İçeriğe atla

Işıldama karşılaştırıcısı

Lowell Gözlemevi'ndeki bu ışıldama karşılaştırıcısı, 1930'da Plüton'un keşfinde kullanılmıştır.

Işıldama karşılaştırıcısı, geçmişte gökbilimciler tarafından gece gökyüzünün iki fotoğrafı arasındaki farkları bulmak için kullanılan bir görüntüleme cihazıdır. Gökyüzünün aynı alanından farklı zamanlarda alınan iki görüntü arasında ileri geri kontroller ile "yanıp sönen" bir fotoğrafın görüntülenmesine olanak tanır. Bu, gözlemcinin gece gökyüzünde konumu veya parlaklığı değişen nesneleri daha kolay tespit etmesine imkan sağlar. Zaman zaman göz kırpma mikroskobu olarak da bilinir. 1904 yılında Carl Zeiss AG'de fizikçi Carl Pulfrich tarafından icat edilmiş ve daha sonra Carl-Zeiss-Stiftung olarak adlandırılmıştır.[1]

Birkaç gün arayla çekilen fotoğraflarda, asteroitler ve kuyruklu yıldızlar gibi diğer büyük nesnelere göre daha hızlı hareket eden cisimler, tüm uzaktaki yıldızlar sabit kalırken, iki konum arasında ileri geri atlıyormuş gibi göründükleri için göze çarpmaktadır. Daha uzun aralıklarla çekilen fotoğraflar, daha büyük öz hareketli yıldızları veya değişken yıldızları tespit etmek ya da ikili yıldızları optik çiftlerden ayırmak için de kullanılmıştır.

Güneş sistemimizde bu teknik kullanılarak keşfi gerçekleştirilen en dikkate değer cisim, 1930'da Clyde Tombaugh tarafından tespit edilen cüce gezegen Plüton'dur.

Amatör astronom Ben Mayer tarafından icat edilen Projeksiyon Işıldama Karşılaştırıcısı (PROBLICOM), profesyonel cihazın düşük maliyetli bir versiyonudur. Projektörlerden gelen görüntüleri dönüşümlü olarak engelleyen dönen bir tıkayıcı diske sahip iki slayt projektöründen oluşur. Bu araç amatör astronomların ciddi araştırmaların bazı aşamalarına katkıda bulunmalarını sağlamıştır.

Modern uygulamalar

Modern dönemde, astronomik görüntüler dijital cihazlarda saklandığı için, yük bağlantılı cihazlar (CCD'ler) büyük ölçüde fotoğraf plakalarının yerini almıştır. Işıldama takip tekniği, daha önce olduğu gibi fotoğraf plakalarının fiziksel olarak karşılaştırmak amacıyla kullanılan aparatlar yerine bir bilgisayar ekranında izlenebilmektedir.[2]

Işıldama karşılaştırma tekniği günümüzde daha az kullanılmaktadır. Bunun nedeni görüntü farklılaştırma algoritmalarının, hareketli nesneleri insan gözünden daha etkili bir şekilde algılayabilmesidir. Yönü ve hareket hızı bilinen bilinen bir nesnenin kesin konumunu ölçmek için "izle ve istifle " yazılım tekniği kullanılır. Hareketli nesne tek bir noktada sabitlenmiş bir şekilde tutularak, birden fazla görüntü üst üste bindirilir. Bunun sonucunda hareket eden nesne daha sonra yıldız izleri arasında bir ışıltılı bir nokta olarak öne çıkar. Bu, özellikle hareketli nesnenin çok soluk olduğu ve birden fazla görüntüsünün üst üste bindirilmesinin daha iyi görülmesine olanak sağladığı durumlarda etkilidir.

Ayrıca bakınız

  • Hinman harmanlayıcısı
  • Görsel karşılaştırma

Kaynakça

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Fotoğrafçılık</span> sanat, bilim ve ışık ya da diğer elektromanyetik radyasyonu kaydederek dayanıklı görüntüler yaratma pratiği

Fotoğrafçılık, Kullanılacak düzene göre farklı sistemleri içermekle beraber, görüntü sensörü, film, karanlık oda, lens ve ışık kullanarak, gözle görebildiğimiz cisim ve şekilleri, film ya da dijital ortam üzerine kaydederek görüntü oluşturma işidir. İşlevsel uygulamaları nedeniyle bir zanaat olduğu gibi, estetik yönüyle bir sanat olarak kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Camcorder</span>

Camcorder, hem (video) film çekmek hem de oynatmak için kullanılabilen, video (film) kamerası. İngilizce Camera ve Recorder sözcüklerinden türetilmiş bir bileşik kelimedir.

<span class="mw-page-title-main">Periskop</span>

Periskop, deniz ve kara savaşlarında, harekâtı kolaylaştırmak maksadıyla kullanılan, emniyetli mesafelerden hedefe görünmeden incelemeye yarayan optik bir alettir. Teknisyenler, nükleer araştırmaları da tehlikeli bölgeye yaklaşmadan periskopla gözler. Periskopun en çok kullanıldığı saha denizaltılardır.

<span class="mw-page-title-main">Teleskop</span> uzaydan gelen her türlü radyasyonu alıp görüntüleyen, astronomların kullandığı, bir rasathane cihazı

Teleskop veya ırakgörür, uzaydan gelen her türlü radyasyonu alıp görüntüleyen astronomların kullandığı, bir rasathane cihazıdır. 1608 yılında Hans Lippershey tarafından icat edilmiştir ve 1609 yılında Galileo Galilei tarafından ilk defa gökyüzü gözlemleri yapmakta kullanılmıştır. Uzaydaki cisimlerden yansıyarak veya doğrudan gelen görülen ışık, ultraviyole ışınlar, kızılötesi ışınlar, röntgen ışınları, radyo dalgaları gibi her türlü elektromanyetik yayınlar; kozmos hakkında bilgi toplamak için çok gerekli kanıtlardır. Bu kanıtlar, klasik manada optik teleskoplarla ya da çok daha modern radyo teleskoplarla incelenir.

<span class="mw-page-title-main">Termal kamera</span> Termal kamera, normal şartlar altında göremediğimiz ısı enerjisini görüntüleyebilen kameradır.

Termal kamera, görüntüleme yöntemi olarak gözle görülmeyen IR enerjiyi (ısıyı) esas alan ve görüntünün genel yapısını IR enerjiyi göre oluşmuş renkler ve şekillerin belirlendiği görüntüleme sistemidir. Genelde güvenlik amaçlı da kullanılabilir ama çok çeşitli sektörlerin de kullanımına açıktır. Özellikle ısıya güdümlü füze, gece görüş sistemleri ve benzeri askeri tekniklerin gelişmesi ile önemi artmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Takımyıldız</span> Gökyüzünün bölündüğü 88 alandan her birine verilen isim

Takımyıldız, gökyüzünün bölündüğü 88 alandan her birine verilen isimdir. Terim genellikle, yanlış bir biçimde, görünüşte birbiriyle ilgili gözüken yıldız gruplarını tanımlamak için kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Film kamerası</span>

Film kamerası, bir ekranda görüntülenecek hareketli bir görüntü üretmek için film stoğu veya bir görüntü sensörü üzerine hızlı bir şekilde bir dizi fotoğraf çeken bir fotoğraf kamerası türüdür. Bir seferde tek bir görüntü yakalayan fotoğraf makinesinin aksine, film kamerası aralıklı bir mekanizma veya elektronik yollarla bir dizi görüntü çeker; her görüntü bir film veya video karesidir. Kareler, hareketli resmi göstermek için belirli bir kare hızında bir film projektörü veya video projektörü aracılığıyla yansıtılır. Yeterince yüksek bir kare hızında yansıtıldığında, görüşün kalıcılığı izleyicinin gözlerinin ve beyninin ayrı kareleri sürekli hareketli bir resim halinde birleştirmesine olanak tanır.

Sinematografi veya görüntü yönetimi, sinema filmi için görüntü kaydederken ışıklandırma ve kamera tercihleri yapma disiplinidir. Birçok açıdan fotoğraf sanatıyla yakından ilgilidir; fakat kamera ve görüntü elemanlarının hareket hâlinde olduğu durumlarda birtakım ek özellikler de gösterir. Elektronik görüntü sensörüyle görüntü yakalamak, görüntüdeki her piksel için elektronik olarak işlenen ve sonraki işleme veya görüntüleme için bir video dosyasında saklanan bir elektrik yükü üretir. Fotoğraf emülsiyonu ile yakalanan görüntüler, film stoğu üzerinde kimyasal olarak "geliştirilen" bir görünür görüntüye dönüşen bir dizi görünmez/gizli görüntüyle sonuçlanır.

<span class="mw-page-title-main">35 mm</span>

35 mm, fotoğrafçılık ve sinemada yaygın olarak kullanılan temel film ölçüsüdür. George Eastman tarafından tedarik edilen ham filmi kullanarak, William Dickson ve Thomas Edison'un 1892'de icat ettiği 35 mm film, o zamandan bu yana neredeyse hiç değişmeden kalmıştır. 35 mm, adını filmin 35 mm genişliğindeki şeritler halinde kesilmesinden almıştır. Her kademi 16 kare yapan standart negatif dirençin her iki kenar boyunca her karede dört deliği olur.

<span class="mw-page-title-main">Görüntü</span> görme duyusu ile ilgili olan; görüntü ve gözle izlenebilen her şeyin taşıdığı özellik

Görüntü veya imge, bir şeyin görsel temsilidir. Bir görüntü; çizim, resim ve fotoğraf gibi iki boyutlu (2B) bir sunum ya da oyma ve heykel gibi üç boyutlu (3B) bir nesne olabilir. Bir görüntü; bir yüzeye yansıtma, elektronik sinyallerin etkinleştirilmesi veya dijital ekranlar dahil olmak üzere diğer ortamlar aracılığıyla görüntülenebilir. İki boyutlu görüntüler hareketsiz veya hareketli olabilir. Durağan görüntüler, baskı veya fotokopi gibi mekanik yollarla çoğaltılabilir. Bazı durumlarda, üç boyutlu görüntüler de canlandırılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Dijital fotoğrafçılık</span>

Sayısal Fotoğrafçılık, nesnelerin görüntülerini oluşturmak için sayısal teknolojinin kullanıldığı bir fotoğrafçılık tarzıdır. Sayısal teknolojinin gelişimine kadar fotoğrafçılıkta görüntülerin karta basılması için kimyasal işlemlere ihtiyaç duyulan fotoğraf filmi kullanılmaktaydı. Aksine, sayısal görüntü kimyasal işleme gerek olmaksızın tamamen sayısal teknoloji ve bilgisayar kullanılarak görüntülenebilir, basılabilir, işlenebilir, taşınabilir ya da arşivlenebilir.

Planetaryum veya gezegenevi, güneşin, yıldızların, gezegenlerin ve diğer gök cisimlerinin yapay görüntüsünün özel bir yansıtıcı yardımıyla kubbe şeklindeki tavana yansıtıldığı gösteri salonlarına verilen isimdir. Bir gezegenevinin başta gelen en büyük özelliği kubbe şeklinde ekranı ve o ekran üzerine özel araçlarla yansıtılan gökyüzü, gökcisimleri ve benzeri görüntülerdir. Uzay boşluğundaki hareketlerin gerçekçi bir şekilde simüle edilebilmesini sağlar. Kullanılan görüntüler optik ve elektro-mekanik birçok teknolojik araç kullanılarak elde edilebilir. Bu sistemler, dünyanın herhangi bir noktasından geçmişte, gelecekte veya bulunulan anda görülebilecek gökyüzünü görüntüleyebilirler. Yeni nesil dijital yansıtıcılar OpenGL ve Silicon Graphics teknolojisi sayesinde gösteri yelpazesini genişletmiş, insanin kan damarları içinde yolculuktan, Rönesans sanatçılarının eserlerine kadar çok çeşitli konularda gösteriler sunmaktadır. Bu açıdan bakıldığında çağdaş bir yıldızevi sanattan bilime her konunun sunulabildiği bir gösteri ortamıdır. Gelişmiş yansıtıcılar gece gökyüzünü canlandırmanın yanı sıra bilgisayar destekli simülasyonlarla yerden havalanma ve göktaşları arasından geçilerek Satürn'ün halkaları arasında dolaşma gibi gösteriler sunar. Bir yıldızevinde seyirciler dairesel bir düzenlemeyle oturarak kubbe şeklindeki tavanda çeşitli projeksiyonlar izlerler. Gösteriler çoğunlukla gökbilim konusunda yetkin bir kişi tarafından canlı olarak sunulur. Salonun ortasında yer alan yansıtıcı yıldızlar ve gezegenlerin görüntülerini kubbeye yansıtarak gece gökyüzünü canlandırır.

Görüntü birleştirme, fotoğraf birleştirme ya da resim birleştirme, parçalar halinde bulunan veya bölümler halinde görüntülenmiş resimlerin, görünüm alanlarının birleştirilerek panoramik veya yüksek çözünürlükte görüntüler üretebilmeyi sağlayan, fotoğrafların çoklu şekilde birleştirilmesine verilen isimdir. Görüntü birleştirme yaygın şekilde bilgisayar yazılımlarının kullanılması ile üretilir. Birleştirme esnasında sorunsuz sonuçların elde edilebilmesi için görüntülerin yaklaşma ve kesişme (birleşme) noktalarının hemen hemen tam olarak birleştirilmesi gerekir. Bazı birleştirme algoritmaları aslında faydalı olmasına rağmen, çakışma bölgelerinde HDR görüntüleme yaparak daha farklı görüntüler elde edilmesine neden olurlar. Bunların yanı sıra bazı dijital kameralar ile dahili görüntü birleştirme yapılabilir. Görüntü birleştirme günümüz dünyasında yaygın şekilde şu uygulamalarda kullanılmaktadır:

Optik cihaz veya optik alet, bir görüntünün görünümünü geliştirmek amacıyla ışık dalgalarını yönlendiren veya bir dizi karakteristik özelliklerini belirlemek amacıyla ışık dalgalarını analiz etmede kullanılan bir araçtır.

<span class="mw-page-title-main">Bilgisayar animasyonu</span>

Bilgisayar animasyonu, animasyonlu görüntüler üretmek için kullanılan işlemdir. Bilgisayar üretimli imgeleme (CGI) daha genel bir terim olarak hem statik hem de dinamik görüntüleri kapsarken, bilgisayar animasyonu yalnızca hareketli görüntüleri ifade eder. 2 boyutlu bilgisayar grafikleri hâlen üslup, düşük bant genişliği ve daha hızlı gerçek zamanlı uygulamalarda kullanılmakla birlikte, modern bilgisayar animasyonu genellikle 3 boyutlu bilgisayar grafikleri kullanır. Bazen animasyonun hedefi bilgisayarın kendisidir, ancak bazen de filmdir.

<span class="mw-page-title-main">Hareket tespiti</span>

Hareket algılama, bir nesnenin konumuna göre çevresindeki bir değişikliği veya bir nesneye göre çevredeki bir değişikliği algılama işlemidir. Hareket algılama, mekanik veya elektronik yöntemlerle gerçekleştirilebilir. Hareket tespiti doğal organizmalar tarafından gerçekleştirildiğinde buna hareket algısı denir.

<span class="mw-page-title-main">Astrofotoğrafçılık</span>

Astrofotoğrafçılık, astronomik cisimlerin, gök olaylarının ve gece gökyüzü alanlarının fotoğraflanmasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Mikroskobi</span> çıplak gözle görülemeyen örnekleri ve nesneleri görüntülemek için mikroskop kullanılan teknik alan

Mikroskobi, çıplak gözle görülemeyen nesneleri ve alanları görüntülemek için mikroskop kullanmanın teknik adıdır. Üç iyi bilinen mikroskopi dalı vardır: optik, elektron ve taramalı prob mikroskobu. Bununla birlikte görece yeni ortaya çıkan X-ışını mikroskobu alanı da mevcuttur.

<span class="mw-page-title-main">Bilgisayarlı görü</span> görsellerden veri bilgisi çıkartmak

Bilgisayarlı görü, bilgisayarların dijital görüntülerden veya videolardan nasıl bir anlam kazanabileceğiyle ilgilenen disiplinler arası bilimsel bir alandır. Mühendislik yöntemleriyle, insan görsel sisteminin yapabileceği görevleri anlamaya ve otomatikleştirmeye çalışmaktadır.

Palomar–Leiden araştırması (PLS) ABD'de bulunan Palomar Gözlemevi ve Hollanda'da bulunan Leiden Gözlemevi işbirliğiyle soluk küçük gezegenlerin keşfedilmesi amacıyla yürütülmüş bir astronomik araştırmadır. Araştırma sonucunda birçok Jüpiter truvalısı dahil binlerce küçük gezegen keşfi yapılmıştır.