikografır denir. Lügatça, sadece bir kitapta geçen terimleri anlatır (glossary).
Fince (
Dilbilgisi ya da gramer, bir dilin ses, biçim ve cümle yapısını inceleyip, kurallarını saptayan bilim dalı. Bir dili seslerinden cümlelere kadar, içerdiği bütün dil birliklerini, geniş bir şekilde anlam ve görevlerini kapsayacak şekilde inceler ve sözcüklerden anlam üretmeyi sağlar. Dilbilgisi kuralları, bir grup tarafından hazırlanmayıp, o dili kullanan insanların zaman içinde gerekli kuralları yaratmaları veya var olan kuralları dilin gelişimine göre değiştirmeleri sonucu oluşur. Bir dili veya bir dilin değişkesini akıcı olarak konuşanlar bu kuralları içselleştirmişlerdir.
Estonca, Estonya'nın resmî dilidir. 1,1 milyon Estonya vatandaşına ek olarak on binlerce Estonyalı göçmen tarafından konuşulan dil. Ural Dil Ailesi'nin Fin-Ugor dilleri'ne mensuptur. Dil, Finceye oldukça benzemektedir. Dili ailedeki diğer dillerden ayıran en önemli özellik, kısa, uzun ve çok uzun olmak üzere üç farklı tonlama barındırmasıdır.
Beşir Göğüş, dilci, eğitimci, yazar.
Norveççe, Norveç'te konuşulan ve İskandinavca da denen Kuzey Cermen dil ailesine bağlı bir dildir. Norveççe, Danca ve İsveççe ile çok yakındır ve birini bilen bir kişi diğerlerini de anlayabilir. Özellikle bir Danimarkalı ve Norveçli birbirlerinin dillerini çok kolay okuyup anlayabilmektedir. Bunun temel nedeni ise iki dilin gramerinin tamamen aynı yapıda ve kalıpta olmasıdır.
Lehçe ya da diyalekt, bir dilin belli bir coğrafî bölgedeki insanlar tarafından konuşulan çeşididir. Lehçe sözcüğü Türkçeye Arapçadan geçmiştir. Lehçe anlamında bazı sözlüklerde diyelek ve ağgan sözcükleri de bulunmaktadır.
Lazca Türkiye'nin Doğu Karadeniz kıyı şeridinde Rize ilinin Pazar ilçesinde bulunan Melyat Deresi'nden itibaren ve Gürcistan'ın Türkiye ile paylaştığı Sarp köyüne uzanan bölgede yaşayan Laz halkı tarafından konuşulan ve eski Kolhis dilinin devamı olduğu düşünülen Zanik bir Güney Kafkas dilidir.
Türk dilleri veya Türkî diller, Doğu Avrupa'dan Sibirya ve Çin'in batısına dek uzanan bir alana yayılmış ve içerisinde 35 yaşayan dil barındıran dil ailesi. Toplamda yaklaşık 180 ile 200 milyon kişi tarafından konuşulan Türk dillerinin en çok konuşulan lehçesi Türkçe olup tüm Türk dili konuşurlarının %40'ı bu dili konuşmaktadır. Bu dili Azerice, Özbekçe, Uygurca, Kazakça, Türkmence ve Tatarca takip etmektedir.
Norveçliler denilince genellikle Norveç'te oturan halk anlaşılır fakat başka tanımları da vardır.
- Vatandaşlık: Bu resmi ve kolay kesinleştirilebilir bir tanımdır, sayılar bellidir.
- Anadil: Anadili Norveççe olanlar genellikle Norveç'te oturanlardır, bunların dışında sadece ABD'de 80 000 kişi bu gruba dahildir, bunların da yarısı Norveç'te doğmuş olanlardır. Diğer yarısı Norveç'te oturanlarca hala anlaşılabilen İngilizce ile karışık bir lehçe konuşurlar. Norveç'te Norveççe konuşulur; Norveççenin yazı dili olarak iki sürümü vardır; Bokmål ve Nynorsk. Konuşma dili olarak yöresel lehçeler büyük farklılıklar gösterir; Birbirine paralel uzun ve derin vadiler, düşük nüfus yoğunluğu ve sert iklim bu derin farklılıkların büyük ihtimalle sebebi olmuştur. Son zamanlarda Russenorsk ve Kebabnorsk gibi adlar verilen başka kültür kökenlilerle etkileşimin sonucu olan lehçeler ortaya çıkmıştır. Ayrıca birçok azınlık dili resmen kullanılır; Kuzey Norveç'te bazı belediyelerde sokak isimleri samiler halkının diliyle yazılır.
- Irsi: Norveçlilerin çoğunluğunu oluşturanlar Cermen kökenli bir halktır. Yakın ülkelerdeki halklardan pek ayırdedilemezler. Genelde açık renk tenli, uzun boylu, kalın yapılı olurlar. Saç rengi sarı, kırmızı ve siyah olarak her üç çeşidi vardir. Bu renkliliğin yörenin bir özelliği olarak çok eskiden beri var olduğu 1200 lü yıllarda yazıya dökülmüş Rigstula şiirinden bilinmektedir; "işçiler siyah, çiftlik sahipleri kırmızı, asilzadeler sarı saçlı" der şiir. Norveç'e ilk yerleşenler taş devrinde gelen avcılar -ki bu günün samiler halkının bu gruptan kalma olma ihtimali yüksektir-, daha sonra buzul çağı ertesi tarımı getiren Keltler ve peşinden avrupaya 4-5 bin yıl önce, Norveç'e ise ancak 4. yüzyılda gelmeye başlayan Gotlardır. Bunlar temeli oluştururlar. Orta Çağ ve Hansa Birliği zamanında Norveç'e göçler olmuştur. Ayrıca eski göçmen Romanlar ve fince konuşan kven ve skogfinn halkları vardır. İkinci dünya savaşı öncesindeki 100 yıl süresinde Norveç'in nüfusunun önemli bir kısmı denizaşırı ülkelere, özellikle ABD'ye göç etmiştir. İkinci dünya savaşı sonrası Norveç bir refah toplumu haline gelmiş ve yeni yeni göçmen grupları gelmeye başlamıştır. Sırasıyla Fas, Latin Amerika, Pakistan, Vietnam, Somali, Orta Doğu dan ve en son Avrupa birliği ile dolaşım serbestliği antaşmasından dolayı gelenler olmuştur. Örneğin Polonyalılar 2015 itibarıyla 100 000 kişiyi aşkın nüfusla en büyük göçmen grubunu oluşturmaktadırlar.
- Etnik: Kültür olarak Norveç kültür ve geleneğine dahil olanlar genellikle Norveç kilisesine üye Hristiyandırlar, vatandaşlık, dil, eğitim, hayat tarzı, sanat, edebiyat ve diğer değerler açısından Norveç'te oturanların çoğuyla ortak yönleri vardır. Sülale ağaçlarının bazı dalları Norveç'te yöresel köklere sahiptirler. 1990 ile 2001 yılları arasında Norveç'te gerçekleşen evliliklerin yüzde 15-20 oranı bir Norveç vatandaşı ile Norveç dışı bir ülke vatandaşı arasında yapılmıştır bu yüzden aile ağaçlarının bazı dalları Norveç dışına uzanan, ama Norveç kültürü ve terbiyesi almış kişiler de az değildir ve bu yaygın kabul gören tanıma göre Norveçli sayılabilirler.
- Norveç kültürünü bilinenlerden ayıran bazı faktörler şöyle sayılabilirler: Birinci sırada "ait olma" duygusunun kuvvetliliği gelir; Bu en kolay Norveç ulusal günü 17 Mayıs kutlamalarında görülebilir. Sistemin adaletliliğine ve devlet yetkililerinin doğruculuğuna güven yüksektir. Bu da halkın polisle olan ilişkilerinde görülebilir; bunun kötü yan etkisi de benzeme ihtiyacı yani konformizmdir. Nüfusun az oluşu herhangi bir kişiyle tekrar karşılaşma, bir hatadan sonra kalabalıkta kaybolabilme gibi olasılıkları başka büyük toplumlardakine göre ters yönde etkiler. Bu yüzden herkesi biraz komşu gibi görmek, herkese biraz adaletli ve hoşgörülü, tehditsiz, hakaretsiz davranmak, olası çeliskileri ilişki azaltarak karşılamak kuraldır. Örneğin kadın erkek eşitliği dünyadaki en iyilerdendir denilebilir. Buna karşılık az riskli hayat, az sosyal sınıf farkı, yüksek ve herkesle benzeşir gelir seviyesi, devletin ve vatandaşlara sunulan sosyal hizmetlerin zenginliği, bütün bunlar kişiler arası sıkı fıkı ilişkileri azaltmış, kişisel sınırlara ve kişisel özgürlüğe verilen önemi çoğaltmış, yoğun yardımlaşma ve bağlılığı sadece yakın akraba ve tanıdıklar arasında makul bir hale getirmiştir. Yalnızlık, geliri ve sosyal statüsü düşük yaşlılar ve çalışma hayatı öncesi gençlerde belirgin bir şikayettir. İnsan ilişkilerinde hissiyat, şahsa tavır ve uzun vadeli çıkarlar önemlidir.
- Kimlik : Bu sayılan ya da başka herhangi bir sebepten "ben norveçliyim" ya da "ben şu oranda norveçliyim" diyenler Norveç'te oturanların çoğuna yani 4,6 milyon kişiye ek olarak Norveç dışında 10-12 milyon insan daha vardır. Bunların 5 milyonu sadece ABD'dedir. Dışardakilerin oranının bu kadar yüksek olması dünya savaşları öncesi dışa göçler ve Norveç'te gemiciliğin uluslararası boyutlarda gelişme göstermesidir, öyle ki, Norveç'in nüfusunun sadece 4-5 milyon olagelmesine rağmen dünyanın her büyük liman şehrinde hristiyanlığın Norveç'e özel bir dalı olan bir Norveç kilisesi bulunur.
İki Norveççe Vikipedi sürümü vardır: bir tanesi Bokmål Norveççesi, diğeri de Nynorsk Norveççesi için mevcuttur. İlk sitesi 26 Kasım 2001'de başlatıldı ve özgün olarak maddeleri herhangi bir Norveççe türünde yazılmasına izin verdi. Nynorsk Norveççe türüne ait bir Vikipedi 31 Temmuz 2004'te başlatıldı. Bir oylamanın sonucuna göre, ana Norveççe sitesi sadece Bokmål oldu.
Rasmus Christian Rask, Danimarkalı dilbilimci, filolog.
BIBSYS, Norveç Eğitim ve Araştırma Bakanlığı tarafından kurulan ve düzenlenen bir idari kurumdur. Araştırma, öğretim ve öğrenmeyle ilgili verilerin - tarihsel olarak kütüphane kaynaklarıyla ilgili meta veri alışverişi, depolanması ve alınması üzerine odaklanan bir hizmet sağlayıcısıdır.
İoseb Aleksis Kipşidze, Gürcü dilbilimci ve filolog. Tiflis Üniversitesi Yönetim Kurulu Akademik Sekreteri ve üniversitedeki ilk dilbilim profesörüydü. 1918-1919 yılları arasında üniversitenin Gürcüce bölümünün başkanlığını yapmıştır.
Norveç edebiyatı, Norveç'te veya Norveç halkı tarafından bestelenen edebiyattır. Norveç edebiyatının tarihi, Bragi Boddason ve Eyvindr Skáldaspillir gibi şairlerle birlikte 9. ve 10. yüzyılların pagan Eddaik şiirleri ve skaldik mısralarıyla başlar. 1000 yılı civarında Hristiyanlığın gelişi, Norveç'i Avrupa Orta Çağ öğrenimi, menajerlik ve tarih yazımı ile temasa geçirdi. Yerli sözlü gelenek ve İzlanda etkisi ile birleşen bu, 12. yüzyılın sonlarında ve 13. yüzyılın başlarında aktif bir edebiyat üretimi dönemine dönüşecekti. O dönemin başlıca eserleri arasında Historia Norwegie, Thidreks saga ve Konungs skuggsjá sayılabilir. Norveç'in en eski edebiyatı, Viking Çağı'nda taş üzerine yapılmış runik yazıtlardan ve çoğunlukla sözlü olarak aktarılan ve yalnızca daha sonraki İzlanda el yazmalarından yazılı olarak bilinen aliterasyonlu şiirden oluşur. 13. yüzyılın İzlanda destanları da İzlanda'daki Norveçli yerleşimciler arasında devam eden bir Norveç sözlü nesir geleneğinin olduğunu gösterir. Hristiyanlık Norveç'e geldiğinde, misyoner rahipler ve rahipler yanlarında hem yazı teknolojisini hem de büyük ölçekli metinlerin oluşturulmasını sağlayan alfabeyi getirdiler. Yüksek Orta Çağ boyunca, hem kraliyet mahkemesi hem de dini liderlerin ikametgâhları ile ilgili yazı gelenekleri vardı; örneğin, Kral Sverre Sigurdsson'i hayatının bir destanının bestelenmesi için ayarladı. Orta Çağ Norveç'inden en iyi edebi metin, 1250 civarında yazılmış olabilecek ve Magnus VI Lagabøte'nin yasama çalışmalarını etkilemiş gibi görünen Konungs skuggsjå adlı krallar için bir el kitabıdır. Ancak Kara Ölüm'ün gelişiyle birlikte, Norveç nüfusunu o kadar çok kaybetti ki, yerli edebi gelenek neredeyse hiçbir şeye gerilemedi.
Riksmål, Norveççe yazılı bir dil biçimi veya yazım standardıdır, yani Ulusal Dil anlamına gelir. Bokmål lehçesiyle yakından ilişkilidir ve şimdi Moderat Bokmål olarak bilinen Bokmål'ın baskın biçimiyle neredeyse aynıdır.
Russenorsk, Norveç'in kuzey kıyısındaki Rus ve Norveçli tüccarların iletişimine hizmet eden karışık bir Rus-Norveç diliydi.