İçeriğe atla

IV. Mihail

IV. Mihail Paflagonyalı
Μιχαήλ Δ΄ Παφλαγών
IV. Mihail'in Madrid Skilicis tarafından tasviri, 11. yüzyıl
Bizans imparatoru
Hüküm süresi11 Nisan 1034 – 10 Aralık 1041
Önce gelenIII. Romanos
Sonra gelenV. Mihail
Doğum1010
Ölüm10 Aralık 1041
Konstantinopolis
Eş(ler)iZoi
HanedanMakedon Hanedanı

IV. Mihail Paflagonyalı (Yunanca: Μιχαήλ Δ΄ Παφλαγών, Mikhaēl IV Paphlagōn), (d. 1010 – ö. 10 Aralık 1041), 11 Nisan 1034 ile 10 Aralık 1041 döneminde Bizans imparatoru olmuştur. Tahta çıkışı VIII. Konstantinos'un kızı olan Zoi ile birlikte hazırladığı bir komplo ile Zoi ile daha önce evlenip imparator olarak tahta geçen III. Romanos'u Saray'da öldürmeleri sonucunda olmuştur. Zoi ile evlenen IV. Mihail Paflangonyalı tahta çıkmış ve 1041'de ölene kadar karısı Zoi ile birlikte imparatorluk yapmıştır.

Tahta çıkışı

III. Romanos'un saray hamamında öldürülmesi, Manasses Vakainamesi

Mihail'in ailesi Paflagonyalı mütevazı köylüydü. Ağabeyi İoannis Orfanotrofos Konstantinopolis'e gelmiş; bir hadım idareci olarak İmparatorluk sarayı bürokrasisi içinde rütbeler içinde çabuk atlayarak imparator II. Basileios'un baş idarecisi, sırdaşı ve arkadaşı olmuştu. Onun tarafından Konstantinopolis'in en büyük yetimhanelerinden birini idare reisliğine atanması ile "Orfanotrofos" unvanı ile anılmaktaydı. Dört kardeşini de Konstantinopolis'e getirtmişti. Bunlardan ikisi kendisi gibi hadım olarak Saray'da idareci olmuşlardı. Diğer ikisi de güya sarraflık ile uğraşmaktaydılar. Bunlardan en genç olan Mihail tüm şehirde bir "yakışıklı erkek" olarak ün salmıştı. Norwich'e göre bunlar kalpazanlık yapmaktaydılar.[1]

1033de İoannis Orfanotrofos kardeşi Mihail'i sarayda İmparatoriçe Zoi ve III. Romanos huzuruna çıkardığı zaman impartoriçe birden bu yakışıklı gence âşık olmuştur. Onu devamlı saraya çağırıp özel imparatoriçe dairesinin devamlı misafiri yapmıştır. Zoi'nin kocası III. Romanos önce bu ilişkiyi görmemişti ve hatta genç Mihail'i özel hizmeti için kullanmaya da başlamıştı. Fakat Romanos'un kız kardeşi imparatorun kulağını bükünce imparator genç Mihail'i yanına çağırıp karısı ile hiç aşk ilişkisi olmadığına sarayda bulunan Hristiyan evliyaların kalıntıları üzerine yemin ettirmişti. Genç Mihail bu yemini edince İmparator gencin imparatoriçe karısıyla bir ilişkisi olmadığına inanır görünmüştür.[1]

Fakat bazı saraylılar bunun bir kandırmaca olduğunu iddia etmişlerdir. Onlara göre Romanos karısının seksüel iştahını bilmekte ve onun Mihail ile olan ilişkinin karısının diğer daha çok politik bakımdan tehlikeli olan kişilerle alaka kurmasını önlediğini düşündüğünü bildirmişlerdir. Diğer tarihçi otoriterler ise imparatorun Mihail'in epilepsi'den muzdarip olduğunu bildiğini ve bu nedenle kendine politik tehlike yaratmayacağını düşünmüş olduğunu belirtirler.[1]

Ayrıca Romanos ciddi olarak hasta idi. Tarihçi Psellos'a göre bir yürüyen ölü gibi, yüzü grotesk şekilde şişmişti, soluksuzluktan yürüyemez halde idi ve eskiden güleç ve dost tabiatlı iken devamlı sinirli ve en ufak şeyden öfkelenir olmuştu.[2] Bizans sarayında çok olağan olan bir söylentiye göre onun bu hastalığı Zoi ile Mihail'in yavaş işleyen bir zehir ile Romanos'u öldürmeye çalışmalarına atıf etmektedirler.

11 Nisan 1034 günü Paskalya Cuma'sı arifesi idi ve imparator Romanos ertesi günkü büyük merasimlere hazırlanmakta idi. Cuma sabahı daha şafak sökmeden Romanos sarayın imparatorluk dairesinde bulunan büyük hamamına gitti. Çok zaman geçmeden saray hamamdan gelen bir yardım veyvalası ile ayağa kalktı; Romanos hamamda bir yatakta kendinden geçkin ölüm yatağında yatıyordu. Tarihçi Psellus'a göre, imparator kendini yıkadıktan sonra hamamın havuzuna girmişti. Orada bulunan hizmetkarlar imparator suya daldığında onun başını su altında tutmuşlar; boğulmaya yüz tutmasına neden olmuşlar ve ondan sonra daha nefesi çok zayıf iken onu sudan çıkartıp bir kaltuğa yatırmışlardır. Ondan sonra bağırarak yardım istemeye başlamışlardır. İmparatorun ölmek üzere olduğunu yardıma gelen büyük grup görmüş ve bu arada imparatoriçe Zoi de gelmiştir. Tarihçiye göre imparatoriçe kocasının hayata dönemeyeceğini anlayınca odadan ayrılmış ve Romanos da hemen sonra son nefesini vermiştir.[1][2]

O sabah Romanos'un ölümünden birkaç saat sonra Ayasofya'dan saraya çağrılan Patrik Aleksios Studitos imparatorun hala hamam dairesinde bulunan naaşını gördükten sonra yakındaki "Chryotriclinium (Taç Giyme Büyük Salonu)"'na alınmış ve orada bir tahtta merasim elbiseleriyle oturup hazır bekleyen imparatoriçe Zoi'yi ve yanında yine merasim elbiseleri ve devlet tacını başına giymiş olan Mihail Paflagonya'yı görmüştür. 56 yaşındaki İmparatoriçe Zoi Patrik'e 26 yaşında bir halktan gençle nikâhını kıymakla şereflendirildiği bildirilmiştir. Nikâh kıyıldıktan sonra da Patrik'in Mihail'i yeni imparator basileus olarak takdis etmesi gerekmiştir.[1]

13 Nisan 1034 akşamı saraya gelen ülkenin ileri gelenleri (Patrik, önemli kilise papazları, senatörler, generaller, devlet idarecileri ve bürokratlar) saraya gelip kendilerini Mihail önünde yere attıktan sonra elini öpüp IV. Mihail'le biat etmişlerdir.[1]

İmparatorluk yaşamı

İçişleri politikası

IV. Mihail döneminde basılmış bir "histomen" Bizans solidus altın sikkesi; sol tarafta İsa, sağ tarafta IV. Mihail büstü

IV. Mihail çok yakışıklı, zeki ve eli açıktı ama hiç eğitim görmemişti. Hayatı boyunca epilepsi hastalığından muzdarip olup zaman zaman sara nöbetleri geçirmekteydi.

İmparatoriçe Zoi, yeni kocası IV. Mihail'in kendine hamamda öldürülmüş olan daha önceki kocası III. Romanos'dan daha yakın ve daha sevecen davranışları olacağını sanmaktaydı; ama bunda yanılmıştı. IV. Mihail tahta geçer geçmez Zoi'nin Bizans Sarayı kadınlar dairesi (gynaeceum)'na kapatılmasını ve orada devamlı muhafaza altında tutulmasını emretmişti. IV. Mihail'in imparator olduktan sonra Zoi'ye karşı soğuk tutumu olasılıkla Mihail'in Zoi'nin eski imparatora gösterdiği çok duyarsız tutumunu tekrarlamasından korktuğundan olduğu iddia edilmektedir.[1]

IV. Mihail, eğitimsizliği ve sağlığının iyi olmaması dolayısıyla devletin içişleri idaresini ve devlet maliyesi ile hazinesi idaresini ağabeyi Sarayli yüksek bürokrat hadım İoannis Orfanotrofos'un, VIII. Konstantinos ve III. Romanos dönemlerinden beri tecrübesi olan, becerikli ellerine bıraktı. İoannis bu dönemde orduda ve devlet maliyesinde reformlar yaparak Bizans İmparatorluğu'nu eskisi gibi güçlü ve hemen dış düşmanlarına karşı koyabilecek bir duruma getirdi. Fakat mali reformların gerektirdiği vergi artışları hem Bizans soylularını ve zenginlerini hem de alelade halkı gocundurdu.[1]

IV. Mihail ve kardeşi idareci İoannis Orfanotrofos 1034, 1037, 1038 ve 1040 yıllarında hepsi başarısız kalan devlet komplolarına hedef oldular. Bunlardan birinin başının imparatoriçe Zoi olduğu bildirilir ve buna nedenin yeni imparatorun idareyi eline geçirdikten sonra Zoi'yi küçümsemeye başladığını açıkça belirtmesi olduğu kabul edilir. 1040 yılında, hayatını kurtarmak için keşiş olan ve Mihail'in halefi tarafından Konstantinopolis patriği seçilen rahip Mihail Kirularios bir komploya karıştı. Mihail Kirularios, Konstantinopolis patrikliği görevini 25 Mart 1043 - 2 Kasım 1058 döneminde ifa etmiş ve Ortodoks Kilisesi ve Katolik Kilisesi'nin resmen ayrılmasıyla sonuçlanan 1054 Bölünmesi öncesindeki gelişmelerde önemli rol oynamıştır.

Dışişleri politikası ve savaşları

Edessa

Bizans'ın doğu sınırında III. Romanos imparatorluk döneminden beri Araplarla savaş devam etmekte idi. Bu dönemde çok başarılı olan Bizans komutanı Georgios Maniakes yukarı Fırat bölgesi olan Bizans "Samosota" (modern Samsat) merkezli "Aşağı Media" bölgesine Katepano (askeri vali) tayin edilmişti. Araplara karşı başarı kazanan hücumlarla savaş devam etmekteydi. Bu hücumlardan en önemlisi olan 1037de Edessa (modern Şanlıurfa) kalesi üzerine oldu. Uzunca süren bir kuşatmadan sonra Edesssa kalesi Bizanslılar eline geçti. Böylece yaklaşık 400 yıl önce, imparator Herakleios'un ölümünden sonra, Bizanslılar elinden çıkan şehir ve kale tekrar Bizans toprağı oldu. Bu başarısında dolayı general Georgios Maniakes bir antik Romalı usulüne göre "savaş galibi" ilan edilip kendine büyük şerefler bahsedildi.[1]

Sicilya seferi

General Georgios Maniekes'in Konstantinopolis'a hapse atılmak üzere geri getirilmesi Kaynak: Madrid Skilicis kroniği

Batı'da Sicilya adası Arapların elinde idi ama adada çok sayıda hâlâ Rumca konuşan yerli halk bulunması ve çok yakın geçmişte adanın Bizanslılar elinde bulunması dolayısıyla Bizanslılar devamlı olarak bu adayı tekrar ellerine geçirmek için fırsat kollamaktaydılar. 1035'te bu hedefi gerçekleştirilmek için yeni bir fırsat ortaya çıktı. Palermo'da başkenti olan bulunan Sicilya Emiri Akhal kardeşi Ebu Hafs'in isyanıyla uğraşmakta idi. Emirin kardeşi Ebu Nefs Tunus'ta Kayravan'da başkenti bulunan Ziriler emrinden oradaki emirin oğlu idaresinde büyük bir süvari kuvveti desteği almıştı. Bu yeni duruma karşı gelmek için Emir Akhal Bizans İmparatoru'na müracaat edip ondan askeri destek istedi ve IV. Mihail bu desteği sağlamaya karar verdi. Bizans ordusu ve donanması'na adaya çıkartma yapmak için hazırlıklar yapma emri verdi. Bu sırada Bizans'tan askeri destek isteyen Emir Akhal bir devlet komplosu ile suikaste kurban giderek öldürüldü. Böylece Bizanslıların adaya gelmesi vesilesi ortadan kalkmış oldu. Bununla beraber Bizans ordu ve donanmasının sefere çıkması için yapılmakta olan hazırlıklar durdurulmadı. 1038 yazı başında Bizans donanması ve gemilere bindirilmiş büyük bir Bizans ordusu Sicilya'ya doğru yola çıktı. Bizans donanması komutanı imparatorun kayınbiraderi (sonra imparator olacak Mihail Kalafatcı'nın babası) "Amiral Stefan" ve ordunun ve bu seferin komutanı doğuda başarılı olarak ün yapmış Georgios Maniakes idi. Bizans ordusu paralı askerlerden oluşmakta ve çok sayıda İskandinav asıllı "Varangian Muhafızları", güney İtalya'dan Puglia'dan gelen Lombardları ve yine güney İtalya'dan Normanlar'ı ihtiva etmekteydi. Siyasi bakımdan bölünmüş Arapların gösterdikleri çok şiddetli direnmeye rağmen, yazın sonunda Bizans ordusu Sicilya'da ilerlemeye başladı. Messina adaya çıkan ordunun eline hemen düştü; Palermo yolunda olan Rametta kalesi için büyük çarpışmalar oldu; Siraküza ise 1040'ta Bizanslılar eline geçti.[1]

Ordunun komutanı olan Maniekes ve orduya refakat eden donanmaya, sadece imparatorun kayınbiraderi olması dolayısıyla, komutan yapılan Amiral Stefan arasında bir çatışma ve mücadele başladı. Komutan Georgios Maniekes Konstantinopolis'e geri çağrıldı ve orada hapse atıldı. Sicilya'daki Bizans güçlerine komutanlığa önce Amiral Stefan ve onun çok geçmeden ölümü ile Basileos adında bir hadım getirildi. Bu komutanlar pek tecrübesizdiler ve beceriksiz çıktılar. Sicilya'daki Bizans ordusu moralini kaybetti. Bu yetişmiyormuş gibi tam bu sırada Puglia'da bulunan Lombardlar oradaki Bizans idaresine karşı isyana geçtiler ve Bizans'ın bölgede bulunan Katapan unvanlı valisini öldürdüler. Güney İtalya'da bulunan Bizans garnizonlarında paralı asker olarak bulunan Lombard asıllı askerler de ordu içinde isyan çıkartıp Bizans'a karşı isyana katıldılar. Bu nedenle Bizanslılar Sicilya'daki ordularının büyük bir kısmını Güney İtalya'ya geçirmek zorunda kaldılar.[1]

Böylece Bizanslıların Sicilya seferi Sirakuza'yı ellerine geçirdikten sonra tam bir zaferle sona ermekteyken birden bire çöküş göstermeye başladı. Birkaç hafta sonra, Messina hariç, Bizanslılar Araplardan kazandıkları bütün şehir ve arazileri terk etmek zorunda kaldılar. Sicilya'da siyasi durum sanki bu büyük Bizans seferi hiç olmamış gibi eski haline dönüştü.[1]

Balkanlar

IV. Mihail, tahta çıktığında Balkan'lar büyük karışıklık içindeydi. Kuzey Sırplar isyan etmişler ve Bizans valilerini ülkelerinden atıp kendilerini bağımsız olarak idareye başlamışlardı. Peçenekler'in yaptıkları Balkan yarımadasında güneye doğru akıncı hücumları ta Selanik civarına kadar erişmişti. Sırplar önce Peçeneklerin hücumları dolayısıyla isyanı bırakarak Bizanslıları tekrar idareci olarak kabul ettiler. Fakat 1040'ta yeniden bir Sırp isyanı başladı.[1]

Batı Bulgaristan ve Makedonya'da bulunan Bulgarlar da Bizans idaresinde gittikçe hoşnutsuzlaşmaya başladılar. Bunun önemli nedeni yapılan mali reformlar dolayısıyla Bulgar köylülerinden nakit vergi istekleri olmuştur. II. Basileous Bulgar-Kıran Bulgaristan'ı fethedip ortadan kaldırdıktan sonra bu bölgede bulunan köylü halkın vergisini nakit olarak değil de ürün olarak vermesini kabul etmişti. Fakat IV. Mihail döneminde ağabeyi İoannis Orfanotorfus'un mali reformları dolayısıyla Bulgar köylüsünün de nakit vergi vermesine karar verilmiş ve bu köylüler üzerine çok büyük nakit vergi yükü yüklenmişti. 1037de İslav Kilisesi'nin merkezi olan "Ohri Başpiskoposluğu"'na Rum asıllı Leo adlı bir papazın tayin edilmesi de Bulgarlar tarafından Bizans adaletsizliğine bir diğer ornek olarak görülmesine neden olmuştu. 1040'ta eski Bulgar Kralları'ndan olan Çar Samuil'in bir gayrimeşru torunu olan Petr Delyan adlı bir Bulgar asıllı Bulgar Krallığı'nı tekrar kurmak amacıyla bir Petır Delyan Ayaklanması başladı. O vakit Konstantinopolis'de yarı-rehine olarak bulunan Delyan'ın kuzeni Alusian da oradan kaçıp bu isyana katıldı.

Bulgar isyancılar batı Bulgaristan'ı ellerine geçirdiler ve şimdiki kuzey Yunanistan'ı tehdide başladılar. Bulgarlar Belgrad'ı ellerine geçirip orada Petr Delyan'ı "Bulgaristan İmparatoru" ilan ettiler. Sonra güneye inen isyancılar Üsküp kalesini ellerine geçirdiler. Doğu Adriyatik'te önemli Bizans limanve üssü olan "Dyrrachium (modern Dirac) Dükü" olan Bizanslı komutan Bulgarlar üzerine yürümekteyken Balkanlarda isyanı bastırmak hedefi ile askeri sefere çıkmış olan IV. Mihail tarafından vatana ihanet suçu ile itham edilip görevinden atıldı. Onun emri altında bulunan, çoğu Bulgar asıllı paralı askerlerden oluşan, Bizans ordusu askerleri de isyan edip Bulgarlara katıldılar. Dyrrachium Bulgarlar eline düştü ve Bulgarlar İnebahtı körfezine doğru indiler. Bizans "Hellas theması" askeri valisi Bulgarlara yenildi. Niğbolu theması da isyan edip Bulgarlara katıldı. Bizans ordusu, başında bulunan IV. Mihail ile birlikte Selanik civarlarından Selanik kalesine çekilmeye zorlandı.

Selanik kalesinde bulunan IV. Mihail bu sırada çok hasta bir durumdaydı. Ayakları şişmişti ve hatta kangren olma tehlikesi altıda idi ve çektiği açılardan hemen hemen yatalak olmuştu. Selanik'te kiliseleri ve manastırlarını gezip papazlar ve keşişlerin duaları ve perhizlerle acılarına çare aramaktaydı. Kiliselere, papazlara ve manastırlara büyük meblağları sadaka olarak dağıtmıştı. Kendini iyi hissederek Bizans ordusuna şahsen komutanlık edeceğini ve Bulgarlar üzerine sefere gideceğini açıkladı. Bizans ordusu için yeni paralı asker toplamaya koyuldu ve çok detaylı hücum planları yapıldı. Bundan sonra 1041'de IV. Mihail 40.000 kişilik bir Bizans ordusu ile Selanik kuzeyindeki sınıra Bulgarlar üzerine yürüdü. Bu Bizans ordusu içinde paralı asker olarak ileride Norveç kralı olacak III. Harald'da bulunmaktaydı. Bu ordu ile Bulgar isyancıları arasında yapılan büyük bir muharebede imparator IV. Mihail Paflagonyalı komutasındaki Bizans ordusu isyancılara karşı galip geldi.[1]

Bu galibiyete bir neden Bulgar isyancıların başında olan Petr Delyan ile Alusian arasında çıkan çatışma idi. Selanik'e hücum eden Alusian'in ordusu büyük bir disiplinsizlik göstererek önce şehri kuşatmış ve sonra da kuşatmayı bırakıp çekilirken Bizanslılar tarafından hücuma uğrayıp büyük zayiat vermişti. Delyan, Alusian'i beceriksizlikle hatta ihanetle suçlamıştı. Buna çok kızan Alusian, Delyan'a bir baskın vermiş ve onu yakalayıp gözlerini kör ettirip burnunu kestirmişti. Bundan sonra Delyan Bizans İmparatoru'na gizli bir mesaj göndererek eğer kendisi Konstantinopolis'e götürülürse teslim olacağını bildirmiş ve bu isteği kabul edilmişti.[1]

IV. Mihail, Konstantinopolis'e bir savaş galibi general olarak geri döndü ve antik Romalı geleneklerinden kalan "savaş galibi" merasimiyle karşılandı.

Son hastalığı ve ölümü

İmparator IV. Mihail'in bir kesiş hücresinde ölümü. Kaynak: Madrid Skilicis kroniği

Hayatı boyunca epilepsi'den muzdarip olan IV. Mihail'in sara nöbetleri imparator olduktan sonra daha da artıp daha da şiddetlenmeye başladı. Çok ciddi şekilde ödem'den de muzdarip olmaya başladı. Ayaklarındaki şişmeler dolayısıyla doktorları kangren olmasından korkmaya başladılar. Çok dindar olmaya başlayan IV. Mihail Paflogonyalı Selanik'te iken o şehrin evliyası olan "Aya Dimitri Kilisesi" ve mezarını devamlı ziyaret etmişti. Konstantinopolis'deki şehirdeki kiliseler ve manastırlara da papazlar ve keşişlerin iyileşme dualarını almak için büyük sadakalar dağıtmakta idi. Kendini çocuklarının vaftiz babası seçenlere de büyük hediyeler verdi. 1039'da İmparatorluk'ta bulunan her keşiş ve papaza dağıtılmak üzere büyük bir nakit sadaka dağıttı.

Fakat hastalığı gittikçe ağırlaşmaktaydı. Devlet iktidar gücünü elinden bırakmak istemeyen ağabeyi hadım "İoannis Orfanotrofos", IV. Mihail'in kızkardeşinin ve Sicilya seferinde donanma komutanı ve ordu komutanı olan "Amiral Stefan"'ın oğlu olan "Kalafatçı" adıyla anılan genç Mihail Kalafatcı'yı imparatoriçe Zoi'nin manevi evlat edinmesini sağlayıp böylece IV. Mihail'e veliaht-varis olmasını ayarladı.[1]

Artık hayatının sonu geldiğini anlayan IV. Mihail Aralık 1041 başında kendinin çok desteklediği "San Cosmas ve San Damian" manastırına çekildi ve imparatorluk giysilerini bırakıp keşiş giysilerini giydi. Yakınları ve devletin yüksek memurları onu bu manastırda ziyarete geldiler. Bu arada İmparatoriçe Zoi'de manastıra gelip bir defa daha "kocası" ile görüşmek istediyse de IV. Mihail buna izin vermedi. IV. Mihail 10 Aralık 1041'de manastırın keşişi gibi bir keşiş hücresinde öldü.[1]

Saraylı yüksek bürokrat hadım İoannis Orfanotrofos'un kendinin iktidarda kalması için yaptığı düzene göre IV. Mihail (ve İoannis Orfanotrofos)'in kızkardeşinin oğlu ve İmparatoriçe Zoi'nin manevi evlat olarak kabul ettiği Mihail Kalafatcı İmparatoriçe Zoi ile ortak imparator olarak 10 Aralık 1041'de tahta geçti.

Değerlendirme

Bizans İmparatorluk tahtına geçen imparatorlar arasında çok mütevazı köylü asıllı bir aileden gelmiş olan çok az sayıda imparatorlardan biri idi. Ama bu imparatorlar arasında hiç prensipsiz entrika, kadın ayırtma ve daha önceki imparatoru suikast ile öldürme ile tahta geçen tek kişidir. Ama hiçbir imparator onun hayatına son veren hastalığından çektiği eziyeti çekmemiştir.[1]

Mihail bir büyük imparator olduğunu gösterebilecek yetenekliydi. II. Basileios'un 1025de ölümünden sonra başlayan yavaş yavaş imparatorluğun çökmesi sürecinin yönünü değiştirebilmesi mümkündü. Bilgeliği, ileri görüşü ve (Bulgarlara karşı seferinde şaşırtacak şekilde) nerede ise insan üstü cesaret sahibi olduğunu açıkça göstermiştir. Gerçekten tarihin trajik kişilerinden biridir.

—Cqoute

Kaynakça

  1. ^ a b c d e f g h i j k l m n o p q r Norwich, John Julius, (1991) Byzantium: The Apogee, Londra:Penguin ISBN 0-14-011448-3 say.176
  2. ^ a b Psellos, Mihail (çev. Işın Demirkent) (1992) Mihail Psellos'un Khronographiası, Birinci Kitap, Ankara:Türk Tarih Kurumu Yayınları XIX.Dizi . ISBN 975-16-0485-0

Dış kaynaklar

IV. Mihail
Doğumu: yak. 1010 - Ölümü:10 Aralık 1041
Resmî unvanlar
Önce gelen:
III. Romanos Argyros

Bizans imparatoru
Evlendiği Zoi ile ortak hükümdar

11 Nisan 1034–10 Aralık 1041
Sonra gelen:
V. Mihail

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Romen Diyojen</span> 1068–1071 yılları arasındaki Bizans imparatoru

IV. Romanos ya da yaygın Türkçe adıyla Romen Diyojen, 1068 ile 1071 arasında hüküm süren Bizans imparatoru. Anadolu'yu Türklere karşı savunmak için tahta çıkıp büyük bir ordu topladı ama Malazgirt Meydan Muharebesi'nde Alparslan'a karşı başarısız olunca tahttan indirildi ve Bizans tarafından gözlerine mil çekildi. Gözlerine mil çekme işlemi çok kötü yapıldığı için öldü.

<span class="mw-page-title-main">İznik İmparatorluğu</span> 1204te Bizans İmparatorluğunun Haçlılar tarafından yıkılmasından sonra kurulan Bizans ardıl devleti

İznik İmparatorluğu ya da İznik ''Rum'' İmparatorluğu, Dördüncü Haçlı Seferi sırasında Batı Avrupalı ve Venedikli orduların 1204 yılında Konstantinopolis'e gelip şehri talan etmesi ve şehirde Katolik Hristiyanlar idaresinde bir Latin İmparatorluğu'nun kurulmasının ardından Bizans İmparatorluğu asilleri tarafından kurulan Yunan devletlerinden en büyüğüdür. 1204 ile 1261 arası hüküm sürmüştür. İznik Rum İmparatorluğunun resmen, kültürel ve dinsel başşehri İznik olmakla beraber, ikinci hükümdar olan III. İoannis ve sonraki imparatorlar hükümdar sarayı yerleşkesi ve efektif idari merkezi olarak Kemalpaşa’yı kullanmışlar ve bu imparatorluk Kemalpaşa’dan idare edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">II. Basileios</span> Makedonyalı Hanedanından Bizans imparatoru

II. Basileios 960'tan 15 Aralık 1025'e kadar Bizans imparatoru unvanını taşımıştır. I. Basileios ile başlayan Makedonyalı hanedanından olup, II. Romanos ile Theofano'nun oğludur. 960'tan 963'e kadar babası II. Romanos ile; 963'ten 969'a kadar II. Nikiforos ile ve 969'dan 976'ya kadar I. İoannis ile kardeşi olan VIII. Konstantinos ile birlikte daha çok sembolik olarak ortak imparatorluk unvanı taşımıştır. 976'dan 15 Aralık, 1025'e kadar imparatorluk gücünü tam olarak yüklenmiş; ancak kardeşi VIII. Konstantinos sembolik ortak imparatorluğunu korumuştur.

<span class="mw-page-title-main">III. Nikiforos</span>

III. Nikiforos Botaneiates, 1078 ile 1081 arasında Bizans imparatoru. Tanınmış bir general olarak tahtı bir darbe ile eline geçirmiş ve üç yıllık bir saltanattan sonra, bir başka darbe ile imparatorluktan indirilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">II. Mihail</span>

II. Mihail Amoriyalı 820 - 2 Ekim 829 yılları arasındaki Bizans imparatoru. Konuşmasında pürüzlü olduğu için bazen Kekeme anlamına gelen Traulos (Τραυλός) veya Psellos (Ψηλλος) veya Latince Psellus olarak da adlandırılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Zoi (imparatoriçe)</span>

Zoi Porfirogenita 11 Kasım 1028'den 1050 yılındaki ölümüne kadar Bizans imparatoriçesi unvanını taşımıştır. 21 Nisan 1042'den 12 Haziran 1042'ye kadar kız kardeşi Theodora ile ortak hüküm sürmüştür.

<span class="mw-page-title-main">VII. Mihail</span>

VII. Mihail Dukas, Bizans imparatoru 1071-1078. VII. Mihail, X. Konstantinos Doukas ile Eudokia Makrembolitissa'nın büyük oğullarıdır. Malazgirt'deki yenilginin ardından Bizans İmparatorluğu'nun başına geçti. Tahta geçtiğinde artık Bizans en güçlü Hristiyan devleti olma vasfını yitirmiş ve bir çöküş dönemine girmişti. Hükümdarlığı sırasında enflasyon dolayısıyla Bizans parası değer kaybettiği için Parapinakēs, "dörtte-bir eksik" namı ile anılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">VI. Mihail</span> Bizans imparatoru

VI. Mihail Bringas, diğer lakapları Stratiotikos ("Askerî") veya Gerontas ("Yaşlı"), 1056-1057 döneminde Bizans imparatoru olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">VIII. Konstantinos</span>

VIII. Konstantinos, 962-1025 yılları arasında kardeşi II. Basileios'la birlikte ortak imparator, 1025-1028 yılları arasında ise tek başına tahtta kalan Bizans imparatoru.

<span class="mw-page-title-main">III. Romanos</span> Bizans İmparatoru

III. Romanos veya III. Romanus Argyrus,, , 15 Kasım 1028 ile 11 Nisan 1034 döneminde Bizans İmparatorluğu yapmıştır. "Argirus" unvanı Yunanca "gümüş" kelimesinden gelmekte ve üye olduğu soylu ailenin adıdır. Romanos partisiyien sınıfından soylu bir ailenin mensubu idi. İmparatorluğun önemli bir yargı organında bir Yüksek Hakim, Ayasofya Kilisesi İdarecisi (ekonomos) ve VIII. Konstantinos'un İmparatorluk döneminde Konstantinopolis Eparkhos'u (valisi) idi. VIII. Konstantinos'un zoru ile karısını boşayıp imparator'un kızı olan Zoi ile evlendirildi; o üç gün sonra ölünce Bizans İmparatorluğu tahtına geçti. Altı yıl saltanattan sonra Zoi ile arası hiç iyi olmadığı için 1034'te Zoi'nin entrikaları ile Saray'da banyo yapmakta iken öldürüldü.

<span class="mw-page-title-main">Eudokia Makrembolitissa</span>

Eudokia Makrembolitissa Bizans İmparatoru X. Konstantinos'un ikinci karısı. 1067 yılında onun ölümünden sonra Romen Diyojen'in karısı olmuştur. Ayrıca Konstantinopolis Patriği I. Mihail Kirularios'un yeğenidir.

İoannis Orfanotrofos, ayrıca Orfanotrofos olarak da bilinir, Bizans İmparatorluğu'nda III. Romanos dönemi önemli hadım yönetici.

<span class="mw-page-title-main">Konstantinos Dalassenos (Antakya dükü)</span> Bizanslı aristokrat ve general

Konstantinos Dalassenos 11. yüzyılın ilk yarısının önde gelen bir Bizanslı aristokrat ve Dalassenos soylu ailesinin bir üyesidir. Tecrübeli ve popüler bir generaldi, 1028'de porphyrogenita İmparatoriçe Zoi ile evlenerek imparatorluk tahtına çıkmaya çok yaklaştı. Zoi'nin evlendiği İmparator III. Romanos'a eşlik etti, bazı tarihçiler tarafından Azez Muharebesi'nde Romanos'un aşağılayıcı yenilgisinden onu sorumlu tutarlar.

Dalassenos, dişil form Dalassini ya da Dalassina, 11. yüzyılda öne çıkan Bizanslı aristokratik bir ailedir.

<span class="mw-page-title-main">Petır Delyan Ayaklanması</span>

Petır Delyan Ayaklanması 1040-1041'de gerçekleşen, Bulgaristan Theması'nda Bizans İmparatorluğu'na karşı büyük bir Bulgar isyanıydı.. Bu, 1185'te I. İvan Asen ve II. Petr'ın isyanına kadar eski Bulgar İmparatorluğu'nu yeniden kurmak için yapılan en büyük ve en organize girişimdi.

<span class="mw-page-title-main">Alusian</span>

Alusian, 1041 yılında kısa bir süre Bulgaristan imparatoru (çar) olarak hüküm süren Bulgar ve Bizans soylusudur.

Petar Delyan, bazen II. Peter olarak anılır, 1040 yazında Bulgaristan Theması'nda Bizans yönetimine karşı bir ayaklanmanın lideridir. O zamanlar Bulgaristan themasında yer alan Belgrad'da Samuil'in torunu olarak Bulgaristan Çarı ilan edildi. Orijinal adı basitçe Delyan olabilirdi, bu durumda tahta çıktığında 970 yılında ölen aziz İmparator I. Petr'ı anısına Petar II adını aldı. Doğumunun kesin yılı kesin olarak tespit edilememektedir, ancak 11. yüzyılın başlarında, muhtemelen 1000 ile 1014 arasında gerçekleştiğine inanılmaktadır. Aynı şekilde ölüm yılı da 1041 olarak tahmin edilmektedir.

Ostrovo Muharebesi, 1041'de, modern Kuzey Yunanistan'da aynı adı taşıyan Ostrovo Gölü'ne yakın bir bölge olan Ostrovo yakınlarında meydana gelmiş çatışmadır.

<span class="mw-page-title-main">Selanik Muharebesi (2. 1040)</span> 2. 1040 muharebesi

Selanik Muharebesi 1040 sonbaharında, günümüzde Yunanistan'ın Selanik kenti yakınlarında Bulgarlar ile Bizanslılar arasında meydana gelmiştir. Muharebe, Bizans'ın zaferiyle sonuçlandı.

<span class="mw-page-title-main">Selanik Muharebesi (1040)</span> 1040 muharebesi

Selanik Muharebesi 1040 sonbaharında, günümüzde Yunanistan'ın Selanik kenti yakınlarında Bulgarlar ile Bizanslılar arasında meydana gelmiştir. Muharebe, Bulgarların zaferiyle sonuçlandı.