İçeriğe atla

Irakeyn Seferi

Irakeyn Seferi
Osmanlı-Safevî Savaşları (1532-1555)
Tarih1533-1536
Bölge
Sonuç Osmanlı zaferi
Taraflar
Safevî DevletiOsmanlı İmparatorluğu Osmanlı Devleti
Komutanlar ve liderler
I. TahmaspOsmanlı İmparatorluğu I. Süleyman
Osmanlı İmparatorluğu Pargalı İbrahim Paşa
Güçler
7.000[1]

Tebrizde İbrahim Paşa komutasında 35.000-40.000

Sultan Süleymanın sefere katılması ile birlikte 90.000-95.000 veya 150.000[2]
Kayıplar
5.000 ölü 1.000 esir 30.000[2]

Osmanlı Ordusu'nun doğuya yönelik en büyük ve en uzun süreli askerî harekâtlarından biridir. Irâk-ı Acem olarak adlandırılan İran'ın kuzeybatı kesimiyle, Irâk-ı Arap olarak adlandırılan Bağdat ve yöresine girilmesi sebebiyle tarihi kaynaklarda Irakeyn (İki Irak) Seferi olarak adlandırılmıştır.

Harekâtın sebepleri

Mohaç Muharebesi sırasında Anadolu'nun orta ve doğu kısımlarında çıkan isyanlar sonrasında Anadolu'nun güvenliği açısından İran'a sefer açmayı gerekli hale getirdi. İsyanların bastırılmasından sonra Osmanlı-Safevi sınırı boyunca karşılıklı ihlallerin olmasıyla da seferin kararlaştırılması süreci hızlandı.

Harekat

Sultan Süleyman, Osmanlı Devleti’nin genişlemesi zamanında Özbek bölgelerini dahil etmeden Özbeklerden Safevi Devleti’ne saldırmasını teklif eder. Abdullah Han da bütün isteğiyle teklifi kabul ettikten sonra 1533 yılında Doğu tarafından Özbekler, Batı tarafından ise Osmanlılar Safevi sınırlarına taarruz etmişlerdir [3] 1533'te Habsburglarla yapılan barışla Avrupa'daki sınırları belirli süre güvence altına alan I. Süleyman bunun hemen ardından İran seferi için hazırlıkları başlattı ve kendisine geniş yetkiler verdiği Vezir-i azam Pargalı İbrahim Paşa'yı Ekim ayı sonlarında önden sefere gönderdi. 1533 yılı Aralık ayında Halep'e varan ve kışı burada geçiren İbrahim Paşa Mayıs 1534'te Diyarbakır'a gelerek Tebriz'e yönelerek 6 Ağustos 1534 yılında büyük oranda boşaltılmış olan şehri kolayca ele geçirdi.[4]

14 Haziran'da Üsküdar'dan hareket eden I. Süleyman, 20 Temmuz'da Konya'ya vardı. Konya'da Mevlana Celaleddin Rumi'nin türbesini ziyaret etti. Kayseri-Sivas-Erzincan yolunu izleyerek 28 Eylül'de Tebriz'e girdi. I. Selim'e karşı 1514 Çaldıran mağlubiyetinin etkisinde olan Safeviler, üstün ateşli silah gücüne sahip Osmanlılar'la meydan savaşına girmeyip Osmanlı ordusunun geçeceği yerleri tahrip etmek ve ani baskınlar yapmak şeklinde direniş gösterdi. Osmanlı ordusu güç şartlar altında Sultaniye'ye ulaşsa da Şah I. Tahmasb'ın izine rastlayamadı. Osmanlı ordusu buradan hareketle zorlu arazi ve iklim şartlarıyla mücadele ederek Bağdat üzerine yöneldi. Bağdat'ı savunan Tekelü Mehmed Han komutasındaki Safevi kuvvetlerinin şehri terkederek kaçması üzerine Bağdat 28 Kasım 1534'te Osmanlı kuvvetlerince kolayca ele geçirildi.[4]

Takip ve dönüş

1534-1535 kışını Bağdat'ta geçiren Kanuni, burada Osmanlı devlet örgütünü kurdu. Bağdat'ın dini önem edinen yerlerini gördü. Safevi tehlikesini kesin olarak kaldırmak isteyen I. Süleyman, Şah'ın Tebriz'i geri aldığını ve Van'ı kuşattığı haberi üzerine harekete geçti. 3 Temmuz 1535'te Tebriz'e gelen Osmanlı Sultanı, devamlı kaçan Şah Tahmasb kuvvetlerini takip için İran içerisinde Dergez'e kadar ilerledi. Ancak Tahmasb'ın izine rastlanılmaması üzerine Tebriz'e dönüldü (20 Ağustos). Kanuni komutasındaki Osmanlı ordusu Tebriz'i boşaltarak 23 Eylül 1535' te Ahlat'a geldi ve bir süre burada kaldı.

Osmanlı ordusunun Tebriz'i boşaltması üzerine Tahmasb süratle hareket ederek şehre girdi ve ardından Van'ı da ele geçirdi. Bu süreçte Erciş'i kuşatan Safevi ordusu şehri ele geçiremediği gibi Osmanlı kuvvetleri de Van'ı geri alamadı. Kanuni, kış mevsiminin iyice ilerlemesi ve Şah Tahmasb'ın Van'a asker bırakıp buradan ayrıldığını haber alması üzerine ileri harekâta geçmeyerek sınır bölgesinin güvenliğini sağlamlaştırdıktan sonra Ahlat'tan Bitlis'e, oradan Diyarbakır'a gelip Halep, Antakya, Gülek Boğazı, Konya yoluyla 8 Ocak 1536'da İstanbul'a ulaştı

Seferin sonuçları

Osmanlı tarihinin doğuya yönelik en uzun ve büyük askerî harekâtı sonucunda Bağdat, Basra ve civarında Osmanlı hakimiyeti başlamıştır.

Kaynakça

  1. ^ Sertaç Sarıçiçek, Safeviler dönemi İran'da ordu ve savaş, Ankara 2022, s.164
  2. ^ a b Tofiq Nəcəfli, Səfəvi-Osmanlı münasibətləri, s.191
  3. ^ Awesta Fuad Hassan Harky, Fars Kaynaklarına Göre Şah Tahmasb Döneminde Safevi Ülkesinde Yaşanan İç Sorunların Osmanlı-Safevi İlişkilerine Etkileri s.63
  4. ^ a b "İslam Ansiklopedisi, Feridun Emecen". 30 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Mayıs 2015. 

Konuyla ilgili yayınlar

  • Büyük Osmanlı Tarihi, Enver Ziya Karal, İ. Hakkı Uzunçarşılı, 2001, Sabah Yayınları, Cilt 3

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Safevîler</span> 1501–1736 arasında İranda varlığını sürdürmüş devlet

Safevî İmparatorluğu, Safevîler veya Safevî Devleti, 1501 ve 1736 yılları arasında varlığını sürdürmüş, sıkça modern İran tarihinin başlangıcı olarak kabul edilen, İran tarihindeki en önemli hanedanlıklardan biri olan Türk kökenli Safevi Hanedanı tarafından yönetilmiş devlet. Bugünkü İran, Azerbaycan, Ermenistan, Irak, Afganistan, Türkmenistan ve Türkiye'nin doğu kesiminde varlığını sürdürmüş, Şiî Onikiciliği resmî mezhep olarak kabul etmiş ve İran'ın varisi olduğu Safevî Hanedanı'nın devletidir.

Nasuh Paşa Antlaşması, 20 Kasım 1612 tarihinde Osmanlı Devletiyle Safevî Hanedanı'nın yönettiği İran arasında imzalanmış bir antlaşmadır.

<span class="mw-page-title-main">İran-Osmanlı savaşları</span> 16. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar İran ve Osmanlı arasında süren bir dizi savaş

İran-Osmanlı Savaşları, 16 ilâ 19. yüzyıl arasında Osmanlı İmparatorluğu ile İran'da otoriteyi elinde bulunduran birbirinin devamı niteliğindeki çeşitli hanedanlar arasında gerçekleşmiştir. Osmanlılar ile İran arasındaki ilk savaş 1514 Çaldıran Muharebesi'dir. Son savaş ise 1821-1823 Osmanlı-İran Savaşı'dır.

<span class="mw-page-title-main">1623-1639 Osmanlı-Safevî Savaşı</span> Osmanlı İmparatorluğu ile Safevi Devleti arasında 1623-1639 yılları arasında yapılmış savaş

1623-1639 Osmanlı-Safevî Savaşı, Osmanlı İmparatorluğu ile Safevî Devleti arasında, Irak meselesi için çıkan savaş.

<span class="mw-page-title-main">Nadir Şah</span> 1. Afşar Devleti Şahı

Nadir Şah Afşar, Afşar İmparatorluğu'nun kurucusu ve ilk hükümdarı olan Türkmen şahtır. İran tarihinin en güçlü hükümdarlarından biri kabul edilip, 1736'dan 1747'deki suikastına kadar Afşar İmparatoru ve İran şahı olarak hüküm sürmüştür. Batı Asya, Güney Kafkasya, Orta Asya ve Güney Asya'da birçok seferde savaşmıştır. Askeri dehası nedeniyle, bazı tarihçiler onu İran'ın Napolyonu veya İkinci İskender olarak tanımlamıştır.

<span class="mw-page-title-main">I. Tahmasb</span> 2. Safevî şahı

I. Tahmasb, Safevî Devleti'nin ikinci hükümdarıdır.

Nahcıvan Seferi, Kanuni Sultan Süleyman'ın Safevî Devleti üzerine yaptığı üçüncü büyük seferdir.

<span class="mw-page-title-main">Bağdat (eyalet)</span>

Bağdat Eyaleti veya Bağdat Beylerbeyliği, 1535 yılında Kanuni Sultan Süleyman zamanında kurulan Osmanlı Devleti eyaleti.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı-Safevî Savaşı (1548-1549)</span> 1548-1549 yılları arasında Osmanlı ve Safevîler arasında gerçekleşmiş savaş

1548-1549 Osmanlı-Safevî Savaşı, 29 Mart 1548 tarihinde I. Süleyman ordusuyla İstanbul'dan hareket edip bir yıl boyunca sürdürdüğü seferin adıdır.

<span class="mw-page-title-main">Elkas Mirza</span> İranlı şair

Elkas Mirza, Safevi şahzadesi ve Şirvan Beylerbeyi, Şah Tahmasb'a karşı isyanın lideri. Elkas Mirza, Şah İsmail'nin hayatta kalmış dört oğlundan biridir.

Tebriz Seferi, 1603-1612 Osmanlı-Safevi Savaşı'nda bir evre. Kuyucu Murat Paşa komutasındaki Türk ordusu Tebriz'e kadar ilerleyip Acıçay civarında İran ordusuyla karşı karşıya geldiyse de taraflar arasında herhangi bir çarpışma olmadı ve Türk ordusu kışlamak üzerine geri çekildi. 1611 yılında tekrar sefere çıkmaya hazırlanan Murat Paşa'nın ölümüyle iki ülke arasındaki barış müzakereleri hız kazandı ve 1612 yılında dokuz yıldır süren savaşa son veren Nasuh Paşa Antlaşması imzalandı.

Ulama Paşa ya da Ulama Han, Safevi ve Osmanlı devletlerinde görev almış Türkmen asker ve devlet adamı.

<span class="mw-page-title-main">Kemah Muharebesi</span>

Kemah Muharebesi, 1548-1549 Osmanlı-İran Savaşı'nda evre, Çerkes Osman Paşa komutasındaki Osmanlı birliklerinin 2 Ekim 1548'de Kemah civarında yağma faaliyetlerinde bulunan Safevî birliğine karşı zafer kazandıkları askerî çarpışma.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı-Safevî savaşları</span> 1532-1555 yılları arasında Osmanlı ve Safevîler arasında gerçekleşmiş savaşlar

1532-1555 Osmanlı-Safevî Savaşları, Kanuni Sultan Süleyman liderliğindeki Osmanlı İmparatorluğu ve I. Tahmasp liderliğindeki Safevî İmparatorluğu arasında çıkan birçok askeri çatışmalardan birkaçıdır.

<span class="mw-page-title-main">Alvar Muharebesi</span>

Alvar Muharebesi ya da Alivar Muharebesi, 1578-1590 Osmanlı-Safevî Savaşı'nda evre, Özdemiroğlu Osman Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu 21 Eylül 1585'te Hamza Mirza komutasındaki Safevî ordusunu mağlup ederek 25 Eylül 1585'te Tebriz'i ele geçirdi.

<span class="mw-page-title-main">1730-1732 Osmanlı-Safevî Savaşı</span> Osmanlı İmparatorluğu ile Safevi Devleti arasında 1730-32 yılları arasında yapılmış savaş

1730-1732 Osmanlı-İran Savaşı, 18. yüzyılda Osmanlı Devleti ile İran'daki Safevi Hanedanı arasında yapılmış olan bir savaştır.

<span class="mw-page-title-main">Melayer Muharebesi</span>

Melayer Muharebesi, 1730-1732 Osmanlı-Safevî Savaşı'nda evre.

<span class="mw-page-title-main">Revan Kuşatması (1731)</span>

Revan Kuşatması, 1730-1732 Osmanlı-Safevî Savaşı'nda evre.

1535 yılında Kanuni Sultan Süleyman'ın ordusuyla Safevi komutanları Emir Sultan Rumlu ve Çırak Sultan Ustaclu arasında Deregezin'de yapılan savaş. Kanuni Sultan Süleyman'ın Irakeyn Seferi'nde Şah Tahmasb Emir Sultan Rumlu ve Çırak Sultan Ustaclu'yu Osmanlılarla savaşmaya gönderdi. Deme ve ya Dema isimli köyde Osmanlı ordusuna yetişen Safevi ordusu, Osmanlılarla savaşmaya başladı. Osmanlı ordusu savunmaya başladı ve bunun sonucunda Çırak Sultan Ustaclu firar etdi, fakat Emir Sultan Rumlu savaşı devam ettirdi. Savaşın sonucunda Safeviler zafer kazandı ve Osmanlı askerleri kaçmaya başladı. Emir Sultan Rumlu, kaçan askerleri takip etmemişti. Bazı Osmanlı kaynakları bu savaş ile bir bilgi vermeyip Şah Tahmasb'ın bizzat Sultan Süleyman'la savaşmadığı için seferin sonlandırlığını diyor, fakat gerçekte bu savaşın sonucu olarak geri çekilmiştir. Hatta modern Türkiye kaynaklarında, Şah Tahmasb'ın İsfahana çekildiğini diyor, fakat Şah Tahmasb'ın saray tarihçisi Hasan bey Rumlu, Şah Tahmasb'ın Sultaniye yakınlarında olduğunu demektedir.

Merend Muharebesi 1548 yılının 22 temmuzu 23 temmuza bağlayan gecede gerçekleşmiş Osmanlı ve Safevi orduları arasında geçen bir muharebedir.