I. François
I. François | |
---|---|
Fransa kralı | |
Hüküm süresi | 1 Ocak 1515 – 31 Mart 1547 |
Taç giymesi | 25 Ocak 1515, Reims |
Önce gelen | XII. Louis |
Sonra gelen | II. Henri |
Doğum | 12 Eylül 1494 Cognac, Charente, Fransa |
Ölüm | 31 Mart 1547 (52 yaşında) Château de Rambouillet |
Defin | Saint-Denis Bazilikası, Fransa |
Eş(ler)i | Claude de France (e.1514-öldü 1524) Habsburglu Eleanor(e.1530) |
Çocuk(lar)ı | Bretonlu III. François II. Henri Madeleine, İskoçya Kraliçesi Charles, Orléans Dükü Margaret, Savoy Düşesi |
Hanedan | Valois Hanedanı |
Babası | Charles d'Orléans, Angoulême Kontu |
Annesi | Louise de Savoie |
İmza |
I. François (okunuşu: [fʁɑ̃.swa], Fransızca: François Ier) (d. 12 Eylül 1494, Cognac – ö. 31 Mart 1547, Château de Rambouillet), 1515 ile 1547 yılları arasında hüküm süren Fransa Kralı. Valois Hanedanının Angoulême kolundan gelen beş hükümdardan ilkidir.
I. François sanat ve edebiyat alanlarındaki gelişmeleri teşvik ederek Fransa'da rönesans ve hümanizmin yayılmasında yardımcı oldu. Saray için yapılan mimari eserleri yetenekli İtalyan sanatçılara teslim etti. Yaptırdığı krallık sarayları ve konakları, burjuva konaklarına örnek olmuştur. Edebiyata da önem veren I. François, hümanist yazarların eserlerinin çevrilmesine ve yayılmasına katkıda bulundu. Clément Marot gibi yazarları koruması altına aldı. I. François sosyal bilimler üzerine araştırma yapan ilk Fransız üniversitelerinden biri olan Collège de France'ın kurucusudur.
I. François Batı Avrupa'da İngiltere ve Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu ile rekabete girmişti. Bu ülkelere karşı Osmanlı İmparatoru Kanuni Sultan Süleyman ile ittifak yaptı.
Yaşamı
Gençliği ve Tahta Çıkışı
Angoulême kontu Charles d'Orléans ile Louise de Savoie'nın oğluydu. Babasının kuzeni XII. Louis'nin 1498'de tahta çıkması üzerine tahtın varisleri arasına girdi ve Valois dükü oldu. François'ya güvenmeyen XII. Louis, onu devlet işlerine karıştırmadı ve henüz 18 yaşındayken saldırı altındaki sınır bölgelerine gönderdi. Ölümünden kısa süre önce de François'yı 15 yaşındaki kızı Claude ile evlendirdi (1514). 1524'te dul kalan François, 1530'da V. Karl'ın kızkardeşi Habsburglu Eleanor ile evlendi. François, XII. Louis'nin ölümünden sonra, 1 Ocak 1515'te Fransa kralı oldu.
Hükümdarlığı
Devlet yönetimindeki deneyimsizliğini işlek ve keskin zekası, inanılmaz belleği ve öğrenme tutkusuyla kapattı. Ama dost canlısı olması, herkese güvenmesi ve düşüncelerini gizlemeyi becerememesi yüzünden iyi bir siyaset adamı olamadı.
İç Politika
François, XII. Louis ve oğlu II. Henri ile birlikte modern Fransız devletinin kurucularından sayılır; Fransa tarihinin dönüm noktalarından birine, XVI. yy.'ın ilk yarısına kişisel damgasını vurdu. Krallık dönemi bir bolluk ve büyüme evresi oldu. Bu zenginlik dönemini değerlendiren François, vergi sistemini geliştirerek, siyasal gücünü artırdı. XVI. yy.'ın başında oluşan merkantalist düşüncelerin etkisinde kalarak XI. Louis gibi o da, sanayi ve ticarete el attı. Yeni dökümhaneler ve demir atölyeleri kurdurarak topçu birliklerinin giderek artan isteklerini karşıladı. Saint-Étienne'de bir silah yapımevi kurdurdu, aynı dönemde egemen sınıfların lüks tüketim gereksinimlerini karşılayan bir dizi ipek ve cam imalathanesi kuruldu. Paris ve Lyon matbaa işçilerinin grevi (1539-1541) Kral'a işçi ayaklanmalarını bastırmak için önlemler alma fırsatı verdi. Villers-Cotterêts Fermanıyla (1539), işçilerin lonca ve birliklerde örgütlenmeleri yasaklandı. Bu önlemler efendilerin tüccar burjuvazisinin çıkarlarına uygun düşmekteydi.
François, bu refah döneminden yararlanarak, modern bir devletin merkezi yapısını oluşturma yönünde önemli adımlar attı. Var olan kurumların yapısını değiştirerek ve bir dizi reformla monarşinin otoritesini güçlendirdi, merkezci bir yönetim oluşturmak için gerekli önlemleri aldı. Tahtta kaldığı sürece États généraux'yu hiç toplamayan François, Parlamentonun siyasi gücünü de 24 Temmuz 1527 fermanıyla ortadan kaldırdı. Bourbon connétable'inin ihanetine onun fief'ini Fransa topraklarına katarak karşılık verdi (1531), Bretonya'yı kesin olarak krallığa bağladı (1532).
François yaz kış Fransa'yı at sırtında dolaşarak, yaşamlarında hiç kral görmemiş olan halkının karşısına çıktı. Yolculukları sırasında cezaevlerini boşalttı, yargı gücünün soylularca kötüye kullanılmasını önlemeye çalıştı, cömert ihsanlarda bulundu. Yargı sistemini de ıslah ederek valilik ve derebeylik mahkemelerinin yetkilerini artırdı (1536 Crémieu Fermanı), ağır ceza hukukunu kurallara bağladı, kilise mahkemelerinin yetkilerini kısıtladı, tüm yargı hükümlerinin ve noter belgelerinin Fransızca yazılmasını zorunlu kıldı, papazlara vaftiz ve cenazeler için kayıt tutma zorunluluğunu getirdi. Devlet hazinesi yerini tutan Tasarruf Sandığı'nı kurdu (1523), ancak askeri giderler ve debdebeli bir saray yaşamının masrafları karşısında başka kaynaklara başvurmak zorunda kaldı.
Din Politikaları
Ülkeyi öbür Avrupa ülkelerinin hükümdarlarınınkinden çok daha güçlü bir otoriteyle yönetmeye başladı. Bologna Antlaşması (1516) ile Kilise'ye boyun eğdirdi, rahip, piskopos ve başpiskopos atama yetkisini aldı; soyluları sarayda denetimi altında tutarak onları iktidarının bir parçası durumuna getirdi, taşra beyliklerini de sıkı denetim altında tuttu.
Fransa'da din mücadeleleri baş gösterince, hoşgörülü dünya görüşünü sürdüren François, ülkede artan bağnazlığı yatıştırmaya çalıştı. Bakanlarının katı Katolik olmaları ve dinsel alanda kişisel seçimini kullanarak, Reform hareketine karşı çıktıysa da kız kardeşi Marguerite d’Angoulême'in etkisi ve Hristiyanlığın insancıl öğretisine olan inancıyla krallığın tüm bölgelerine ve toplumun tüm katmanlarına yayılmış olan Reform yanlılarına hoşgörü gösterdi.
Ancak dinsel inancın krallığın en önemli birleştirici öğesi olduğunu ve Reform hareketinin bölücü yanlarının ağır bastığını düşünerek sonunda sert bir baskı politikası uygulamaya başladı. Cumhuriyet yanlısı olarak görülen Reformcular çok geçmeden kazığa bağlanıp yakılmaya başladı. François, Valdocu Protestan tarikatın ortadan kaldırılmasını beş yıl geciktirdiyse de yok etme emrini ölüm döşeğinde, okumadan imzaladı.
Edebiyat'ın Hamisi
I. François sanat ve edebiyat alanlarında da kişisel etkisini göstererek Fransa'da Rönesans ve hümanizmin yayılmasına yardımcı oldu. Krallık debdebesi onun döneminde çok arttı, çeşitli saraylar ve konaklar yaptırıldı. Saray için yaptırılan veya onarılan tüm yapıları İtalyan sanatçılara teslim etti, krallık yapıları soyluların ve burjuvaların konaklarına örnek oldu. "Edebiyat'ın Hamisi" (Le protecteur des Lettres) olarak anılan François, hümanistlerin çevrilmesi ve yayımlanmasını (Guillaume Budé) destekledi ve geleceğin Collège de France'ını kurdu (1530).
Dış Politika
I. François'nın krallığının önemli bir bölümü dış politikayla geçti. Bu politikanın başlıca amacı; XII. Louis'in 1513'te kaybettiği Milano bölgesini yeniden ele geçirmekti. XII. Louis, Milano Dükalığı'nı geri almak üzere hazırlanmış bir ordu bırakmıştı. Büyükbabasının annesi Valentina Visconti'den kalan ve durmaksızın el değiştiren bu mirası yeniden ele geçirme isteği François'yı sardı. Çevresindeki genç soyluların da yüreklendirdiği François, komşularıyla barışı güvence altına aldıktan sonra İtalya üzerine yürüdü. Kanlı Marignano Çarpışması'nda (1515) süvarilerinin başına geçerek Dük Massimilano Sforza ve müttefiki Papa X. Leo'nun kiraladığı ve yenilmezliğiyle ün salmış paralı İsviçre askerlerini bozguna uğrattı. Papa, François'yı Bologna'da göz kamaştırıcı bir biçimde ağırlayarak değerli armağanlar verdi. Varılan anlaşma uyarınca Papa Fransız Kilisesi'nin beneficium'larını (geliri belirli bir kilise kademesine ayrılmış toprak mülkü) yeniden elde ederken, piskoposların atanması krala kalıyordu. Böylece François, fazlasıyla mülk edinerek bağımsızlaşmış din adamları üzerindeki otoritesini güçlendirmeyi başarmış oluyordu.
Sarayını başyapıtlarıyla donatan, Leonardo da Vinci ve Sforza gibi sanatçılara cömertçe mülkler bağışlayan François, İsviçrelilerle bir sürekli barış anlaşması imzaladıktan sonra İsviçreliler paralı asker olarak kralın ordusuna katılmaya başladı. Bu antlaşmalar ilk İtalya Savaşlarına son verdi. İngiltere kralı VIII. Henry'den Tournai'yi geri aldı. 1516 yılında, 16 yaşındayken İspanya kralı olan, Felemenk topraklarının varisi Habsburglu Carlos'la (sonradan Kutsal Roma-Germen imparatoru ve François'nın baş düşmanı olan V. Karl) Noyon Antlaşması'nı imzaladı. Ayrıca tahta çıktıktan sonra doğan ilk kızı Prenses Louise'le nişanladı ve Napoli üzerindeki haklarını vermeyi vadetti.
Halkının artık yakından tanıyıp bağlandığı François, Kutsal Roma-Germen imparatoru Maximillian'ın öldüğü 1519 yılında bütün Hristiyan dünyasının en güçlü hükümdarıydı. Maximilian'ın torunu Karl'ın imparator olması ise François için bir yıkım oldu; Zaten İspanya kralı olan Karl, şimdi elinde bulundurduğu topraklarla bütün Fransa'yı kuşatmış bulunuyordu.
V. Karl'ın (Şarlken) evrensel bir monarşi kurma projesinin karşısındaki en büyük engel ise Fransa kralıydı. Altın Çadırlı Ordugah görüşmelerinde (1520) İngiltere kralı VIII. Henry'nin desteğini sağlamaya çalışan ancak başaramayan I. François savaşı başlatan taraf oldu. V. Karl ile Fransa arasındaki çatışmalar 1521'de kuzeyde ve Pireneler'de başladı. Fransız ordusu, askerlerin ücretleri ödenemediği için dağılmak üzereydi. François danışmanlarına kulak vermiyor, emirlerinin yerine getirilip getirilmediğiyle de ilgilenmiyordu. Yolsuzlukların önüne geçmek için birkaç vekilharcının idam edilmesine karşın hazine durmadan boşalıyordu.
1523'te François, Bourbon 8. dükü III. Charles'ın karısının mirası olarak kabul edilen geniş Bourbon topraklarını dükten geri istedi. Bu isteğe uymadığı için topraklarına el konan Charles, krala ihanet ederek V. Karl'ın hizmetine girdi. Karl'ın imparatorluk ordusunun başına geçen Charles'ın, Provence'ı istila girişimi Marsilya yakınlarında durduruldu ve Charles İtalya'ya doğru geri çekilmek zorunda kaldı. Ama İngilizler ile Almanlar kuzeyde ilerliyordu. Sonunda François 1525'teki Pavia Çarpışması'nda yenilgiye uğrayarak yaralı durumda esir düştü.
Yavuz Sultan Selim'in saltanatı boyunca duraksayan Osmanlı'nın Avrupa'daki genişlemesi Kanuni Sultan Süleyman döneminde yeniden başlamıştı. Osmanlı İmparatorluğu için batıda en ciddi tehlike Kutsal-Roma Cermen (Habsburg) İmparatorluğu'dur. İmparator Şarlken (V. Karl) Macaristan'ı da nüfuzu altına almıştır.
Habsburg Hanedanının rakibi Fransa Kralı I. François'nın 1526'da Pavia'da Kutsal-Roma Cermen İmparatoru Şarlken'e yenilerek esir düşmesi ve Kanuni'nin Şarlken'in gücünü kırmak için François'ya yardım etmesi, gereken fırsatı doğuran etkenlerden biridir. Çünkü I. François'nın esareti, Roma-Germen İmparatorluğu'na Avrupa'da daha çok üstünlük sağlamış, Şarlken'in bu çabalarına Macaristan da destek vermiştir.[1]
Tutsaklığı sırasında annesi, Osmanlı Sultanı Kanuni Sultan Süleyman'a bir elçiyle, kendi ve oğlu adına iki mektup göndererek V. Karl'a karşı savaşta yardım istedi; Macaristan'a sefer yapılmasını önerdi. Kanuni, gönderdiği yanıtta, François'ya, France Vilayeti kralı olarak hitap etti. Kralların yenilip tutsak olabileceklerini, gönlünü hoş tutmasını, düşmanı kovmak ve ülke fethetmek için her zaman hazır olduklarını yazdı. Ardından Mohaç Seferi'ne çıktı (1526).
François'yı serbest bırakmanın bedeli olarak V. Karl, Fransa'nın üçte birinin kendisine verilmesini, bu ülkenin İtalya üzerindeki hak iddiasından vazgeçmesini, Bourbon düküne topraklarının geri verilmesini ve bunlara Provence'nin de eklenmesini istedi. François buna, "krallığıma zarar verecek koşulları kabul etmektense Tanrı'nın layık gördüğü sürece hapiste kalmaya kararlıyım" biçiminde karşılık verdi. Madrid'de bir kuleye hapsedilen kral, ağır yenilgi, ülkesinin içinde bulunduğu tehlikeli durum, tutsaklık, vücudundaki eski yaralar ve yeni tutulduğu frengi yüzünden sağlığını yitirdi. Sonunda iyileşti ama kişiliğinde önemli tutarsızlıklar ortaya çıktı.
V. Karl sınır tanımayan isteklerinde ısrarlıydı. Hapishanede ölmeye kararlı olan François, en büyük oğlu lehine tahtta feragat etti. Bu karar Fransa'da kötü karşılandı. François'nın yurduna dönmesini sağlamak üzere onun adına hareket eden elçiler, Karl ile çok ağır koşullar taşıyan Madrid Antlaşması'nı imzaladılar. Bu antlaşmayla Milano, Napoli, Cenova ve Asti üzerindeki haklarından, Flandre ve Artois üzerindeki hükümranlığından vazgeçiyor, Bourgogne'u V. Karl'a geri veriyordu. François ise Ocak 1526'da antlaşmayı onaylarken, tutsak bir şövalyenin imzasının geçersiz olduğunu ve krallığın parçalamaya kendi gücünün de yetmeyeceğini söyledi. Ama hasta yatağında yatarken, antlaşma hükümleri çerçevesinde iki hükümdarın uzlaşmasının bir göstergesi olarak, Portekiz kralının dul eşi ve Karl'ın kız kardeşi Eleanor'la nişanlandı. Antlaşmanın son koşulu olarak da yedi ve sekiz yaşlarındaki en büyük iki oğlunu rehine olarak bıraktı.
Ancak François serbest kalınca sözünde durmadı. Teslim edilen eyaletler Fransa'dan ayrılmayı reddettiler. Papalık, Venedik, Floransa ve Milano ile Cognac Birliği'ni (1526) kurarak Avrupa'daki güç dengesini düzeltmeye çalıştı; VIII. Henry ile bir "ebedi barış" imzaladı (1527). Yemininden dönen krala öfkelenen V. Karl, çocukları dört yıl hapiste tuttu. Karl'ın ordusu İtalya'yı yağmalayarak Papa VII. Clemens'i tutsak aldı. François, V. Karl'a karşı her yerde patlak veren savaşlara açıkça katılabilecek ve örneğin Osmanlılar gibi gizli müttefiklerine verdiği sözleri yerine getirebilecek durumda değildi. Mohaç Savaşı'ndan sonra Avrupa'da Türkler'e karşı güçlenen tepkiden ve V. Karl'ın kendisini Hristiyan dünyasına karşı Müslüman Türklerle ittifak halinde göstermesinden çekinerek Osmanlılar'la anlaşmasını bir süre gizledi. Onların yolladıkları elçilerden kaçmak için ormanlarda uzun av gezilerine çıkıyor, ülke içindeki yolculukları sırasında yalnızca birkaç gün kalacağı şatolar yaptırıyordu. Collège de France da bu sırada kuruldu. Gönderdiği elçilerle Kanuni'nin Almanya Seferi'ne (1532) çıkmasını engellemeye çalıştı. Kanuni kendisini ve Papa'yı hapseden V. Karl'a karşı savaşmasını engellemeye çalışmasını şaşkınlıkla karşıladığını, üstelik Belgrad'a varmış ordunun geri dönmesine olanak bulunmadığını bildirdi.
Aralarındaki derin nefret, Karl ile François'nın birbirlerini düelloya çağırmalarına bile yol açtı, ama düello önlendi. Kralın sarayın uzağında olduğu bir sırada annesi, Karl'ın halası Margaret ile bu ölümcül mücadeleyi durdurmak üzere bir antlaşmaya vardı. Bunun sonucunda 1529'da imzalanan Cambrai Antlaşması, Madrid Antlaşması'nın koşullarını hafifletiyordu. Çocuklarını geri alması için François'nın müttefiklerinden ayrılması, İtalya'dan vazgeçmesi ve 2 milyon altın kuron ödemesi gerekiyordu. François'nın hesapsız harcamaları yüzünden hazine boşaldığından tazminat bedeli zorla toplanabildi. Ama sonunda küçük prensler, babaları 1530'da Eleanor'la siyaset gereği evlenirken serbest kaldılar.
François, V. Karl'a karşı siyasal girişimlerini sürdürdü. 1532'de Scheyern Antlaşması ile Smalkade Birliği üyesi Alman Protestan prensleriyle ittifak kurdu. 1535'te Fransa ile Osmanlı Devleti arasında ilk ticari ve hukuki ayrıcalık anlaşmaları (kapitülasyonlar) imzalandı. Bu antlaşmalarla Osmanlı ülkesinde ticaret yapacak Fransızlar'a, Fransız bayrağı taşıyan gemilere ayrıcalık tanındı.
Osmanlılarla ilk ticaret antlaşmasının imzalanmasından (1535) sonra durumunu güçlendiren François, V. Karl'a karşı yeniden savaş açtı. Ancak 1536-38 ve 1542-44 yılları arasında yer alan iki yeni savaşta da önemli bir kazanç sağlayamadı. Crépy-en-Laonnois Antlaşması'yla (1544) Flandre ve Artois üzerindeki hükümdarlığından vazgeçtiğini onayladı; ancak Bourgogne'u geri aldı. François'nın son diplomatik başarılarından biri, 1525'ten beri ilişki içinde olduğu Osmanlılarla Karl'a karşı resmen ittifak kurmak oldu. Bu savaş sırasında Kaptan-ı derya Barbaros Hayreddin Paşa komutasında bir donanma, küçük Fransız donanmasıyla birlikte Nice kentini kuşattı ve ele geçirerek Fransa'ya bıraktı (1543).
Bu arada aile içindeki felaketler de birbirini izlemeye başlamıştı. Veliaht 18 yaşında öldü. Kralın en sevdiği üçüncü oğlu da vebadan öldü.
Ölümü
François'nın ölümünden önceki son önemli uygulamaları arasında Le Havre limanını kurmak, Jacques Cartier'yi Kanada'ya göndermek, yargı sistemini gözden geçirmek ve bütün yasal belgelerde Fransızca kullanılması için ferman çıkartmak sayılabilir. François, yaşamının son yıllarında Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu'nun gücünü sınırlamış, ancak İtalya ile ilgili planlarını gerçekleştirememişti. Ardlı II. Henri de onun hedeflerini benimsedi ve V. Karl'la savaşı sürdürdü.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ^ Mohaç Zaferi (29 Ağustos 1526) 11 Mayıs 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Genelkurmay Başkanlığı.