İçeriğe atla

Huts

        

Huts (veya Chuts) 19. yüzyılın sonlarına doğru Londra'ya göç eden Hollanda Yahudileridir. Çoğu Amsterdamlı olan bu Yahudiler başta puro, şapka ve terlik olmak üzere ticaretle uğraştılar.

Eskiden Flemenklerin tenter denen makinelerle dokumacılık yaptığı kapalı bir alan olan Tenterground olarak bilinen Spitalfields'da küçük sokak sistemine yerleştiler. 19. yüzyılda evlerle birlikte inşa edilen bu alanda Hollandalı göçmenler genelde kapalı bir cemaat olarak yaşadılar. White's Row, Wentworth Street, Bell Lane ve Toynbee Street ile çevrelenmiş bu bölge 20. yüzyılda yıkılıp tekrar inşa edildi

1881'de II. Aleksandr'a yapılan suikastle Doğu Avrupa'nın poliktik huzursuzluğundan kaçan Yahudiler Londra'da Tenterground'u kapsayan ve Hutsların dağılmaya başladığı East End bölgesine yerleşti. Sigara toplu üretimi için üretilen makinaların ortaya çıkması Hutsların tütün ürünlerine bağlı ekonomisinin çökmesine neden oldu. Çoğu Huts durumun iyileştiği Amsterdam'a döndü, bazıları Avustralya ve ABD gibi uzak ülkelere göç etti, kimisi diğer Yahudi ailelerle evlenip asimile oldu ve kimisi de Yahudi kimliğini hepten kaybetti.

Hutslar kentsel kültüre sahip, endüstriyel alanda yetenekliydi ve 1881'de İngilizceyi çoktan öğrenmişti. Sonradan Doğu Avrupa'dan gelen göçmenlerin ise dil sorunu olup kırsal kültüre sahiptiler, nüfus olarak kalabalık olan bu yeni göçmenler fakirdi ve sağlığa zararlı koşullar altında çalışıyorlardı. Bu iki Yahudi grubu arasında husumet vardı. Bu durum hükûmetin dikkatini çekince Aliens Act 1905'i yürürlüğe soktu.

Diğer Yahudiler Hutslara karşı kuşkuyla yaklaşıyordu çünkü Hutslar zaman içinde kendi geleneklerini geliştirdiler ve aileleri 17. yüzyılın başında kurulan ilk sinagog zamanından beri Amsterdam'da yaşıyordu. Amsterdam'da Aşkenazlarla Sefaradlar dünyada zamanının diğer cemaatlerinin aksine birbirleriyle yakın yaşıyordu dolayısıyla bu iki kültürden bir sentez oluşmuştu. Ayrıca Hollanda Yahudileri'nde deniz kültürü olduğu için Hutslar diğer cemaatlerce kaşer olarak kabul edilmeyen deniz ürünleri yiyordu.

Etimoloji

Huts kelimesinin kökeni bilinmemektedir. En popüler varsayıma göre Felemenkçe goed (anlam: "iyi")'den gelir. Başka bir varsayıma göre ise "dışarıda" veya "sokakta" anlamına gelen İbranice חוץ (Hutz)'dan gelir buna sebep olarak ise ya cemaatin toplumdan soyut bir bölgede yaşayışları ya da sokak satıcılığı yaptıkları gösterilir. Yine başka bir varsayıma göre ise Amsterdam'da Londra'ya giden Yahudiler için "hutz'a gittiler" (dışarı gittiler = göç ettiler) teriminin kullanılma olasılığı bu terimin kökenini oluşturur.

Bu terim için bazen kısaca "Hut" dendiği de görülür.

Göçten önce Hollanda'daki durum

1793'te Napolyon zamanında Yahudi aydınlanmacılığı dönemine rağmen Hollanda'da Yahudilerin loncalara katılmaları, Flemenklere karşı ekonomik rekabet yaratma tehlikesi nedeniyle kendilerine ait bir işleri olmaları ve devlet okullarına gitmeleri yasaktı.

III.William Napolyon'u yendikten sonra denediği çabalara rağmen Amsterdam'da gecekondu ve harabelerde yaşayan Aşkenazlar entegre olmaya karşı çıktı. Onlara karşı olan ön yargı 19. yüzyılın ortalarına kadar devam etti. Bu gibi nedenler ve Hollanda ekonomisindeki düşüş Yahudilerin yurt dışına göç etmelerindeki ana etkenlerdendir.

Birleşik Krallık'taki Yahudiler 1858'de gerçekleşen emansipasyonla Hıristiyanlık yemini etmeden tecrübeli tüccarlar olup serbest ticaret yapabiliyorlardı.

Kaynakça

  • Articles published by the Jewish Genealogical Society of Great Britain
  • Office for National Statistics, censuses of England and Wales, 1851 to 1901
  • The Jews of Georgian England by Todd M. Endelman

Ayrıca bakınız

  • Aşkenaz
  • Sefarad

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Sefarad Yahudileri</span>

Sefarad Yahudileri veya İbranice -im eki kökenli Sefaradim, Yahudi-Roma savaşlarından sonra zorunlu göç ile, Kuzey Afrika üzerinden İberya yarımadasına yerleşen ve 1492'de, Elhamra Kararnamesi ile İspanya'dan çıkartılan Yahudi toplumuna verilen isimdir. Kararname sonrasında Yahudi halkının çoğu Portekiz'e kaçmıştır. 5 yıl sonra Portekiz Kralı I. Manuel'in de Portekiz'deki Yahudileri Hristiyanlığa geçmeye zorlamasıyla sınır dışı edilen birçok Yahudi farklı ülkelere kaçmıştır. Sonuç olarak, göçe zorlanan Yahudilerin torunları dünyanın her yerindeki ülkelere taşınarak yaşamlarını sürdürmüşlerdir. Bu ülkelerden bazıları İngiltere, Hollanda, Kuzey Afrika'nın bazı bölgeleri, Türkiye ve İsrail'dir.

<span class="mw-page-title-main">Mizrahi Yahudileri</span> Kuzey Afrika ve Orta Doğudaki yerli Yahudi soyundan gelen kişiler

Mizrahi Yahudileri veya İbranice -im eki kökenli Mizrahim, doğulu anlamına gelip Orta Doğu, Kuzey Afrika, Orta Asya ve Kafkasya'daki Yahudilere verilen genel addır. İsrail'de ise "Mizrahi" terimi daha çok Arap dünyasındaki ve Arap dünyasına komşu ülkelerdeki Yahudilere denir. Irak, Suriye, Lübnan, Yemen, İran, Afganistan, Buhara, Mağrib Yahudileri, Berberi, Kürt, Azerbaycan, Dağıstan, Hindistan, Pakistan Yahudileri ve Çerkes Yahudileri başlıca Mizrahi Yahudileridir.

<span class="mw-page-title-main">Bahreyn'deki Yahudilerin tarihi</span>

Bahreyn Yahudileri dünyanın en küçük Yahudi cemaatlerinden biridir. Bir zamanlar nüfusu 1500'e kadar ulaşan cemaatte bugün geriye elliden az üye, bir sinagog ve bir de küçük mezarlık kalmıştır.

Arjantin'deki Yahudilerin tarihi İspanyol ve Portekiz engizisyonlarına kadar dayanır. Río de la Plata Kral Vekilliğindeki birçok Portekizli tüccar Yahudi idi, fakat organize bir Yahudi topluluk Arjantin bağımsızlığını İspanya'dan 1810 yılında aldığı zaman kuruldu. Bu zamanlarda Fransa ve Batı Avrupa'nın diğer ülkelerindeki Yahudiler Arjantin'e yerleşmeye başladı. Bugünkü Arjantin Yahudilerinin %80'i Aşkenaz'dır.

Azerbaycan Yahudileri Azerbaycan'da yaşayan Yahudilere denir.

Belçika'daki Yahudilerin tarihi 1. yüzyıla kadar uzanır. II. Dünya Savaşı'ndan önce 100.000'i bulan ülkedeki Yahudi nüfusu Holokost'tan sonra nüfusunun yarısından fazlasını kaybetti.

<span class="mw-page-title-main">Bulgaristan'daki Yahudilerin tarihi</span>

Bulgaristan'daki Yahudilerin tarihi MÖ 2. yüzyıla kadar uzanır. Bu zamandan beri her zaman bir Yahudi nüfusu olan Bulgaristan'da Yahudilerin Bulgaristan tarihinde antik çağlardan Orta Çağa ve bugüne kadar önemli rolleri bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Hırvatistan'daki Yahudilerin tarihi</span>

Hırvatistan'daki Yahudilerin tarihi 3. yüzyıla kadar dayanmasına rağmen 10. yüzyıl ve 15. yüzyıla kadar az bilgi bulunur. II. Dünya Savaşı'ndan evvel 20,000 kişilik cemaatin hemen hemen hepsi Holokost'ta yok edildi. Savaştan sonra sağ kalanların yarısı İsrail'e göç ederken 2500 Yahudi Hırvatistan'da yaşamayı tercih etti. Bu rakam tahmini bir rakam olup 1500 kişilik Zagreb Yahudi cemaatinin %80'i karışık evliliklerin çocukları olduğu hesaba katıldığında bu nüfusun daha da fazla olduğu düşünülür. Holokost'tan kurtulanların torunlarının çoğunun dede veya ninelerinden sadece bir tanesi Yahudidir.

Endonezya'daki Yahudilerin tarihi ilk Avrupa kaşiflerinin bölgeye yerleşmesiyle başlar. Yahudiler, Endonezya'da 20 kişilik nüfuslarıyla çok küçük bir cemaat oluşturmaktadır, ve bunların çoğu Sefarad'dır.

Malezya Yahudileri Malezya'da yaşayan veya Malezya kökenli Yahudilere denir. Başta Penang olmak üzere ülkenin Kuala Lumpur ve Malacca gibi diğer şehirlerinde de yaşarlar. Yahudilerin çoğu Doğulu olmakla birlikte Avrupa (Aşkenaz) ve Çin (Kaifeng) Yahudileri de bulunur. Çin Yahudileri Çin'den Malezya'ya 1949'da Milliyetçi Çin komünistler tarafından ele geçirildiği zaman kaçmıştır.

Meksika Yahudileri ülkede engizisyonlardan beri yaşamaktadır. Çoğu Meksika şehrinde olmak üzere cemaatin 50,000 üyesi vardır. Diğer Yahudiler Jalisco eyaletinin Guadalajara ve çevre şehirlerinde ve Monterrey, Veracruz, Culiacán ve Tijuana'da yaşamaktadır.

Pakistan Yahudileri Pakistan'ın küçük bir dini azınlığını oluşturmaktadır. Çeşitli hesaplamalar 20. yüzyılın başlarında Karaçi'de yaklaşık 2500 Yahudinin, Peşaver'de küçük bir Yahudi cemaatinin ve diğer şehir merkezlerinde sayısı bilinmeyen Yahudilerin olduğunu gösterir. Bu iki şehirde de birer sinagog bulunmaktaydı, raporlara göre Peşaver'deki sinagog hala aktiftir. Diğer hesaplamalara göre Orta Asya, İran ve Afganistan'dan gelen Yahudilerle bu nüfus daha fazladır.

Singapur'a yerleşen ilk Yahudiler, Stamford Raffles 1819'da Singapur'u bir ticaret limanına dönüştürdükten sonra Hindistan'dan gelen Bağdadi Yahudilerdir.

Tacikistan'daki Yahudilerin tarihi uzun ve çeşitli bir geçmişe sahiptir. Tacikistan Yahudilerinin çoğu köken olarak Buhara Yahudisidir.

Abhazya Yahudilerinin nüfusu, Aşkenaz, Gurjim ve diğer Yahudilerden oluşmaktaydı. Abhazya'nın 19.yy'ın ortasında Rus İmparatorluğu'na katılmasıyla bölgedeki Yahudi nüfusu arttı. 1992-1993 Gürcistan-Abhazya çatışması sebebiyle çoğu Yahudi bölgeyi terk etti veya çıkarıldı.

<span class="mw-page-title-main">Myanmar'daki Yahudilerin tarihi</span>

Myanmar'daki Yahudilerin tarihinde kayıtlara geçen ilk Yahudi, 18. yüzyılda Myanmar Kralı Alaungpaya'nın ordusunda yer alan Solomon Gabirol'du.

Barbados'taki Yahudilerin tarihi, 1654'te Flemenk Brezilya'dan gelen Sefarad mültecilerin adaya gelmesiyle başlayıp bugüne kadar devam etmektedir. Yahudi mülteciler beraberinde şekerkamışı ve kahve üretim ve tarım bilgilerini beraberinde getirdi; bu uzmanlıkla Barbados şeker üreticiliğinde ön plana çıktı.

<span class="mw-page-title-main">Kripto-Yahudilik</span>

Kripto-Yahudilik veya Gizli Yahudilik, gizlice Yahudiliği uygulamak fakat topluma karşı farklı bir dini uyguluyormuş gibi görünmektir; bu dinin takipçilerine, "gizli" anlamına gelen Yunanca κρυπτός (kriptos) sözcükten gelir "kripto Yahudiler" denir. Kripto Yahudi terimi atalarının bazı Yahudi geleneklerini takip eden fakat genelde Katoliklik gibi farklı bir dinden gözükenlere de denir. Bu fenomen Orta Çağ'da Yahudilerin 1492'de İspanya'dan kovulmasıyla başladı.

Latin Amerika'daki Yahudilerin tarihi, bazı bakış açılarına göre Christopher Columbus'un İspanya'dan yola çıkıp Atlantik Okyanusu'nu geçtiği tarih olan 3 Ağustos 1492'de başlar. Onun yola çıktığı tarih, Katolik Monarklar olan I. Isabel ve II. Fernando'nun İspanya'daki Yahudilere ya Katolisizm'e geçmelerini ya da ülkeyi terk etmelerini emreden bildirgeyi yayınladığı tarihe denk gelir.

Filistin Yahudileri, tarihin herhangi bir anında Filistin'de yaşamış Yahudilere denir. İsrail devleti kurulmadan önce Filistin Yahudilerine "Yahudi cemaati" anlamına gelen Yişuv denmekteydi. 1881'de Yahudilerin Filistin'e olan göçleri başlamadan önce bölgede yaşayan Yahudilere "Eski Yişuv", 1881'den sonra göç edenlere "Yeni Yişuv" denmeye başlandı. Modern İsrail devleti 1948'de kurulduktan sonra, Filistinli Yahudiler İsrail vatandaşı olduğundan, "Filistinli Yahudi" terimi kullanılmamaya başlandı.