Sümerler, yaklaşık MÖ 4000-2000 yılları arasında Irak'ın güneyinde yerleşik hayata geçmiş olup medeniyetin beşiği olarak bilinen coğrafi bölgede yaşamış bir uygarlıktır. MÖ 6'ncı ve 5'nci milenyumda Kalkolitik ve Erken Tunç Çağı dönemi arasında ortaya çıkmış olup Dünyanın bilinen en eski uygarlıklarından birisi olarak kabul edilmektedir.
Elam, İran'ın güneybatısında MÖ 3000'li yıllarda var olmuş antik bir medeniyet ve tarihsel bölge.
Mezopotamya, Orta Doğu'da, Dicle ve Fırat nehirleri arasında kalan bölge. Mezopotamya günümüzde Irak, kuzeydoğu Suriye, Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve güneybatı İran topraklarından oluşmaktadır. Büyük bölümü bugünkü Irak'ın sınırları içinde kalan bölge, tarihte birçok medeniyetin beşiği olmuştur. Mezopotamya'da yer alan şehirler günümüzde sürekli gelişmektedir. Ayrıca bu bölgede bol miktarda petrol bulunmaktadır.
Irak, resmî adıyla Irak Cumhuriyeti, Batı Asya'da bir ülkedir. Kuzeyde Türkiye, doğuda İran, güneydoğuda Kuveyt, güneyde Suudi Arabistan, güneybatıda Ürdün, batıda ise Suriye ile sınır komşusudur. Başkenti ve en büyük şehri Bağdat olan federal parlamenter cumhuriyet ile yönetilen bir ülkedir.
Babil, Mezopotamya'da adını aldığı Babil kenti etrafında MÖ 1894 yılında kurulmuş, Sümer ve Akad topraklarını kapsayan bir imparatorluktur. Babil'in merkezi bugünkü Irak'ın El Hilla kasabası üzerinde yer almaktadır. Babil halkının büyük bir kısmını tarih boyunca çeşitli Sami asıllı halklar oluşturmuştur. Bölgede konuşulmuş en yaygın dil Akadca olmuş olmasına rağmen Sümerce dinî dil olarak kullanılmıştır. Aramice ise ilerleyen yıllarda bölgenin geçer dili konumuna gelmiştir.
Asur İmparatorluğu, Asur Devleti veya Asurya, MÖ 2025 ile MÖ 612 yılları arasında var olmuş ve Sami halklardan oluşmuş bir Antik Çağ Mezopotamya imparatorluğuydu. Devlet ilk başta Kuzey Irak'ta, Dicle kıyısında bulunan Asur (Aššur) şehrinden oluşmuşken, Güney Mezopotamya ve Doğu ile olan ticari ilişkilerden yararlanarak gelişmiş ve toprakları genişleyerek bir imparatorluğa dönüşmüştür. Anadolu'daki en büyük ticaret kolonileri Kültepe'de (Kayseri) bulunmaktaydı. Başkentleri Ninova'ydı.
Asur, Mezopotamya'nın kuzey kısmında, günümüzde Musul yöresinde, Dicle Irmağı'na bakan bir plato üzerinde kurulmuş antik bir kenttir. Bölgedeki arkeolojik kazılar, MÖ 3. binyılın başlarında burada bir yerleşim olduğunu göstermektedir. Ancak yayılma alanı ve diğer nitelikleri hakkında kesin bilgilere ulaşılamamıştır. Bugüne kadar tespit edilen yapı kalıntıları, antik Mezopotamya'da yapıldığı gibi, eski yapıların üstüne aynı tarzda inşa edilmiş olan bir İştar tapınağı altında kalmış temellerdir. Asur, Kalah ve Ninova kentleri Asur'un başlıca kentleridir.
Babil ve Asur uygarlıkları, Mezopotamya'da, Fırat ve Dicle ırmakları arasındaki bölgede 5.000 yıl önce kurulan en büyük kentlerden Babil ve Asur çevresinde yaratılan uygarlıklardır. Bu kentler, Babil ve Asur ülkelerinin de merkeziydi. Yazı başta olmak üzere burada pek çok buluş gerçekleştirildi. Asur ve Babil'de ortaya çıkan uygarlık doğuda İran ve Hindistan'a; batıda ise Filistin, Yunanistan ve Roma'ya doğru yayıldı. Babil ve Asur böylece doğu ve batı uygarlıklarının da çıkış yeri oldu.
Ur, Güney Irak'ta yer alan Zi Kar'daki Tel el Mukayyer bölgesinde bulunan antik Mezopotamya'ya ait önemli bir Sümer şehir devletidir. Ur, bir zamanlar Basra Körfezi'nde Fırat'ın ağzına yakın bir kıyı şehri olmasına rağmen kıyı şeridi değişmiş ve şehir, günümüzde oldukça iç kesimlerde Fırat'ın güney kıyısında kalmıştır. Günümüz modern Irak'ında yer alan Nasıriye'ye 16 kilometre uzaklıktadır.
Hammurabi, Amori kökenli Birinci Babil Hanedanlığı'nın altıncı kralıdır. Orta kronolojiye göre y. MÖ 1792'den y. MÖ 1750'ye kadar hüküm sürmüştür. Hammurabi'den önce, sağlığı bozulduğu için tahttan feragat eden babası Sin-Muballit hükümdarlık yapmıştır. Hammurabi, hükümdarlığı sırasında Elam bölgesiyle Larsa, Eşnunna ve Mari şehir devletlerini fethetmiştir. Asur Kralı I. İşme-Dagan'ı devirip İşme-Dagan'ın oğlu Mut-Aşkur'u haraç ödemeye zorlayarak neredeyse Mezopotamya'nın tamamını Babil egemenliği altına almıştır.
Asya tarihi, Asya'nın çeşitli bölgelerinde, merkezi Avrasya bozkırlarındaki duruma bağlı olarak daha fazla veya daha az bağlama sahip Doğu Asya, Güney Asya ve Orta Doğu'nun tarihi olarak görülebilir.
Mezopotamya sanatının adı çoğu arkeolojik kayıtlarda geçer. Bu kayıtlar, erken avcı-toplayıcı topluluklardan, Sümer, Akad, Babil ve Asur imparatorluklarının yaşadığı Tunç Devri'ne kadar geçen süreyi kapsar. Sonraları bu imparatorlukların yerini Demir Çağı'nda Eski Asur ve Eski Babil imparatorlukları almıştır. Genellikle medeniyetin beşiği olarak görülen Mezopotamya, önemli kültürel gelişmeleri de beraberinde getirmiştir. Bunlardan biri de en eski yazı örnekleridir. Mezopotamya sanatı MÖ 4000 tarihinden Persli Ahameniş İmparatorluğu'nun bölgeyi fethettiği MÖ 6. yüzyıla kadar Batı Avrasya'daki en soylu, en gelişmiş ve en detaylı sanat olma yolunda Antik Mısır ile rekabet içinde olmuştur. Ana vurgu oldukça dayanıklı taş ve kilden yapılmış çeşitli heykeller üzerindedir. Çok az sayıda resim günümüze ulaşmıştır ama belirtilene göre, birkaç istisna dışında, boyamalar genellikle geometrik ve dekoratif bitkisel şekiller yapmak için kullanılmıştır. Buna rağmen çoğu heykellerin de boyandığı görülür. Ayrıca çok sayıda silindir mühür de günümüze ulaşmıştır. Küçük boyutlarına rağmen bunların çoğunun üstünde karmaşık ve detaylı sahneler vardır.
Babil ya da Babylon, Irak'ın başkenti Bağdat'ın güneyinde yer alan antik şehirdir. Babil'in Asma Bahçeleri antik dünyanın yedi harikasından biri oldu. İştar Kapısı da kentin öne çıkan simgelerinden biriydi.
Mısır tarihi, verimli Nil Nehri kıyıları ve deltası ile Mısır'ın yerli halkının başarıları ile uzun ve zengin olmuştur. Mısır hiyeroglifleri Rosetta Taşı'nın keşfi ve yardımıyla deşifre edilene kadar Mısır'ın eski tarihinin çoğu bir gizemdi. Antik Dünyanın Yedi Harikası arasında yer alan Keops Piramidi bu coğrafyada bulunmaktadır.
Sümer ve Akad Kralı, antik Mezopotamya'daki Akad İmparatorluğu hükümdarlarının, sahip oldukları "Akad Kralı" yönetici ünvanıyla "Sümer Kralı" ünvanını birleştirmesiyle meydana gelen bir kraliyet ünvanıdır. Ünvan, Akad'lı Sargon tarafından kurulan antik imparatorluğun mirası ve ihtişamı üzerinde aynı anda bir hak iddia etmiş ve güneyde Sümer ve kuzeyde Akad bölgelerinden oluşan Aşağı Mezopotamya'nın tamamını yönetme iddiasını dile getirmiştir. "Sümer Kralı" ve "Akad Kralı" Ünvanlarının her ikisi de Akad kralları tarafından kullanılmasına rağmen ünvan, Yeni Sümer kralı Ur-Nammu'nun hükümdarlığına kadar birleşik haliyle takdim edilmemiştir. Ur-Nammu, bu ünvanı Aşağı Mezopotamya'nın güney ve kuzey kısımlarını kendi yönetimi altında birleştirme çabasıyla yaratmıştır. Daha önceki Akad kralları, Sümer ile Akad'ı bu şekilde birbiriyle bağlama aleyhinde olabilirler.
Pakistan coğrafyasında gerçekleşmiş olayları kapsar. Pakistan 14 Ağustos 1947'de bağımsızlığını kazandı.
Kuzey Afrika tarihi ilk avcı göçebeleri gelişinden başlayıp Mısır ve Kartaca gibi antik uygarlıklara ev sahipliği yaparken daha sonraları Roma, Bizans, Arap ve Osmanlı fetihlerine uğramış Avrupa kolonileşmesi ve modern devletlerin ortaya çıkışı izlemiştir. Tarih boyunca Kuzey Afrika kıpti, arap, latin, berberi ve benzeri etnik zenginliğe sahip olarak birçok farklı kültürden medeniyetlere ev sahipliği yaptı. Amon inancı, Atenizm, kartaca dini, Hristiyanlık ve İslam gibi birçok inanç Kuzey Afrika'nın düşünce hayatını şekillendirdi.
Kuveyt tarihi Kuveyt coğrafyasında geçen olayları kapsar. Kuveyt tarihi boyunca birçok uygarlığa ev sahipliği yapmıştır.
Akad ya da Mezopotamya kraliyet ünvanı, Akad Dönemi'nden Yeni Babil İmparatorluğu'nun çöküşüne kadar antik Mezopotamya'daki hükümdarlar tarafından üstlenilen kraliyet ünvanları ve sıfatları anlamına gelir. Daha sonraki Ahameniş ve Seleukos dönemlerindeki kısıtlı kullanımları da kapsar. Ünvan ve rütbeler, kraldan krala farklılık göstermiş ve krallar arasındaki benzerlikler genellikle bir kralın kendisini, bir öncekiyle aynı konuma getirme konusundaki açık tercihinden kaynaklanmıştır. Akadca šar kibrāt erbetti ve šar kiššatim ve Neo-Sümerce šar māt Šumeri u Akkadi gibi bazı ünvanlar, birkaç farklı imparatorluk aracılığıyla bin yıldan fazla bir süre kullanımda kalmışken diğerleri yalnızca tek bir kral tarafından kullanılmıştır.
Akad İmparatorluğu, Mezopotamya'da "Akad Kralı" olarak bilinen bir kral tarafından yönetilen eski bir uygarlıktı. Akadlı Sargon'un hükümdarlığından Şar-Kali-Şarri'ye kadar Akad İmparatorluğu Mezopotamya'daki baskın güç ve bilinen ilk büyük imparatorluktu. Ancak imparatorluk, ilk beş kralının yönetiminden sonra iç istikrarsızlık ve yabancı istilalar nedeniyle çökmüş ve Mezopotamya'nın bağımsız şehir devletlerine bölünmesine yol açmıştır. Buna rağmen Akkad'ın mirası ve prestiji, Yeni Sümer İmparatorluğu'nu kuran ve Mezopotamya'nın büyük bölümünü yeniden birleştiren Urlu Ur-Nammu gibi daha sonraki hükümdarlar tarafından sahiplenilmeye devam etmiştir. "Sümer ve Akad Kralı" unvanı Ahameniş İmparatorluğu zamanına kadar kullanılmıştır.