İçeriğe atla

Işınlılar

Radiolaria
Ernst Haeckel'den Radiolaria (1904).
Biyolojik sınıflandırma
Âlem: Protista
Şube: Sarcodina
Müller 1858.
Sınıflar

Polycystinea
Acantharia
Sticholonchea

Işınlılar ya da Radiolaria; ameböid hareket eden Protozoa altaleminin bir sınıfı ya da Protista aleminin bir şubesidir.

Radyolaryalar, Kambriyen'den günümüze kadar gelmiş pelajik tek hücreli organizmalar olup, özellikle pelajik çökellerin yaşlandırılması büyük öneme sahiptirler. Radyolaryalar ilk kez 1834 yılında Meyen tarafından tespit edilmiş ve 1858 yılında Müller tarafından adlandırılmışlardır. 19. yüzyılda Challenger Gezisi sonucunda, 1847 Ehrenberg (Barbodos'ta) ve 1862 -1887 yıllarında da Hackel tarafından önemli çalışmalar yapılmıştır.

Tek hücreli Radyolarya'nın çaplarının uzunluğu 0.1-0.2 mm arasındadır. Koloni şeklinde olanlarının uzunluğu ise; 0.25 mm ye kadar olduğu gözlenmiştir. Her bir hücrenin protoplazması merkez kapsül denilen delikli, organik bir zar tarafından dıştaki ektoplazma ve içteki endoplazma kısımlarına ayrılır. Bu merkezi kapsülden dışarıya yalancı ayakları radyal şekilde çıkar.

Radyolarya denizel zooplankton olarak, aksopodlarıyla yakaladıkları organizmaları (planktonlar ve bakteriler) besin olarak kullanırlar. Bu besinler kalimma içindeki boşluklarda sindirilir ve delikli merkezi kapsülden endoplazmaya geçerler. Fotik zonda yaşayan ve zooxonthellae (simbiyotik alg) içeren Radyolaryalar simbiyotik olarak yaşayabilirler. Radyolarya faunası yoğunluk ve çeşitlilik açısından genel olarak ekvator civarında bulunmasına rağmen kutup yakınlarındaki denizlerde de Diyatomlar'la beraber yoğun olarak bulunurlar.

20. yüzyılda 1960'ların sonu 1970'lerin başında kayaçlardan fosil çıkarmada yeni yöntemlerin bulunması, Taramalı Elektron Mikroskop'unun (SEM) çalışmalarda kullanılması ve Derin Deniz Sondaj Projesi'nin (DSDP) başlaması Radyolarya çalışmalarında çok hızlı ilerlemelere neden olmuştur.[1]

Kunstformen der Natur 'den bazı resimler (1904)

Kaynakça

  1. ^ Tekin, Uğur Kağan. "Genel Özellikleri, Ekolojileri ve Sınıflandırılmasıyla Radyolaryalar". Mavi Gezegen. 

Dış bağlantılar

Vikitür'de konuyla ilgili taksonomik bilgiler bulunur:

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Genetik</span> biyolojinin organizmalardaki kalıtım ve çeşitliliği inceleyen bir dalı

Genetik ya da kalıtım bilimi, biyolojinin organizmalardaki kalıtım ve genetik varyasyonu inceleyen bir dalıdır. Türkçeye Almancadan geçen genetik sözcüğü 1831 yılında Yunanca γενετικός - genetikos ("genitif") sözcüğünden türetildi. Bu sözcüğün kökeni ise γένεσις - genesis ("köken") sözcüğüne dayanmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Sitoloji</span> Hücreleri inceleyen biyoloji dalı

Sitoloji veya hücre biyolojisi, kökü Yunancadaki kytos, barındırıcı kelimesidir), hücrelerin fizyolojisini, yapısını, içerdiği organelleri, bulunduğu ortamla olan ilişkisini, yaşam döngüsünü, bölünmesini ve ölümünü inceleyen bir bilim dalıdır. Bu işlem hem moleküler hem de mikroskobik ölçüde gerçekleştirilir. Sitoloji araştırmaları, bakteriler ve protozoa gibi tek hücreli organizmalardan, insan gibi çok hücreli organizmalara kadar büyük bir alana yayılır.

Zooloji hayvanların bilimsel olarak incelenmesidir. Çalışmaları, hem yaşayan hem de soyu tükenmiş tüm hayvanların yapısını, embriyolojisini, sınıflandırmasını, alışkanlıklarını ve dağılımını ve ekosistemleriyle nasıl etkileşime girdiklerini içerir. Zooloji, biyolojinin ana dallarından biridir. Terim, Antik Yunanca ζῷον, zōion ('hayvan') ve λόγος, logos kelimelerinden türetilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Fizyoloji</span> Organizmaların veya canlı sistemlerin işlevlerine ilişkin bilim

Fizyoloji (işlevbilim), canlıların mekanik, fiziksel ve biyokimyasal fonksiyonlarını ve sistemlerinin işleyişini inceleyen bilim dalıdır. Fizyolojiyle ilgilenen bilim insanlarına fizyolog denir. Fizyoloji alanında en büyük ödül Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü'dür.

<span class="mw-page-title-main">Gırgır ağları</span>

'Gırgır ağları, Çevirme ağları grubunun ve tüm ağlar içinde pelajik balıkların avlanmasında kullanılan en etkin av araçlarıdır. Gırgır ağlarıyla sürü oluşturan pelajik balıklar avlanmaktadır. Çalışma ilkesi balık sürüsünün çevrilip hapsedilmesine dayanmaktadır. Bu çevirme hem yatay hem de dikey yönde olduğundan verimli bir av yöntemidir.

Hücre bir canlının yapısal ve işlevsel özellikler gösterebilen en küçük birimidir. Hücre kelimesi, ; Latince küçük odacık anlamına gelen "cellula" kelimesinden Robert Hooke tarafından türetilmiştir. Hücrenin içerisinde "Solunum, Boşaltım, Beslenme, Sindirim" gibi yaşamsal faaliyetler gerçekleşir.

Biyolojide filogenetik çeşitli organizma grupları arasındaki evrimsel ilişkinin araştırmasıdır. Bu ilişkiler filogeni olarak adlandırılır. Filogenetik terimi Yunanca kökenlidir, "kabile, ırk" anlamına gelen file veya filon (φυλή/φῦλον) ve doğumla ilişkili anlamındaki genetikos (γενετικός) terimlerinden türetilmiştir. Organizmaların sınıflandırması ve adlandırması olan taksonomi, filogenetikten büyük miktarda etkilenmiştir ama yöntemsel ve mantıksal olarak farklıdır. Bu iki saha, "kladizm" veya "kladistik" olarak bilinen filogenetik sistematik bilim dalında örtüşürler. Filogenetik sistematikte taksonları birbirinden ayırt etmek için sadece filogenetik ağaçlar kullanılır. Evrimsel hayat ağacının araştırılması için filogenetik analiz yöntemleri vazgeçilmez hâle gelmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Protistler</span> bitki, hayvan ve mantar olmayan tüm ökaryotlar

Protistler, ayrışık (heterojen) bir canlı grubudur ve hayvan, bitki ya da mantar olarak değerlendirilemeyen ökaryot canlılardan oluşur. Protistler bilimsel sınıflandırma açısından âlem olarak değerlendirilse de tek soylu (monophyletic) değil, kısmi soylu (paraphyletic) bir gruptur. Protistler içinde değerlendirilen canlıların da görece basit yapılı ya da ileri düzeyde özelleşmiş dokuları olmayan olmak dışında ortak özellikleri pek yoktur.

<span class="mw-page-title-main">Eşeyli üreme</span> iki canlı organizma arasında genetik malzemelerin birleştirilmesi suretiyle yeni bir canlının oluşması

Eşeyli üreme, iki canlı organizma arasında genetik malzemelerin birleştirilmesi suretiyle yeni bir canlının oluşması olayıdır. Burada iki ana süreç vardır: kromozom sayısını yarıya indiren mayoz bölünme ile iki gametin birleştiği ve eski kromozom sayılarına ulaştığı döllenmedir. Mayoz bölünme sırasında, her bir çiftin kromozomları, homolog rekombinasyon elde etmek için krossing over yoluyla parça değişimi yaparlar.

<span class="mw-page-title-main">Eşeysiz üreme</span> Cinsel bir süreç olmadan üreme

Eşeysiz üreme tek bir organizmadan yalnızca bu organizmanın genlerini alarak yeni bir canlı üremesidir. Bu üreme yönteminde ploitlik görülmez. Otomiksis durumu dışında eşeysiz üreme sonucu oluşan organizma, ana organizmanın birebir genetik kopyasıdır. Daha dar bir tanımlama gametlerin birleşmesi dışında oluşan üreme yöntemi demek olan agamogenez terimidir. Eşeysiz üreme arkea, bakteri ve protistler gibi tek hücreli organizmalar için ana üreme yoludur. Birçok bitki ve mantar da eşeysiz ürer.

<span class="mw-page-title-main">Likenler</span>

Likenler ya da Lichenes; başlı başına birer organizma değildirler. Mantarlar ve fotosentetik alglerden meydana gelen simbiyotik birlikteliklerdir.

<span class="mw-page-title-main">Tek delikliler</span> Memeli takımı

Tek delikliler, memeliler sınıfına ait bir takım. İlkel memeliler alt sınıfının varlığını sürdürmeyi başarmış tek temsilcileridirler. Diğer memeliler ile aralarındaki en mühim fark, diğerleri gibi canlı yavru doğurmayıp yumurtlamalarıdır. Tek deliklilerin adı cinsel organları, idrar yolu ve bağırsakları tek bir delikte birleşmelerinden kaynaklanmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Tachyglossidae</span>

Tachyglossidae, dikenli karıncayiyengiller veya ekidneler, yumurtlayan bir memeli familyası. Ornitorenk ile birlikte tek delikliler (Monotremata) takımını oluştururlar. Familya 2 cinse bölünen 4 türden oluşmaktadır: Kısa gagalı karıncayiyen (Tachyglossus) ve 3 türe bölünen Uzun gagalı karıncayiyen (Zaglossus) cinsi. Yayılımları sadece Avustralya ile Yeni Gine ile kısıtlıdır.

<span class="mw-page-title-main">Model canlı</span>

Model canlı veya model organizma, belirli biyolojik olayların anlaşılması için yapılan deneylerde yaygın olarak kullanılan canlılara verilen genel isimdir. Bu canlılarda çalışılarak bulunması ümit edilen keşiflerle, canlılardaki diğer süreçlerin de açıklanacakları düşünülmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Diatom</span> dünyanın okyanuslarında, su yollarında ve topraklarında bulunan mikroalg sınıfı

Diatom, ökaryotik su yosunlarının fitoplanktonları oluşturan temel gruplarındandır.

<span class="mw-page-title-main">Fişek</span> Bir çeşit mühimmat

Fişek, genel anlamda Türkçede yivsiz av tüfeklerinin kullandığı mühimmata denir. Fişekler yapılarından dolayı ve içerdikleri saçma/tek kurşun veya benzeri katı/gaz atılacak malzemeden dolayı kalibre ile değil gauge ile değerlendirilirler. Ancak başka parametreler de bu fişeklerin yapıları ve kullanım alanlarını etkilemektedir. Fişekler 8ga-36ga arasında çaplarda üretilseler de nadir olarak 10ga modeller de mevcuttur. En çok kullanımda olan 12ga çapı kendi içinde 70–76 mm uzunluğa sahip kovanlarda üretilmektedir. Ayrıca aynı çap fişeğin barut miktarı ve içerdiği saçma miktarı da değişmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Mikroorganizma</span> mikroskobik bir organizma

Bir mikroorganizma veya mikrop mikroskobik bir organizmadır. Mikroorganizmaları inceleyen, Anton van Leeuwenhoek'un kendi tasarımı olan bir mikroskop kullanarak 1675'te mikroorganizmaları keşfetmesi ile başlayan bilim dalına mikrobiyoloji denir.

<span class="mw-page-title-main">Klad</span> ortak bir atadan ve tüm torunlardan oluşan grup

Klad ya da monofiletik grup, ortak ataları ile onun soyundan gelenlerin oluşturduğu bir organizma grubudur. Taksonomi literatüründe Latince cladus terimi de sıklıkla kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Deniz habitatı</span>

Deniz habitatı, deniz yaşamına ev sahipliği yapan habitatlardır. Deniz yaşamı bazı yönlerden denizdeki tuzlu su içeriğine bağlıdır. Habitat, bir veya birden fazla canlı türünün yaşadığı ekolojik veya çevresel bölgedir. Denizler ve okyanuslar bu habitatların birçok türünü barındırır. Deniz habitatları kıyı ve açık okyanus habitatları olarak ikiye ayrılabilir. Kıyı habitatları, gelgitin kıyı şeridinde geldiği noktadan kıta sahanlığının sınırına kadar uzanan bölgede bulunur. Kıta sahanlıkları, toplam okyanus alanının yalnızca yaklaşık %7'lik kısmını kaplamalarına rağmen deniz yaşamının çoğu kıyı habitatlarında bulunur. Açık deniz habitatları, kıta sahanlığının sınırının ötesinde, derin denizlerde bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Çok hücreli canlı</span> birden fazla hücreden oluşan organizma

Çok hücreli canlı, tek hücreli bir canlının aksine birden fazla hücreden oluşan bir canlıdır.