
I. Dünya Savaşı, 28 Temmuz 1914 tarihinde başlayıp 11 Kasım 1918 tarihinde sona eren Avrupa merkezli küresel bir savaştır. II. Dünya Savaşı'na (1939-1945) kadar Dünya Savaşı veya Büyük Savaş olarak adlandırılmıştır. Savaşın taraflarından biri olan Osmanlı İmparatorluğu'nda "Genel Savaş" anlamında Harb-i Umumi, halk arasında ise Seferberlik olarak adlandırılmıştır. 1917'de Amerika Birleşik Devletleri'nin savaşa katılmasına kadar bu savaş ABD basınında Avrupa Savaşı olarak anılmıştır. Savaşan taraflar, çoğunlukla Avrupa, Kafkasya, Amerika, Orta Doğu ve Afrika ile Asya'nın bazı bölgelerinde çatıştılar.

Sevr Antlaşması, I. Dünya Savaşı sonrasında İtilâf Devletleri ile Osmanlı İmparatorluğu hükûmeti arasında 10 Ağustos 1920'de Fransa'nın başkenti Paris'in 3 km batısındaki Sevr (Sèvres) banliyösünde bulunan Seramik Müzesi'nde imzalanmış antlaşmadır. Antlaşma imzalandığı dönemde devam eden Türk Kurtuluş Savaşı'nın sonucunda Türklerin galibiyetiyle, bu antlaşma yerine 24 Temmuz 1923'te Lozan Antlaşması imzalanıp uygulamaya konulduğundan Sevr Antlaşması geçerliliğini kaybetmiştir. Sevr Antlaşması 433 maddeden oluşmaktaydı.

Avustralya ve Yeni Zelanda Kolordusu, I. Dünya Savaşı sırasında Britanya İmparatorluğu'nun ordusunda savaşan, Avustralyalı ve Yeni Zelandalı askerlerden oluşan kolordudur. Bu kolordunun askerlerine Anzaklar denir. "Anzak" sözcüğü, "Avustralya ve Yeni Zelanda Kolordusu" kelimelerinin baş harflerinden meydana gelmiş bir kısaltmadır. I. Dünya Savaşı'nın başlarında bu iki ülkeye ait askerlerden kurulan kolordu, bu kısaltılmış isimle tarihteki yerini almış, her ne kadar Türklere karşı savaştığı ilk cephe olan Çanakkale'de ciddi başarı elde edemese de, daha sonra farklı biçimde organize edilerek Türk kuvvetleriyle Sina-Filistin cephesinde yeniden karşı karşıya gelmiş ve hem bu cephede, hem de Almanlara karşı Batı cephesinde İtilaf Devletleri hesabına önemli başarılar sergilemiştir.

Emperyalizm, yayılmacılık veya ekspansiyonizm, bir devletin veya ulusun başka devlet veya uluslar üzerinde kendi çıkarları doğrultusunda etkide bulunmaya çalışmasıdır. Etkileyen devlet, etkilenen devletin kaynaklarından "yararlanma" hakkına sahiptir.

İtilaf Devletleri, Anlaşma Devletleri ya da Müttefik Devletler, Britanya İmparatorluğu, Fransa ve Rusya'dan oluşan ittifaktır. I. Dünya Savaşı'ndaki iki ana ittifaktan biridir. İtilaf Devletleri Almanya'nın önderliğindeki İttifak Devletleri'ne karşı savaşmıştır.

Britanya İmparatorluğu, Birleşik Krallık veya öncül devletleri tarafından yönetilen dominyonlar, sömürgeler, himayeler ve mandalar ile diğer bağımlı bölgelerden oluşmuş olan imparatorluktur. 16. ve 17. yüzyıllarda İngiltere Krallığı tarafından kurulan denizaşırı sömürgeler ve ticaret karakolları olarak başlamıştı. En güçlü döneminde tarihteki en geniş topraklara sahip devlet olmasının yanı sıra bir yüzyıldan fazla bir süre boyunca dünyanın en önde gelen küresel gücüydü. 1922'de 458 milyon kişi, yani dünya nüfusunun neredeyse dörtte biri, Britanya İmparatorluğu'nun egemenliği altındaydı ve toprakları 33.000.000 km2'lik alanı kapsıyordu. Bu derece geniş bir coğrafyaya hükmettiği için siyasi, dilsel ve kültürel kalıtı hâlen yaygın olarak devam etmektedir. Gücünün doruklarındayken, dünya geneline yayılmış toprakları nedeniyle her zaman en az bir bölgesinde gün ışığı olmasından ötürü "üzerinde güneş batmayan imparatorluk" olarak da tanımlanmaktaydı.

Sömürgecilik; kolonicilik, kolonyalizm ya da müstemlekecilik, genellikle bir devletin başka ulusları, devletleri, toplulukları, siyasal ve ekonomik egemenliği altına alarak yayılması veya yayılmayı istemesidir.

Dominyon, eskiden Britanya İmparatorluğu'na ya da İngiliz Milletler Topluluğu'na bağlı ülkeleri belirten terim.

I. Dünya Savaşı'nın başlamasının çok öncesinde ve savaşa yakın zamanlarda gruplaşmalar olmuş ve bu gruplaşmalar sonucu İtilaf Devletleri ve İttifak Devletleri olmak üzere iki grup ortaya çıkmıştır.

Alman Yeni Ginesi 1884-1914 yılları arasında hüküm sürmüş eski bir Alman bölgesidir. Bölge, Yeni Gine'nin kuzeydoğusu ve birçok yakın ada öbeğini içine almaktaydı. Alman Yeni Ginesi günümüzde tümüyle Papua Yeni Gine sınırları içerisindedir.

Britanya Denizaşırı Toprakları ya da Birleşik Krallık Denizaşırı Toprakları, Birleşik Krallık'ın bir parçasını oluşturmamakla birlikte Birleşik Krallık hâkimiyeti altında bulunan on dört bölgedir.
Güneşi Batmayan İmparatorluk, İngiltere başta olmak üzere tarihteki bazı deniz aşırı imparatorluklar için kullanılan terimdir. Herodot'a göre terimin bir benzeri ilk kez Pers imparatoru I. Serhas tarafından kullanılmıştır.

Birleşik Krallık'ın 1939 yılının eylül ayında Nazi Almanyası'na savaş ilan etmesi kraliyet kolonileri ve Hindistan'ı kapsasa da dominyonları otomatikman savaşa sokmadı. Avustralya, Kanada, Yeni Zelanda ve Güney Afrika kısa süre içerisinde savaş ilan etti; ama Serbest İrlanda Devleti savaş boyunca tarafsız kalmayı tercih etti. 1940 yılında Almanya'nın Fransa'yı işgal etmesinin ardından 1941 yılında Sovyetler Birliği savaşa girene dek Birleşik Krallık Nazi Almanyası'na karşı tek başına kaldı. Winston Churchill ABD'nin askeri yardımı için ABD başkanı Franklin D. Roosevelt'i ikna etmek üzere başarılı lobicilik çalışmaları yürüttü; ama Roosevelt henüz Kongre'den ülkenin savaşa sokulmasını istemeye hazır değildi. Ağustos 1941'de Roosevelt ve Churcill tüm halkların kendi yönetim biçimlerini seçmeye hakları olduğunu belirten Atlantik Bildirisi'ni imzaladı. Bu ifade Almanya tarafından işgal edilmiş olan Avrupa ülkelerini mi, yoksa Avrupa ülkeleri tarafından sömürgeleştirilen bölgeleri mi kast ettiği net olmadığından daha sonraları Britanya, ABD ve milliyetçi hareketler tarafından farklı biçimlerde yorumlandı.

Cape Kolonisi, Hollanda'nın Güney Afrika'daki ilk göçmen kolonisi, daha sonra Birleşik Krallık egemenliğine geçmiştir. Merkezi bugünkü Cape Town'du.
"All Red Line", Britanya İmparatorluğu'nun telgraf sisteminin gayriresmî adıdır. Bu telgraf hattı 31 Ekim 1902 tarihinde açılmıştır. Adı İngilizce "tüm kırmızı çizgiler" anlamına gelmektedir. Bunun sebebi de birçok siyasi haritada Britanya İmparatorluğu'nun topraklarının kırmızı ile gösterilmesidir.

Fransız Ginesi, Afrika kıtasının batı bölümünde kurulu olan Fransa koloni bölgesiydi. Fransa bölge üzerindeki hakimiyetini 1894 yılında 1958 yılına kadar sürdürmüştür.

Alman Sömürge İmparatorluğu, Alman İmparatorluğu'nun yurt dışındaki kolonilerini, bağımlılıklarını ve topraklarını kapsamaktaydı. Alman devletleri tarafından kısa ömürlü sömürgeleştirme girişimleri önceki yüzyıllarda meydana gelmişti, ancak önemli sömürge çabaları ancak 1884'te Afrika Talanı ile başladı. Afrika'nın sömürgeleştirilmemiş kalan bölgelerinin çoğunu üzerinde hak iddia eden Almanya, Britanya ve Fransız imparatorluklarından sonra o dönemin üçüncü en büyük sömürge imparatorluğunu kurdu. Alman Sömürge İmparatorluğu; bugünkü Burundi, Ruanda, Tanzanya, Namibya, Kamerun, Gabon, Kongo, Orta Afrika Cumhuriyeti, Çad, Nijerya, Togo, Gana, Yeni Gine ve diğer birçok Batı Pasifik/Mikronezya adası dahil birkaç Afrika-Pasifik ülkelerinin bir bölümünü kapsıyordu.
Almanya, 1914'te tüm kolonilerinin İtilaf Devletleri tarafından savaşın ilk haftalarında işgal edildiği Birinci Dünya Savaşı başladığında sömürge imparatorluğunun kontrolünü kaybetti. Ancak, birkaç sömürge askeri birimi uzak bölgelerde bir süre daha direnmeye devam etti: Alman Güneybatı Afrikası 1915'te, Kamerun 1916'da ve Alman Doğu Afrikası 1918'de teslim oldu.
I. Dünya Savaşı'ndan sonra yapılan Versay Antlaşması ile Almanya tüm kolonilerini kaybetmiştir. Alman sömürge imparatorluğu 1919'da varlığını sona erdirdi. Kaybedilen sömürgeleri geri kazanma planları, İkinci Dünya Savaşı boyunca devam etti ve çoğu zaman bunun Üçüncü Reich'ın bir hedefi olduğundan şüphelendi.
Westminster Yasası Birleşik Krallık Parlamentosu'nun oluşturduğu bir yasadır. Yasanın değiştirilmiş versiyonları Avustralya ve Kanada'nın yasalarında mevcut iken; Yeni Zelanda ve diğer Dominyonlarda Milletler Topluluğu'nda artık yer almadığı için kaldırılmıştır. 11 Aralık 1931 tarihinde yapılan bu yasa, onaylanana kadar İngiliz İmparatorluğu'nun kendi kendini yönetmekte olan Dominyonlar ile hukuki ilişkisini oluşturmuştur. Bunun yanında bütün dominyonları karar verme açısından birbirinin onayına bırakmış olup, monarşik lakaplar veya tahtta veraset sistemi bu anlaşmaya bağlı kılınmıştır. Bu yüzden 1926 Balfour Deklarasyonu'nda da belirtildiği üzere eşitlik prensibi ve kraliyet tacına bağlılığı yasal ilkeler haline getirmiştir. Bu, Dominyonların ayrı devletler haline gelmesinde önemli bir adımdır.

Papua Bölgesi, 1902'den 1949'a kadar var olan Yeni Gine adasının güneydoğusunda fiilî bir Avustralya sömürgesiydi. Bölge daha önce Londra'dan Britanya Yeni Ginesi olarak yönetiliyordu ve Papua Yeni Gine 1975'te bağımsızlığını kazanana kadar Birleşik Krallık'ın hukuken elinde kaldı. Bölge, şu anda Papua Yeni Gine'nin yaklaşık yarısı olan Güney Yaylaları, Batı, Körfez ve Orta eyaletlerin yanı sıra Oro ve Milne Körfezi'nden oluşuyordu.
Kendi kendini yöneten koloni, Britanya İmparatorluğu'nda seçilmiş yöneticilerin koloninin temsili kontrolüne sahip olup, kolonyal güce başvurmadan çoğu kararı alabildiği seçilmiş bir hükûmete sahip bir idari bölünüş biçimidir. Birleşik Krallık hükûmetinin atanmış bir Vali aracılığıyla, atanmış bir Konsey'in yardımıyla veya yardımı olmaksızın yönettiği bir Kraliyet kolonisinin aksine bu koloniler kendi yönetim organlarını oluşturmaktaydı. Kendi kendini yöneten kolonilerin çoğunda "halka sorumlu hükûmet" vardı.