İçeriğe atla

Iklığ

Iklığ veya ıklık, Türkler'e ait olan,[1][2] iki veya üç kirişli yaylı bir çalgıdır.[3] Günümüzde özellikle Türkiye'nin güneyinde yaşayan Toroslar'daki Yörükler tarafından kullanılmaktadır.[1] Ögel, Iklığ'ın en eski Türk yaylı çalgısı olduğunu belirtmiştir.[1][4]

Yapısı

Iklığ, sap, gövde (klavye), kanat (sap ve klavye arasındaki bölge), tekne (kabak), eşik ve ayak bölümlerinden oluşur. Uzun sapın ucunda burgu yatağı ve kullanılan tel sayısınca ağaç akort burgusu yer alır. Sürgeç veya çubuk adı verilen yay ile çalınır.[5] Gövdesi su kabağından, yayı at kılından yapılır.

Kökenbilim

Gazimihal'e göre Iklığ kelimesi ok anlamına gelen -ık ve -lığ ekinin birleşiminden oluşmuştur ve oklu anlamına gelir.[1][6] "Ik" kelimesi pek çok Türk lehçesinde yayla çalınan çalgılar için kullanılmıştır. Örneğin Şor Türkleri ık kelimesini hem ok hem de çalgı anlamında kullanmakta, Hakaslar "uk/ıyık" adlı çalgıyı kullanmakta, Koybal Türkleri ise yaylı çalgılara "iik" adını vermektedir.[4]

Gürdal ise Iklığ adının çalgının iki telli olmasından mütevellit "iki kıl" kökünden gelmiş olduğunu belirmektedir.[7]

Tarih

Türklerin en eski yaylı sazı olan Iklığ'ın en az bin yıldır var olduğu bilinmektedir.[8] Oklu, yani yaylı çalgıyı ilk olarak Uygurların çaldığı tahmin edilmektedir. Uygurlar kopuza yay entegre ederek bu yeni çalgıya "oklu kopuz" adını vermiştir. Zaman içinde çalgının adı okluğ olarak kalmıştır.[9][10] Göçebe hayatın yaşam pratikleri sonucu ortaya çıkan ıklığ, Orta Asya'dan Anadolu'ya, oradan da Kıpçaklar aracılığıyla Avrupa'ya taşınmıştır.[10]

Iklığ'ın Anadolu'daki ilk kaydı Selçuklu devleti dönemindendir.[9] 14. ve 15. yüzyıla ait pek çok yazılı kaynakta Iklık adı geçmektedir. Germiyanlı Şeyhoğlu Mustafa'nın Hurşid-ü Ferahşad adlı mesnevisinde ve Germiyanlı Ahmed-i Dai'nin ‘‘Çenkname’’ adlı manzum eserinde Iklığ'dan bahsedilmiştir.[9] II. Murat döneminde yaşayan Ahmedoğlu Şükrullah, "Berceme-İktbül Edvar" adlı eserinde Türklerin 9 müzik aletinden birinin de ıklığ olduğunu belirtmiştir.

Iklığ, Osmanlı saraylarında da kullanılmıştır. Levni'nin İstanbul yaşamını tasvir eden ‘‘Küme Faslı’’ yapıtında iki icracının Iklık çaldıkları görülmektedir.[9]

Memlükler döneminde yazılan et-Tuhfet-üz-Zekiyye adlı sözlükte rebap kelimesinin karşılığı olarak "Iklık" kelimesi kullanılmış, bu aletin Türkistan'da çalındığı belirtilmiştir.[9]

Kaynakça

  1. ^ a b c d Özdemir, Mehmet (2020). "GELİŞTİRİLMİŞ BİR ÇALGI OLARAK". The Journal of Academic Social Science (107). ISSN 2148-2489. 
  2. ^ wpntr. "Iklığ". muzikkoleksiyonu.com. 14 Mayıs 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Temmuz 2024. 
  3. ^ "Anadolu Üniversitesi". anadolutudam.anadolu.edu.tr. 24 Temmuz 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Temmuz 2024. 
  4. ^ a b Ögel, Bahaeddin (1987),Türk Kültür Tarihine Giriş 9, Türk Halk Musikisi Aletler, Başbakanlık Basımevi, Ankara 1986.
  5. ^ "Iklığ Yapımı ve İcrası". antalya.ktb.gov.tr. 24 Temmuz 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Temmuz 2024. 
  6. ^ Gazimihal, Mahmut R. (1961). Musiki Sözlüğü. İstanbul: Milli Eğitim Basımevi.
  7. ^ İrfan Gürdal. “Kopuz ve Türk Dünyası Halk Çalgıları”. Türkler. C. 19. Ankara: Yeni Türkiye Yay., 2002. ss. 109-111.
  8. ^ S.Yücel Açın. "Türk Halk Müziği Yaylı Sazlarından Kemane'nin Doğuşu, Yapımı ve Ailesinin Oluşması" Yüksek Lisans Tezi, 1993, İstanbul Teknik Üniversitesi.
  9. ^ a b c d e Gazimihal, Mahmut R. (1958). Asya ve Anadolu kaynaklarında ıklığ. Ses ve Tel Yayınları. 
  10. ^ a b Şimşek, Mehmet ve Turan Sağer. “Teke Yöresi Yörük Türkmenlerinde Iklık Çalgısı”. idil, 91 (2022 Mart): s. 425–454. doi: 10.7816/idil-11-91-10

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Ut</span> Telli müzik aleti

Ut ya da Ud, telli bir müzik aleti. Kelimenin aslı Arapçada sarısabır veya ödağacı anlamındaki el-oud dan gelir. Baştaki el- sözcüğünün, bazı dillerde olup bazılarında olmayan harf-i tarif olduğunu bilen Türkler bu edatı atmış, geriye kalan oud kelimesini de - gırtlak yapıları ayna uygun olmadığı için - "ut" şekline sokmuşlardır. Dillerinde tanım edatı olan batılılar, 11-13. yüzyıllar arasındaki Haçlı Seferleri sırasında tanıyıp Avrupa'ya götürdükleri bu saza, fr:luth, en:lute, de:Laute, it:liuto, Alaut (İsp.)Laúd, Luit (Dat.) gibi hep L ile başlayan isimler vermişlerdir. Hatta saz yapıcılığı anlamında kullanılan lütiye kelimesi de yine lütfen yapılmadır.

<span class="mw-page-title-main">Kervansaray</span> kentlerarası uzak anayollarda kervanların konaklaması için yapılmış büyük han

Kervansaray, kervanların ticaret yolları üzerinde kurulan konak yeridir. Kervansaraylar ilk defa milattan önce 5. yüzyılın başlarına doğru Ahameniş İmparatorluğu tarafından yaptırılmıştır. Önceleri askeri savunma için düşünülmüş, zamanla artan ticaret ve dini ihtiyaçları karşılaması için genişletilmiştir. Selçuklu devrinde ticari yol ağı üzerinde kervanların akşamları güvenli bir şekilde konaklamaları ve ihtiyaçlarını görmeleri için sultan hanı da denilen kervansaraylar yapılmıştır. Büyük ticaret yolları üzerinde kurulmuş olan Selçuklu kervansaraylarının aralarındaki uzaklıklar, deve yürüyüşü ile günde dokuz saat, yani 40 kilometre esas tutularak saptanmıştır. Çevrelerindeki yüksek duvarlarla korunan ve barış zamanlarında pazaryeri olarak da iş gören bu kervansaraylar savaşta kale olarak da kullanılırdı. Selçuklu kervansarayları üç genel tipe uygun olarak yapılmışlardır. Bunlar, yazlık denilen avlulu, kışlık denilen kapalı ve her iki türün birleştirilmesinden oluşan karma tiplerdir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde şehirlerdeki hanlar ticaret ve konaklamak için yapılmış gelir getirici vakıf yapılarıdır.

Türk kültürü kökeni Orta Asya'nın kültürel birikimine dayanan bir kültürdür. Selçuklu döneminden itibaren Doğu Akdeniz ve İslam kültürleri ile etkileşim halinde olup Modern Türkiye'ye kadar gelişti.

<span class="mw-page-title-main">Kabak kemane</span>

Kabak kemane, Türk halk müziği'ndeki telli, yaylı ve deri kapaklı sazların tek örneğidir. Kökeni Orta Asya'ya dayanmaktadır. Kabak kemane, Türkiye’de özellikle Batı Anadolu’da Ege Bölgesi’nde) yaygın olarak kullanılan bir sazdır. Kabak, kabak kemane, rebap ve ıklığ gibi adlar ile bilinmektedir. Orta Asya Türkmenlerinin Gijek adını verdiği ve Azerbaycan halk müziğinde Kemança adıyla kullanılan çalgı da aynı köktendir. Gövdesi kabak veya hindistan cevizi, göğsü deri, iki veya üç telli olan bir halk çalgısıdır. Yörelere göre farklılık gösterir.

<span class="mw-page-title-main">Kopuz</span> telli çalgı aleti

Kopuz, Türk ve Altay halk kültüründe bir çalgı. Komus da denir. Bağlamanın atası olan müzik aletidir. Türkler’de önemi büyüktür. Bağlama ve kopuz kutsal sayılır. Bu kelimeyle ilişkili olan kobzamak, kopzatmak gibi fiiller çalgı çalmayı ifade eder.

<span class="mw-page-title-main">Nevit Kodallı</span>

Mehmet Nevid Kodallı, Türk besteci, eğitimcidir.

Bağlama ailesi, Türk halk müziğinin mızraplı çalgılarından oluşur. Bağlama, cura, divan sazı, bozuk, çöğür, iki telli, tanbura ve meydan sazı, bağlama ailesinin başlıca çalgılarıdır.

<span class="mw-page-title-main">Bahaeddin Ögel</span> Türk akademisyen

Mehmet Bahaeddin Ögel, Orta Asya Türk tarihi ve Türk kültür tarihi alanlarında uzman Türk tarihçidir.

<span class="mw-page-title-main">Dutar</span>

İran ve Orta Asya'nın birçok yerinde kullanılan Dutar; Fars, Uygur, Özbek ve Türkmen halklarıyla adeta özdeşleşmiştir. Adı, "iki tel" anlamına gelen دو تار dotār, Farsça kelimeye dayanmaktadır. Dutar'ın gövde ve sap uzunluğu.100–120 cm kadardır. Dombra gibi asıl gövde armudi biçimde ağaç oyma veya yapıştırma olabilir.

Hasan Ferit Alnar, Türk bestecidir. Türk Beşleri arasında yer alır.

<span class="mw-page-title-main">Kemençe</span>

Kemençe, rebap, keman türü yaylı çalgılarla akraba olduğu düşünülen, bir yay yardımıyla çalınan üç telli geleneksel halk çalgısının adı olup, klasik kemençe ile karıştırılmasını önlemek amacıyla Karadeniz kemençesi olarak da adlandırılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Kamança</span>

Kamança veya kamançe, Azerbaycan, İran ve Türkiye'nin Doğu Anadolu Bölgesi'nde çalınan bir tür yaylı telli çalgıdır. Enstrümanın yapısındaki ufak değişikliklerle birlikte Kürt, Gürcü, Türkmen ve Özbek müziklerinde kullanılır. Kamança kavisli Bizans lirasının da tarihsel atası olan rebab ile akrabadır. Teller değişken gerilimli bir yay ile çalınır.

Türk halk müziği çalgıları, geçmişten günümüze Türk halk müziğinde kullanılan enstrümanlardır. Bu çalgılar telli, nefesli ve vurmalı olmak üzere üç ana başlıkta incelenmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Rebap</span>

Rebap, çoğunlukla Orta Asya'da kullanılan, çeşitli biçimleri olan telli bir çalgı türüdür.

Âşık, Anadolu, Güney Kafkasya ve İran'da sürdürülen, genellikle bağlama veya başka bir telli müzik aleti eşliğinde söylenen sözlü halk müziği geleneğini icra eden kişidir. Aşıklık geleneği, Türk kökenli ve Türkler arasında yaygın olan Anadolu, Ortadoğu ve Orta Asya'ya özgü bir halk şairliği türüdür. Türkçe "Ozan" kavramı ile de ifade edilir.

Hegit, Türk halk müziğinde kullanılan ve yapımı yörelere göre değişiklik gösteren Orta Asya kökenli yaylı bir çalgının ortak adıdır. Malatya, Gaziantep, Şanlıurfa, Teke Yöresi, Çukurova ve Kastamonu'da çalınsa da çoğu yerlerde neredeyse tamamen unutulmuş ve en fazla kullanıldığı Teke yöresinde dahi kaybolma sürecine girmiştir. Yörük kemençesi, tırnak kemane, egit gibi adlarla da anılır. Su kabağından veya ağaçtan yapılabilir. Su kabağı dikine kesilerek üzerine deri gerilir ve kabağın sapı da çalgının kolunu oluşturur. Ağaçtan yapılan hegit ise Karadeniz Kemençesiyle birlikte Türk halk müziği yaylı çalgılarının tahta kapaklılar sınıfına girer.

<span class="mw-page-title-main">Beşbalık</span> Doğu Türkistanda bulunan antik şehir.

Beşbalık,, Çin'de Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nin kuzeydoğusunda, Sanci Hui Özerk İli'inde Jimisar İlçesi içinde tarihî bir kalıntı şehirdir.

Mahmut Ragıp Gazimihal ya da eski soyadıyla Kösemihal, Türk müzikolog, araştırmacı, tarihçi ve yazar. Eğitimine babasının yanında başladı. Rüştiyedeki eğitimi sonrasında liseyi farklı okullarda tamamlayabildi. Müzik eğitimini ise Almanya ve Fransa gibi ülkelerde yaptı ve önemli müzikçilerle tanıştı. Türkiye'ye geri dönünce çeşitli okul ve üniversitelerde müzik tarihi üzerine dersler verip Kültür Haftası gibi dergilerde yazılarını yayımladı. 1961 yılında hayatını kaybeden Gazimihal aynı zamanda piyanist İdil Biret'in de dayısıydı.

<span class="mw-page-title-main">Tar (müzik aleti)</span>

Tar, Azerbaycan'da yaygın olarak kullanılan telli bir müzik aletidir.

<span class="mw-page-title-main">Temir komuz</span>

Temir komuz bir Kırgız çene arpıdır, komuz ise üç telli perdesiz bir lavtadır. Bir çalgı olarak temir komuzun üslup ve yapı bakımından komuzla hiçbir ilgisi yoktur; ancak adını diğer popüler Türk sazından alır.