İçeriğe atla

Hydaspes Muharebesi

Hydaspes Muharebesi
Büyük İskender'in seferleri

Hydaspes Muharebesi sırasında İskender ve Porus, Francesco Fontabasso
TarihM.Ö. Mayıs 326
Bölge
Hydaspes Nehri (günümüzde Pencab, Pakistan)
Sonuç

Makedon zaferi

  • Pencab'ın ilhakı
  • Porus, yeni eyaletlerin tam yetkili Satraplığına atandı.[1][2][3][4]
Coğrafi
Değişiklikler
Makedonya İmparatorluğu Pencab bölgesinin geniş alanlarını Hydaspes'ten Hyphasis'e kadar ilhak etti.[2][5]
Taraflar
Porus
Komutanlar ve liderler
Büyük İskender
Craterus
Coenus
Hephaestion
Ptolemy
Perdiccas
Seleucus
Lysimachus
Demonicus
Peucestas
Taxiles
Porus
Spitakes
Porus'un oğulları
Çatışan birlikler
40,000 piyade,
5,000[6] - 7,000[7] süvari,
Asyalı birlikler[8]
20,000,[9] 30,000[10] veya 50,000[11] piyade,
2,000[9] - 4,000[10] süvari,
200,[10] 130[11] (Green'e göre en olası),[12] veya 85[13] savaş filis,
1,000 savaş arabasıs.[14]
Kayıplar
80[15] - 700[16][17] piyade,
230[15] - 280[16] süvari öldürüldü. Modern tahminler ≈1000 kişi öldürüldü.[18]
12,000 kişi öldürüldü ve 9,000 kişi esir alındı,[19] veya 20,000 piyade ve 3,000 süvari öldürüldü.[15]

Hydaspes Muharebesi, İskender ile Kral Porus arasında MÖ 326 yılında yapıldı. Hint alt kıtasının Pencap bölgesinde (günümüz Pencap, Pakistan), Jhelum Nehri'nin (antik Yunanlar tarafından Hydaspes olarak bilinir) kıyısında gerçekleşti. Muharebe; bir Yunan zaferiyle ve Porus'un teslim olmasıyla sonuçlandı.[20] Pencap'ın geniş bölgeleri İskenderiye İmparatorluğu'na dahil oldu ve mağlup edilmiş, tahttan indirilen Porus, İskender tarafından ikincil bir yönetici olarak görevine tekrar getirildi.

İskender'in; Porus'un ordusunu kanatta yakalamak için musonun etkisiyle kabaran nehri geçme kararı (yakın Hint gözetimine rağmen), onun "şaheserlerinden" biri olarak anılır.[21] Galip gelmesine rağmen, aynı zamanda Makedonlar tarafından yapılan en maliyetli savaştı.[22] Porus ve adamları tarafından ortaya konan şiddetli direniş, İskender'in saygısını kazandı ve savaştan sonra Porus'tan onun satraplarından biri olmasını istedi.

Bu muharebe, tarihsel olarak önemlidir; çünkü antik Yunan siyasi ve kültürel etkilerinin Hint alt kıtasına maruz kalmasına neden oldu ve Greko-Budist sanatı gibi yüzyıllar boyunca etkisini sürdüren eserler ortaya çıktı.

Muharebenin yeri

Muharebe, şu an Pakistan'ın Pencap Eyaleti olan Hydaspes Nehri'nin (günümüzde İndus Nehri'nin bir kolu olan Jhelum Nehri olarak bilinir) doğu kıyısında gerçekleşti. İskender daha sonra bölgede Nicaea şehrini kurdu; ancak bu şehir henüz keşfedilmedi.[23] Antik savaş alanını bulmaya yönelik herhangi bir girişim, zaman içerisinde manzarada yapılan önemli değişiklikler nedeniyle karmaşıklaşmaktadır.[23] Şu an için en makul yer; antik ana yolun nehirle kesiştiği ve bir Budist kaynağının Nicaea olabilecek bir şehirden bahsettiği Jhelum şehrinin hemen güneyidir.[23] Modern Jalalpur/Haranpur yakınlarındaki savaş alanının teşhisi, nehir (antik zamanlarda) bu şehirlerden çok uzakta kıvrılarak aktığı için kesinlikle hatalıdır.[23]

Muharebenin arka planı

İskender; MÖ 328'de Ahameniş İmparatorluğu'nun Bessus ve Spitamenes komutasındaki son güçlerini yendikten sonra, MÖ 327'de imparatorluğunu Hindistan'a doğru daha da genişletmek için yeni bir sefere başladı. Baktriya'yı 10.000 adamla güçlendiren İskender, Hayber Geçidi üzerinden Hindistan'ı işgal etmeye başladı. Savaşta çok daha büyük bir orduya sahip olmakla birlikte; tahminen 40.000 piyade ve 5.000 süvari, düşmanla çarpışmak için nehri geçti.[6] Bu savaş sırasında İskender, önceki zaferlerine kıyasla ağır kayıplar verdi.

Ana Yunan ordusu Hayber Geçidi'ne girdi; ancak İskender'in kişisel komutasındaki daha küçük bir kuvvet, yol üzerindeki Aornos (günümüz Pir-Sar) kalesini alarak kuzey yolundan ilerledi - Yunanlar için mitolojik öneme sahip bir yer; efsaneye göre Herakles, Hindistan'da sefer yaptığı sırada burayı işgal etmeyi başaramamıştı. Burada Hindu Kush'un Hindu boyları; İskender'in ordusuna karşılaştıkları en zorlu muhalefeti verdi. Ancak kaynağa göre (3:1 ile 5:1 arasında bir yerde)[24] İskender, sayıca az olmasına rağmen yine de galip geldi.

Sonraki yılın ilkbaharının başlarında İskender, Taxila Kralı Taxiles (Ambhi Kumar olarak da bilinir) ile bir ittifak kurdu. Güçlerini Taxiles'in komşusu Hydaspes Kralı Porus'a karşı birleştirdiler. Ancak Porus, İskender'in teslim olma emrini geri çevirmeyi seçince savaş hazırlıkları başladı.

Muharebenin nedenleri

İskender doğuya doğru ilerlemeye devam etmek için Kral Porus'u boyun eğdirmek zorunda kaldı.[] Böyle güçlü bir rakibi yanlarında bırakmak, daha fazla fethi tehlikeye atacaktı. İskender, daha önce boyun eğdirilmiş Hint prenslerinin sadakatini korumak istiyorsa, herhangi bir zayıflık göstermeyi göze alamazdı. Porus, krallığını savunmak zorunda kaldı ve İskender'in ilerlemesini kontrol etmek için mükemmel yeri seçti. Savaşı kaybetmesine rağmen, İskender'in kaydedilen en başarılı rakibi oldu.[] Tarihçi Peter Green'e göre Porus'un savaştaki performansı, hem Rodoslu Memnon'u hem de Spitamenes'i geride bıraktı.[24]

Muharebe öncesi manevralar

İskender'in Hydaspes Nehri'ni geçmesi.

İskender, ordugâhını nehrin sağ kıyısındaki Jhelum kasabası yakınlarında kurdu.[25] MÖ 326 baharında Porus, herhangi bir geçişi engellemek için Jhelum Nehri'nin güney kıyısına çekildi.[26] Jhelum Nehri yeterince derin ve hızlıydı ki, herhangi bir geçiş girişimi muhtemelen saldıran gücü mahvederdi. İskender, doğrudan bir yaklaşımın başarı şansının çok az olduğunu biliyordu ve alternatif yollar bulmaya çalışıyordu. Porus onu izlerken, o her gece atlı birliklerini nehir kıyısında bir aşağı bir yukarı hareket ettiriyordu.

Sonunda İskender, ordugâhının yaklaşık 27 km (17 mil) akış yukarısında uygun bir geçit buldu ve kullandı. Burası ıssız, ağaç kaplı bir adanın nehri böldüğü bir yerdi.[27] Birliklerini karşıya geçirirken adaya vardı. Planı klasik bir kıskaç manevrasıydı.[28] Sonunda, Porus'un ana kuvvetinin her iki tarafını da kuşatan Hint süvarilerine sağdan saldıracaktı.[28] Porus'un geçişini öğrenmemesi için, generali Craterus'u ordunun çoğuyla birlikte geride bırakarak güçlü bir birlikle nehri akıntıya karşı geçti. İskender'in birliği; MS 2. yüzyıl Yunan tarihçisi Arrian'a göre, 6.000 yaya ve 5.000 atlıdan oluşuyordu, muhtemelen daha büyüktü.[] Craterus'a; eğer Porus İskender'e bütün birlikleriyle hücum ederse nehri geçip saldırması, Porus İskender'e ordusunun sadece bir kısmıyla saldırırsa konumunu koruması emredildi.[] Meleager, Attalus ve Gorgias komutasındaki diğer kuvvetlere manevra sırasında çeşitli yerlerden nehri geçmeleri emredildi.[27]

İskender'in, karşı kıyıdaki Hint kuvvetlerinin gözleri önünde Hydaspes'i geçmesi dikkate değer bir başarıydı. Geçiş için karmaşık hazırlıklar, sayısız aldatmaca yöntemlerinin kullanılmasıyla gerçekleştirildi. Porus, bunun bir blöf olduğuna karar verip rahatlayana kadar sürekli hareket halindeydi. İskender, geçiş bölgesine her ziyaretinde, planın gizliliğini korumak için iç kesimlere doğru dolambaçlı şekilde bir yol aldı. Ayrıca, üssün yakınındaki sahte bir kraliyet çadırında İskender'e benzeyen birisi olduğu bildirildi.

Porus'un, MÖ 326 Temmuz'unda İskender'in saldırısını bekleyişi.

İskender, sessizce ordunun kendi kısmını akıntıya karşı hareket ettirdi ve daha sonra ‘samanla dolu deri dubalar’ ve ‘küçük olanları yarıya bölünmüş, üç parça halinde otuz kürekli kadırga’ kullanarak nehri son derece gizli bir şekilde geçti.[29] Ayrıca Craterus, sık sık nehri geçebileceğini düşündüren numaralar yapıyordu. Sonuç olarak, 'artık karanlıkta ani bir girişim beklemeyen Porus, bir güvenlik duygusuna kapıldı.'[29] İskender yanlışlıkla bir adaya indi, ancak kısa süre sonra diğer tarafa geçti. Porus, rakibinin manevrasını algıladı ve İskender'in geçişini engelleyebileceğini umarak onlarla savaşması için Porus adlı oğlunu emrine küçük bir süvari ve savaş arabası kuvveti vererek gönderdi. Şans eseri o gece, geçidin seslerini bastıran bir fırtına çıktı.

Nehri geçtikten sonra İskender, tüm atlıları ve okçularıyla birlikte Porus'un ordugâhının bulunduğu yere doğru ilerledi ve falanksını geriden takip etmesi için bıraktı.[29] Genç Porus'un kuvvetiyle karşılaştıktan sonra; atlı okçuları düşmanı ok yağmuruna tutarken, ağır süvarileri muharebe düzenine girmeden hemen hücuma geçti.[30] Genç Porus da beklenmedik bir dezavantajla karşı karşıya kaldı, savaş arabaları nehir kıyısındaki çamur yüzünden etkisiz hale gelmişti.[18] Genç Porus'un küçük kuvveti, İskender'in sayıca üstün süvarileri tarafından tamamen bozguna uğratıldı ve genç Porus da ölüler arasındaydı.[31] Olanları duyan kral Porus; İskender'in nehrin kendi tarafına geçtiğini anladı ve Craterus'un ırmağı geçme ihtimaline karşın arkasında küçük bir müfreze bırakarak, ordusunun en iyi kısmı ile birlikte İskender'le savaşmak için hızla hareket etti.[30]

Muharebe

Süvari ve piyade birleşik saldırısı.
İskender'in ordusuna karşı hayali bir Hint savaş fili, Johannes van den Avele

Sonunda iki kuvvet bir araya geldi ve savaş için hazırlandılar. Hintler her iki yanda süvarilerle hazırdı, önlerinde savaş arabaları vardı. Merkezleri ise Makedon süvarilerini caydırmak için, önleri her elli fitte bir savaş filleri ile konuşlandırılmış piyadelerden oluşuyordu. Hint savaş filleri ağır zırhlıydı ve sırtlarında okçu üçlüsü ve ciritçi taşıyan kale benzeri bir mahfe vardı. Porus'un askerleri çelik miğferler, parlak eşarplar ve kılıç kayışları; ellerinde baltalar, mızraklar ve gürzlerle gösterişli renklere sahip kıyafetler giymişlerdi. Hint krallarının bir savaş arabasıyla dövüşmesinin alışmış geleneğinden kaçınan Porus, en uzun savaş filinin üzerine çıktı. Kral, zincir zırh kuşandığından ve bu nedenle bir kulenin ek korumasına ihtiyaç duymadığından, bu hayvan özel bir mahfe ile donatılmamıştı.[32]

Porus'un düzeninin en güçlü kısmının merkezde olduğunu fark eden İskender; Hint süvarileri etkisiz hale getirilene kadar, falanksını geride bırakarak süvarileriyle önce kanatlara saldırmaya karar verdi.[29] Makedon ağır piyade falanksı, Hint piyadelerine karşı sayıca beşte bir oranında daha azdı. Bununla birlikte, Hint piyadeleri zırh eksikliğinden ve rakiplerinin sarissalarının uzun menzilli olmasından dolayı yakın dövüşte önemli bir dezavantaja sahipti. Ağır zırh delici yayları bile kaygan zemin nedeniyle kusurluydu,[18] ancak çamurlu zemin hafif zırhlı Hintler için de bir avantajdı.[32]

İskender, muharebeye Dahae atlı okçularını Hint sağcı süvarilerini taciz etmeleri için göndererek başladı.[18] Zırhlı Yoldaş Süvariler; sol kanattaki sayıca az olan Hint mevkidaşlarına saldırmak için gönderildi ve alışkın olduğu üzere İskender, saldırıyı kendisi yönetti.[31] Hint süvarilerinin geri kalanı, sağ kanattan baskı altındaki soydaşlarının yardımına dörtnala koştu; ancak Coenus'un bölüğü derhal hareketlerini takip etti ve onlara arkadan saldırdı. Hint atlılar her iki saldırıya da karşı koymak için ikili bir falanks oluşturmaya çalıştılar; ancak gerekli karmaşık manevralar, saflarında daha fazla karışıklık yarattı ve Makedon süvarilerinin onları yenmesini kolaylaştırdı. Hint süvarileri böylece bozguna uğradı ve fillerinin arkasına kaçtı.[33]

Savaş filleri Makedon süvarilerine karşı ilerledi, ancak Makedon falanksı ile karşı karşıya kaldı. Güçlü canavarlar; Makedon yayaları arasında ağır kayıplara neden oldu, birçok adamı çelik kaplı fildişleriyle kazığa geçirdi, bazılarını toz haline getirmeden önce havaya kaldırdı, Makedon yayaların yoğun hatlarını ezdi ve dağıttı. Yine de Makedon piyadeleri; fillerin gözlerine ve sürücülerine cirit atan hafif piyadeler ve filleri iki taraflı baltalar ve kopislerle etkisiz hale getirmeye çalışan ağır piyadelerle cesurca direndi.[32] Bu arada; Hint atlılar başka bir saldırı girişiminde bulundular, ancak İskender'in bir araya toplanmış olan süvari bölüğü tarafından bir kez daha geri püskürtüldüler. Filler sonunda püskürtüldü ve kendi hatlarına kaçtılar. Fil sürücülerinin çoğu, paniklemiş bineklerini zehirli çubuklarla öldüremeden Makedon oklarıyla vurulmuştu ve bu nedenle çıldırmış hayvanlar, kendi piyade ve süvarilerinin çoğunu çiğneyerek büyük bir yıkıma yol açtı. Sonunda Makedon pezhetiroisi, kalkanlarını kilitledi ve kafası karışmış düşman kitlesinin üzerine ilerledi. Bu sırada Makedon süvarileri klasik bir "çekiç ve örs" manevrasıyla arkadan hücum ederek tüm Hint ordusunu bozguna uğrattı.[33] Bu arada Craterus ve ana ordugâhtaki kuvveti, nehri geçmeyi başardılar ve tam zamanında vararak kaçan Hintleri kapsamlı bir şekilde kovalamaya başladılar.[34] Muharebe boyunca; İskender'in Porus'un kahramanlığını artan bir hayranlıkla gözlemlediği ve Porus'un yakalanmaktansa savaşta ölmeyi amaçladığını anladığı söylenir. Böyle yetkin bir liderin ve savaşçının hayatını kurtarmayı uman İskender, Taxiles'e Porus'u teslim olması için çağırmalarını emretti. Ancak Porus, düşmanını görünce çileden çıktı ve teklifini dinleme zahmetine bile girmeden öfkeyle ona bir mızrak fırlattı. Porus'un agresif tepkisi Taxiles'ı atıyla kaçmaya zorladı. Benzer bir şekilde kararlı İskender tarafından gönderilen diğer birçok haberci, sonunda Porus'un yakın bir arkadaşı olan Meroes İskender'in mesajını dinlemeye ikna edene kadar reddedildi. Susuzluktan bunalan yorgun Porus, sonunda savaş filinden indi ve su istedi. Kendine geldikten sonra, İskender'e götürülmesine ikna oldu. Hint Kralı'nın yaklaştığını duyan İskende,r onunla buluşmak için yola çıktı ve ünlü teslim toplantısı gerçekleşti.[24][26][35]

Arrian'a göre, Makedon kayıpları 80 yaya asker, on atlı okçu, yirmi Yoldaş Süvari ve diğer 200 atlıydı.[36] Ancak askeri tarihçi J.F.C. Fuller, Diodorus'un öldürülen 1.000 kişilik zayiat rakamlarını daha gerçekçi gördü. Bu, muzaffer ordu için kesinlikle yüksek bir rakamdı ve Makedonların Gaugamela'daki kayıplarından daha fazlaydı; ancak Hint savaş fillerinin kısmi başarısı göz önüne alındığında imkânsız değildi.[37] Arrian'a göre Hint kayıpları 23.000 bin kişiydi, Diodorus'a göre ise 12.000 kişi öldü ve 9.000'den fazla adam esir alındı.[19][38][39] Son iki sayı oldukça yakındır, bu nedenle Arrian'ın toplam Hint kayıplarına mahkûmları da eklediği varsayılabilir. Hint liderliği arasında, Porus'un iki oğlu ve akrabası, müttefiki Spitakes ve ayrıca şeflerinin çoğu muharebe sırasında öldürüldü.[36] Yaklaşık 80 savaş fili canlı yakalandı.[40][41] Ayrıca İskender; Kral Porus tarafından çağrılan takviye kuvvetlerinin muharebe bittikten sonra gelmesi, hemen teslim olması ve bu canavarları bir haraç olarak sunması nedeniyle 70 savaş fili daha aldı.[32]

Sonrası ve miras

Charles Le Brun'un Hydaspes Muharebesi esnasında İskender ve Porus'u betimleyen bir tablosu.
Porus'un Makedonlar tarafından mağlup edilişi.

İskender'in kendisine nasıl davranılmasını istediğini sorduğunda Porus, "Bana bir kralın başka bir krala davranacağı gibi davran" yanıtını verdi.[42] Etkilenen İskender, ona gerçekten de bir kral gibi davrandı ve topraklarını elinde tutmasına izin verdi. Muharebeden sonra İskender bu bölgede iki şehir kurmuştur; biri muharebe yerinde zaferinin anısına Nicaea (Yunanca Zafer anlamına gelir) denilen yerde, diğeri ise Hydaspes'in diğer tarafında sadık atını onurlandırmak için Alexandria Bucephalus denilen ki atı bu muharebeden kısa bir süre sonra öldü.

MÖ 326'da, İskender'in ordusu Nanda İmparatorluğu'nun sınırlarına yaklaştı. Sürekli seferberlikten bitkin düşen ve bir başka devasa Hint ordusuyla karşılaşma ihtimalinden endişe duyan ordusu, batıya dönmelerini talep etti. Bu, Hyphasis'te (modern Beas) oldu. Tarihçiler, İskender'in birliklerinin bu eyleminin bir isyanı temsil ettiğini düşünmüyorlar; ancak bunu, birlikler arasındaki askeri huzursuzluğun artması olarak adlandırdılar. Bu da İskender'i sonunda razı gelmeye zorladı.[43] Ancak hemen geri dönmek yerine, orduya güneye yürümesini emretti. İndus boyunca, nehrin kıyılarını imparatorluğunun sınırları olarak güvence altına aldı.

Porus'un mağlubiyetinin ana nedenleri İskender'in taktik kullanması ile Makedonların üstün disiplin ve teknolojisiydi.[44] Hintler, Yunanların süvari ve falanksından daha kalitesiz olan savaş arabalarını kullandılar. İyi desteklenmiş bir askeri altyapıya veya daimi bir orduya sahip değillerdi. Hint piyade ve süvarileri hafif zırhlıydı, metal zırhları yoktu ve kısa kılıçları Makedonların uzun mızraklarıyla boy ölçüşemezdi. Porus; ilk adımı kendisi atmayı başaramadı, temel olarak rakibinin hamlelerine karşı koymaya çalıştı. Yunan tarihçiler, Porus'un sonuna kadar cesurca savaştığı konusunda hemfikirdir.[44]

Maurya İmparatorluğu'nun sonraki yönetimi sırasında; taktikçi Çanakya, Hydaspes Muharebesi'ni bir ders olarak gördü ve savaştan önce askeri eğitim ihtiyacını vurguladı. İlk Mauryan imparatoru Chandragupta, daimi bir orduya sahipti. Savaş arabası birlikleri, Mauryan askeri altyapısında marjinal bir rol oynadı.

Notlar

Birçok şiddetli çatışmadan sonra İskender'in zaferi tamamlandı ve Porus teslim oldu.[20]

Kaynakça

Alıntılar

  1. ^ Bosworth, A. B. (26 Mart 1993). Conquest and Empire: The Reign of Alexander the Great. Cambridge University Press. ISBN 9780521406796. 3 Haziran 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Mayıs 2021 – Google Books vasıtasıyla. 
  2. ^ a b Green 1991, s. 402.
  3. ^ Fuller 1960, s. 198. "While the battle raged, Craterus forced his way over the Haranpur ford. When he saw that Alexander was winning a brilliant victory he pressed on and, as his men were fresh, took over the pursuit."
  4. ^ Fuller 1960, s. 181. "Among the many battles fought by invaders who entered the plains of India from the north-west, the first recorded in history is the battle of the Hydaspes, and in Hogarth's opinion, when coupled with the crossing of the river, together they 'rank among the most brilliant operations in warfare'."
  5. ^ "Accordingly, Alexander not only permitted him to govern his former kingdom, giving him the title of satrap, but also added to it the territory of the independent peoples whom he subdued, in which there are said to have been fifteen nations, five thousand cities of considerable size, and a great multitude of villages." Plutarch's Life of Alexander 60.10
  6. ^ a b According to Arrian 6,000 foot and 5,000 horse were under Alexander's command in the battle.
  7. ^ Fuller estimates a further 2,000 cavalry under Craterus's command.
  8. ^ Harbottle, Thomas Benfield (1906). Dictionary of Battles. New York.
  9. ^ a b Plutarch 62.1:

    "But this last combat with Porus took off the edge of the Macedonians' courage, and stayed their further progress into India. For having found it hard enough to defeat an enemy who brought but twenty thousand foot and two thousand horse into the field, they thought they had reason to oppose Alexander's design of leading them on to pass the Ganges, too, which they were told was thirty-two furlongs broad and a fathom deep, and the banks on the further side covered with multitudes of enemies."

  10. ^ a b c Arrian, 5.15
  11. ^ a b Diodorus, 17.87.2 3 Nisan 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  12. ^ Green 1991, s. 553.
  13. ^ Curtius 8.13.6; Metz Epitome 54 (following Curtius)
  14. ^ Plutarch 60.5
  15. ^ a b c Arrian, 5.18
  16. ^ a b Kaynak hatası: Geçersiz <ref> etiketi; Diodorus 17.89.3 isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: )
  17. ^ According to Fuller 1960, s. 199, "Diodorus' figures appear more realistic."
  18. ^ a b c d Roy 2004, ss. 19–23.
  19. ^ a b "Diodorus 17.89.1". 26 Aralık 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Mayıs 2021. 
  20. ^ a b Lee L. Brice (17 Ekim 2012). Greek Warfare: From the Battle of Marathon to the Conquests of Alexander the Great (İngilizce). ABC-CLIO. s. 81. Erişim tarihi: 31 Mayıs 2021. 
  21. ^ Burn 1965, p. 150
  22. ^ Peter Connolly.
  23. ^ a b c d P.H.L. Eggermont, Alexander's campaign in Southern Punjab (1993).
  24. ^ a b c Green 1991.
  25. ^ Sastri 1988, s. 57.
  26. ^ a b Sastri 1988.
  27. ^ a b History of the Macedonians. New York: Robert Carter & Brothers. 1850. ss. 172. 
  28. ^ a b Wasson, Donald L. (26 Şubat 2014). "Battle of Hydaspes". World History Encyclopedia. 2 Mayıs 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Ekim 2019. 
  29. ^ a b c d Arrian.
  30. ^ a b Arrian, Book V, Chapter XV.
  31. ^ a b Bose, Partha (1 Nisan 2004). Alexander the Great's Art of Strategy: The Timeless Leadership Lessons of History's Greatest Empire Builder (İngilizce). Penguin. s. 228. ISBN 9781592400539. 9 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Mayıs 2021. 
  32. ^ a b c d Kistler 2006.
  33. ^ a b Arrian, Book V, Chapter XVII.
  34. ^ Montagu, John Drogo (2006). Greek & Roman Warfare: Battles, Tactics, and Trickery. Londra: Greenhill Books. s. 154. 
  35. ^ Alexander the Great and His Time. Barnes & Noble Publishing. 1993. ISBN 0-88029-591-0. 2 Haziran 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Mayıs 2021 – Google Books vasıtasıyla. 
  36. ^ a b Arrian, Book V, Chapter XVIII.
  37. ^ Roy, Kaushik (2015). Warfare in Pre-British India – 1500 BCE to 1740 CE. Routledge. ISBN 978-1-315-74270-0. 2 Haziran 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Mayıs 2021 – Google Books vasıtasıyla. 
  38. ^ "Diodorus Siculus, Library, Book XVII, Chapter 89, section 2". www.perseus.tufts.edu. 2 Kasım 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Mayıs 2021. 
  39. ^ "Diodorus Siculus, Library, Book XVII, Chapter 89, section 3". www.perseus.tufts.edu. 8 Mayıs 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Mayıs 2021. 
  40. ^ Diodorus, 17.89.2 2 Kasım 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  41. ^ Fuller 1960, s. 199.
  42. ^ Rogers, p. 200
  43. ^ Brice 2012, s. 11.
  44. ^ a b Roy 2004, ss. 23–28.

Kaynaklar

Modern

Antik

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">İskender</span> MÖ 336–323 yılları arasındaki Makedonya kralı

İskender, asıl adıyla III. Aleksandros veya yaygın adıyla Büyük İskender, Yunan Antik Makedonya Krallığı'nın M.Ö. 336–323 yılları arasındaki kralıdır. M.Ö. 356 yılında Pella'da doğdu ve 20 yaşında babası II. Filip'in yerine tahta geçti. İktidarının uzun yıllarını Güneybatı Asya ve Kuzeydoğu Afrika'da eşi benzeri görülmemiş büyük askerî seferlerle geçirdi ve 30 yaşına geldiğinde Yunanistan'dan Kuzeybatı Hindistan'a kadar uzanan antik dünyanın en büyük imparatorluklarından birini oluşturdu. Hükümdarlığı süresince girdiği hiçbir muharebede yenilmeyen Büyük İskender, pek çok uzman kişi tarafından tarihin en başarılı askerî komutanlarından birisi olarak kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Antik Çağ'da savaş</span> Antik Çağ Savaşları

Antik çağlarda savaş yazılı tarihin başlangıcından antik dönemin sonuna kadar geçen dönemdeki savaş tarzıdır. Avrupa'da Eski Çağ'ın sonu genellikle Batı Roma İmparatorluğu'nun yıkılmasıyla (476) eş tutulur. Çin'de de aynı şekilde beşinci yüzyılın sonu sayılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Selefkî İmparatorluğu</span> Antik Helen devleti

Seleukos İmparatorluğu, Türkçe kullanımlar ile Selefkos veya Selevkos, İskender'in ölümünden sonra Makedonya İmparatorluğu'nun parçalanmasıyla İskender'in generallerinden I. Seleukos tarafından kurulan Helenistik imparatorluk. Başkentleri önce Seleukia, sonraları ise Antakya'ydı. Doğu Akdeniz'de, Irak'ta, İran'da, Türkmenistan'da, Pamir'de ve Hindistan'ın batısında bulunan topraklarda egemenliklerini sürdürmüşlerdir. Toprakları Roma İmparatorluğu tarafından ele geçirilinceye kadar Doğu Akdeniz'in hâkimiydiler. Seleukosların geniş toprakları 25 civarında eyalete bölünmüştü. “Strategos” veya “satrap” unvanlı valilerce yönetilen bu eyaletler Pers zamanındaki satraplıklardan daha küçüktü.

<span class="mw-page-title-main">I. Seleukos</span>

I. Seleukos Nikatōr Büyük İskender'in Makedon kumandanı. İskender'in ölümünden sonra başlayan Diadoki Savaşları'nda Seleukos, Seleukos hanedanını ve Seleukos İmparatorluğu'nu kurmuştur. Krallığı İskender'den sonra kurulan devletler arasında Roma yayılmasına karşı en uzun süre direnen ülkelerden biridir. Mısır'daki Ptolemaios Krallığı Seleukosların çöküşünden sonra 34 yıl daha dayanabilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">İssos Muharebesi</span> İskenderin Asya seferinde ikinci büyük muharebe

İssos Muharebesi, İssos Savaşı veya İssus Savaşı; MÖ 333 yılında, Ahameniş hükümdarı III. Darius ile Makedonya kralı Büyük İskender arasında, bugünkü Hatay'ın Erzin ilçesinin yaklaşık 7 km batısında bulunan İssos Ovası'nda, antik İssos şehrinin yakınlarında meydana gelen bir muharebedir. Muharebe, Büyük İskender komutasındaki Makedon ordusunun zaferiyle sonuçlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Poliperhon</span>

Polyperchon, Epirus Tymphaia Simmias'ın oğlu, uzun yolculuklar boyunca II. Filip ve İskender eşlik eden Makedon generaldir. Babil'den döndükten sonra, Polyperchon ile Makedon Craterus geri gönderildi, ancak sadece, MÖ 323 yılında İskender'in ölümünden sonra Kilikya'ya ulaşmıştı. Polyperchon, Craterus ve Antipatros Lamian Savaşı'nda Yunan isyanını bastırmak için yardımcı olur isyan bastırıldıktan sonra Yunanistan'a geri döndü.

<span class="mw-page-title-main">Granikos Muharebesi</span> muharebe

Granikos Nehri Muharebesi, MÖ Mayıs 334’de Büyük İskender ile Pers İmparatorluğu arasında yapılan üç büyük savaştan ilkidir. Truva yakınlarındaki Kuzeybatı Asya'da savaşan İskender, burada Rodos Memnon liderliğindeki Yunan paralı askerleri ve büyük bir Makedon ordusu ile Küçük Asya'nın (Anadolu’nun) Pers güçlerini mağlup etti. Savaş, Granicus Nehri vadisinde, muhtemelen Gümüşçay ve Çeşmealtı köylerinin batısında bir noktada gerçekleşti.

<span class="mw-page-title-main">Sur Kuşatması</span>

Sur Kuşatması, MÖ 332 yılında İskender komutasında 7 ay sürdürülen ve günümüzde Lübnan sınırları içerisinde kalan Sur şehrinin fethedilmesi ile sonuçlanan askeri operasyondur. Kuşatmaya dair bilgiler antik yazarlar Flavius Arrianus, Quintus Curtius, Diodoros ve Plutarhos tarafından kaleme alınmıştır.

Atropates, önce III. Darius'a daha sonra Büyük İskender'e hizmet etmiş, sonunda kendi adını taşıyan bağımsız bir krallık ve hanedan kurmuş olan bir Fars asilzade idi. Diodorus (18.4) ona 'Atrapes' olarak atıfta bulunurken, Quintus Curtius (8.3.17) yanlışlıkla onu 'Arsaces' olarak anmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Thermopylae Muharebesi (MÖ 323)</span> MÖ 323 muharebesi

Thermopylae Muharebesi, MÖ 323'te Makedonlar ile Lamian Savaşı sırasında Thermopylae Geçidi'nde Atina ve Aetolian Birliği ordularını kapsayan bir koalisyon arasında gerçekleşti.

<span class="mw-page-title-main">Yoldaş süvariler</span>

Yoldaşlar veya Yoldaş Süvariler, Makedon kralı II. Philip zamanında Makedon ordusunun seçkin süvarileriydiİskender, en büyük prestijlerini Büyük İskender döneminde elde etmişlerdir ve Avrupa'da kullanılan ilk ya da ilkler arasındaki baskın süvarileri sayılmışlardır. Seçilmiş Yoldaşlar veya Hetairoi, kralın seçkin korumasını (Somatophylakes) oluşturmuştur.

<span class="mw-page-title-main">IV. Aleksandros</span>

IV. Aleksander Büyük İskender'in Roksane'den olan oğlu. İskender ardıllarının hakimiyet mücadelesi sırasında annesi ile birlikte Makedonya'da öldürülmüştür.

<span class="mw-page-title-main">Olimpias</span> İskenderin annesi

Olympias, Epir Kralı I. Neoptolemus'un en büyük kızı, Epir Kralı I. Aleksander'in kız kardeşi, Makedonya Kralı II. Filip'in dördüncü karısı ve İskender'in annesidir. İskender'in hayatında son derece etkili oldu ve İskender'in fetihleri sırasında Makedonya'nın fiili lideri olarak tanındı. Oğlunun ölümünden sonra, İskender'in oğlu IV. Aleksander adına savaştı ve Adea Eurydice'i başarıyla mağlup etti. Sonunda Cassander tarafından mağlup edildikten sonra, orduları onu idam etmeyi reddetti ve sonunda onun hayatını sona erdirmek için Olympias'ın daha önce öldürdüğü insanların aile üyelerini çağırmak zorunda kaldı. MS 1. yüzyıl biyografi yazarı Plutarhos'a göre, o, Dionysos'un şehvet düşkünü yılana tapan kültünün dindar bir üyesiydi ve onun yatağında yılanlarla yattığını öne sürer.

<span class="mw-page-title-main">Pers Geçidi Muharebesi</span> Kraliyet yolu boyunca Persepolis yakınlarındaki Pers kapısı olarak bilinen küçük bir dağ geçidinde Büyük İskender ile Ariobarzanes arasındaki savaş

Pers Geçidi Muharebesi, Pers satrapı Ariobarzanes tarafından komuta edilen bir Pers kuvveti ile İskender tarafından yönetilen istilacı Korint Birliği arasında askeri bir çatışmadır. MÖ 330 kışında, Ariobarzanes, Persepolis yakınlarındaki Pers Kapıları'nda sayıca üstün olan Pers kuvvetlerinin son direnişine önderlik etti ve Makedon ordusunu bir ay boyunca geride tuttu. İskender sonunda, yakalanan savaş esirlerinden veya yerel bir çobandan Perslerin arkasına giden bir yol buldu, Persleri yendi ve Persepolis'i ele geçirdi.

<span class="mw-page-title-main">Aornos</span>

Aornos, Büyük İskender'in MÖ 326 Nisan'ında modern Pakistan'da bulunan bir dağlık alanda gerçekleşen son kuşatmasının yeriydi. Aornos, İskender'in Hindukuş üzerinden Belh'e kadar uzanan ve tehlikeli bir şekilde savunmasız olan ikmal hattına yönelik son tehdidi oluşturuyordu, ancak Arrian İskender'in akrabası Herakles'i geçme arzusuna itibar etmektedir, iddiaya göre Makedonyalılar'ın Ἄορνος Aornos : Yunancada "kuşsuz" anlamına gelir. Bir teoriye göre bu isim, *awarana "müstahkem yer" gibi bir Hint-İran kelimesinin bozulmuş halidir. Arrian'a göre, kayanın doğal kaynaklarla iyi beslenen düz bir zirvesi ve ekin yetiştirmek için yeterince geniş bir alanı vardı: aç bırakılarak teslim alınamazdı. İskender'e teslim olan komşu kabileler onu en iyi erişim noktasına götürmeyi teklif ettiler.

<span class="mw-page-title-main">Peukestas</span>

Peucestas Makedonya'daki Mieza kasabasının yerlisi ve Büyük İskender'in hizmetinde seçkin bir subaydı. Adı ilk olarak Hydaspes'te bir trireme komuta etmek için atananlardan biri olarak geçer. Bundan önce kişisel yiğitliği ve cesaretiyle öne çıkmış olmalıdır, çünkü İskender'in Troya'daki Athena tapınağından indirdiği kutsal kalkanı savaşta önünde taşıması için seçtiği kişiydi. Bu sıfatla Malavalar'ın başkentine yapılan saldırıda kralın yakın korumasındaydı; ve tüm yazarlar bu olayda İskender'in hayatının kurtarılmasındaki başlıca payı Peucestas'a atfetme konusunda hemfikirken diğer tüm koşullar ve ilgili kişiler konusunda farklılık gösterirler.

<span class="mw-page-title-main">Porus (kral)</span>

Porus veya Poros, Hindistan Yarımadası'nın Pencap bölgesindeki Jhelum Nehri (Hydaspes) ve Chenab Nehri (Acesines) arasındaki bölgeyi kapsayan alanda hüküm sürmüş eski bir Hint kralıydı. Sadece Yunan kaynaklarında adı geçmektedir.

Kleitos, Kral Bardylis'in oğlu ve Bardylis II'nin babası olan bir İlirya hükümdarıdır.

<span class="mw-page-title-main">Stateira (Büyük İskender'in karısı)</span>

Stateira, Stateira ve Pers Kralı III. Darius'un kızıydı. Babasının İssos Muharebesi'ndeki yenilgisinden sonra Stateira ve kız kardeşleri Makedonyalı İskender'in esiri oldu. Onlara iyi davranıldı ve MÖ 324'teki Susa düğünlerinde İskender'in ikinci eşi oldu. Aynı törende İskender, Darius'un selefinin kızı olan kuzeni Parysatis ile de evlendi. İskender'in MÖ 323'teki ölümünden sonra Stateira, İskender'in diğer karısı Roxana tarafından öldürüldü.

<span class="mw-page-title-main">Büyük İskender'in seferleri</span>

Büyük İskender'in savaşları, Makedonyalı III. İskender'in MÖ 336'dan MÖ 323'e kadar gerçekleştirdiği bir dizi fetihti. Bunlar, Pers Kralı III. Darius'un yönetimi altındaki Ahameniş Pers İmparatorluğu'na karşı yapılan savaşlarla başladı. İskender'in Ahameniş Perslerine karşı kazandığı zafer zincirinin ardından, yerel reislere ve savaş ağalarına karşı Yunanistan'dan Güney Asya'daki Pencap bölgesine kadar uzanan bir sefer başlattı. Öldüğü sırada, Yunanistan'ın çoğu bölgesine ve fethedilen Ahameniş İmparatorluğu'na hükmediyordu. Ancak ilk planı olan Hindistan yarımadasını bütünüyle fethetmeyi başaramadı. Askeri başarılarına rağmen İskender, Ahameniş İmparatorluğu'nun yönetimine istikrarlı bir alternatif sunamadı ve zamansız ölümü, fethettiği geniş toprakları genellikle Diadochi Savaşları olarak bilinen bir dizi iç savaşa sürükledi.