Hurrice
Hurrice | |
---|---|
Bölge | Anadolu, Mezopotamya |
Etnisite | Hurriler |
Ölü dil | MÖ 2300-1000 |
Dil ailesi | Hurri-Urartu dilleri
|
Yazı sistemi | Çivi yazısı |
Dil kodları | |
ISO 639-3 | xhu |
Hurrice veya Mitannice, MÖ 3. ve 2. binyıllar arasında Anadolu ve Kuzey Mezopotamya'da hüküm süren Hurriler (veya Mitanniler) tarafından konuşulmuş bir dildir. Genellikle bu dili konuşanların Ermeni Dağlık Bölgesi'nden gelip MÖ 2. binyıl'ın başlarında güneydoğu Anadolu ve kuzey Mezopotamya'ya yayıldıklarına inanılmaktadır.[1]
Sınıflandırma
Sondan eklemeli ve son derece ergatif olan Hurri dili, antik Urartu krallığının dili olan Urartucayla akrabadır.[2] Bu iki dil birlikte Hurro-Urartu dillerini oluştururlar. Hurro-Urartu dillerinin bağlantılı olduğu diller tartışmalıdır. Hurro-Urartu dillerinin diğer dil aileleriyle (örneğin, Kuzeydoğu Kafkas dilleri) dilbilimsel bir ilişki içinde bulunduğuna dair çeşitli hipotezler var, ancak bunların hiçbiri genel olarak kabul görmemekte.[3]
Alman Türkolog Marcel Erdal; Hurrice'nin Türk dilleri ile bir takım tipolojik benzerlikler taşıdığını, Türk ve Hurri mitolojisinin benzerlikler göstermesi üzerine iki dilin ilişkili olabileceğini ileri sürmüştür.[4] Erdal ayrıca Hurri ve Oğuz sözcüklerinin aynı kökten gelmesi ihtimali üzerinde durmuştur.[5]
Tarihçe
Eski Ön Asya'nın önemli uygarlıklarından birinin temsilcisi olan Hurriler, Erken Tunç Çağı'ndan itibaren tarih sahnesinde izlenebilmektedirler. Güney Kafkasya ve Anadolu'nun doğusunda MÖ 3. binyılın sonlarına dek bulundukları ileri sürülebilen Hurriler, bu binyılın ortalarından itibaren de güneye doğru yayılım göstermişler ve Ön Asya'nın birçok yerinde varlıklarına dair izleri MÖ 2. binyıldan günümüze ulaştırmışlardır. Kendilerine ait kaynaklardan çok, ilişkide bulundukları diğer kavimlerin yazılı belgeleri vasıtasıyla siyasal ve kültürel yapıları üzerine bilgiler edinilebilen Hurrilerin her zaman bütünsel ve tutarlı bir şekilde ortaya konulabilen siyasal tarihlerinden söz etmek mümkün değildir. Bu durumun MÖ 2. binyılın ilk dönemlerine ait tarihleri hakkında daha geçerli olduğunun kabul edilmesi gerekirken, aynı binyılın ortalarına doğru Güneydoğu Anadolu ve Kuzey Suriye bölgesindeki bazı beyliklerde etkin olduğu gözlenen Hurri unsuru Ön Asya'daki en belirgin siyasal varlıkları olarak tanımlanabilecek Mitanni Devleti'nin içinde yer almıştır. En belirgin olarak Hurri unsuru ile tanınan bu siyasal yapı yazılı belgelerde Hurri, Hanigalbat ve Mitanni adıyla tanınır. Bu üç ismin birbirinin yerine kullanılabildiği belirtilmektedir. Hanigalbat adının Sami dillere özgü ve Akadca belgelerde geçtiği, Hurri adının Hurricede kullanıldığı ve Mitanni'nin ise Hint-Ari bir kullanım olduğu üzerinde durulur. Hurrilerin siyasal anlamda varlıklarının MÖ 2. binyılın sonlarına doğru gözden kaybolduğu izlenirken uygarlıktaki etkileri devam etmiştir. MÖ 3. binyılın sonlarına doğru yazılı kaynaklarda beliren Hurrilerin varlığının daha önceye götürülüp götürülemeyeceği ve anavatanlarının neresi olduğu Hurri araştırmalarında belli başlı tartışma konularından birisi haline gelmiştir.
Erken Güney Kafkasya kültürünün Hurrilerle ilişkili olabileceği tereddütle de olsa pek çok defa ifade edilmiştir. Bu fikrin arkasında yatan sebeplerden biri, Akad döneminde Dicle'nin doğusunda Kerkük çevresinde ve Fırat ve Dicle'nin arasında bulunan Yukarı Habur Vadisi'ndeki çivi yazılı belgelerde Hurricenin ortaya çıkıyor olmasıdır. Erken Güney Kafkasya kültürünün MÖ 2400-2000'lere tarihlenen son dönemi, Akad ve Üçüncü Ur Hanedanı dönemi ile çağdaştır. Diğer bir sebep ise Hurrice ile akraba olan Urartuca ve Kafkas dillerinin, Erken Güney Kafkasya kültürünün yayılım alanı içerisinde bulunmasıdır. Bu görüşü kronolojik olarak savunulamaz bulan Gernot Wilhelm, Erken Güney Kafkasya seramiğinin, Hurrilerin ilk ortaya çıkışından yüzyıllar öncesine ait olup ikinci bine kadar Hurrilerin Suriye'yi işgal etmediklerini ve Fırat'ın batısındaki MÖ 2400 tarihlenen Ebla kenti arşivinde Hurrilere ait hiçbir iz olmadığını ifade eder.
Öte yandan, Karaz kültürü hakkında çalışmaları ile dikkat çeken Mahmut Pehlivan, Hurrilerin yaşadığı topraklar ile Karaz kültürünün yayıldığı coğrafyanın aynı olmasından yola çıkarak kültürün Hurriler tarafından ortaya çıkarıldığı tespitinde bulunur. Ayrıca Hurrilerin yaşayış tarzları ile Karaz kültürüne ait bazı temel özelliklerin birbiriyle olan benzerliklerini de değerlendirerek Karaz kültürünü oluşturan ve yaratanların Hurriler olduğu sonucuna varmıştır.
Hurri tarihinin geç safhaları ana hatları ile biliniyorsa da onların Ön Asya tarihine ne zaman katıldıkları ve bu sırada oynadıkları rol tam olarak anlaşılamamıştır. Kuzey Mezopotamya ve özellikle Habur çevresinde Hurrilerin ilk ne zaman ortaya çıktıkları tartışmaları, araştırıcıları aynı zamanda, Subartu ülkesinin neresi olduğu sorusuna da götürmüştür. Subartu terimi MÖ 2400'den itibaren belgelenirken, çoğunlukla MÖ 2. bin metinlerinde görülür. Bu belgeler incelendiğinde Mari arşivine ait olanlarının Subartu terimiyle, Fırat'a karışan Belih ırmağı ile Yukarı Dicle arasındaki bölge yani Habur Üçgeni'ni, Güney Mezopotamya belgelerinin ise Dicle'nin doğusunda Asur'un merkez bölgesini işaret ettiği anlaşılır. Bu bölgeler genellikle Hurriler tarafından iskân edildiğinden Subartu kelimesi doğrudan Hurrilerle ve onların ülkesiyle ilişkili hale gelmiştir.
1887'de Mısır'da Amarna mektuplarının ortaya çıkmasıyla Hurri-Subar tarihinde yeni bir devir açılmıştır. Nil vadisindeki Amarna arşivinde bulunan, Mitanni Kralı Tuşratta'nın III. Amenhotep'e yazdığı 494 satırlık mektup bilinen en uzun Hurrice metindir ve son yıllarda Hattuşa'da bulunan ikidilli metinler ve Ugarit'teki sayılı sözlük metinleri dışında Hurri dilinin çözülmesinde hâlâ anahtar rolü oynamaktadır. Bu kavimin adına Amarna mektuplarında "Hurvuhe" ve "Hurruhe" şeklinde rastlanılmaktadır.
Hurri dilinin şimdiye kadar bilinen en eski belgesi, bir rahibenin Urkiş'te tapınak yaptırmasıyla ilgili bir taş yazıttır. Urkiş kralı olan Tiş-atal'dan kalan taş bir tablette Nergal tapınağının yapımından söz eden bir yazıt vardır.
Dicle üzerindeki Samarra'da Üçüncü Ur Hanedanı zamanına ait bronz tablet Hurrilerin daha o vakitlerde büyük bir önem kazanmış olduklarını göstermektedir. Bu kavim hakkında başka kaynaklarda bilgi az olmakla beraber ticaretle ilgili çivi yazılı tabletlerde bunların 3. binyıl ortalarında Ön Asya'daki önemlerini anlatan dikkate değer bilgi bulunmaktadır Bu tabletlerde görülen yer adları ve ad isimleri ticaret mukavelelerini yapan Hurrilerin gerçek hüviyetlerini açık olarak tanıtmaktadır. Bunların Asyaniklerden olduklarını ortaya koymaktadır. Bu dilde konuşan gruplar 3. binyıl ortalarında Zagros Dağlarından Akdeniz hatta Filistin'e kadar yayılmış bulunmaktaydı. Diğer taraftan Kuzey Mezopotamya'da Kerkük bölgesinde bulunan tabletlerde Hurri gruplarının buralara doğru inmiş olduklarının delili durumundadır. Eski Tunç Çağı Doğu Anadolu kültürleri ile ilişkili oldukları kabul edilen Hurrilerin daha MÖ 3. binyılda Doğu Anadolu'da ve Suriye'de varlıklarına dair belirgin yazılı kanıtlar Akad Kralı Naram-Sin'e ait kimi metinlerdeki bazı yer ve şahıs isimleri dolayısıyla bilinir.
Dilin keşfi ve adlandırılması
Hurricenin keşfi 1887 yılında Nil Vadisi’ndeki Amarna arşivinin bulunmasıyla başlamıştır. Burada Mitanni Kralı Tuşratta’nın III. Amonofis’e yazdığı 494 satırlık en uzun Hurrice metin bulunmuştur. Bu metin Hurri dilinin çözülmesinde anahtar bir rol oynamıştır. Mısır’ın Yeni Krallık döneminin başkentlerinden Amarna Arşivi’nde bulunan Sami olmayan bir dille yazılmış metinler ilk bulunduğunda, söz konusu dile Mitannice adı verildi. Daha sonra Hitit başkenti Boğazköy’de bulunan metinler olayın boyutunu daha anlaşılır kılmıştır. Söz konusu arşivlerde birçoğu edebi ve dinsel içerikli “Mitannice” metin bulunmuştur. Ancak Hititler bu dili Hurrice olarak adlandırmışlardır.[6][7]
Hurri diline ait bulunan en eski belge Urkiş Kralı Tiş-ata'ya ait bir tablet olup tablette Nergal tapınağının yapımından bahsetmektedir.[8]
Dil yapısı
Hurrice, Hint-Avrupa ve Semitik özellik göstermediği gibi ön eklerden oluşan Hattice'den de farklıdır. Hurrice'nin başlıca özelliği kelimelerin arkasına eklenen eklerle oluşturulması iken bilinen hiçbir sondan eklemeli dile benzememektedir.[9][10][11]
Dilin genişlemesi ve kullanımı
MÖ 2. binyılın başlarına tarihlenen Kayseri yakınlarındaki Kültepe'de gün ışığına çıkarılan Kaniš Karumu çivi yazılı arşivlerindeki belgelerde çok sayıda Hurri yer ve şahıs adları ile Hurri diline ilişkin sözcüklerin bulunması, bu dönemde Orta Anadolu'ya dek uzanan Hurri etkisini göstermektedir. Ayrıca Kaniš'te bulunan ve Kaniš Kralı'na yollanan mektubun göndericisi olan Mama Kralı Anum-Hirbi'nin adının Hurrice olduğu da kabul edilir.[12][13][14]
MÖ 17. yüzyılda Hitit Krallığı'nın kurulması ile birlikte başlayan Hititçe çivi yazılı belgelerde de Hurriler varlıklarını gösterirler. Hitit Krallığı kurulduktan sonra dış politikada ağırlık Anadolu'nun güneydoğusu ve Kuzey Suriye'ye verilmiş ve bu durum tüm Hitit tarihi boyunca devam etmiştir. MÖ 2. binyılın ortalarında siyasal açıdan Hititlerin yönetimi altına giren Hurrice varlığını koruduğu gibi Hitit kültürünü derinden etkilemiştir.[15][16][17][18]
Biçim
Mitanni mektubu temel alınarak ayırt edilebilen sesbirimler şunlardır:
- Sesli harfler: /a/, /e/, /i/, /u/, /o/
- Sessiz harfler: /f/, /p/, /t/, /k/, /h/, /š/, /z/, /s/, /l/, /m/, /n/, /r/, /v/, /y/
Hurricede sesli ve sessiz ünsüzler arasında herhangi bir ayrım yoktur. Hurrice isim ve kelimelerin yazımında Hurrili katipler sesli ve sessiz ünsüzleri ayırırken Babilce işaretlerdeki sesdizimleri kullanmışlardır. Böylece /t/ için TA TE TI DU hecelerini kullanmışlardır. Hurricede ünsüzler /v/ ve /y/ hariç tek veya çift yazılarak kısa ve uzun şeklinde ayırt edilir. Çivi yazısında bu durum uzun ünsüzler için ... VC-CV ... olarak belirtilirken kısa ünsüzler için ... V-CV ... olarak belirtilir. Uzun ünsüzler sadece ünlüler arasında görülür.
Ünsüzler gibi ünlüler de kısa ve uzun olarak yazılıyordu. Çivi yazısında bu durum CV ve VC arasına bir ünlü eklenerek belirtilmiştir. Sümercede yer alamayan /o/ ünlüsü ise /u/ işareti ile gösterilirken /u/ ünlüsü için de /Ú/ işareti kullanılmıştır. Yarı ünlü olan /v/ ve /y/ ise sırasıyla /ú/ ve /i-i-,-i/ ya da /ia/ şeklinde ifade edilmiştir. Örneğin;
- še-e-ni-ip-wu-ú-e-en = še-n(a)-iffu-we-n (benim erkek kardeşimin)
- a-i-i-in = ay-n (eğer)
- ia-a-la-an = ya-l-an (ve şeyler ki...)
Hurrice, Sümerce gibi eklemeli dil olduğundan tüm eklentisel elementler sabit bir köke eklenir. Daima tüm son eklerin eklendiği sabit bir kök vardır ve bu bağlamda Hurrice ön ek ve son eklere sahip olan Sümerceden ayrılır. Hurri dilbilgisinde şu kelime sınıfları isimler, sıfatlar (çoğunlukla isimlerden türetilmiş), zamirler, sayılar, fiiller ve bağlaçlar ayırt edilirler. İsimler, sayılar ve fiiller çok kolaylıkla kelime türünü değiştirebilir. Örneğin;
- eman (on), eman=di (onluk grup)
- han=i (çocuk), han=ašt=i=kki (o [kadın] doğurmayacak)
Nominal biçim
Hurrice kelimeler sırasıyla köklerden, kök tamamlayıcılardan ve tek fonksiyonlu nominal ve fiilimsi son eklerden oluşur. Kök her zaman başta yer alır. Köklerin çoğunluğu tek hecelidir fakat çok az bir kısmı da ikileşmiş hecelerden oluşur. Bir kök anlamsal olarak bir ya da iki kök tamamlayıcıyla nitelendirilebilir. Birçok durumda kök tamamlayıcıların anlamsal değeri belirlenememiştir.
Diğer diller ve medeniyetler üzerindeki etkisi
Hurriler dil, din, edebiyat, mitoloji, büyü, tıp gibi pek çok alanda Hitit kültürünü etkilemiş hatta yeniden şekil vermiştir. Üçüncü Arami Göçü'ne kadar Anadolu'nun güneydoğusunun baskın etnik unsuru Hurriler olsa da Hititler bölgeyi siyasi açıdan ele geçirince bölgeye yoğun bir Hitit ve Hatti nüfusu da gelmiştir. Özellikle büyük kentlerde asker ve yönetici olarak görev yapan Hitit nüfusu Ege Göçleri'nden sonra daha da artmıştır. II. Tuthalya döneminden sonra daha da hız kazanan Hurri – Hitit kültürel yakınlaşması imparatorluğun yıkılışına yakın birbirinden ayrılmaz bir bütün olmuştur. Hitit kralları Hurri tanrılarına tapıp Hurrice isimler aldığı gibi Hitit metinlerinin neredeyse tamamında Hurrice yer ve şahıs isimlerine de rastlanmıştır.[9][19][20]
Kaynakça
- ^ "Hurrian language – Britannica Online Encyclopedia". 16 Mayıs 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Temmuz 2023.
- ^ Grekyan, Yervand, "Two Hurro-Urartian Lexical Parallels", Altorientalische Forschungen 49.1, pp. 48-52, 2022
- ^ Wilhelm, Gernot (2008). "Hurrian". In Woodard, Roger D. (ed.). The Ancient Languages of Asia Minor. Cambridge: Cambridge University Press. pp. 81–104.
- ^ Erdal, Marcel (1997). "Review of Strukturelle Faktoren in türkischen Sprachkontakten". Mediterranean Language Review. 9: 228-235. doi:10.13173/medilangrevi.9.1997.0228?seq=1. ISSN 0724-7567. 1 Haziran 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Haziran 2024.
- ^ Erdal, Marcel (2004). "Türkçe'nin Hurrice'yle paylaştığı ayrıntılar". V. Uluslararası Türk Dili Kurultayı. Ankara: Türk Dil Kurumu. 1 Haziran 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Haziran 2024.
- ^ Kınal, Firüzan (1962). Eski Anadolu Tarihi. Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları. ISBN 9789751603531. 22 Aralık 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Aralık 2015.
- ^ Alp, Sedat (2001). Hitit Çağında Anadolu. Ankara: Tübitak Yayınları. ISBN 975403205X. 22 Aralık 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Aralık 2015.
- ^ Ünal, Ahmet (2007). Kilikya-Çukurova: İlk Çağlardan Osmanlılar Dönemi'ne Kadar Kilikya'da Tarihi Coğrafya, Tarih ve Arkeoloji. Homer Kitabevi. ISBN 9789944483148. 22 Aralık 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Aralık 2015.
- ^ a b Woodard, Roger D. (2008). The Ancient Languages of Asia Minor (İngilizce). Cambridge University Press. ISBN 9780521684965. 22 Aralık 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Aralık 2015.
- ^ Kuhrt, Amélie (1995). The Ancient Near East, C. 3000-330 BC (İngilizce). Routledge Publishing. ISBN 9780415167635. 22 Aralık 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Aralık 2015.
- ^ Rosen, Arlene Miller (2007). Civilizing Climate: Social Responses to Climate Change in the Ancient Near East (İngilizce). , Rowman Altamira Press. ss. 44-51. ISBN 9780759104945. 22 Aralık 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Aralık 2015.
- ^ Balkan, Kemal (1957). MLetter of King Anum-Hirbi of Mama to King Warshama of Kanish (İngilizce). Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları. ASIN B0007JMK8E. 22 Aralık 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Aralık 2015.
- ^ Orlin, Lois Lawrence (2007). Life and Thought in the Ancient Near East (İngilizce). University of Michigan Press. ISBN 9780472099924. 22 Aralık 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Aralık 2015.
- ^ Burney, Charles (2004). Historical Dictionary of the Hittites (İngilizce). Toronto: Scarecrow Press. s. 63. ISBN 9780810849365. 22 Aralık 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Aralık 2015.
- ^ Bryce, Trevor (1999). The Kingdom of the Hittites (İngilizce). New York: Oxford University Press. ISBN 9780199240104. 22 Aralık 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Aralık 2015.
- ^ Sicker, Martin (2000). The Pre-Islamic Middle East (İngilizce). Londra: Greenwood Publishing. ISBN 9780275968908. 22 Aralık 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Aralık 2015.
- ^ Diakonoff, Igor Mikhailovich (1991). Early Antiquity (İngilizce). Chicago, Londra: University of Chicago Press. ASIN B00DS27ES8. 22 Aralık 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Aralık 2015.
- ^ Owen, David I. (1995). Studies on the Civilization and Culture of Nuzi and the Hurrians (İngilizce). Winona Lake: Eisenbrauns Publishing. ISBN 9780931464676. 22 Aralık 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Aralık 2015.
- ^ Ünal, Ahmet (1998). Hittite and Hurrian cuneiform tablets from Ortaköy (Çorum), central Turkey: with two excursuses on the "Man of the Storm God" and a full edition of KBo 23.27 (İngilizce). İstanbul: Simurg Press. ISBN 9789757172130. 22 Aralık 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Aralık 2015.
- ^ Droy, Rina (1995). Language and Culture in the Near East (İngilizce). New York, Köln: Brill Press. ISBN 9789004104570. 22 Aralık 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Aralık 2015.
Dış bağlantılar
- Üçüncü Arami Göçü'nün Anadolu'nun Güneydoğusuna Yaptığı Etnik ve Siyasi Etkiler (Ercüment Yıldırım, Okan Pekşen)
- Hurriler (Dr. Adil Alpman)1 Haziran 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
İşbu madde Leyla Murat Karakurt tarafından CC BY 4.0 lisansı altında yayımlanan metin içermektedir.