İçeriğe atla

Imre Lakatos

Imre Lakatos
1960'lara ait fotoğrafı
DoğumuImre Lakatos
9 Kasım 1922(1922-11-09)
Debrecen, Macaristan
Ölümü2 Şubat 1974 (51 yaşında)
Londra, İngiltere
OkuluEleatik Fallibilizm
Mantıksal pozitivizm'in eleştirisi
Formalizm
Yanlışlanabilirlik
İlgi alanlarıMatematik felsefesi, Bilim felsefesi, Epistemoloji, Siyaset felsefesi
Önemli fikirleriİspat ve çürütme metodları, bilimsel araştırma yöntemlerinin metodolojisi, tarihsel araştırmacılık yöntemleri metodolojisi
Etkilendikleri
Etkiledikleri

İmre Lakatos (9 Kasım, 1922 - 2 Şubat, 1974), bilimsel gelişmeye ilişkin araştırma programlarıyla ün kazanmış olan çağdaş bilim felsefecisi. Lakatos, aynı zamanda klasik bilim anlayışına yönelik itirazlarıyla tanınmıştır.

Hayatı

Lakatos, 1922'de Macaristan, Debrecen'de Yahudi bir ailenin çocuğu olarak doğdu. 1944'te Debrecen Üniversitesi'nden matematik, fizik ve felsefe alanında dereceler aldı. Mart 1944'te Almanlar Macaristan'ı işgal edince, o zamanlar kız arkadaşı sonrasında ise eşi olacak olan Éva Révész ile birlikte Marksist bir direniş grubu kurdu. O yılın Mayıs ayında, gruba 19 yaşındaki Yahudi anti faşist aktivist Éva Izsák da katıldı. Yakalanma ve onlara ihanet etmeye zorlanma riski olduğunu düşünen Lakatos, gruba karşı görevinin intihar etmek olduğuna karar verdi. Daha sonra grubun bir üyesi onu Debrecen'e götürdü ve siyanür verdi.[2]

Ayrıca işgal sırasında, Lakatos soyadını Molnár olarak değiştirdi.[3] Nazilerin Yahudilere zulmünden böylece kaçmayı başardı. Lakin annesi ve büyükannesi Auschwitz'de öldü. Bu olay sonrasında soyadını Géza Lakatos onuruna bir kez daha Lakatos olarak değiştirdi.

Savaştan sonlandıktan sonra, 1947 yılından itibaren Macar eğitim bakanlığında üst düzey bir yetkili olarak çalıştı. Ayrıca 1948'de Debrecen Üniversitesi'nden aldığı doktora derecesi ile eğitimine devam etti ve György Lukács'ın her hafta çarşamba öğleden sonra gerçekleşen özel seminerlerine katıldı. 1949 yılında ise Sofya Yanovskaya'nın gözetiminde Moskova Devlet Üniversitesi'nde eğitim hayatına devam etti. Ancak geri döndüğünde kendisini Macar komünist partisi içindeki iç tartışmaların kaybeden tarafında buldu ve 1950'den 1953'e kadar revizyonizm suçlamasıyla hapse atıldı. Nitekim Lakatos'un İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra gerçekleştirdiği, Macaristan'daki faaliyetlerinin çoğu bilinmektedir. Nitekim Lakatos katı bir Stalinisttir ve genç yaşına rağmen, 1945 ile 1950 yılları arasında (kendi tutuklanması ve hapse girmesi dönemleri de dahil), Macaristan'da özellikle kültürel yaşamda ve akademide Komünist yönetimin kurulmasında önemli bir rol oynamıştır.[4]

Komünist faaliyetlerinin neticesinde hapse atılan Lakatos serbest bırakıldıktan sonra ise akademik hayata geri döndü, matematiksel araştırmalar yaptı ve George Pólya'nın How to Solve It adlı eserini Macarcaya çevirdi. Bu süreç zarfında da komünist olarak ifade edilen siyasi görüşleri önemli ölçüde değişti ve 1956 Macar Devrimi'ne giden yolda muhalif bir öğrenci grubuyla birlikte hareket etti. Sovyetler Birliği Kasım 1956'da Macaristan'ı işgal ettikten sonra ise Lakatos Viyana'ya kaçtı ve hemen akabinde İngiltere'ye ulaştı. 1961'de Cambridge Üniversitesi'nden felsefe alanında doktora derecesi aldı; doktora tezi, Matematiksel Keşif Mantığında Denemeler adını taşıyordu ve doktora danışmanı R. B. Braithwaite idi. Ölümünden sonra yayınlanan Proofs and Refutations: The Logic of Mathematical Discovery adlı kitap bu esere dayanmaktadır. Lakatos doktora tezi sonrasında da çalışmalarına devam etmiştir ve 1960 yılında Londra Ekonomi Okulu'nda (LSE) bir göreve atanmıştır. O zamanki LSE bilim felsefesi departmanı, Karl Popper, Joseph Agassi ve J. O. Wisdom gibi filozofları içermekteydi.[5] Böylelikle de bu isimlerle tanışarak çalışmalarına devam etmiştir.

Lakatos bu haliyle Londra'da çalışmalarına devam ederken iki kez Birleşik Krallık vatandaşlığı başvurusuna ret cevabı almıştır.[6] 1974 yılında ise ani bir şekilde elli bir yaşında ölmüştür. Ölüm nedeni, kalp krizidir. Hayatının son günlerinde LSE''de çalışmalarına devam eden Lakatos, ölümünün ardından okul tarafından onurlandırılmak istenmiş ve Lakatos Ödülü LSE tarafından verilmeye başlanmıştır.[7]

Düşünceleri

Pozitivist bilim ideali ve anlayışının eleştirisini yapan Lakatos'a göre, bilimde nihai doğrulama ve nihai yanlışlama yoktur. Bilim yanılabilir, hataya düşebilir. Bilimde kesin doğrularla, kesin yanlışların olamayacağını söyleyen Lakatos'a göre, bilimde hakikati garanti edecek, doğruluğu teminat altına alacak, genelgeçer, evrensel ve rasyonel yöntemler yoktur. Bundan dolayı, bilimin kesin ve değişmez bir yöntemi olamaz. Bu bakımdan Paul Feyerabend'i etkilemiştir; onun Yönteme Karşı adlı ünlü kitabının Lakatos ile yazışmalarının bir ürünü olduğu bilinmekltedir.Karl Popper, Thomas Kuhn ve Feyerabend arasında meydan gelmiş olan bilimin niteliğine, geçerliliğine, yöntemine, kuramsal statüsüne dair tartışmalarda kendine özgü bir yol izlemiştir. Bu yolda Lakatos bilimin rasyonel bir şekilde ilerlediğini kanıtlamaya çalışır. Hem Popper hem de Kuhn karşıtı önermeleri söz konusu olmakla birlikte Lakatos, daha çok bunlar arasında bir tür sentez arayışında bir bilim felsefecisi olarak görünmüştür.

Bilim felsefesindeki yeri

Popper'ın öğrencisi olmakla birlikte onun yanlışlanabilirlik ilkesiyle temellendiridiği bilim anlayışını eleştirmiştir. Onun düşüncelerinin özgünlüğü Popper ile Kuhn arasındaki tartışmalarda bir tüz sentez arayışıyla hareket etmiştir. Biliminin anomalilerle her zaman bir arada bulunduğunu ileri sürmüş, belirli bir teorinin doğrulanma ya da yanlışlanmasının belirli bir anda olanaklı omadığını savlamıştır. Bilimsel bir teori bu belirli anomalileri zaten ad hoc varsayımlarla kanıtlamaya çalışır ki bu nedenle belirli bir teoriyi reddedebilmek sanıldığı kadar kolay değildir.

Belirli bir teorinin diğer ya da önceki teoriden daha geçerli olması, bu yeni ya da farklı teorinin daha fazla şeyi açıklayabiliyor olmasıyla ilgilidir ona göre. Bu yaklaşım biçimi teoriler arasında bir süreklilik ilişkisi kurar. Buna göre, çelişiyor göründüklerinde bile, teorilerin belirli bir şekilde birbirlerini kapsamaları söz konusudur. Bir tür birikimci bir bilgi anlayışı ortaya konulmaktadır Lakatos tarafından, ancak Kuhn'un bu birikim olanağını geçersiz ilan eden varsayımlarına bir açıklama getirilmemektedir. Öte yandan Lakatos bilimsel gözlemin nesnel bir şekilde yapılmasını öngörerek, bir anlamda ampirist bilgi anlayışlarına olanak verir. Bu da sert eleştirilere maruz kalan pozitivizm ve ampirizm konularında kesin olmayan bir önerme olarak görünür.

"Realist rasyonalizm"

Rasyonalizm ve empirizm konularında da Lakotos'un sentez arayışında olduğu ve bu noktada eleştiriyor olsa da Popper'a Kuhn'dan daha yakın durduğu söylenebilir. Lakatos bu anlamda, Popper'ın kimi görüşleriyle kendi temel savları arasında çelişmekle eleştirmiş olan Popperci çevreye dahil edilebilir. Onun girişimleri Kuhn'un varsayımlarını en önemli oldukları noktada yadsımaya yönelik olarak görünmektedir. Birikimci bilgi anlayışıyla Kuhn'un paradigma kavramına da itiraz etmiştir Lakatos. Feyerabend daha sonra Lakatos'ın önermelerini farklı noktalardan eleştirecek, Kuhncu görelikciliği uç noktalara taşıyacaktır. Lakatos'ın aksine Feyerabend bilimdeki teorilerin birbirlerini yadsıyarak ortaya çıktıklarını öne sürer. Feyerabend onun rasyonalist eksenli düşüncelerini "realist rasyonalizm" olarak eleştirir.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ András Máté (2006). "Árpád Szabó and Imre Lakatos, Or the relation between history and philosophy of mathematics". Perspectives on Science. 14 (3). ss. 282-301. 
  2. ^ "Imre Lakatos - Stanford Encyclopedia of Philosophy". Stanford. 4 Haziran 2016. 20 Nisan 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Nisan 2021. 
  3. ^ Larvor, Brendan (11 Ocak 2013). Lakatos: An Introduction (İngilizce). Routledge. ISBN 978-1-134-76514-0. 
  4. ^ "Imre Lakatos". 3 Şubat 2004 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  5. ^ Scheffler, Israel (3 Kasım 2007). Gallery of Scholars: A Philosopher's Recollections (İngilizce). Springer Science & Business Media. ISBN 978-1-4020-2710-9. 
  6. ^ György Kampis, L. Kvasz, Michael Stöltzner (eds.) (2013). Appraising Lakatos: Mathematics, Methodology, and the Man, Springer. s. 296. 
  7. ^ Gillies, Donald (1996). "Review of Imre Lakatos. Paul K. Feyerabend. Sull'orlo della scienza: Pro e contro il metodo. (On the Threshold of Science: For and against Method)". The British Journal for the Philosophy of Science. 47 (3): 476-478. ISSN 0007-0882. 23 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Nisan 2021. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Bilim</span> bilgiyi inşa eden ve organize eden sistematik sistem ve bu sistem tarafından üretilen bilgi kümesi

Bilim veya ilim, nedensellik, merak ve amaç besleyen, olguları ve iddiaları deney, gözlem ve düşünce aracılığıyla sistematik bir şekilde inceleyen entelektüel ve uygulamalı disiplinler bütünüdür. Kimi kullanımlarda bu tanımın "ilim" için geçerli olmadığının altını çizmek gerekir. Çünkü bilim somut, evrensel olayları kendine konu edinmişken ilim doğaötesi olaylarla da ilgilenebilir fakat somut kanıt sunmaz. Bilimi sınıflandıran bilim felsefecileri bilimi formal bilimler, sosyal bilimler ve doğa bilimleri olmak üzere üçe ayırır. Bilimin diğer tüm dallardan en ayırt edici özelliği, savunmalarını somut kanıtlarla sunmasıdır. Bu sayede bilim, bilinmeyen olguları açıklamamıza ve evreni idrak etmemize güçlü destek olur.

<span class="mw-page-title-main">Epistemoloji</span> bilginin doğası, kapsamı ve kaynağı ile ilgilenen felsefe dalı

Epistemoloji ya da bilgi felsefesi, bilgiyle ilgilenen bir felsefe dalıdır. Epistemologlar, bilginin doğası, kaynağı ve kapsamı, epistemolojik gerekçelendirme, inancın rasyonelliğini ve diğer çeşitli konuları incelemektedir. Epistemoloji, felsefenin etik, mantık ve metafizikle birlikte dört ana dalından biri olarak kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Deneycilik</span> bilginin sadece veya öncelikle duyusal deneyimden geldiğini belirten teori

Deneycilik, empirizm veya ampirizm, bilginin duyumlar sayesinde ve deneyimle kazanılabileceğini öne süren görüştür. Deneyci görüşe göre insan zihninde doğuştan bir bilgi yoktur. İnsan zihni, bu nedenle boş bir levha gibidir.

<span class="mw-page-title-main">Karl Popper</span> Avusturyalı-Britanyalı bilim felsefecisi

Sir Karl Raimund Popper CH FBA FRS, Yahudi kökenli Avusturyalı-İngiliz filozof, akademik ve sosyal yorumcu.

Paradigma Helenceden gelir) Türk Dil Kurumu sözlüğündeki anlam karşılığı; "Değerler dizisi" olarak tanımlanır.

<span class="mw-page-title-main">Paul Feyerabend</span> Avusturyalı-Amerikalı bilim filozofu (1924 – 1994)

Paul Karl Feyerabend, Avusturyalı filozof ve bilim felsefecisi. Karl Popper'ın öğrencisidir, ancak daha sonra tamamen Popper'a karşıt bir kuramsal konumda düşüncelerini temellendirmiştir. 20. yüzyıl felsefesinde ve özellikle bilim felsefesi alanında Karl Popper, Thomas Kuhn ile birlikte en önemli üçüncü isimdir. Kuhn'un görelikçi kuramına yakın ancak bilimin hem teorik hem de toplumsal statüsüne dair radikal bir kuramsal reddiye konumuna sahiptir. "Anarşist bilgi kuramının" en önemli isimlerinden biridir.

<span class="mw-page-title-main">Bilim felsefesi</span>

Bilim felsefesi, epistemoloji, ontoloji, etik ve estetik gibi felsefenin temel alt bölümlerinden birisidir.

<span class="mw-page-title-main">19. yüzyıl felsefesi</span>

19. yüzyıl felsefesi öncelikli olarak Alman felsefesinde romantizmin ve idealizmin zirveye ulaştığı bir dönemdir. Aynı şekilde materyalizmin de yeni bir derinlik kazandığı ve öne çıktığı görülür. Fransız felsefesinde bir yanda Charles Fourrier, Pierre-Joseph Proudhon, Claude Henri de Saint-Simon gibi reformcu düşünürler; öte yanda da August Comte ile pozitivizmin belirginleştiği görülür. Tarihçi Tocqueville ile sosyolog ve düşünür olan Emile Durkheim'ı da buraya eklemek gerekir.

<span class="mw-page-title-main">20. yüzyıl felsefesi</span>

20. yüzyıl felsefesi, 19. yüzyıl sonlarından başlayıp günümüze kadar gelen ve devam eden düşünce geleneklerini ve felsefi akımları kapsar. Her çağın felsefesinin kendi toplumsal, kültürel ve siyasal koşullarıyla etkileşimli olduğu gibi, 20. yüzyıl felsefesi de kendi siyasal ve toplumsal gelişmelerinden etkilenmiştir. Çağın siyasal olayları, kültürel ve teknolojik gelişmeler, bilimsel alandaki yeni sonuçlar, ortaya çıkan yeni düşünce eğilimlerinin hepsi 20. yüzyıl felsefesinde görülen bilime yönelik sorgulayıcı yaklaşımların, aklın sorgulanması girişimlerinin, dile yönelik ilginin, özne kavramı üzerinde yürütülen tartışmaların, zihin problemlerinin, yeni bir boyut kazanan bilgi sorununun, cinsellik soruşturmasının, yabancılaşma ve iktidar sorunsalının arka planını oluşturmaktadır. Bu çağın düşünürlerinin çoğunluğu bir şekilde çalışmalarında çağın kuramsal sorunlarını dillendirmiş ve yanıt arayışında olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Mantıksal pozitivizm</span>

Mantıksal pozitivizm, Viyana Çevresi olarak adlandırılan filozofların felsefi düşünüş sistemlerini adlandırır. Başlıca temsilcileri Moritz Schlick, Rudolph Carnap ve Otto Neurath olan bu çevre, yeni pozitivistler ya da mantıkçı empiristler olarak da adlandırılır. Bu çevrenin oluşumunda önemli etkisi olan isim Ernst Mach'tır ki Mach'ın Viyana'da belirli dönemlerde mantık, fizik ve felsefe profesörlüğü yaptığı bilinmektedir. Mantıksal pozitivizmin çok farklı konumlardaki ve disiplinlerdeki filozofları bir araya getirir. Söz konusu akımın içinde sayılan ya da sayılmış olan belli başlı filozoflar şöyledir: Ernest Nagel, Hans Hahn, Kurt Gödel, Felix Kaufmann, Philipp Frank, Bertrand Russell, Whitehead, A. J. Ayer, Wittgenstein.

<span class="mw-page-title-main">Fizik felsefesi</span>

Fizik felsefesi, klasik ve modern fiziğin içerisindeki teori ve yorumları inceleyen bir bilim felsefesi dalıdır. Fizik teorileri ve yorumlarından yola çıkarak sorduğu sorularla çeşitli cevaplara ulaşmayı amaçlamaktadır. Uzay ve zaman felsefesi, kuantum mekaniği felsefesi, termal ve istatistiksel felsefe gibi alt dallara ayrılmaktadır.

Post pozitivizm, 20. yüzyılın başından itibaren pozitivizme yönelik geliştirilen eleştirilerle birlikte biçimlenen ve bilim felsefesindeki tartışmalarla 60'lı yıllarda belirginleşen pozitivizm sonrası bir kuramsal/felsefi bilim düşüncesini belirten akımdır.

Kritik rasyonalizm ya da Eleştirel rasyonalizm, Karl Popper tarafından “Bir ifadeye bilinelerden mantıken ulaşılamıyorsa yine de onu mantıken yanlışlamak mümkün olabilir.” temelinde geliştirilen epistemolojik bir felsefedir. Hume’u takiben Popper; zaten bilinenlere ekleyerek genişleten, spesifik gözlem bütünlerine dayanarak genel prensipler türeten, geniş genellemeler yapan, hükmünün doğruluğu öncülerinin kanıtlarına dayalı olarak ‘olası’ olan herhangi bir tümevarımsal muhakemeyi yani tümdengelimsel mantıktan daha fazla bilgi temin edebilen herhangi bir mantığı reddetti. Diğer bir deyişle eğer bir şeyi mantıken ileri süremiyorsak en azından mantıken yanlışlamaya çalışmalıyız. Bu da Popper'i yanlışlanabilirlik kriterine götürdü.

<span class="mw-page-title-main">Debrecen</span>

Debrecen, Macaristan’da Budapeşte’den sonra ikinci büyük en geniş şehirdir. Debrecen, Kuzey Alföld bölgesi ve Hajdú-Bihar eyaleti başkentinin bölgesel merkezidir.

<span class="mw-page-title-main">Yanlışlanabilirlik</span> Bir önermenin yanlışlığının kanıtlanabilme ihtimali

Bir önerme, hipotez ya da teori; özünde yanlış olduğunun kanıtlanabilme ihtimali varsa; yanlışlanabilirdir. Bir yargıyı geçersiz kılacak herhangi bir gözlem yapmak ya da argüman sunmak mümkünse bu yargı yanlışlanabilirdir. Bu anlamda, yanlışlamak ile geçersiz kılmak eş anlamlıdır. Bilimsel bir önerme yanlışlanabilme özelliği barındırır. Yanlışlanabilirlik ilkesi, bilim ile bilim dışı olanı, bilgi ile inancı ayırmak için kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Bilim tarihi yazıcılığı</span> Bilim Tarihi Tarihi

Bilim tarihi yazımı, bilim tarihi olarak bilinen tarih alt disiplininin tarih ve metodolojisinin, disipliner yönleri ve uygulamaları ile kendi tarihsel gelişiminin incelenmesidir.

<span class="mw-page-title-main">Bilim tarihi ve felsefesi</span> Bir akademik disiplin

Bilim tarihi ve felsefesi, Bilim felsefesi ve Bilim tarihi'ni kapsayan bir akademik disiplin'dir. Alandaki birçok bilim insanı öncelikle tarihçi veya filozof olarak eğitilmiş olsa da, birçok önde gelen üniversitede HPS'nin akademik derece veren bölümleri mevcuttur. Bilim felsefesi ve bilim tarihi'nin kendine ait disiplinleri olsa da Bilim tarihi ve felsefesi başlı başına ayrı bir disiplindir.

<span class="mw-page-title-main">Ian Hacking</span>

Ian MacDougall Hacking, bilim felsefesinde uzmanlaşmış Kanadalı bir filozoftur. Kariyeri boyunca Killam Beşeri Bilimler Ödülü ve Balzan Ödülü de dahil olmak üzere çok sayıda ödül kazandı ve Kanada Nişanı, Kanada Kraliyet Cemiyeti ve İngiliz Akademisi gibi birçok prestijli grubun üyesi oldu.

Larry Laudan, Amerikalı bir bilim filozofu ve epistemologdur. Pozitivizm, realizm ve rölativizm geleneklerini şiddetle eleştirdi ve popüler meydan okumalara karşı ayrıcalıklı ve ilerici bir kurum olarak bilim görüşünü savundu. Laudan'ın "araştırma gelenekleri"ne ilişkin felsefi görüşü, Imre Lakatos'un "araştırma programlarına" önemli bir alternatif olarak görülüyor.

Ampirik kanıt, bir önerme için kanıt, yani bu önermeyi destekleyen veya karşı çıkan, duyu deneyimi veya deneysel prosedür tarafından oluşturulan veya erişilebilen delildir. Ampirik kanıtlar bilimler için merkezi öneme sahiptir ve epistemoloji ve hukuk gibi diğer çeşitli alanlarda da rol oynar.