İçeriğe atla

I. Gıyâseddin Keyhüsrev

I. Gıyaseddin Keyhüsrev
غياث الدين كيخسرو بن قلج ارسلان
Antalya'daki Gıyaseddin Keyhüsrev heykeli.
Türkiye Selçuklu Sultanı 2.Hüküm Dönemi
Hüküm süresi1205-1211
Önce gelenIII. Kılıç Arslan
Sonra gelenI. İzzeddin Keykavus
1. Hüküm Dönemi
Hüküm süresi1192-1196
Önce gelenII. Kılıç Arslan
Sonra gelenRükneddin Süleyman Şah
Ölüm1211
Alaşehir
Eş(ler)iManuel Maurozomes'in kızı
Devlet Raziye Hatun
Tam adı
Gıyaseddin Keyhüsrev bin Kılıç Arslan
HanedanSelçuklu Hanedanı
BabasıII. Kılıç Arslan
Keyhüsrev’i sarayında ağırlamış olan Bizans imparatoru III. Aleksios
İznik İmparatoru I. Theodoros Laskaris ile savaşırken öldürüldü
Mezarı, Konya'daki Alâeddin Camii'ndedir

I. Gıyaseddin Keyhüsrev (Arap alfabesiyle: غياث الدين كيخسرو بن قلج ارسلان (Gīyās el-Dīn Keyhüsrev bin Kılıç Arslān)) (ö. 1211) Türkiye Selçuklu Sultanı ve II. Kılıç Arslan'ın oğludur. İki değişik dönemde tahta çıktı.

1192’de çıktığı Anadolu Selçuklu tahtını dört yıl sonra II. Süleyman Şah’a terk etmek zorunda kalmış; dokuz yıl maceralı bir hayat sürdükten sonra Süleyman Şah’ın ölümü üzerine geri dönüp tekrar tahtı ele geçirmiştir. Saltanatı sırasında Antalya’yı fethederek Anadolu’yu milletlerarası ticaret yollarının merkezi haline getirdi. Kayseri’de kızkardeşi adına yaptırdığı Gevher Nesibe Dârüşşifâsı ve Tıp Medresesi İslami dönemde Anadolu’da yaptırılan en eski hastane ve dünyanın ilk tıp fakültelerindendir.[1]

Yaşamı

Babası Anadolu Selçuklu Sultanı II. Kılıçarslan, annesi Bizanslı bir prensestir. II. Kılıçarslan'ın on bir oğlundan en küçüğüydü.

1186’da ülkesini oğulları arasında paylaştıran babası ona melik sıfatıyla Borgulu ve Kütahya yörelerinin yönetimini verdi. Meliklik döneminde idaresi altındaki uç bölgesinde oturan Türkmenler ve ağabeyleri Muhyiddin Mesud ve Kutbüddin Melikşah ile birlikte Bizans İmparatorluğu’na, Alman İmparatoru Friedrich Barbarossa kumandasındaki Haçlı ordularına ağır kayıplar verdirdi.[1]

Birinci saltanatı

II. Kılıç Arslan hayattayken oğulları arasında veliahtlık mücadelesi başladı. Sivas Meliki Kutbüddin Melikşah Konya’da kendisini zorla veliaht ilân ettirince Borgulu’ya giden II. Kılıçarslan, Keyhüsrev’i veliaht ilan etti. Birlikte Konya’ya yürüyüp şehre hakim oldular. Aksaray’a kaçan Kutbeddin’in peşinden giden Gıyaseddin Keyhüsrev babası ile birlikte şehri kuşattı. Kuşatma sırasında II. Kılıçarslan hastalanıp ölmesi üzerine Gıyaseddin Keyhüsrev Konya’da tahta çıktı (1192).

I. Gıyaseddin Keyhüsrev, 1196’ya kadar sürecek ilk saltanatı döneminde Menderes nehrine kadar uzanan Bizans topraklarını fethetmiş; bu sırada özellikle Karia ve Tantalus halkından esir aldığı Hristiyan halkı nüfuzu azalmış olan Akşehir bölgesine yerleştirmiştir. Kendilerine toprak, ziraat aletleri ve tohumluk verip beş yıl vergiden muaf tuttuğu esirler; Bizans’la anlaşma sağlandığında ülkelerine dönmediği gibi kimi Bizans şehirlerinin Hristiyan halkı da kitleler halinde Selçuklu ülkesine göç etti.[1]

Bu dönemde kardeşlerinden Tokat Meliki Rükneddin Süleyman Şah, onu devirip hükümdar olmak için hazırlıklar yapmaktaydı. Süleyman Şah, Keyhüsrev’in babasını zehirlediği iddiası ile onu yıpratmaya ve hükümdar olduğunda kardeşlerini yerlerinde bırakacağına söz vererek onları kendi yanına çekmeye çalıştı;[2] Sonunda Konya üzerine yürüyerek şehri kuşattı. Dört aylık kuşatmadan sonra Gıyaseddin Keyhüsrev, Konya halkının çektiği sıkıntıyı bizzat yaşadığı için şehri terk edeceğini bildirdi, iki taraf arasında anlaşmanın imzalanmasından sonra şehri terk etti.

İki saltanat arasındaki dönem

Konya’dan ayrıldıktan sonra dokuz yıl sürecek gurbet hayatına başlayan Gıyaseddin Keyhürev, tahtı yeniden elde etmek ümidiyle diğer kardeşlerini çevredeki hükümdarları ziyaret etti. Önce Selçuklulara tâbi Kilikya Ermeni Kralı I. Levon'un prenslik merkezi Sis’te, ardından kardeşleri Tuğrul Şah ve Kayser Şah’ın yanında Elbistan ve Malatya’da kaldıktan sonra Eyyûbîlerin Suriye sultanı el-Melikü’l-Âdil’in yanına Halep’e gitti. Bir süre de Âmid’de ve Ahlatşahlar’dan Balaban’ın yanında kaldı.[1]

Ziyaret ettiği hükümdarlardan umduğu desteği bulamayınca Trabzon'a geçerek oradan bir gemiyle İstanbul'a gidip Bizans’a sığındı. İmparator III. Aleksios, onu Bizans'ın ileri gelen devlet adamlarından Manuel Mavrozomes'in kızı ile evlendirdi. Keyhusrev, Haçlıların İstanbul'u işgali üzerine (Şubat 1204) kayınpederinin malikanesine gitmek zorunda kaldı.

İkinci saltanatı

II. Süleyman Şah, 1204'te öldüğünde yerine bir süre II. Süleyman Şah'ın çocuk yaştaki oğlu III. Kılıç Arslan geçti ama 8 ay hüküm sürebildi. Kardeşinin ölüm haberini alan I. Gıyaseddin Keyhüsrev, Sultan’ın çocuk yaşta olmasından rahatsız olan devlet adamlarının çağrısına uyarak tahtını yeniden ele geçirmek üzere harekete geçti. Konya'ya gidebilmek için İznik İmparatorluğu topraklarından geçmek zorundaydı. Bu devletin başında olan Laskaris’in şartlarını kabul etmek zorunda kaldı: Denizli ile Honaz’ı iade etmesi ve şehzadelerini rehin bırakması gerekmişti (Tahtını geri aldıktan bir süre sonra oğullarına kavuşabildi.)[3] Eski meliklik şehri Uluborlu’ya gidip hazırladığı ordu ile Konya üzerine yürüdü. Bir aylık kuşatma başarısız olunca Ilgın’a çekildi. Babasının askeri üssü olan Aksaray’ın halkı kendisini davet edince Aksaray ile Konya şehirleri arasındaki geleneksel el rekabet, Konyalılar’ın da onu davet etmesini ve Konya’da adına hükümdar olarak hutbe okunmasını sağladı. Hemen şehre giden Keyhusrev, ikinci kez tahta çıktı (1205. Konyalıların III. Kılıçarslan’a dokunulmaması şartı nedeniyle Tokat’ın idaresini yeğenine verdiyse de sözünde durmayıp onu Tokat’a göndermedi, ortadan kaldırdı[2] Tahtını elde eder etmez kızkardeşi Nevher Nesibe adına Kayseri’de bir Dârüşşifâsı ve Tıp Medresesi inşa ettirdi. Bu çifte yapı, İslâmî dönemde Anadolu’da yaptırılan en eski hastahane ve dünyanın ilk tıp fakültelerindir.

Haçlılar’ın İstanbul’u işgalinden sonra Komnenos ailesinden Aleksios ve David Komnenos|David İstanbul’dan kaçarak Trabzon’da Trabzon İmparatorluğu’nu kurmuştu. I. Gıyaseddin Keyhüsrev Karadeniz'deki ticaret yollarını kesen Trabzon İmparatorluğu üzerine bir sefer düzenleyerek bu yolu yeniden Türklere açtı. Yine Komnenos ailesinden Theodoros Laskaris ise İznik İmparatorluğu’nu kurmuştu. Gıyaseddin Keyhüsrev, Laskaris’in yayılma politikasına karşı tedbir olarak kayınpederi Manuel Mavrozomes’e Menderes vadisi, Denizli Honaz yöresinin idaresini verdi.

Türkiye Selçukluları, kendilerini denizaşırı ülkelere ulaştıracak bir limanları olmadığından, Anadolu toprakları üzerinde gerçekleşen ticaretten yeterince yararlanamıyordu. Bunun farkında olan Gıyaseddin Keyhüsrev, önemli dış ticaret limanı olan ve Latinlerin İstanbul’u işgalinden sonra Aldo Brandini adlı bir İtalya’nın kontrolüne geçmiş bulunan Antalya'yı 1206’da kuşattı. Kıbrıs Kralı Gautier de Montbeliard’dan yardım alması kuşatmanın sonuçsuz kalmasına neden oldu. Sultan, kuşatmayı kaldıdı ancak ertesi sene şehrin Bizans ahalisi ile anlaşarak şehri tekrar kuşatma altına aldı. 5 Mart 1207’de şehir fethedildi. Antalya’ya atanan ilk vali, Mübarizeddin Ertokuş oldu ve bu görevi 22 yıl sürdürdü. Antalya’nın fethi ile güneyde önemli bir ticaret limanı ve şehrine sahip olan Selçuklular ilk defa Avrupalılar’la ticari ilişkilere girip antlaşmalar yaptılar.[2]

Gıyaseddin Keyhüsrev, güneydoğudaki ticari gelişmeye verdiği önem nedeniyle Antalya’nın fethinin arından Kilikya Ermeni Krallığı’na karşı harekâta girişti. Önce Eyyubilerin eline geçmiş bulunan Maraş’ı ardından Ermenilerin eline geçmiş olan Petrus'u Selçuklu topraklarına kattı. Ermeni Prensi Levon'la Anadolu Selçuklularına sadık kalması, Türkiye-Suriye ticaret yoluna ve Halep Eyyûbî sınırlarına saldırmaması, ayrıca savaş tazminatı ödemesi şartıyla bir barış antlaşması imzaladı.[1]

I. Gıyaseddin Keyhüsrev, sultanların ülke topraklarını oğulları arasında paylaştırma geleneğine son vererek merkezi yönetimi güçlendirdi. Vilayetleri yönetmekle görevlendirilen şehzadeleri merkezi yönetime bağlı birer vali durumuna getirdi.

I. Teodor Laskaris yönetimindeki İznik İmparatorluğu’nun güçlenmesinden rahatsızlık duyan Sultan I. Gıyaseddin Keyhüsrev, geçmişte kendisini İstanbul’daki sarayda ağırlamış olan III. Aleksios’u Laskaris’in yerine İznik İmparatorluğu tahtına çıkarmak üzere 1211’de harekete geçti. Alaşehir Muharebesinde bir Frenk paralı askeri tarafından öldürüldü. Geçici olarak Alaşehir’e gömülen sultanın cesedi, daha sonra Konya’ya götürülüp Alâeddin Camii yanındaki Sultanlar Türbesi’ne defnedilmiştir.

Kaynakça

I. Gıyâseddin Keyhüsrev
Alt kolu Türkiye
Ölümü: 1211
Resmî unvanlar
Önce gelen:
III. Kılıç Arslan

Türkiye Selçuklu Sultanı

1205 – 1211
Sonra gelen:
I. İzzeddin Keykâvus
Önce gelen:
II. Kılıç Arslan

Türkiye Selçuklu Sultanı

1192 – 1196
Sonra gelen:
II. Süleyman Şah

İlgili Araştırma Makaleleri

I. Kılıç Arslan ya da Kılıçarslan, Anadolu Selçuklu Devleti'nin kurucusu Kutalmışoğlu Süleyman Şah'ın oğlu ve ikinci Anadolu Selçuklu sultanıdır.

<span class="mw-page-title-main">Anadolu Selçuklu Devleti</span> Batı Oğuz Türkleri tarafından kurulmuş olan, Anadoluda hüküm sürmüş eski bir devlet (1077–1308)

Anadolu Selçuklu Devleti, Türkiye Selçuklu Devleti veya Rum Sultanlığı, Selçuklu Türklerinden olan Kutalmış oğlu Süleyman Şah tarafından Anadolu'da İznik başkent olmak üzere 1077 yılında kurulmuş olan Türk devletidir.

<span class="mw-page-title-main">I. Alâeddin Keykubad</span> Anadolu Selçuklu Devleti sultanı (s. 1220–1237)

I. Alâeddin Keykubad, Anadolu Selçuklu Devleti'nin 1220-1237 yılları arasındaki hükümdarıdır. Anadolu Selçuklu Devleti'ne en parlak günlerini yaşatan sultandır. Büyük Keykubad olarak da bilinir. Saltanatı boyunca inşa ettirdiği ve çoğu günümüze kadar ulaşan eserler, idari ve askeri bakımdan hem şahsına hem de devletine kazandırdığı prestij nedeniyle Türkiye ve dünya literatürünün en ünlü Anadolu Selçuklu sultanıdır. Konya'daki Alâeddin Camii, Niğde'deki Niğde Kalesi, Antalya'daki Yivli Minare Camii ve Beyşehir'deki Kubadabad Sarayı, Sultan Alâeddin'in yaptırdığı en önemli eserlerdir.

<span class="mw-page-title-main">I. Mesud</span> 4. Anadolu Selçuklu Sultanı

I. Rükneddin Mesud (1095-1156) en uzun süre hüküm sürmüş Anadolu Selçuklu Sultanı'dır.

<span class="mw-page-title-main">İznik İmparatorluğu</span> 1204te Bizans İmparatorluğunun Haçlılar tarafından yıkılmasından sonra kurulan Bizans ardıl devleti

İznik İmparatorluğu ya da İznik ''Rum'' İmparatorluğu, Dördüncü Haçlı Seferi sırasında Batı Avrupalı ve Venedikli orduların 1204 yılında Konstantinopolis'e gelip şehri talan etmesi ve şehirde Katolik Hristiyanlar idaresinde bir Latin İmparatorluğu'nun kurulmasının ardından Bizans İmparatorluğu asilleri tarafından kurulan Yunan devletlerinden en büyüğüdür. 1204 ile 1261 arası hüküm sürmüştür. İznik Rum İmparatorluğunun resmen, kültürel ve dinsel başşehri İznik olmakla beraber, ikinci hükümdar olan III. İoannis ve sonraki imparatorlar hükümdar sarayı yerleşkesi ve efektif idari merkezi olarak Kemalpaşa’yı kullanmışlar ve bu imparatorluk Kemalpaşa’dan idare edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">II. Gıyâseddin Keyhüsrev</span> 1237–1246 yılları arasındaki Anadolu Selçuklu sultanı

II. Gıyaseddin Keyhüsrev, 1237-1246 arasında Anadolu Selçuklu Sultanı.

<span class="mw-page-title-main">II. Süleyman Şah</span> Türkiye Selçuklu Sultanı

II. Süleyman Şah ya da Rükneddin Süleyman Şah Türkiye Selçuklu Sultanı'dır (1196-1204).

III. Kılıç Arslan, Türkiye Selçuklu Sultanı'dır.

<span class="mw-page-title-main">I. İzzeddin Keykâvus</span> 10. Anadolu Selçuklu sultanı

I. İzzeddin Keykavus,, Türkiye Selçuklu Sultanı'dır (1211-1220).

IV. Kılıç Arslan, Türkiye Selçuklu Sultanı ve II. Gıyaseddin Keyhüsrev'in oğludur.

II. İzzeddin Keykavus Türkiye Selçuklu Sultanı ve II. Gıyaseddin Keyhüsrev'in büyük oğludur.

III. Gıyaseddin Keyhüsrev, Anadolu Selçuklu Sultanı ve IV. Kılıç Arslan'ın oğludur.

Ebu'l-Kasım, Anadolu Selçuklu Devleti'nin ilk döneminde İznik valisidir. Hanedanın kurucusu ve ilk sultan Kutalmışoğlu Süleyman Şah'ın ölümünden sonraki Fetret döneminde 3 yıllık bir süre Anadolu Selçuklu Devleti'ni yönetti. Süleyman Şah doğu seferine çıkarken akrabası Ebu-l Kasım'ı devletin başına vekili olarak atamıştı.

Muhiddin Mesud Şah, Türkiye Selçuklu Devleti Sultanı II. Kılıç Arslan oğludur.

<span class="mw-page-title-main">Alâeddin Camii (Konya)</span>

Alâeddin Camii, Konya'da Alâeddin Tepesi adlı höyüğün üstünde Anadolu Selçuklu Devleti devrinde şehrin ulu camisi olarak inşa ettirilmiş yapıdır.

<span class="mw-page-title-main">I. Theodoros</span>

I. Theodoros Laskaris, arasında İznik imparatoru olmuştur.

Kraliçe Rusudan, Bagrationi hanedanına mensuptur, Gürcü Krallığını 1223-1245 yılları arasında yönetmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Antalya Kuşatması</span> Mart 1207de Antalya şehrinin Türkler tarafından ele geçirilmesi

Antalya Kuşatması, 1207 yılında Güneybatı Anadolu'da bir liman şehri Attalia, Anaodolu Selçuklu tarafından fethidir. Antalya Limanı'nın ve Antalya'nın ele geçirilmesi Anadolu Selçuklu Devleti'nin iktisadî yönden gelişmesinde büyük rol oynamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Alaşehir Muharebesi</span> Muharebe

Antiochia ad Maeandrum Muharebesi İznik İmparatorluğu ile Anadolu Selçuklu Devleti arasında, 1211 yılında, Antiochia ad Maeandrum yakınında gerçekleşmiş çatışmadır. Türklerin yenilgisi, Küçük Asya'nın Ege Bölgesi'nin sahilinde İznik egemenliğini devam ettirdi. Selçuklu sultanı I. Gıyaseddin Keyhüsrev muharebe meydanında öldürüldü. Muharebe, Aydın'ın Kuyucak ilçesinde bulunan modern Yamalak kasabası yakınlarında gerçekleşti.

Kutbeddin Melikşah veya II. Melik Şah II. Kılıç Arslan'ın en büyük oğludur. Sivas ve Aksaray melikidir. 1190-1192'de Anadolu Selçuklu Devletinin fiili hükümdarıydı.