İçeriğe atla

IMViC

IMViC, koliform grup bakterilerin tespiti için kullanılan test sistemidir. İsim, içeriğindeki testlerin baş harflerinden (I-İndol, M-Metil kırmızısı, Vi-Voges-Proskauer, C-Sitrat) oluşmaktadır.

İndol testi (I)

Sıvı ve yüksek oranda triptofan içeren buyyon içerisine, örneğin ekimi yapılır ve 24 saatlik enkübasyona bırakılır. Enkübasyon süresi sonunda Kovacs ya da Ehrlich ayracından 0,5 ml eklenir. Eğer bakteri besiyerinde bulunan triptofanı indole dönüştürebilmiş ise tüp üzerinde kırmızı/mor halka oluşacaktır. Bu durumda test sonucu pozitiftir. Eğer iki dakika içerisinde kırmızı/mor renkli halka yerine açık sarı halka gözlenirse test negatif olarak kabul edilir.

Metil kırmızısı (M)

Bakterilerin besiyerindeki glikozu fermente edebilme yetisini gösteren testtir. Eğer bakteriler besiyerinde bulunan glikozu fermente ederek kuvvetli asit oluştururlarsa bu testte de pozitif sonuç elde edilir. Deney için Clark Lubs besiyerine ekim yapılır. 24 saatlik enkübasyon sonucunda metil kırmızısı ayracı eklenir. Kırmızı renk oluşumu pozitif olarak değerlendirilir.

Voges-Proskauer (Vi)

Bu testte amaç, bakterinin glikozu parçalayarak asetoin (asetil metil karbinol) oluşturmasını tayin etmektir. Deney için Clark Lubs besiyerine ekim yapılır. 24 saatlik enkübasyon sonrasında alfa naftol ve KOH içeren ayraç eklenir. Deney tüpünde kırmızı/pembe renk oluşumu pozitif olarak değerlendirilir.

Sitrat (C)

Bakterilerin karbon kaynağı olarak sitratı, azot kaynağı olarak da amonyum tuzlarını kullanabildiğini gösteren testtir. Test için saf kültürden Simons Sitrat besiyerine çizgi ekim yapılır. 24 saatlik enkübasyon sonucunda besiyerinin mavi/lacivert renk alması testin pozitif sonuç verdiğini, yeşil olarak kalması da negatif sonuç verdiğini gösterir.

Kullanım alanı

Koliform bakterilerin, özellikle Enterobacteriaceae ailesinin, cins tanımlanmasında kullanılır. Bu teste yardımcı olmak için ayrıca ürease testi de eklenebilir.

BakteriİndolMViSitrat
Escherichia coli++--
Proteus vulgaris++--
Salmonella spp.-+-+
Enterobacter aerogenes--++
Shigella spp.-+--

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Salmonelloz</span>

Salmonelloz, Salmonella türünden patojenik bakteri'nin neden olduğu bir semptomatik enfeksiyondur. İnsanlarda en yaygın semptomlar ishal, ateş, karın krampları ve kusmadır. Belirtiler tipik olarak maruziyetten 12 saat ila 36 saat sonra ortaya çıkar ve iki ila yedi gün arasında sürer. Bazen daha önemli hastalık dehidrasyon ile sonuçlanabilir. Yaşlı, genç ve bağışıklık sistemi zayıf olan diğerlerinin ciddi hastalık geliştirme olasılığı daha yüksektir. Belirli "Salmonella" türleri, tifo ateşi veya paratifo ateşi ile sonuçlanabilir.

<span class="mw-page-title-main">Fermantasyon</span> kimyasal çürüme

Fermantasyon, hücre içinde oksijen yokluğunda meydana gelen metabolik bir faaliyet olarak ‘NAD+'yi yeniden oluşturmak için glikozun glikoliz yoluyla kısmi oksidasyonunu takip eden metabolik adımlar’ şeklinde tanımlanmaktadır. Fermantasyon anaerobik şartlarda, yani oksidatif fosforilasyon olamadığı durumlarda, glikoliz yoluyla ATP üretimini sağlayan önemli bir biyokimyasal süreçtir. Biyokimyanın fermantasyonla ilgilenen dalı zimolojidir.

pH belirteçleri (İndikatörler), çözeltinin pH'sine bağlı olarak renk değiştiren, karmaşık yapıdaki organik bileşiklerdir. Bu tür bileşikler, asit ya da baz titrasyonunun bitiş noktasını saptamak amacıyla kullanılır. pH belirteçlerini asit, baz, redoks ve çöktürme belirteçleri olarak sınıflamak mümkündür.

<span class="mw-page-title-main">Nişasta</span>

Nişasta, farin veya amidon, suda çözünmeyen, kompleks bir karbonhidrat. Bitkiler tarafından fazla glikozu depolamak için kullanılır. Endüstride tutkal, kâğıt ve tekstil yapımında kullanılır. Gıda sanayisinde kıvamlandırıcı, yemek yapımında sıvıları koyulaştırmakta kullanılır. Çoğunlukla tahıllardan ve patatesten elde edilen tatsız ve kokusuz bir tozdur.

<i>Pseudomonas aeruginosa</i> Bakteri türü

Pseudomonas aeruginosa, çoğu toprak ve suda bulunur. Glikozu oksidasyon yoluyla parçalayan fakat fermentasyon yapmayan bakterilerdir.

<span class="mw-page-title-main">Paul Ehrlich</span> araştırmacı

Paul Ehrlich, Yahudi kökenli Alman bakteriyolog.

Üçlü tarama testi, down sendromu, nöral tüp defekti ve trizomi 18 adı verilen genetik hastalığın anne karnındaki bebekte olma olasılığını saptayan bir kan incelemesidir. Ayrıca üçlü test yardımı ile diğer bazı anomalileri de saptamak olasıdır. Bebeğin karın duvarı anomalilerinde, böbrek anomalilerinde de test sonuçları yüksek çıkabilir.

<span class="mw-page-title-main">Metil kırmızısı</span>

Metil kırmızısı asidik çözeltilerde kırmızı renk alan bir asit-baz indikatörüdür. Ayrıca bir azo boyar maddesidir. Kırmızı kristal toz şeklindedir. Metil kırmızısı 4,4 pH'ın altında kırmızı, 6,2'nin üstünde ise sarı renk alır.

<span class="mw-page-title-main">Doğruluk ve kesinlik</span> bir niceliğin ölçüm değerinin asıl değerine olan yakınlık derecesi

Mühendislik, endüstri ve istatistikte, bir ölçüm sisteminin doğruluğu, bir niceliğin ölçüm değerinin asıl (gerçek) değerine olan yakınlık derecesidir. Bir ölçüm sisteminin kesinliği, aynı şartlardaki ölçümlerin aynı sonucu verme derecesidir. Gündelik dilde iki terim eş anlama gelebilmekteyse de bilimsel yöntemde ikisi özellikle ayrı ayrı kullanılımaktadır.

Kolloidal altın, nanoaltın olarak da bilinir, sıvı içinde mikrometre-altı büyüklükte altın tanecikleri süspansiyonudur. Sıvının rengi genelde parlak kırmızı veya pis sarı renklidir.

<span class="mw-page-title-main">Şarapçılık</span>

Şarapçılık, şarap üretimine verilen addır. Şarabın yapılacağı üzüm veya başka bir meyvenin seçimiyle başlar, yapımı biten şarabın şişelenmesiyle sona erer. Çoğu şarap üzümden yapılsa da, diğer meyvelerden veya zehirli olmayan bitkilerden de yapılabilir. Bal şarabının sudan sonraki en önemli malzemesi baldır. Şarap yapımının tarihi bin yıldan fazladır. Şarap ve şarap yapımı bilimi önoloji olarak bilinir. Şarap üreticisine şarap tüccarı da denilebilir. Üzüm yetiştiriciliği bağcılıktır ve birçok üzüm çeşidi vardır.

<span class="mw-page-title-main">Kan kültürü</span>

Kan kültürü, insan kanında bulunan bakteri veya mantarları tespit etmek amacıyla klinik laboratuvarlarda kullanılan bir testtir. Kan normal şartlar altında mikroorganizma içermez, yani sterildir. Kanda mikroorganizmaların bulunması, bakteriyemi ya da fungemi diye adlandırabileceğimiz kan enfeksiyonunu işaret eder ki bu durum sepsis gibi ciddi durumlara neden olabilir. Kan kültüre edilerek mikroplar ve ayrıca mikropların antibiyotiklere direnci tespit edilir ki bu olay klinisyenin doğru ve efektif tedaviye yönlenmesine yardım eder.

<span class="mw-page-title-main">Su mikrobiyolojisi</span>

Su Mikrobiyolojisi suda yaşayan mikroorganizmaları tüm biyolojik yönleriyle inceleyen bilim dalıdır. Fakat su mikrobiyolojisi terimi daha çok insani tüketim amacıyla kullanılan veya insan sağlığı için önem arz eden sularda bulunan mikroorganizmaların özellikleri, tespit edilmesi ve dezenfeksiyonu çalışmaları için kullanılmaktadır. Doğada tatlı sular, nehir ağızları, okyanuslar gibi sucul ortamlardaki mikroorganizmaları ayrıntılı inceleyen bilim dalı ise aquatik mikrobiyolojidir. Yaşamın başlangıç noktası olan sucul ortamlar virüsler, arkeler, bakteriler, protozoalar, funguslar ve algler başta olmak üzere pek çok mikroorganizma barındırırlar.

<i>Enterobacter</i> Bakteri cinsi

Enterobacter Gram negatif, fakültatif anaerobik, çubuk şeklinde, spor oluşturmayan, Enterobacteriaceae familyasına ait bakteri cinsidir. Enterobacterales takımının tip özelliklerini taşıyan cinsidir. 20 türü bulunmaktadır. Yakın zamanlı çalışmalarla bu cinse ait bazı türler farklı cinsler altında sınıflandırılmıştır, örneğin E. aerogenes, Klebsiella aerogenes olarak değiştirilmiştir. Bu cinsin klinik öneme sahip tek türü E. cloacae'dir.

<span class="mw-page-title-main">Hemaglütinason deneyi</span>

Hemaglütinasyon deneyi (HA) veya hemaglütinasyon inhibisyon deneyi (HI), 1941-42'de Amerikalı virolog George Hirst tarafından, virüslerin, bakterilerin veya antikorların nispi konsantrasyonunu ölçmek için geliştirilen deneydir.

<span class="mw-page-title-main">Tıbbi mikrobiyoloji</span> tıbbi uzmanlık

Tıbbi mikrobiyoloji veya Klinik Mikrobiyoloji mikroorganizmaları inceleyen bilim dalı olan mikrobiyoloji'nin, insan sağlığı ve tıp alanındaki uygulamalarını içeren dalıdır. Özellikle enfeksiyon hastalıklarının önlenmesi, teşhisi (diagnostik) ve tedavisi konuları üzerine odaklanır. Ayrıca, mikroorganizmaların insan sağlığını geliştirmek için kullanılmasını amaçlayan pek çok uygulamaları da içerir. İnsanlarda hastalığa sebep olan ve Tıbbi mikrobiyolojinin konu alanına giren mikroorganizmalar: bakteriler, mantarlar, Protistler ve virüslerdir. Ayrıca mikroorganizma olmasalar da, enfesiyöz proteinler olan prionlar ve insanlarda parazit olan bitki ve hayvan türleri de Tıbbi mikrobiyoloji'nin çalışma alanına girerler.

Demir (III) klorür FeCl
3
formüllü inorganik bir bileşiktir. Kristal bir katı olmasının yanı sıra görüş açısına bağlı olarak farklı renklerle gözlemlenebilir; koyu yeşil, mor-kırmızı. Sulu formu da katı formu da fiziksel görünüm olarak koyu kahverengi rengindedir.

<span class="mw-page-title-main">Klebsiella oxytoca</span>

.

Seliwanoff testi, aldoz ve ketoz şekerlerini birbirinden ayıran kimyasal bir testtir. Şeker bir keton grubu içeriyorsa, bu bir ketozdur. Bir şeker bir aldehit grubu içeriyorsa, bu bir aldozdur. Bu test, ısıtıldığında ketozların aldozlardan daha hızlı dehidrate olması prensibine dayanır. Testi tasarlayan kimyager Theodor Seliwanoff'un adını almıştır. Ketoz içeren bir çözeltiye eklendiğinde, hızlı bir şekilde pozitif bir test olduğunu gösteren kırmızı bir renk oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Malolaktik fermantasyon</span>

Malolaktik fermantasyon, üzüm şırasında doğal olarak bulunan ekşi tadı olan malik asidin daha yumuşak tadı olan laktik aside dönüştürüldüğü bir şarap yapım sürecidir. Malolaktik fermantasyon çoğunlukla birincil fermantasyonun bitiminden kısa bir süre sonra ikincil fermantasyon olarak gerçekleştirilir, ancak bazen onunla aynı anda da gerçekleştirilebilir. Bu süreç çoğu kırmızı şarap üretimi için standarttır ve reaksiyonun bir yan ürünü olan diacetyl'den "tereyağlı" bir tat verebildiği Chardonnay gibi bazı beyaz üzüm çeşitleri için yaygındır.