
Hormon,, çok hücreli organizmalarda fizyoloji ve davranışı düzenlemek için karmaşık biyolojik süreçler yoluyla uzak organlara veya dokulara gönderilen sinyal molekül sınıfıdır.

Basit bir şeker (monosakkarit) olan glukoz yaşam için en önemli karbonhidratlardan biridir. Hücreler onu bir enerji kaynağı ve metabolik reaksiyonlarda bir ara ürün olarak kullanırlar. Glukoz fotosentezin ana ürünlerinden biridir ve hücresel solunum onunla başlar.
Kimya ve biyokimyada, yağ asidi, genelde uzun, alifatik kuyruklu bir karboksilik asittir. Uzun karboksilik yağ asitlerinden 4 karbonlu ve daha uzun zincirlileri yağ asidi olarak sayılır; doğal yağları (trigliseritleri) oluşturan yağ asitlerinden söz ederken ise bunların en az 8 karbonlu olduğu varsayılabilir. Çoğu doğal yağ asitlerinin çift sayılı karbon atomu vardır, çünkü bunların biyolojik sentezlerinde iki karbon atomlu asetat kullanılır.
İnsülin direnci, pankreas tarafından üretilen normal miktarda insülinin yağ, kas ve karaciğer hücrelerinde gerekli veya yeterli tepkiyi oluşturamaması durumudur. Yağ hücrelerindeki insülin direnci, depolanmış trigliseritlerin serbest kalmasına ve kan plazmasındaki yağ asidi miktarının artmasına sebep olurken, kas hücrelerine girmesi ve karaciğer hücrelerinde depolanması zorlaştığından kandaki şeker (glikoz) oranı da artar. İnsülin direnci sonucu kan plazmasındaki yüksek seviyelerdeki insülin ve şeker oranı genellikle metabolik sendrom ve tip 2 diyabete sebep olur.
Bir ilacın gebelik kategorisi, gebelik sırasında anne tarafından belirtildiği şekilde kullanılması durumunda, ilaca bağlı fetal hasar riskinin bir değerlendirmesidir. Anne sütünde farmasötik ajanlar veya metabolitleri tarafından verilen herhangi bir riski içermez.

Diabet ya da Diabetes mellitus, sıklıkla yalnızca diabet ya da diyabet veya halk arasında şeker hastalığı olarak adlandırılan, genellikle kalıtımsal ve çevresel etkenlerin birleşimi ile oluşan ve kandaki glukoz seviyesinin aşırı derecede yükselmesiyle (hiperglisemi) sonuçlanan metabolik bir bozukluktur. Vücutta kan şekerinin düzenlenmesi pek çok sayıda kimyasal madde ve hormonun karmaşık etkileşimi sonucunda sağlanır. Şeker metabolizmasının düzenlenmesinde rol oynayan hormonlardan en önemlisi pankreasın beta hücrelerinden salgılanan insülin hormonudur. Diyabetes Mellitus ya insülin salgılanmasındaki yetersizlik ya da insülinin etkisindeki veya insülin cevabındaki bir bozukluk sonucunda ortaya çıkan yüksek kan şekerinin yol açtığı birkaç grup hastalığı tanımlamak için kullanılan ortak bir terimdir.

Kan şekeri seviyesi, kan şekeri konsantrasyonu veya kan glukoz seviyesi, insanların ve hayvanların kanında bulunan glukoz miktarıdır. Glukoz basit bir şekerdir ve her zaman 70 kilogram ağırlığında bir insanın kanında yaklaşık 4 gram glukoz bulunur. Vücut, metabolik homeostazın bir parçası olarak, başta karaciğer ve pankreas ve bunların yanında ekstrahepatik dokular ve birkaç hormonun rol oynadığı, çok duyarlı homeostatik bir mekanizma ile kan glukoz seviyelerini sıkı bir şekilde düzenler. Glukoz, iskelet kası ve karaciğer hücrelerinde glikojen formunda depolanır. Aç kalan bireylerde, kan glukozu karaciğer ve iskelet kasındaki glikojen depoları harcanarak sabit seviyede tutulur.

İnsülin, yüksek kan şekerini tedavi etmek için ilaç olarak kullanılan protein yapıda bir hormonudur. İnsülininin kullanıldığı durumlar, tip 1 diabetes mellitus, tip 2 diabetes mellitus, gestasyonel diyabet ve diyabetik ketoasidoz ve hiperosmolar hiperglisemik durum gibi diyabet komplikasyonlarını içerir. Ayrıca yüksek kan potasyum düzeylerini tedavi etmek için glukoz ile birlikte kullanılır. İnsülin, tipik olarak deri altına enjeksiyon yoluyla uygulanır, ancak bazı formları damar yoluyla veya kas içine enjeksiyon yoluyla da kullanılabilir.

Gestasyonel diyabet, normalde diyabeti olmayan bir kadının gebeliği sırasında yüksek kan şekeri seviyelerini geliştirdiği bir durumdur. Gestasyonel diyabet genellikle az sayıda semptomla sonuçlanır; ancak bununla birlikte preeklampsi, depresyon ve sezaryen doğum yapma gerekliliği riskini de artırır. Yetersiz tedavi edilen gestasyonel diyabetli annelerden doğan bebekler, doğumdan sonra yüksek kilolu olma, kan şekerlerinin düşük olmasına ve fazla sarılığa sahip olma riski altındadırlar. Bu durum tedavi edilmezse, ölü doğum riski ile sonuçlanabilir. Bu durumda doğan çocuklarda uzun vadede, fazla kilolu olma ve tip 2 diyabet geliştirme riski daha yüksektir.
Insulin degludec (INN/USAN) Novo Nordisk tarafından Tresiba markası adı altında geliştirilen, son derece etkili bir bazal insülin benzeridir. Diyabetli kişilerin kan şekeri seviyesini kontrol etmeye yardımcı olmak için günde bir kez subkutan enjeksiyonla uygulanır. 42 saate kadar süren etki süresi vardır, bu, hızlı ve kısa etkili bolus insülinlerin aksine, baz insülin seviyesini sağlayan bir insülindir.

Diltiazem, yüksek tansiyon, anjina ve belirli kalp aritmilerini tedavi etmek için kullanılan bir kalsiyum kanal blokör ilacıdır. Beta blokörler kullanılamıyorsa hipertiroidizmde de kullanılabilir. Ağız yoluyla veya damar içine enjeksiyon yoluyla alınır. Enjeksiyonla verildiğinde, etkiler tipik olarak birkaç dakika içinde başlar ve birkaç saat sürer.
Benzonatat, öksürük ve hıçkırık semptomları için kullanılan bir ilaçtır. Ağızdan alınır. On yaşın altındaki kişilerde kullanılması önerilmez. Etkiler genellikle 20 dakika içinde başlar ve sekiz saate kadar sürer.
Keppra markası altında satılan Levetirasetam, epilepsi tedavisinde kullanılan bir ilaçtır. Fokal, miyoklonik veya tonik-klonik nöbetler için kullanılır Ağız yoluyla veya damara enjeksiyon yoluyla alınır.
Desferrioksamin olarak da bilinen ve Desferal markası altında satılan deferoksamin, demir ve alüminyumu bağlayan bir ilaçtır. Özellikle aşırı dozda demir, çoklu kan transfüzyonları veya altta yatan bir genetik durum nedeniyle hemokromatoz ve diyalizdeki kişilerde alüminyum toksisitesinde kullanılır. Kas, damar veya deri altına enjeksiyon yoluyla kullanılır.
Sitagliptin, tip 2 diyabet tedavisinde kullanılan bir anti-diyabetik ilaçtır. Birleşik Krallık'ta metformin veya bir sülfonilüreden daha az tercih edilen olarak listelenmiştir. Ağızdan alınır. Aynı zamanda sitagliptin/metformin olarak da mevcuttur.
Eksenatid, tip 2 diyabet tedavisinde kullanılan bir ilaçtır. Diyet, egzersiz ve potansiyel olarak diğer antidiyabetik ilaçlarla birlikte kullanılır. Metformin ve sülfonilürelerden sonra bir tedavi seçeneğidir. Günün ilk ve son öğününden bir saat önce deri altına enjeksiyon yoluyla verilir. Haftada bir enjeksiyon versiyonu da mevcuttur.
Apiksaban, kan pıhtılarını tedavi etmek ve önlemek ve valvüler olmayan atriyal fibrilasyonu olan kişilerde inmeyi doğrudan inhibe edici faktör Xa yoluyla önlemek için kullanılan antikoagülan bir ilaçtır. Özellikle kalça veya diz replasmanını takiben ve önceden pıhtı öyküsü olanlarda kan pıhtılarını önlemek için kullanılır. Varfarine alternatif olarak kullanılır ve kan testleri veya diyet kısıtlamaları ile izleme gerektirmez. Ağızdan alınır.
Trastuzumab, meme kanseri ve mide kanserini tedavi etmek için kullanılan bir monoklonal antikordur. Özellikle HER2 reseptörü pozitif olan kanser için kullanılır. Tek başına veya diğer kemoterapi ilaçlarıyla birlikte kullanılabilir. Trastuzumab, damar içine yavaş enjeksiyon ve derinin hemen altına enjeksiyon yoluyla verilir.
Verapamil, yüksek tansiyon, anjina ve supraventriküler taşikardi tedavisinde kullanılan bir kalsiyum kanal blokörü ilaçtır. Ayrıca migren ve küme baş ağrılarının önlenmesi için de kullanılabilir. Ağız yoluyla veya damar içine enjeksiyonla verilir.
Gliburid olarak da bilinen glibenklamid, tip 2 diyabetin tedavisinde kullanılan antidiyabetik bir ilaçtır. Diyet ve egzersizle birlikte alınması tavsiye edilir. Diğer antidiyabetik ilaçlarla birlikte kullanılabilir. Tip 1 diyabette tek başına kullanılması önerilmez. Ağız yoluyla alınır.