İçeriğe atla

II. Gıyâseddin Keyhüsrev

II. Gıyaseddin Keyhüsrev
غياث الدٖين كيخسرو
II. Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından bastırılmış bir Dirhem, Sivas, 638 H. (1240-1241).
Türkiye Selçuklu Sultanı
Hüküm süresi1237-1246
Önce gelenI. Alaeddin Keykubad
Sonra gelenII. İzzeddin Keykavus
Doğum1221
Konya
Ölüm1246
Alaiye
Eş(ler)iGürcü Hatun
HanedanSelçuklu Hanedanı
BabasıI. Alaeddin Keykubad
AnnesiMah Peri Hatun[1]
DiniSünni İslam
Hunat Hatun Külliyesi

II. Gıyaseddin Keyhüsrev (Eski Anadolu Türkçesiyle: غياث الدٖين كيخسرو, Gıyâs 'ed-dîn Keyhüsrev) (d. 1221 - ö. 1246, Alaiye), 1237-1246 arasında Anadolu Selçuklu Sultanı.

Sultan I. Alaeddin Keykubad'ın büyük oğludur. Babasının ölümünden sonra onuncu sultan olarak tahta çıktı. Döneminde pek çok sosyal, bilimsel ve dinî kurum kurulmuş, büyük mimarlık eserleri inşa edildi. Ancak aynı dönemde vezir Sadeddin Köpek’in etkisinde kalarak tecrübeli devlet adamlarını bertaraf etmiş; ülkede gerileme başlamıştır. Kösedağ Savaşı’nda uğranılan yenilgi ile devlet çöküş sürecine girmiştir.

Annesi Hunat Hatun'un Kayseri’de Hunad Hatun Külliyesi ile İncesu’daki Şeyh Turesan Zaviyesi onun devrinde meydana getirilmiş eserlerdendir.

Yaşamı

1221 yılında doğduğu tahmin edilir.[2] Babası I. Alaeddin Keykubad, annesi “Mahperi Sultan” olarak da bilinen Hunat Hatun'dur.

Melikliğinin ilk yılları ve tahta çıkması

1228'de Mengüçoğlu Beyliği'ni ortadan kaldırıp topraklarını ülkesine katan Alaaeddin Keykubat, onu Erzincan iline melik atayarak atabeyi Mübarizeddin Ertokuş'la birlikte Erzincan'a gönderdi. Melikliğinin ilk yıllarında Trabzon'u kuşattı.

Babası Alaeddin Keykubat, büyük oğlu Gıyaseddin Keyhüsrev yerine küçük oğlu İzzeddin Kılıç Arslan'ı veliaht atamış ve ümeradan biat almıştı. Günümüze ulaşan yazılı kaynaklarda (İbn Bibi, Aşıkpaşazade ve Anonim Selçukname) başta Sadeddin Köpek olmak üzere bir kısım ümeranın teşviki ve desteği ile babasını zehirletip, yine aynı ümeranın oldu bittisiyle tahta çıktığı belirtilmektedir. Günümüz araştırmacıları da bunu güçlü bir olasılık olarak görmektedir. Babasının ölüm haberinin, veliaht yerine önce 2.Gıyaseddin Keyhüsrev'e gönderilmiş olması bu konuda "ikna edicidir".[3]

Dımaşk (Şam) ve Halep Eyyubi hükümdarları ile babasının zamanında yapılan tabiiyet anlaşmalarını yeniledi. Halep Eyyubi hükümdarının kızı ile evlenmek, kendi kız kardeşini ise onunla evlendirmek yoluyla akrabalık kurdu. Çok geçmeden diğer Eyyûbî Hükümdarları ve Artuklular da kendisine bağımlı oldu.[2] Moğolistan'a babasının hazırladığı elçilik heyetini gönderdi. Babası, kendisinden küçük olan kardeşi İzzeddin Kılıç Arslan'ı veliahtlığa atamıştı ancak babasının ölümü (1237) üzerine Sadeddin Köpek önderliğindeki bazı emirlerin desteğiyle Türkiye Selçuklu tahtına Gıyaseddin Keyhüsvrev çıktı. Kardeşinin tarafını tutan Harezm emirlerine karşı mücadeleye girişti; onları kendisine biat etmek zorunda bıraktı.

Gürcü Prensesi Tamar ile evliliği

Keyhüsrev, babasının devrinde nişanlanmış olduğu Gürcü Prensesi Tamar ile 1237 veya 1238'de evlendi; bu evlilikten II. Alâeddin Keykubad dünyaya gelmiştir. Eşi Anadolu'da Gürcü Hatun adıyla tanındı. Gürcü Hatun'a olan sevgisini bastırdığı paralarla gösterdi. Bu paralarda bulunan arslan-güneş tasvirinin kendisinin (arslan) ve karısı Gürcü Hatun'un (güneş) sembolleri olduğu ileri sürülür.[4]

Sadeddin Köpek’in katli

Keyhüsrev, saltanatının ilk yıllarında güvenmediği devlet adamlarını Sadeddin Köpek'in telkinleri ile birbir etkisiz hale getirdi; hatta eski veliaht İzzeddin Kılıçarslan ile annesi Adile Hatun'u da öldürttü. Nihayet Türkiye Selçuklu tahtı üzerinde hak iddia eden Sadeddin Köpek'i de öldürttü (1239).

Daha önce yönetimde etkili olan emirlerin yeniden işbaşına geçmesiyle devlet eski düzenine kavuştu, dış ilişkileri düzeldi. Eyyubi melikleri, Nikea'da (günümüzde İznik) hüküm süren Bizans imparatorları (İznik İmparatorluğu) ve Kilikya ile Mardin Artukluları II. Keyhüsrev'e bağlılıklarını sürdürdüler. 1240'ta Diyarbakır, Türkiye Selçuklularının eline geçti.

Babai ayaklanması

Bu arada Moğolların önünden kaçarak Anadolu'ya sığınan göçebe Türkmenler, Anadolu'daki yerleşik devlet düzeni içinde yeni sorunlar yaratmaya başladı. Bu koşullarda Baba İshak'ın başlattığı Babai ayaklanması çok hızlı ve kanlı bir şekilde gelişti. Beyşehir Gölü üzerindeki Kudababad Sarayı'na sığınan Keyhüsrev, Moğol tehlikesine karşı ülkeyi savunmak üzere Erzurum sınırında bulunan orduyu çağırarak ayaklanmayı bastırabildi (1240).[2] Bu olay neticesinde devletin gücü önemli ölçüde sarsıldı.

Eyyubiler ile olan mücadelesi

Keyhüsrev, 1241'de ordusunu Kayseri'de topladı. Dımaşk Eyyubi hükümdarı ile güçlerini birleştirip Silvan Eyyubi hükümdarının üzerine yürüdü. Silvan Eyyubi hükümdarı da Germiyanlı Türkmenler'in ve Harizmler'in desteğini sağlamıştı. Yaklaşan Moğol tehlikesi üzerine Abbasi hükümdarının araya girmesiyle iki ordu arasındaki savaş önlendi. Silvan hükümdarının yeniden Selçuklulara tabi olması şartıyla barış yapıldı.

Moğol İstilası ve Kösedağ yenilgisi

Moğollar İran'ı istila edip Gürcistan'ı yağma ettikten sonra Irak'a akınlar düzenlemeye başladılar. İyiden iyiye Anadolu'ya yaklaştılar ve Selçuklu sınırlarında faaliyetler gösterdiler. Kaçınılmaz olan Anadolu Seferi'ni Selçuklu Devleti'nin güçlü olduğunu düşündükleri için bir süre ertelediler. Ancak Babaî Ayaklanmasında Selçuklu Devleti'nin gösterdiği acizliği görünce saldırmaya karar verdiler.[5] Erzurum, o dönem Selçuklu Devleti'nin gerek konumu gerekse zenginliği sebebiyle en önemli şehirlerinden biriydi. Ayrıca bu şehir Anadolu'nun kapısı sayılmaktaydı. Gürcü ve Ermeni kuvvetleriyle beraber 30.000 kişiden oluşan Moğol ordusu 1242 yılının sonbaharında Erzurum'a doğru ilerledi.[6] Türkiye Selçuklularının zayıflamasından yararlanan Moğollar 1242'de Erzurum'u ele geçirdiler. Kösedağ Savaşı'nda da Anadolu Selçuklu ordusunu yenilgiye uğrattılar (1243). II. Keyhüsrev savaştan sonra Batı Anadolu'ya kaçtı. Moğollar Sivas'a girdi ve şehri üç gün süreyle yağma ettirdi. Ardından Kayseri'yi kuşattılar, kahramanca direnmesine rağmen şehri ele geçirip büyük bir katliam yaptılar. Azerbaycan'a dönüşleri sırasında aynı şekilde Erzincan'da katliam yaptılar. Bu olaylar sırasında Keyhüsrev'in annesi ve ailesi Halep'e gitmeye çalışırken yakalanıp Moğollar' a teslim edildi.

Ölümü

Amasya'da bulunan Vezir Mühezzebüddin Ali Moğol komutanı Baycu Noyan'a gidip Selçukluları Moğollara vergi verir bağımlı bir devlet haline getiren ağır bir anlaşma imzaladı. Moğollarla barışın sağlanmasının ardından Konya'ya dönen sultan bundan sonra devlet işlerini bütünüyle veziri Şemseddin İsfahani'ye bıraktı.[7] Vezir, Sultanın ailesini Moğollar'a teslim etmiş olan Ermeni Krallığı üzerine sefere çıkarak Tarsus'u kuşattı. Bu sırada Alâiye'de bulunan sultan, içki içmekte iken veya baktığı vahşi hayvanların ısırması sonucu öldü. Henüz yirmi beş yaşında idi. Cenazesi Kümbethane'ye kondu. Onun ölümü üzerine Selçuklu ordusu Tarsus kuşatmasını bırakıp Konya'ya döndü. Oğlu II. İzzeddin Keykavus tahta çıkarıldı.

Popüler kültürdeki yeri

2018'de Trt1'de yayınlanan dönem dizisi Diriliş Ertuğrul'da Burak Dakak tarafından canlandırılmıştır.

2018'de yayınlanan sinema filmi Direniş Karatay'da Ali Buhara Mete tarafından canlandırılmıştır.

2023'te TRT'nin dijital platformu Tabii'de yayınlanan Mevlana Celaleddin-i Rumi dizisinde Burç Kümbetlioğlu tarafından canlandırılmıştır.

Kaynakça

  1. ^ Notes on Saldjūq Architectural Patronage in Thirteenth Century Anatolia, H. Crane, Journal of the Economic and Social History of the Orient, Vol. 36, No. 1 (1993), 50.
  2. ^ a b c Sevim, Ali. "Keyhusrev II" (PDF). 24 Şubat 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 18 Şubat 2016. 
  3. ^ Ahmet Kütük, Kösedağ Savaşı’nın Kaybedilmesinde II. Gıyaseddin Keyhüsrev’in Kişiliği ve Uygulamalarının Rolü Sh.: 295 ve dipnot
  4. ^ Çayırdağ, Mehmet. "Gürcü Hatun". 24 Şubat 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Şubat 2016. 
  5. ^ Alptekin, Coşkun. ‘‘II. GIYASEDDİN KEYHÜSREV (1237-1246)’’. Doğuştan Günümüze Büyük İslâm Tarihi, İstanbul; Çağ Yayınları, 1992, VIII, 304.
  6. ^ Yıldırım, Mahmut. ‘‘II.GIYASEDDİN KEYHÜSREV DEVRİ’’, Yüksek Lisans Tezi, Niğde Üniv. Sosyal Bilimler Enstitüsü, Niğde 1998, 35.
  7. ^ Claude Cahen, "Kaykhusraw II" Encyclopaedia of Islam, ed. by P. Bearman, et al. (Brill 2007) (İngilizce).
II. Gıyâseddin Keyhüsrev
Alt kolu Türkiye
Önce gelen:
I. Alaeddin Keykubad

Türkiye Selçuklu Sultanı

1237 – 1246
Sonra gelen:
II. İzzeddin Keykavus

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Anadolu Selçuklu Devleti</span> Batı Oğuz Türkleri tarafından kurulmuş olan, Anadoluda hüküm sürmüş eski bir devlet (1077–1308)

Anadolu Selçuklu Devleti, Türkiye Selçuklu Devleti veya Rum Sultanlığı, Selçuklu Türklerinden olan Kutalmış oğlu Süleyman Şah tarafından Anadolu'da İznik başkent olmak üzere 1077 yılında kurulmuş olan Türk devletidir.

<span class="mw-page-title-main">Kösedağ Muharebesi</span> Selçuklular ile Moğollar arasında 1243 yılında yapılan savaş

Kösedağ Muharebesi, 3 Temmuz 1243 tarihinde Anadolu Selçuklu Devleti ile Moğollar arasında gerçekleşen ve Selçuklu Devleti'nin yenilip Moğol tâbiiyetine girmesiyle sonuçlanan muharebedir. Kösedağ Muharebesi, sonuçları bakımından Türk tarihi içerisinde özel bir yere sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">I. Alâeddin Keykubad</span> Anadolu Selçuklu Devleti sultanı (s. 1220–1237)

I. Alâeddin Keykubad, Anadolu Selçuklu Devleti'nin 1220-1237 yılları arasındaki hükümdarıdır. Anadolu Selçuklu Devleti'ne en parlak günlerini yaşatan sultandır. Büyük Keykubad olarak da bilinir. Saltanatı boyunca inşa ettirdiği ve çoğu günümüze kadar ulaşan eserler, idari ve askeri bakımdan hem şahsına hem de devletine kazandırdığı prestij nedeniyle Türkiye ve dünya literatürünün en ünlü Anadolu Selçuklu sultanıdır. Konya'daki Alâeddin Camii, Niğde'deki Niğde Kalesi, Antalya'daki Yivli Minare Camii ve Beyşehir'deki Kubadabad Sarayı, Sultan Alâeddin'in yaptırdığı en önemli eserlerdir.

III. Alâeddin Keykubad, Anadolu Selçuklu Sultanı ve II. İzzeddin Keykavus'un torunudur.

Hunad Hatun, Hunat Hatun ya da Hunad Mahperi Hatun, I. Alaeddin Keykubad 'ın eşi, II. Gıyaseddin Keyhüsrev'in annesidir. Anadolu'nun çeşitli yerlerinde yaptırdığı medreseler, aşevleri ve daha pek çok eser bırakmıştır. Kayseri'de adını taşıyan büyük bir külliyesi vardır.

<span class="mw-page-title-main">I. Gıyâseddin Keyhüsrev</span> Türkiye Selçuklu Sultanı

I. Gıyaseddin Keyhüsrev Türkiye Selçuklu Sultanı ve II. Kılıç Arslan'ın oğludur. İki değişik dönemde tahta çıktı.

<span class="mw-page-title-main">II. Süleyman Şah</span> Türkiye Selçuklu Sultanı

II. Süleyman Şah ya da Rükneddin Süleyman Şah Türkiye Selçuklu Sultanı'dır (1196-1204).

<span class="mw-page-title-main">I. İzzeddin Keykâvus</span> 10. Anadolu Selçuklu sultanı

I. İzzeddin Keykavus,, Türkiye Selçuklu Sultanı'dır (1211-1220).

IV. Kılıç Arslan, Türkiye Selçuklu Sultanı ve II. Gıyaseddin Keyhüsrev'in oğludur.

II. İzzeddin Keykavus Türkiye Selçuklu Sultanı ve II. Gıyaseddin Keyhüsrev'in büyük oğludur.

II. Alâeddin Keykubad Anadolu Selçuklu Sultanı II. Gıyaseddin Keyhüsrev ile Gürcü Hatun'un küçük oğludur.

III. Gıyaseddin Keyhüsrev, Anadolu Selçuklu Sultanı ve IV. Kılıç Arslan'ın oğludur.

<span class="mw-page-title-main">Alâeddin Camii (Konya)</span>

Alâeddin Camii, Konya'da Alâeddin Tepesi adlı höyüğün üstünde Anadolu Selçuklu Devleti devrinde şehrin ulu camisi olarak inşa ettirilmiş yapıdır.

<span class="mw-page-title-main">Sadeddin Köpek</span> Anadolu Selçuklu Devleti emiri ve devlet adamı

Sadeddin Köpek, Anadolu Selçuklu Devleti'nin devlet adamı, emiri ve baş mimarıdır. Sultan I. Alaeddin Keykubad ve II. Gıyaseddin Keyhüsrev dönemlerinde görev yapmış ve devlet yönetiminde büyük söz sahibi olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Muînüddin Süleyman</span>

Pervâne Muineddin Süleyman,, Anadolu Selçuklu dönemi devlet adamı.

Kraliçe Rusudan, Bagrationi hanedanına mensuptur, Gürcü Krallığını 1223-1245 yılları arasında yönetmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Gürcü Hatun</span> Anadolu Selçuklu sultanının eşi

Gürcü Hatun (fl. ?-1286?), Gürcü prenses. Anadolu Selçuklu Devleti sultanı II. Gıyaseddin Keyhüsrev'in eşlerinden biri, II. Alâeddin Keykubad'ın annesidir.

Mübarizeddin Ertokuş Bey ya da kısaca Ertokuş Bey, I. Gıyaseddin Keyhüsrev, I. İzzeddin Keykavus (1211-1220) ve I. Alaeddin Keykubad (1220-1237) dönemlerinde Türkiye Selçuklu Devleti'nde Atabeglik ve Isparta ve Antalya Serleşkerliğini yapmış devlet adamı. İdari ve askeri bakımdan hem şahsına hem de devletine kazandırdığı prestij nedeniyle Türkiye Selçukluları için önemli bir devlet adamıdır. Mübarizeddin Ertokuş bey gulam asıllı olup Türkiye Selçuklu Devletinin Gulaman-ı Haslarındandır.

Celâleddin Karatay ya da Celalettin Karatay, Anadolu Selçuklu Devleti’nde gulamlıktan devletin yüksek makamlarına yükselmiş bir devlet adamıdır. Karatay adından hareket ederek Türk asıllı olduğunu ileri süren günümüz batılı araştırmacılar vardır. Bir diğer kanıt olarak Karatay’ın vakfiye ve kitabelerinde adının neredeyse hemen her yerde “Karatay bin Abdullah” olması gösterilir. Ne var ki Selçuklu dönemi belgelerinde aslen gayrimüslimken sonradan müslüman olanların baba adlarının her zaman Abdullah olarak görüldüğü bilinmektedir. Diğer yandan, Abu-l Farac Karatay’ın I. Alaeddin Keykubat’ın kölelerinden olduğunu belirtirken kullandığı ifadelerden Rum anlamı çıktığı ileri sürülür. İbn Bibi ise Rum asıllı bir köle olduğunu yazmıştır. Kesin bir kayıt olmamakla birlikte I. Gıyaseddin Keyhüsrev’in Ermenistan seferi sırasında Kilikya – Kayseri arasında bir bölgeden esir alındığı kabul edilir.