İçeriğe atla

Ihlamur Kasrı

Koordinatlar: 41°03′03″K 29°00′06″D / 41.05083°K 29.00167°D / 41.05083; 29.00167
Ihlamur Kasrı, Merasim Köşkü

Ihlamur Kasrı, Beşiktaş ve Nişantaşı arasındaki vadide yer alan Ihlamur Mesiresi'ndeki kasırdır. Buraya Abdülmecid (1839-1861) tarafından Nigoğos Balyan'a “Merasim Köşkü” ile “Maiyet Köşkü” olarak adlandırılan iki kasır yaptırılmıştır. Bunlardan Merasim Köşkü, asıl Ihlamur Kasrı'dır. Yüksek bir subasman üzerine tek kattan oluşan dikdörtgen planlı köşk, kesme taştan inşa edilmiştir.

Merasim Köşkü'nün biraz ilerisinde bulunan Maiyet Köşkü daha sade bir yapıdır, iki katı olan bu yapıda, giriş cephesinde iki kollu bir merdiven bulunmaktadır. Girişin ortasında bir hol ve merdivenler ile köşelerde 4 adet oda yer almaktadır.

Bugün, çevresinin gürültü ve karmaşasından kendini yüksek duvarlarla koruyan Ihlamur Kasrı çok eskilerden bu yana Ihlamur Mesiresi adıyla anılan bir dinlenme alanının içinde kurulmuş iki yapıdan oluşur. Havuzlu Ihlamur Mahalli, Muhabbet Bahçesi ve Hacı Hüseyin Bağı adlı üç bölümden meydana gelen bu dinlenme alanının, Sultan III. Ahmed döneminde (1703-1730) bir "hasbahçe"ye dönüştürüldüğü, I. Abdülhamid (1774-1789) ve III. Selim (1789-1807) dönemlerindeki düzenlemelerden sonra 19. yüzyılın ilk yarısında Sultan Abdülmecit'in de ilgisini çektiği bilinmektedir. Sultan burada bulunan sade bir bağ evine sık sık gelerek dinlenir, bazı konuklarını, bu arada ünlü Fransız şairi Lamartine'i burada kabul ederek görüşürdü. Daha sonra da bu sade ve küçük kasrın yerine 1849-1855 yılları arasında, bugün bulunanları yaptırdı. Yapılardan biri Merasim Köşkü (törenler için düşünülmüş ve kullanılmıştır.) öbürüyse Maiyet Köşkü (Sultanın maiyeti, kimi zaman da haremi için kullanılmıştır) adlarıyla anılmış, ikisine birden de Ihlamur Kasrı (ya da kasırları) adı verilmiştir.

Maiyet Kasrı olarak tanınan, diğerine göre daha küçük boyutdaki yapıysa, dış süsleme açısından daha yalın olmakla birlikte benzer anlayıştadır. Bu yapının iç süslemeleri de oldukça yalın biçimde ele alınmıştır.

I. Abdülmecid'in genç yaşta ölümünden sonra, Abdülaziz, ağabeyinin sevdiği bu yapılara ve çevreye fazla olmamakla birlikte ilgi gösterir, meraklı olduğu horoz ve koç dövüşleriyle, güreşlerin bazılarını bu bahçede yaptırırdı. Sonraları V. Mehmed, sık sık buraya gelip dinlenmiş, onun zamanında İstanbul'u ziyaret eden konuklardan Bulgar ve Sırp Kralları 1910'da burada ağırlanmıştır.

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Topkapı Sarayı</span> İstanbulda bir saray

Topkapı Sarayı, İstanbul Sarayburnu'nda, Osmanlı İmparatorluğu'nun 600 yıllık tarihinin 400 yılı boyunca, devletin idare merkezi olarak kullanılan ve Osmanlı padişahlarının yaşadığı saraydır. Bir zamanlar içinde 4.000'e yakın insan yaşamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Dolmabahçe Sarayı</span> Türkiye, İstanbul’da bir saray

Dolmabahçe Sarayı, İstanbul, Beşiktaş'ta, Kabataş'tan Beşiktaş'a uzanan Dolmabahçe Caddesi'yle İstanbul Boğazı arasında, 250.000 m²'lik bir alan üzerinde bulunan Osmanlı sarayı. Marmara Denizi'nden Boğaziçi'ne deniz yoluyla girişte sol kıyıda, Üsküdar ve Kuzguncuk'un karşısında yer alır. Sultan Abdülmecid tarafından inşa ettirilen sarayın yapımı 1843 yılında başlayıp 1856 yılında bitirilmiştir. Günümüzde müze olarak kullanılmaktadır.

Hünkâr Köşkü Müzesi, Bursa'da Uludağ'ın eteklerindeki Temenyeri'de bulunan tarihî yapıda 2003 yılında ziyarete açılan bir müze.

<span class="mw-page-title-main">Beylerbeyi Sarayı</span> İstanbul, Üsküdar’da bulunan tarihi bir yapı

Beylerbeyi Sarayı, İstanbul'un Üsküdar ilçesinde bulunan yazlık bir Osmanlı sarayıydı. Günümüzde müze olarak kullanılan Beylerbeyi Sarayı, kendisine bağlı çeşitli yapı ve diğer unsurlardan oluşan bir kompleksin parçasıdır. Adını, bulunduğu Beylerbeyi semtinden alır. Osmanlı Padişahı Abdülaziz'in talimatıyla, 1863-1865 yıllarında, Sarkis Balyan'ın mimarlığında inşa edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Millî Saraylar Başkanlığı</span>

Millî Saraylar Başkanlığı, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı'na bağlı olarak çalışan, millî sarayların korunması ve düzenlenmesinden sorumlu olan başkanlıktır.

<span class="mw-page-title-main">Sepetçiler Kasrı</span>

Sepetçiler Kasrı, Türkiye'nin İstanbul kentinin Fatih ilçesi, Sarayburnu'nda bulunan bu kasır. Topkapı Sarayı'nın Sarayburnu'ndaki iki kıyı köşkünden birisidir. Diğer köşk ise Yalı Köşkü'dür. Sepetçiler Kasrı'nın bulunduğu yerde saraya ait kayıklar bulunuyordu. Fransız gezgin ressam Guillaume-Joseph Grelot Türkçede İstanbul Seyahatnamesi olarak yayımlanan, özgün adı "Relation Nouvelle d'un Voyage à Constantinople" olan ve 17. yüzyıl sonlarında basılan kitabında, buradaki kayıklar ve küçük kadırgalar için 5-6 tane kayıkhane olduğunu yazmıştır. Sepetçiler Kasrı'nda Yalı Köşkü'nde olduğu gibi Osmanlı sultanları donanmanın sefere çıkışını veya dönüşünü seyrederlerdi.

<span class="mw-page-title-main">Küçüksu Kasrı</span> İstanbul’da bulunan tarihi yapı

Küçüksu Kasrı veya Göksu Kasrı, İstanbul'un Küçüksu semtinde, Göksu Deresi ile Küçüksu Deresi arasında, Boğaziçi'nde Üsküdar-Beykoz sahilyolu üzerinde yer alan kasır. Sultan Abdülmecid tarafından Nigoğos Balyan'a yaptırılmış, inşaatı 1856 yılında tamamlanmıştır. Eski adı "Göksu Kasrı" olan bu yapı, padişahların, Boğaziçi kıyılarındaki biniş kasırlarından biridir. Kasırlar sadece hünkârların malı sayılan ve sarayların haricinde inşa edilen, köşkten büyük binalardır. Devamlı ikamet için kullanılmayan kasırlar, padişahların dinlenmeleri için vakit geçirdikleri yerdir.

<span class="mw-page-title-main">Adile Sultan Kasrı</span> Hababam Sınıfı, Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı, Hababam Sınıfı Uyanıyor, Hababam Sınıfı Tatilde, Hababam Sınıfı Dokuz Doğuruyor filmleri burada çekilmiştir

Adile Sultan Kasrı , İstanbul'un Üsküdar ilçesinde, Validebağ Korusu içinde yer alan tarihi bina.

<span class="mw-page-title-main">Yıldız Sarayı</span> İstanbul’da bir saray

Yıldız Sarayı, ilk kez Sultan III. Selim'in (1789-1807) annesi Mihrişah Sultan için yaptırılmış, özellikle Osmanlı padişahı II. Abdülhamit (1876-1909) döneminde Osmanlı Devleti'nin ana sarayı olarak kullanılmış olan saray. Günümüzde Beşiktaş ilçesinde yer alır. Dolmabahçe Sarayı gibi tek bir yapı halinde değil, Marmara Denizi sahilinden başlayarak kuzeybatıya doğru yükselip sırt çizgisine kadar tüm yamacı kaplayan bir bahçe ve koruluk içine yerleşmiş saraylar, köşkler, yönetim, koruma, servis yapıları ve parklar bütünüdür.

Ihlamuraltı Mesiresi, Beşiktaş'ta bulunan bir mesire yeriydi. Batısında Teşvikiye-Nişantaşı sırtları, doğuda Balmumcu-Yıldız sırtları, kuzeyde Gayrettepe-Mecidiyeköy yamaçları arasında kalan vadidir. Günümüzde, Ihlamur Kasrı ve içinde bulunduğu bahçe hariç dört bir yanı blok apartmanlar ve sitelerle dolmuş olan bu vadinin kuzey kesimine, buradaki çiçek bahçelerinden dolayı eskiden “Fulya Deresi” adı verilirdi. Bugün derelerden, çeşmelerden, yeşilliklerden ve çiçek bahçelerinden eser kalmamış olan bu alanda, beton bloklardan oluşan siteler bulunmakta, semt ise, eski adıyla "Fulya" diye anılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Av Köşkü Saray Müzesi</span> Kocaelinin İzmit ilçesinde bulunan müze

Abdülaziz Av Köşkü ya da başka bir adıyla Kasr-ı Hümayun, İzmit'te bulunan barok ve ampir üslupta bir köşktür. Son şeklini Abdülaziz devrinde alan yapı, Osmanlı Devleti'nde İstanbul dışında yapılan tek küçük saray olarak bilinir. Mimarı Garabet Amira Balyan'dır. Günümüzde müze olarak kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Edirne Sarayı</span>

Tunca Sarayı, Hünkar Bahçesi Sarayı, Edirne Saray-ı Hümayunu gibi isimlerle de anılan Edirne Sarayı ; Edirne'nin Yeniimaret Mahallesi'nde Sarayiçi olarak adlandırılan bölgesinde, II. Murad'ın saltanatının son zamanlarında 1450 yılında Tunca Nehri'nin iki yakasında inşa edilmeye başlanmış ve esas karakterini II. Mehmed döneminde kazanmıştır. İstanbul'daki Topkapı Sarayı'ndan sonra Osmanlı İmparatorluğu'nun en büyük ikinci sarayıdır. Büyük meydanlar etrafında konumlanan değişik işlevli yapılarıyla Türk saray mimarisinin genel karakterini de yansıtan Edirne birçok yapıyı bünyesinde barındırmış ve oldukça geniş bir alana yayılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Aynalıkavak Kasrı</span> İstanbul, Beyoğlu’nda bulunan tarihi bir yapı

Aynalıkavak Kasrı, İstanbul'un Hasköy, Beyoğlu kıyısında bulunan kasır. İstanbul fethedildiğinde Okmeydanı yamaçlarında büyük bir koruluktu. Bu koruluk sahile doğru inmekteydi.

<span class="mw-page-title-main">Yedikule Zindanları</span>

Yedikule Zindanları, İstanbul'un ve Türkiye'nin en eski açık hava müzelerinden birisidir.

Beykoz "Mecidiye" Kasrı, İstanbul'un Beykoz ilçesinde yer alan tarihi bir kasırdır. Yalıköy semtinde Hünkâr İskelesi olarak anılan alanın güneyinde yer alır.

<span class="mw-page-title-main">Validebağ Korusu</span> Yeşil alan

Validebağ Korusu ya da Adile Sultan Korusu, İstanbul'un Üsküdar ilçesinde bulunan ve 354 bin m2 alana sahip olan, İstanbul’un Anadolu yakasının ikinci en büyük yeşil alanıdır. İstanbul'un Kadıköy ilçesinin Koşuyolu semti ile Üsküdar ilçesinin Altûnizâde semti ve Barbaros mahallesinin kesiştiği bölgede yer almaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Yalova Atatürk Köşkü</span>

Yalova Atatürk Köşkü, 1929 yılında Mustafa Kemal Atatürk'ün isteğiyle Yalova'nın 12 kilometre güneyindeki Termal ilçesine yapılan iki katlı köşk.

<span class="mw-page-title-main">Vahdettin Köşkü</span> İstanbul, Türkiyede bir Cumhurbaşkanlığı ofisi

Vahdettin Köşkü veya Çengelköy Köşkü, İstanbul'un Üsküdar ilçesinde Çengelköy'de bulunan köşktür. Köşk, padişah olmadan önce Şehzade Mehmed Vahdeddin Efendi tarafından kullanıldığı için Vahdettin Köşkü adıyla bilinir. Şu anda Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı tarafından 'Çalışma Ofisi' olarak kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Abdülmecid Efendi Köşkü</span>

Abdülmecid Efendi Köşkü, Kuzguncuk’taki Bağlarbaşı Korusu içinde bulunan tarihi köşk.

<span class="mw-page-title-main">Büyük Mabeyn Köşkü</span>

Büyük Mabeyn Köşkü ya da Mabeyn Köşkü, İstanbul'un Beşiktaş ilçesinde Yıldız Sarayı'nın birinci avlusunda bulunan tarihi köşk.