İçeriğe atla

Ilıpınar Höyüğü

Koordinatlar: 40°28′05″N 29°18′31″E / 40.4681°K 29.3086°D / 40.4681; 29.3086
Arkeolojik Höyük
Adı:Ilıpınar Höyüğü
il:Bursa
İlçe:Orhangazi
Köy:Merkez
Türü:Höyük
Tahribat:
Tescil durumu:Tescilli[1]
Tescil No ve derece:60
Tescil tarihi:24.06.1988
Araştırma yöntemi Kazı

Ilıpınar Höyüğü, Bursa İl merkezinin kuzeydoğusunda, Orhangazi İlçesi'nin yaklaşık 2 km. güneyinde, İznik Gölü'nün 2 km. batısında yer alan bir höyüktür. Yerleşim alanı 2,5 hektar olup tepenin çağı 250 metredir. Yüksekliği 3 metreden 10 metreye değişmektedir.[2] Höyükte ilk yerleşmenin günümüzden 8 bin yıl önce gerçekleştiği ileri sürülmektedir. İlk yerleşimcilerin Orta Anadolu'dan 10-15 aile olarak gelip yerleştikleri düşünülmektedir.[3] Höyüğün ilk yerleşmede dahi eksiksiz bir tarım ekonomisine sahip olduğu anlaşılmaktadır.[4] Şimdilik, bölgede tarıma başlanılan ilk yerleşim olarak görülmektedir.[5]

Kazılar

Höyük ilk olarak 1948 yılında Prof. Dr. İsmail Kılıç Kökten tarafından saptanmış ve araştırılmıştır. Daha sonra 1960 yılında İngiliz arkeolog James Mellart tarafından, 1964 yılında C. Cullberg, 1965 yılında David H. French tarafından araştırılmıştır. Kazılar ise 1987 – 1995 yılları arasında Hollanda Tarih ve Arkeoloji Enstitüsü adına Jacob Roodenberg başkanlığında yürütülmüştür.[2]

Hollanda Arkeoloji Enstitüsü (Nederlands Instituut In Turkije – NIT) ve bu kuruluşa bağlı Hollanda Yakındoğu Enstitüsü (Nederlands Instituut voor het Nabije Oosten –NINO),[6] Tarım Devrimi'nin Yakındoğu'dan Avrupa'ya yayılmasında Kuzeybatı Anadolu'nun işlevini belgelemek için uzun soluklu bir çalışma başlatmıştı. Ilıpınar Höyüğü'nde 1987 yılında başlatılan kazı çalışması bu projenin başlangıcını oluşturmuştur.[4]

Tabakalanma

Söz konusu kazıların ışığında höyükte Erken Neolitik Çağ'dan Bizans Dönemi'ne kadar,[7] romen rakamı ile tanımlanan on tabaka belirlenmiştir. Buna göre IX. – VII. tabakalar Anadolu kronolojisine göre Erken Kalkolitik Çağ'a, VI. tabaka da Erken Kalkolitik Çağ'a MÖ 5. binyıl, V. tabaka Güneydoğu Avrupa'nın Vinča kültürü'ne benzer buluntulardan dolayı MÖ 5. binyılın ikinci yarısına, mezarlık olarak kullanılmış olan IV. tabaka ise Geç Kalkolitik Çağ'a tarihlenmektedir.[2]

Tabakalanma yeniden eskiye şu şekilde sıralanmaktadır.[8]

  • I – Bizans mezarlığı (MÖ 6.-7. yüzyıllar)
  • II - Roma (miladi yıllar)
  • III - Erken Tunç Çağı sonu (MÖ III. binyıl sonu)
  • IV - Geç Kalkolitik Çağ mezarlığı (MÖ IV. binyıl sonu)
  • V - Vinča kültürü benzeri buluntular, Erken Kalkolitik Çağ (MÖ V. binyıl ikinci yarısı)
  • VI – yangın geçirmiş pişmemiş kerpiç yapı, Erken kalkolitik (muhtemelen MÖ V. binyıl)
  • VII – kerpiç mimari, Erken kalkolitik (MÖ V. binyıl ilk yarı)
  • VIII – toprak harç (pise) ve ahşap mimari, Erken Kalkolitik (MÖ V. binyıl başları)
  • IX - Fikirtepe Kültürü ve Balkan kültürleri, Erken Kalkolitik (MÖ V. binyıl başları)
  • X – Fikirtepe Kültürü ve Hacılar Höyük'le ilişkiler Son Neolitik Çağ (VI. binyıl ikinci yarısı)

Buluntular

En üst tabakada yer alan Bizans Dönemi mezarlığında gömü armağanları nadirdir. Ele geçen kemer tokası gibi az sayıdaki buluntunun değerlendirilmesiyle mezarlığın MS 6.-7. yüzyıllara tarihlendiği ileri sürülmektedir.[9]

Erken Kalkolitik Çağ'a tarihlenen tabakalardaki mimari, Trakya ve Marmara Bölgesi'ne özgü ahşap malzeme ağırlıklı yapılarıdır. Dal örgü ve pise (dökme kerpiç) tekniğiyle yapılmıştır. Mimari yapıların incelenmesiyle ilk yerleşimin elli hanelik bir köy yerleşimi olduğu sonucuna varılmıştır. Evler, birbirinden ayrı, 4-5 x 6 metre boyutlarında dörtgen planlı tek odalı evlerdir. Kazı başkanı ve ekibi bu tür yapıların en fazla yirmi yıl ayakta kalabileceğini belirtmektedir.[2] Bu tabakalarda ele geçen bitki ve kemik kalıntılarından yerleşmede sığır, keçi, koyun ve domuz yetiştirildiği, tahıl ve sebze tarımı yapıldığı, avcılığın küçük bir öneme sahip olduğu anlaşılmaktadır.[10]

VI. tabakada evlerin taban yapısı hakkında bilgi edinilebilmektedir. Tabandan gelecek nemi bloke etmek için zeminden biraz yukarıda dal ve direklerden bir taban örülmüş, bunun üstü kalınca bir balçık tabakasıyla kaplanmıştır. Evlere, duvara bitişik bir tarz sundurmadan girildiği düşünülmektedir. Birbirine bitişik yapılan evlerin bir çeşit hudut yapı sistemi oluşturduğu belirtilmektedir. Bu hudut sistemini köy meydanında tutulan yaşam stoklarını korumayı amaçladığı düşünülmektedir.[2]

Ilıpınar X – VII tabakalarında, ahşap üstü çamur sıvama tarzı yapıların yanı sıra büyük olasılıkla doğal kil yataklarından kesilen büyük kil dilimlerinden yapılan duvarlara da rastlanmıştır. Bu yapı malzemesi, çamurun samanla karıştırılması, kalıba dökülmesi ve güneşte kurutulmasıyla yapılan kerpiçe bir geçiş evrimi olarak görülebilir. Diğer ifadeyle Ilıpınar, kerpice geçişin sürecini vermektedir. Ilıpınar VI. tabakada ise kerpiç, tek inşaat malzemesi haline gelmiştir.[11]

IV. tabakada elliye yakın mezar bulunmuştur. Ölülerin çoğu genç yaşta ölen yetişkinlerle çocuklar ve bebeklerdir. Buna göre az sayıda insanın yaşlanma olanağı bulduğu düşünülmektedir.[3] Gömütler, basit toprak mezarlara hocker tarzında (bacaklar karna çekik) gömülmüştür. Bazı mezarlarda gömüt armağanı olarak tunç bıçak ve balta bulunmaktadır.[9] Mezarların otuzunda çanak çömlek olarak gömüt armağanı yer almaktadır. Bu gömüt armağanlarını oluşturan çanak çömlek, Marmara Bölgesi yüzey araştırmalarında pek rastlanmayan, bölgeye yabancı bir mal grubudur. Radyokarbon tarihleme yöntemiyle mezarlar, dolayısıyla bu mal grubu MÖ 4. binyıl sonlarına tarihlenmektedir.[2]

V. tabaka çanak çömleğinin Erken Vinča kültürüne dayandığını belirtilmekte ve kazı başkanınca MÖ 5. binyılın ikinci yarısına tarihlenmektedir.[2]

Değerlendirme

Ilıpınar Höyüğü kazıları, Trakya ve Marmara Bölgesi arkeolojisinde son derece önemli bir dönemin aydınlatılmasında geniş malzeme sağlamıştır. En önemli katkılarından biri Fikirtepe Höyüğü'nün tarihlendirilmesinde kesinliğe ulaşılmasındaki payıdır.[2] Ilıpınar kazılarında arkeolojik araştırmaların yanında Bursa İli'nin doğa tarihi de araştırmalara konu olmuş, jeomorfolojik çalışmalarla her türlü bitki ve hayvan kalıntılarının, polenlerin incelenmesi sağlanmıştır. Bölgenin doğa tarihine ilişkin bu araştırmalar ilk olarak Ilıpınar Höyüğü kazılarıyla başlatılmıştır. Bu araştırmalar, göreceli kronoloji ile tarihlendirilen Fikirtepe ve Temenye Höyüğü (Pendik) konusunda kesin tarihlendirmeye olanak sağlamıştır. Esasen Ilıpınar, Menteşe Höyüğü, Marmaracık Höyük, Barcın Höyük Fikirtepe Kültürü'nün yayılma bölgesi olarak kabul edilmektedir.[12]

Radyokarbon tarihleme yöntemi, IX. tabaka için MÖ 4.900, VIII. tabaka için MÖ 4.900 – 4.750, VII. tabaka için MÖ 4.750, VI. tabaka için ise MÖ 4.750 – 4.550 tarihlerini vermektedir.[2] Öte yandan Jacob Roodenberg, ana toprağın 40 cm. yukarısında yer alan evlerin yaklaşık 8 bin yıl eski olarak hesaplandığını belirtmektedir.[13]

Galeri

Dış bağlantılar

Kaynakça

  1. ^ "TAY – Yerleşme Ayrıntıları". 8 Temmuz 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Nisan 2012. 
  2. ^ a b c d e f g h i "TAY – Yerleşme Dönem Ayrıntıları". 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Nisan 2012. 
  3. ^ a b "J. Roodenberg". 4 Nisan 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Nisan 2012. 
  4. ^ a b NIT Araştırma Projesi 16 Ocak 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. – Nederlands Instituut in Turkije (Hollanda Araştırma Enstitüsü)
  5. ^ "Kültür ve Turizm Bakanlığı". 19 Nisan 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Nisan 2012. 
  6. ^ "paleoberkay - Hollanda Arkeoloji Enstitüsü". 14 Kasım 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Nisan 2012. 
  7. ^ 11. Kazı Sonuçları Toplantısı, 1989) Cilt 1, Sh.: 99
  8. ^ 12. Kazı Sonuçları Toplantısı, (1990) Cilt 1, Sh.: 107
  9. ^ a b 11. Kazı Sonuçları Toplantısı, Sh.: 100
  10. ^ 13. Kazı Sonuçları Toplantısı, (1991) Cilt 1, Sh.: 128
  11. ^ 19. Kazı Sonuçları Toplantısı, (1998) Cilt 1, Sh.: 173
  12. ^ "paleoberkay". 25 Temmuz 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Nisan 2012. 
  13. ^ 19. Kazı Sonuçları Toplantısı, Sh.: 174

İlgili Araştırma Makaleleri

Hayaz Höyük, Adıyaman ilinin Samsat ilçesine bağlı Hayaz köyü yakınında bulunan arkeolojik bir yerleşmedir. Samsat ilçesinin 17 km. güneyinde bulunan köy ve höyük daha sonra Atatürk Baraj Gölü suları altında kalmıştır. Göl oluşmadan önce Fırat ile onun bir kolu olan Kalburcu Çayı'nın birleştiği noktada bulunmakta idi.

Değirmentepe Höyüğü, Malatya ilinin 24 km. kuzeydoğusunda Karakaya Barajı Gölü suları altında kalmış olan bir höyüktür.

Pirot Höyük ya da İkiz Höyük, Malatya ilinin yaklaşık 42 km. doğusunda yer alan bir höyüktür. Adını, hemen yakınında bulunan Kıyıcak köyünden almıştır.

Salat Tepe Höyüğü, Diyarbakır il merkezine 35 km. ve Bismil ilçesine 14 km. mesafede yer alan bir höyüktür. Dicle'ye katılan Salat Deresi'nin doğuya kıvrım yaptığı kesimdedir. Salat Deresi vadisinden 30 metre yükseklikte olan höyük 115 x 100 metre boyutlarındadır. Tepenin üstünde 45 x 30 metrelik düz bir alan bulunmaktadır. Diyarbakır Arkeoloji Müzesi tarafından Yukarı Salat Höyük adıyla tescil edilmiştir.

Kavuşan Höyük, Diyarbakır ili Bismil ilçesinin 10 km güneydoğusunda, Şeyhan Deresi ile Dicle'nin birleştiği bölgenin hemen doğusunda yer alan bir höyüktür. Dicle kıyısından 65-70 metre kadar güneydedir. Höyüğü kuzey yarısı Dicle tarafından yenmiş olup, güney yamaçları ise Şeyhan Deresi alüvyonlarıyla örtülmüştür. Yüzey de yaygın tarım yapılmasıyla tahrip olmuştur. Höyük boyutları 175 x 75 metre olup, yükseklik kuzey kesimde 8 metre iken güneyde 2 metre kadardır. Alan olarak 1,5 hektar olduğu belirtilmektedir.

Tilkitepe Höyüğü ya da eski kaynaklarda Şamramaltı Van il merkezinin 7 km. güneybatısında yer alan bir höyüktür. Günümüzde Van Havaalanı sınırları içinde olup kısmen havaalanı olarak kullanılmaktadır. Höyük 55 metre çapında, 6-7 metre yüksekliğindedir.

Akarçay Tepe Höyük ya da Akarçay Höyük, Şanlıurfa il merkezinin batısında, Birecik ilçesinin 15 km. güneyinde bulunan bir höyüktür. Yaklaşık 350 x 150 metre büyüklüğündeki höyük 6 metre yüksekliktedir. Çanak çömlek yayılımına göre yerleşmenin 2,9 hektarlık bir alana yayıldığı belirtilmektedir.

Girnavaz Höyüğü, Mardin il merkezinin güneydoğusunda, Nusaybin ilçesinin 4 km. kuzeyinde, Suriye sınırından 5 km içeride yer alan bir höyüktür. Höyüğün yer aldığı Girnavaz adlı tepe, Çağ Çağ Deresi'nin oluşturduğu kayalık bir çıkıntının üstünde yer almakta olup, 350 metre çapında, 24-25 metre yüksekliktedir. Çağ Çağ Deresi Vadisi'nin hemen girişinde bulunan yerleşme, Savur Nehri üzerinden Batman bölgesine ulaşan doğal geçiş üzerindedir.

Barcın Höyük, Bursa İl merkezinin doğusunda, Yenişehir İlçesi'nin 4 km. batısında, Barcın Köyü'nün 3–4 km. güneyinde yer alan bir höyüktür. Yenişehir Ovası'ndaki tepe 100 metre çapında ve 4 metre yüksekliktedir. Arkeoloji yayınlarında Yenişehir Batı Höyüğü ve Yenişehir 2 olarak da geçmektedir. Esasen bulunduğu bölge Üyecek Mevkii, tepe de Üyecek Tepe olarak bilinmektedir.

Aşağı Pınar Höyüğü, Kırklareli İl merkezinin 3 km. güneyinde yer alan bir höyüktür. Haydardere, bir kıvrım yaparak tepenin kuzeyinden ve batısından geçmektedir. Höyüğün üzerine Geç Antik Çağ'da yapılan bir tümülüs tahribata neden olmuştur. Tümülüs, 38 metre çapında bir çevre duvarı üstüne kurulmuş olup, höyüğün eteklerinden alınan toprakla doldurulmuştur. Oluşan tepenin 19. yüzyıl sonlarında bölgeyi bir süreliğine işgal eden Rus kuvvetleri tarafından hazine aramak için düzleştirilmiş olduğu düşünülmektedir.

Menteşe Höyüğü, Bursa İl merkezinin doğu-kuzeydoğusunda, Menteşe Köyü'nün yaklaşık 500 metre güneybatısında yer alan bir höyüktür. Höyük, Yenişehir Ovası'nın kuzeybatısında olup, 100 x 4 metre boyutlarındadır. Ilıpınar Höyüğü'ne 25 km. mesafededir. Yakın zamanlara kadar tepenin birkaç yüz metre mesafesinde bataklık bir alan vardı. Bu bataklık alan antik çağlarda geniş bir alana yayılmış bir göldü. Höyük'te ele geçen buluntular İznik Müzesi'nde sergilenmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Aktopraklık Höyüğü</span>

Aktopraklık Höyüğü, Bursa İl merkezinin 25 km. güneybatısında, Nilüfer İlçesi'nin batısında, Ulubat Gölü'nün doğu kıyısında yer alan bir höyüktür. Akçaları Sırtı Höyüğü ve Aktopraklık Mevkii olarak da bilinmektedir.

Karahöyük 1, Konya İl merkezinin yaklaşık 7 km. güneybatısında yer alan bir höyüktür. Konya il sınırları içinde birden fazla Karahöyük adlı yerleşim olduğu için bu höyük Karahöyük 1 olarak geçmektedir. Biri büyükçe olan on bir tepecikten oluşur. Bu tepeler üzerindeki yerleşim 1.000 x 500 metre genişliğe ulaşmaktadır. Açmalardan birinde 29 metrede ana toprağa ulaşılması, kalın bir dolgu tabakası altında olduğunu göstermektedir.

Büyük Güllücek Höyük, Çorum İl merkezinin güneybatısında, Alaca İlçesi'nin kuzeybatısında, Büyük Güllücek Köyü'nün güneybatısında yer alan bir höyüktür. Höyüğün gerçek adı Kaletepe olmakla birlikte arkeoloji yazınında en yakın yerleşimin adıyla geçmektedir. Yerel olarak ise Nurlu Kale olarak bilinmektedir. Tepe, Kaledere ve Ağçeviren dereleri arasındaki sırtta, dereden 50 metre yüksekliktedir. Çapı yaklaşık olarak 50 metredir. Höyük, Alacahöyük'ün 15 km. kadar kuzeydoğusuna düşmektedir.

Kusura Höyük, Afyon İl merkezinin 55 km. güneybatısında, Sandıklı İlçesi'nin 12 km. güneyinde, Kusura Köyü'nün hemen batısında yer alan bir höyüktür. Tepe 400 metre çapında, 14 metre yüksekliğindedir.

Karaoğlan Höyüğü, Ankara İl merkezinin 25 km. güneyinde, Mogan Gölü'nün güneydoğu ucunda yer alan bir höyüktür. Bulunduğu bölge Ankara bölgesinden güneydoğu ve güneybatı yönlerine uzanan ana ticaret yollarının kavşağı durumundaydı. Tepe, 260 x 180 metre boyutlarında ve 18-20 metre yüksekliğindedir. Höyük Ankara – Konya kara yolu üzerindedir.

Mezraa Höyük, Şanlıurfa ili'nin güneybatısında, Birecik İlçesi'nin kuş uçuşu 7 km güneyinde, Mezraa Belde'sinin 1,5 km güneydoğusunda, Fırat'ın doğu kıyısında yer alan bir höyüktür. Tepe, 180 x 140 metre boyutlarında olup ova seviyesinden 13 metre yüksekliktedir.

Hanay Tepe Höyüğü, Çanakkale il merkezinin güneydoğusunda, Kemerdere Vadisi'nin Menderes Ovası'na açıldığı yerde, Ezine İlçesi'nin yaklaşık 20 km. kuzeyinde yer alan bir höyüktür. Bazı kaynaklarda Bozköy - Hanaytepe olarak geçmektedir.

Hacılartepe Höyüğü, Bursa il merkezinin kuzeydoğusunda, Orhangazi İlçesi'nin güneyinde Örnekköy Köyü'nün yaklaşık olarak 1 km. batı-kuzeybatısında yer alan bir höyüktür. Höyük, Ilıpınar Höyüğü'nün 750 metre güneydoğusundadır. Tepe, 150 x 4 metre boyutlarında çok küçük ve uzun bir yükseltidir.

Orman Fidanlığı, Eskişehir il merkezinin 5–6 km. güneybatısında, Eskişehir Belediyesi'nin Orman Fidanlığı içinde yer alan bir düz yerleşmedir. Yerleşme Yukarı Porsuk Çayı Vadisi'ni kuzey tarafından çeviren ve Karabayırlar olarak bilinen tepelerin vadiye bakan yamacındadır. Yukarı Porsuk Vadisi'yle Eskişehir Ovası'nın birleştiği yerdedir.