İçeriğe atla

II. Süleyman Paşa

II. Süleyman Paşa
7. Candaroğulları Beyi
Görev süresi
1385-1392
Yerine geldiğiKötürüm Bayezid
Yerine gelenİsfendiyar Bey

II. Süleyman Paşa ya da II. Süleyman Bey, 1385-1392 yılları arasında hüküm sürmüş Candaroğulları Beyi.

Beyliğin durumu

Osmanlı ile iyi politikalar yürüten Kötürüm Bayezid, tahtını küçük oğlu İskender'e bırakmıştı. Tahtta hak iddia eden Süleyman, kardeşi İskender'i öldürdü. Kötürüm Bayezid ise intikam hevesiyle Süleyman'ın kız kardeşini ve çocuklarını öldürttü.[1]

Bu olaylar yüzünden 1383/84 yılı kışında I. Murad'a sığınan Süleyman, ondan sağladığı orduyla Kastamonu'ya gelerek babası ile savaştı ve onu yendi. Kötürüm Bayezid, Sinop'a çekildi.[1]

Ordu ile Kastamonu'ya gelmiş bulunan I. Murad, Süleyman'a yaptığı baskılar sonucu şehri ele geçirse de halkın karşı çıkması sonucu geri çekildi ve şehri Kötürüm Bayezid'e bıraktı.[2]

Bey Oluşu

Babasının kendisini kovmasından sonra I. Murad'a ikinci defa sığınan Süleyman, tekrar Padişahın himayesi altına girmişti. Öyle ki I. Murad'ın; kardeşi Şehzade Süleyman'ın kızı Sultan Hatun'u, Candaroğlu Süleyman ile evlendirdiği kaydedilmiştir.[3] Ancak bu evliliğin Kötürüm Bayezid ile Sultan Hatun arasında yapıldığı da kaydedilmiştir.[4] Başka bir iddiaya göre ise; Kötürüm Bayezid de, II. Süleyman Paşa da, I. Murad'ın kardeşi Şehzade Süleyman'ın kızlarıyla evlenmiştir.[5]

Süleyman, I. Murad'dan sağladığı destekle harekete geçtiği esnada babasının hastalanıp Sinop'a çekilmesi üzerine 1385 yılında Kastamonu'da bey oldu.[3]

Hükümdarlığı

II. Süleyman Paşa'nın Bey olduğu ilk dönemlerde Osmanlı ile iyi geçindi. I. Murad'ın Karaman ve Kosova seferlerine yardımcı kuvvetler göndermişti.[6]

I. Murad'ın Kosova Muharebesi'nde ölmesinden sonra tahta geçmek için aynı zamanda Anadolu'daki diğer beylerin de desteklediği kardeşi Yakup'u öldüren Yıldırım Bayezid Osmanlı tahtına geçmiş ve bu durum üzerine Karamanoğulları, Saruhanoğulları, Aydınoğulları, Hamidoğulları, Menteşeoğulları, Germiyanoğulları ve Kadı Burhaneddin; Yıldırım Bayezid aleyhine bir ittifak oluşturmuştu.[7] Süleyman Paşa bu olaylarda da Osmanlı ile ittifakta bulunmuş, 1389/90 yılı kışındaki Anadolu seferine bizzat Yıldırım Bayezid tarafında katılmıştı.[6][7]

Bu seferin sonucu olarak Batı Anadolu beyliklerinin bir bir ortadan kaldırılmasıyla, ayrıca Osmanlı'nın ipek yolu üzerindeki Candaroğulları merkezlerine el koymasıyla[8] sıranın kendisine geleceğini anlayan II. Süleyman Paşa Kastamonu'ya dönüp Kadı Burhaneddin ile münasebetler kurmuş; nitekim Vezirköprü'de Kadı Burhaneddin ile buluşmuş ve Osmanlı aleyhinde ittifak için anlaşmıştı.[6][8]

Yıldırım Bayezid'in 1390 yılında Konya'yı kuşatması üzerine Karamanoğlu Ali Bey Kadı Burhaneddin'e yardım çağrısında bulundu.[8] Kadı Burhaneddin bu teklifi kabul ederek II. Süleyman Paşayı Karahisar'a davet etti.[8] Burada yardım üzerine görüşmeler sürdüğü esnada Karamanoğlu Ali Bey Yıldırım Bayezid'in tabiyetini kabul etmiş, bu yüzden ittifak boşa çıkmıştı.[6] II. Süleyman Paşa Kastamonu'ya döndü.

Yıldırım Bayezid, 1391 ittifaktan ayrılan II. Süleyman Paşanın üzerine bir sefer düzenledi. II. Süleyman Paşa yardım için Kadı Burhaneddin'e bir elçi yolladı.[9]

Kadı Burhaneddin ise bu sırada Amasya Emirinin Yıldırım Bayezid'e bırakacağını zannettiği Amasya'daki Simalu kalesini ele geçirdi.[9] Yıldırım Bayezid böyle bir durum olmadığını bildirmek üzere bir elçi yollamış, aynı şekilde Süleyman Paşa da yardım istemek üzere Kadı Burhaneddin'e elçi yollamıştı.[9]

Elçilerin Kayseri'de karşılaştığını haber alan Kadı Burhaneddin, kendi elçisini II. Süleyman Paşanın elçisiyle beraber Osmanlı'ya yolladı. Bu iki elçi, Yıldırım Bayezid'e Kastamonu seferini durdurmadığı takdirde Kadı Burhaneddin'in kendisine savaş açacağını bildirdiler. Bu durum üzerine Yıldırım Bayezid Kastamonu'dan çekildi.[10]

Yıldırım Bayezid 1392 yılında bir kez daha Kastamonu üzerine yürüse de Kadı Burhaneddin'in Amasya'ya geldiği haberi üzerine geri çekildi.[11] Ancak Yıldırım Bayezid Candaroğulları Beyliğini kendi ülkesine katmaya kararlıydı. 26 Nisan 1392 yılında Sinop'a sefer düzenlemek üzere deniz güçlerinin kuvvetlendirildiğini haber alan II. Süleyman Paşa, Kadı Burhaneddin'e elçi yolladı.[10]

Kadı Burhaneddin; bu teklifi II. Süleyman Paşanın Taşanoğlu, Bafra Emiri ve Taceddinoğulları ile münasebetlerini kesmesi şartıyla kabul ettiyse de Süleyman Paşaya güvenmediğinden ötürü veziri Mehmed Çelebiyi yanına göndererek durumu teyit etmesini istedi.[12]

Mehmed Çelebi, Kadı Burhaneddin'e ihanet ederek akrabası Taceddinoğlu Mahmud Çelebi ile işbirliği yaparak II. Süleyman Paşa ile birlikte Kadı Burhaneddin'e karşı bir ittifak oluşturdu. Amasya emiri Ahmed'e, Bafra Emirine ve Taşanoğluna mektuplar yazarak II. Süleyman Paşa'ya biat etmelerini söyledi.[12]

Ölümü

Bu esnada, 1392 yılında, Yıldırım Bayezid'in Candaroğulları Beyliğine girmesi Mehmet Çelebiyi Kadı Burhaneddin'e yollamış ve kabahati yüzünden özür dileyerek yardım istemişti.[12]

Kadı Burhaneddin ise Osmanlı'nın büyük bir tehdit olduğunu aklında bulundurarak yardım teklifini kabul etmiş ancak Yıldırım Bayezid hızlı davranarak Kadı Burhaneddin'i henüz Tavere'de karargahını kurduğu esnada II. Süleyman Paşayı yakalayıp öldürtmüş ve beyliğin büyük kısmını kendi topraklarına dahil etmişti.[11][13]

II. Süleyman Paşanın mezarının nerede olduğu bilinmemektedir.

Kaynakça

Özel

  1. ^ a b Yücel, Yaşar (1980). a.g.e (1988 bas.), syf. 72.
  2. ^ Yücel, Yaşar (1980). a.g.e (1988 bas.), syf. 73.
  3. ^ a b Yücel, Yaşar (1980). a.g.e (1988 bas.), syf. 74.
  4. ^ Yakupoğlu, Cevdet. (2018). a.g.m, syf. 2.
  5. ^ Uzunçarşılı, İsmail Hakkı (1947). a.g.e, I (1988 bas.), syf. 84.
  6. ^ a b c d Uzunçarşılı, İsmail Hakkı (1937). a.g.e, (2019 bas.), syf. 127.
  7. ^ a b Yücel, Yaşar (1980). a.g.e (1988 bas.), syf. 76.
  8. ^ a b c d Yücel, Yaşar (1980). a.g.e (1988 bas.), syf. 78.
  9. ^ a b c Yücel, Yaşar (1980). a.g.e (1988 bas.), syf. 80.
  10. ^ a b Yücel, Yaşar (1980). a.g.e (1988 bas.), syf. 81.
  11. ^ a b Uzunçarşılı, İsmail Hakkı (1937). a.g.e, (2019 bas.), syf. 128.
  12. ^ a b c Yücel, Yaşar (1980). a.g.e (1988 bas.), syf. 82.
  13. ^ Yücel, Yaşar (1980). a.g.e (1988 bas.), syf. 83.

Genel

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Kastamonu</span> Kastamonu ilinin merkezi olan şehir

Kastamonu, Türkiye Cumhuriyeti'nin Karadeniz Bölgesi'nde yer alan Kastamonu ilinin merkezi olan şehirdir.

<span class="mw-page-title-main">I. Bayezid</span> 4. Osmanlı padişahı (1389–1402)

I. Bayezid veya Yıldırım Bayezid, dördüncü Osmanlı padişahı. 1389'dan 1402 yılına kadar hükümdarlık yapmıştır. Babası Sultan I. Murad, annesi ise Gülçiçek Hatun'dur.

<span class="mw-page-title-main">Candaroğulları Beyliği</span> 1291–1461 yıllarında Karadeniz bölgesinde hüküm sürmüş Beylik

Candaroğulları Beyliği, Anadolu Selçuklu Devleti'nin yıkılışından sonra Kastamonu ve çevresinde kurulan bir Türkmen beyliğidir.

<span class="mw-page-title-main">Çobanoğulları Beyliği</span> 13. ve 14. yüzyıl arasında Kastamonu çevresinde hüküm sürmüş beylik

Çobanoğulları Beyliği, 1211(?)-1309 yılları arasında Kastamonu ve çevresinde hüküm sürmüş Anadolu Beylikleri'nden biridir.

Hüsamettin Çoban, Türkiye Selçuklu Devleti'nin önde gelen beylerinden olup Çobanoğulları Beyliğinin kurucusudur. 13. yüzyılda yaşamıştır. Melîk'ül-ümera unvanıyla anılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Kubadoğulları Emirliği</span> İkinci dönem Anadolu Türk beyliği

Kubadoğulları Emirliği, Anadolu Selçuklu Devleti'nin yıkılışını takiben Samsun, Ladik ve Kavak çevresinde kurulan bir Türkmen emirliği. Canik beylikleri içerisinde değerlendirilen Kubadoğulları, Osmanlı Devleti ile Samsun'un hakimiyeti konusunda sıkça karşı karşıya gelmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Kemâleddin İsmâil Bey</span>

Candaroğlu İsmâil Bey,, 1443-1461 yılları arasında hüküm sürmüş Candaroğulları Beyi. Vakıf kayıtlarından anlaşıldığı kadarıyla Kemaleddin unvanını kullanmıştır.

Şemseddin Yaman Candar, Anadolu'da tahmini 1291-92 yıllarında kurulmuş olan Candaroğulları Beyliğinin kurucu beyi.

İsfendiyar Bey, 1392-1440 yılları arasında hüküm sürmüş Candaroğulları Beyidir. Osmanlı ile olan münasebetlerden dolayı kendi isminden ithafen Candaroğulları Beyliği'ne İsfendiyaroğulları olarak da hitap edilmektedir.

Şücaeddin I. Süleyman Bey ya da yaygın kullanılan ismiyle I. Süleyman Paşa, tahmini olarak 1309-1340 yılları arasında hüküm sürmüş Candaroğulları Beyi. Oğlu İbrahim'in tertip ettiği bir zaviyenin vakfiyesine göre Padişah unvanını kullandığı bilinmektedir.

<span class="mw-page-title-main">I. İbrahim Bey</span>

Gıyaseddin İbrahim Bey ya da İbrahim Şah, tahminen 1340 yılında tahta geçmiş Candaroğulları Beyi. 1344 tarihli bir vakfiyeye göre "Sahibü'l-ilm ve'l-kalem ve's-seyf" unvanını kullanmıştır. Ölüm yılı hakkında bilgi yoktur.

Emir Adil Bey, tahminen 1345-1361 yılları arasında hüküm sürmüş Candaroğulları Beyi.

Kötürüm Bayezid veya Celaleddin Bayezid, 1361-1385 yılları arasında hüküm sürmüş Candaroğulları Beyidir.

<span class="mw-page-title-main">Taraklı Borlu Muharebesi</span>

Taraklı Borlu Muharebesi, 1423 yılında II. Murad komutasındaki Osmanlı ordusunun Safranbolu'yu kuşatan İsfendiyar Bey komutasındaki Candar ordusunu yendiği askeri çarpışma.

II. İbrahim Bey, 1440-1443 yılları arasında hüküm sürmüş Candaroğulları Beyidir. Vakfiye kayıtlarından "Taceddin" unvanını kullandığı görülmektedir. Ayrıca babası İsfendiyar Beyin emriyle kendisine ithaf edilmiş "Cevahiru'l-Esdâf" adlı tefsir mukaddimesinde "Sahibü's-seyf ve'l-kalem" olarak anılır.

Celaleddin Kızıl Ahmed Bey, 1461 yılında birkaç ay hüküm sürmüş son Candaroğulları Beyi. Beylik, kendisine ithafen zaman zaman kaynaklarda Kızılahmedlüler şeklinde de anılmıştır.

Muzaffereddin Yavlak Arslan, 1280-1292 yılları arası hüküm sürmüş Çobanoğulları Beyi. Saltukname'de Melik Muzaffereddin olarak da anılmaktadır.

Candaroğlu Yakup Bey ya da Yakup Paşa, olasılıkla Candaroğulları Beyi.

Çobanoğlu Mahmud Bey, 1292-1309 yılları arası hüküm sürmüş son Çobanoğulları Beyi.

I. Damad Alâeddin Ali Bey Karamanoğulları Beyliği hükümdarıdır. Diğer çoğu Karamanoğulları beyleri gibi Ali Bey de yükselen Osmanlı İmparatorluğu'nun rakibiydi ve iki beylik birbirlerine karşı sürekli savaşlar yaptılar.