İçeriğe atla

Hucr bin Adiy

Hucr bin Adiy
حجر بن عدي
Türbesinin 2013'te yıkılmadan önceki hali
Doğum?
Ölüm671
Şam
(günümüzde Suriye)
Defin yeriAdra, Suriye
33°36′27″K 36°31′3″D / 33.60750°K 36.51750°D / 33.60750; 36.51750
Dinİslam

Hucr bin Adiy veya tam adıyla Ebu Abdurrahman Hucr b. Adiy b. Muaviye b. Cebele el-Kindî el-Kufî (Arapça: حجر بن عدي, ö. 671, Şam), Ali taraftarlığından dolayı Muaviye tarafından öldürtülen kişi.

Hayatı

Muhammed'den rivayette bulunmamış olan Hucr'un seriyye veya gazvelerde bulunduğuna dair bilgi yoktur. Ebubekir ve Ömer devirlerinde fetihlere katılmıştır. Celula Savaşı'nda kumandanlık eden Hucr, Hulvan'ın fethinde başarı gösterdiği için Sad bin Ebu Vakkas tarafından övülmüş ve kendisine Kadisiye Savaşı'na ve diğer mühim savaşlara katıldığı için 2.500 dirhem verilmiştir. Cemel Savaşı ve Sıffin Savaşı'nda Ali'nin safında savaştı. Ali'nin ölümünden sonra Kufe'ye yerleşti.

Ölümü

Emevilerin Kufe Valisi Mugire bin Şu'be'nin, Muaviye'nin direktifleriyle hutbelerde Ali ve taraftarlarına ağır bir dille sövmesine Hucr şiddetli tepki gösterdi; Muğire'nin hakaret ettiklerinin kendisinden daha faziletli olduğunu camide yüzüne karşı söyledi. Muğire bin Şube'nin ölümünün ardından Kufe'ye vali tayin edilen Ziyad bin Ebih Emeviler'e karşı muhalif tutumunu sürdüren Hucr'u çağırtarak kendisinin Muaviye'nin otoritesini sarsacak söz ve davranışları terk ettiği takdirde bütün ihtiyaçlarının karşılanacağını söyledi. Ancak Hucr bu teklifi reddetti.[1]

Ziyad bin Ebih Kufe'de iken yerine bıraktığı vekilini Hucr, herkesin içinde eleştirip yerden avuçladığı çakıl taşlarını ona doğru fırlattı. Etrafındaki 3000 kadar taraftarıyla kalabalık bir grup oluşturması ve beraber hareket etmeleri üzerine vali vekili Amr b. Hureys durumu bir mektupla Ziyad'a bildirdi. Kufe'ye dönen Ziyad, Hucr ve arkadaşlarının Muaviye'ye itaata mecbur olduklarını, isyankar tavırlarını devam ettirdikleri takdirde sonlarının kötü olacağını söyledi. Hucr, Ziyad'a sert bir şekilde karşılık verince Ziyad, akrabaları Hucr'un etrafında toplanmış olan Kufe eşrafına serzenişte bulunarak kendisini desteklemediklerini söyledi. Bunun üzerine Kufe eşrafı Hucr'un yanındaki akrabalarını geri çekince Hucr'un yanında çok az adam kaldı ve Hucr ardından tutuklandı. Ziyad bin Ebih, Hucr ve arkadaşlarını silahlı isyan ile suçlayan bir iddianame kaleme aldı ve yetmiş kadar şahide bunu imzalattı. Hucr arkadaşlarıyla beraber Muaviye'nin yanına Şam'a gönderildi ve Merciazra denilen yerde hapsedildi.

Hucr ve arkadaşlarına Ali'yi lanetlemeleri ve ondan teberri ettiklerini söylemeleri halinde serbest bırakılacakları teklif edildi ancak Hucr ve arkadaşları bu teklifi kabul etmeyip öldürüldüler.

Öldürülmesine tepkiler

Hucr'un Şam'a gönderildiğini duyan Aişe, Muaviye'ye mektup yazarak serbest bırakılmasını talep etmiş ancak mektubu Şam'a Hucr'un katlinden sonra ulaşabilmiştir. Aişe, Muaviye'yi Medine ziyareti sırasında Hucr ve arkadaşlarını öldürdüğü için azarlamış ve eşi Muhammed'in Merciazra'da bir kısım insanların öldürüleceğini ve bu durumun Allah'ı ve gök ehlini gazaplandıracağını söylediği rivayet edilmiştir.[1] Abdullah bin Ömer, Hucr bin Adiy'in öldürüldüğünü duyunca ağlamış, Hasan-ı Basri kızgınlığını dile getirmiş ve Horasan Valisi Rebi b. Ziyad el-Harisî üzüntüsünden ölmüştür.[2]

Sahabeliği meselesi

Cahiliye devrinde doğan Hucr bin Adiy'in sahabeliği tartışmalıdır; İbn Sa'd Hucr'u tabiin olarak sayarken sahabe olduğuna dair rivayeti de belirtir.[3] İbn Hibbân'da tabiin olduğunu belirtmiştir.[4] Zehebî ise Muhammed'le görüşen kabile temsilcilerinden olan sahabeler arasında olduğunu söyler.[5] Oryantalist Henri Lammens ise eski kaynaklarda sahabe olduğuna dair bilgi olmadığını, sahabe olarak anılmasını Şiilerin arzusu olduğunu söylemektedir.[1]

Kaynakça

  1. ^ a b c TDV İslam Ansiklopedisi, cilt: 18, sayfa: 277-278
  2. ^ Belazürî, Fütûh (Fayda), s. 596
  3. ^ İbn Sad, et-Tabakat, VI, s. 217
  4. ^ İbn Hibban, Meşahir, s. 89
  5. ^ Zehebî, el-İber, I, 40; a.mlf., Alamün-nübela, lll, s. 463

İlgili Araştırma Makaleleri

Sahabi veya çoğulu Sahabe, Ashab, bir İslâm terimidir. İslâm peygamberi Muhammed'i görmüş, onunla konuşmuş, arkadaşlık etmiş ve ona inanmış Müslümanlara verilen isimdir. İslam literatüründe bir saygı ifadesi olarak Eshâb-ı Kirâm şeklinde anılırlar. Muhammed öldüğü vakit, sayıları 124 binden fazla idi.

<span class="mw-page-title-main">I. Muâviye</span> İslam Devletinin Aliden sonraki halifesi ve Emevi Hanedanının kurucusu

Muaviye bin Ebu Süfyan, İslam Devleti'nin Hasan'dan sonraki halifesi ve Emevi Hanedanı'nın kurucusudur.

<span class="mw-page-title-main">Hasan bin Ali</span> Sünnilerin 5. halifesi, Şiilerin 2. imamı; sahabe

Hasan bin Ali bin Ebu Talib, Ali bin Ebu Talib ve Fatıma’nın büyük oğulları ve İslam peygamberi Muhammed'in ilk torunudur. Şiâ çoğunlukla onu on iki imamlarının ikincisi kabul eder, çok küçük bir fırkaya göre ise ikinci imam Hüseyin bin Ali'dir. Bununla birlikte hem Sünni, hem de Şiî ve Alevî İslam anlayışında çok önemli bir yeri vardır; onun, peygamberin Ehli beyt'inden olduğu konusunda herkes hemfikirdir. Babası ile 37 yıl, dedesi ile ise 8 yıl birlikte bulunmuştur. Soyundan gelenlere Şerif denilir.

<span class="mw-page-title-main">Kerbelâ Olayı</span> Hüseyin bin Ali ile Emevî halifesi Yezidin orduları arasında Kerbelâda gerçekleşen çatışma (680)

Kerbelâ Olayı veya Kerbelâ Savaşı ya da Kerbelâ katliamı, 10 Ekim 680'de, bugünkü Irak sınırları içindeki Kerbelâ şehrinde, Muhammed'in torunu Hüseyin bin Ali'ye bağlı küçük bir birlik ile Emevi halifesi I. Yezid'in ordusu arasında cereyan etmiştir. Hüseyin ve kafilesindeki herkes öldürülmüştür.

<span class="mw-page-title-main">Mâlik bin Enes</span> Mâlikî mezhebinin kurucusu ve imamı olan din bilgini

Mâlik bin Enes, Mâliki mezhebinin kurucusu, müctehid ve muhaddis.

<span class="mw-page-title-main">Cemel Muharebesi</span> Basrada gerçekleşen muharebe

Cemel Muharebesi, Cemel Vakası, Basra Savaşı ya da Deve Olayı 8 Aralık 656 tarihinde, Halife Ali bin Ebu Talib ile İslam Peygamberi Muhammed'in dul eşi Aişe'nin taraftarları arasında, Basra'da gerçekleşen muharebe. Müslümanlar arasındaki ilk iç savaştır. Cemel Savaşı, Ali'nin zaferiyle sonuçlandı. Aişe'nin müttefiklerinden Talha bin Ubeydullah ve Zübeyr bin Avvam öldürüldü. Aişe, Ali tarafından Medine'ye gönderildi. Savaşta her iki taraftan yaklaşık yirmi bin kişi hayatını kaybetti.

<span class="mw-page-title-main">Sa'd bin Ebû Vakkas</span> sahabe

Sa'd bin Ebû Vakkās (Arapça: سعد بن أبي وقاص ;, Cennet'le müjdelenen on sahabeden ve İslam'ı ilk kabul edenlerdendir. Ebu Bekir vasıtasıyla Müslüman oldu. Yeteneği sayesinde Raşidin kuvvetlerinde komutanlık ve elçilik gibi görevlerde bulundu. Halîfe Ömer zamanında ileri bir karakol şehri olarak Kufe'yi kurdu ve valisi oldu. Ayrıca 657'de Sasani başkenti Medain'i alan ordunun komutanıydı.

<span class="mw-page-title-main">Ebu Hureyre</span> sahabe

Ebu Hureyre (Arapça: أبو هريرة‎ ‎;, Yemen asıllı sahabe. Gerçek adı bilinmemekle birlikte Müslüman olmadan önceki adının Abdüamr, Sükeyn, Abdüşşems olduğu yönünde farklı rivayetler vardır. Sahipsiz kedi yavrularını besleyip büyütmesinden dolayı Kedicik babası anlamına gelen Ebu Hureyre ismiyle anılırdı.

<span class="mw-page-title-main">Abdullah bin Abbas</span>

Abdullah bin Abbas, Tefsir ve fıkıh alanlarında otorite kabul edilen ve çok sayıda hadis rivayet eden İslam peygamberi Muhammed'in amcasının oğlu olan sahabe.

Ömer bin Sa'd, Sahabelerden ve Aşere-i Mübeşşere'den Sa'd bin Ebû Vakkas’ın oğludur. Doğum tarihi hakkında farklı rivayetler vardır. Bir rivayete göre Muhammed bin Abdullah hayatta iken, diğer bir rivayette ise Ömer bin Hattab'ın halifeliği döneminde dünyaya gelmiştir. Babası Sa’d bin Ebî Vakkas ile birlikte Irak’ın fethine katılan İbni Sa’d, Emevîler döneminde Merv ve Rey vâliliklerinde de bulunmuştur.

Bu liste İslam peygamberi Muhammed'in sahabelerini alfabetik olarak göstermektedir. Sahabe, Muhammed'i hayatında en az bir defa görmüş kişilerdir. Sayılarının 124.000 civarında olduğu sanılmaktadır. İlk sahabe eşi Hatice, son ölen sahabe Ebu Tufeyl Âmir bin Vâsile el-Leysî'dir.

<span class="mw-page-title-main">Ümmü Gülsüm bint Ali</span>

Ümmü Gülsüm bint Ali,, Muhammed'in torunu, Ali ile Fatıma'nın kızı. Sünni ve bazı Şii kaynaklara göre Ömer'in eşidir.

<span class="mw-page-title-main">Mâlik el-Eşter</span>

Mâlik bin el-Hâris bin Abdiyağûs bin Mesleme el-Eşter, Yemenli Arap komutan. Cemel ve Sıffın Savaşlarında Ali'nin yanında yer almıştır. Suriye ve Irak cephelerinde savaşmıştır. Yermük Muharebesi'nde bir gözünü kaybettiği için 'göz kapağı ters çevrilmiş' anlamına gelen el-Eşter lakabıyla tanınmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Ubeydullah bin Ziyâd</span>

Ubeydullah bin Ziyad bin Ebih, Emevîler'in Irak valisi.

Ebu’n-Numan İbrahim b. Maliki Eşter Nahai ; Maliki el-Eşter’in oğludur ve Muhtar b. Ebu Ubeyd Sakafi’yi destekleyerek Hüseyin’in katillerinden intikam almak için Emevilere karşı ayaklanmıştır.

Kays b. Sa'd b. Ubade el-Ensari el-Hazrecî, Mısır valisi.

Süleyman bin Surad el-Khuza'i, İslam peygamberi Muhammed'in torunu Hüseyin'nin ölümünün intikamını almak için İkinci Fitne sırasında Tevvâbîn hareketine liderlik eden Kufeli ve Ali yanlısı bir liderdir. İlk Fitne sırasında dördüncü halife Ali'nin yanında savaşlara katılmıştı, ancak bazen onun kararlarını onaylamamıştır. I. Muâviye'nin ölümünden sonra, Ali'nin oğlu Hüseyin'i isyana çağıran Kûfelilerin en önde geleniydi. Hüseyin'in 680'de Kerbelâ Olayı'nda Hüseyin'i desteklemeyi başaramadığı ölümünden sonra, İbn Surad ve Kufe'nin diğer bazı Ali destekçileri, onun ölümünün intikamını almak için kendilerini feda ettiler.

Hem Sünniler hem de Şiiler, İslam'ın en kutsal üç mekanının sırasıyla Mekke'deki Mescid-i Haram ; Medine'deki Mescid-i Nebevi; ve Kudüs'teki Mescid-i Aksa olduğu konusunda içtihat birliğindedirler.

Semüre bin Cündeb İslam peygamberi Muhammed'in bir sahabisi.

Bu sayfada, 670'li yıllarda Emevi Halifeliği'nde yaşanan olaylar yer alıyor.