İçeriğe atla

Hubmesihi

Hubmesîhî (Chupmessahi), yani "Mesih'in müridleri", İsa'nın Allah olduğuna ve dünyanın gerçek kurtarıcısı olduğuna inananlara verilen isimdir. Bu inanca mensup olanların ince, zarif, kibar birini görünce iltifat olarak söyledikleri "Hûb mesîhîsin!" (İyi, güzel mesîhîsin) sözlerinin bir araya gelmesinden oluştuğu düşünülmektedir.

Osmanlı'da Enderun mektebindeki gençler arasında yayılmıştır. Paul Ricautbu insanların birbirlerini tanımak için özel beyaz sarıklar giydiklerini ve gizli gizli toplanarak İncil okuduklarını kaydetmektedir. Ayrıca Hubmesîhîliğin Macaristan sınırlarındaki Osmanlı askerleri ile özellikle Bosnalılar arasında da mevcudiyetinden bahseder. Molla Kâbız ve Hakîm İshak'ın da Hubmesîhîliğe mensup olduğu düşünülmektedir. T. Houtsma, Molla Kâbız'ı Hubmesîhîliğin kurucusu olarak düşünmektedir. Bir çeşit "İsevî Müslümanlık" tarzı olduğu ifade edilmektedir. Michel Balivet bu kültün kaynağının Hristiyanlık değil sufi ve Hurûfî gelenek olduğunu söyler. Franz Babinger de "diyar-ı Şark" veya "Acem" kökenli olduğunu söyler.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  • Ahmet Yaşar Ocak - Osmanlı Toplumunda Zındıklar Ve Mülhidler

İlgili Araştırma Makaleleri

Peygamber veya yalvaç, Tanrı aracılığıyla bir dini veya dinî öğretiyi yaymakla görevlendirildiğine inanılan kişidir. Peygamberler ayrıca dinî terminolojide âyet, işaret veya mûcize denilen doğaüstü güç veya olayların kendilerine atfedildiği mitolojik veya yarı mitolojik insanlardır. İbrahimî dinlerin inananları, peygamberlerin Tanrı'dan aldıkları “vahiy” adlı mesajları diğer insanlara ulaştırdıklarına inanırlar.

<span class="mw-page-title-main">Bektaşîlik</span> Sufi/tasavvufî tarikat

Bektâşîlik, adını 13. yüzyıl Anadolu'sunun İslâmlaştırılması sürecinde etkin faaliyet gösteren ve Hoca Ahmed Yesevî'nin öğretilerinin Anadolu'daki uygulayıcısı konumunda olan Hacı Bektaş-ı Veli'den alan, daha sonra ise 14. ilâ 15. yüzyıllarda Azerbaycan ve Anadolu'da yaygınlaşan Hurûfilik akımının etkisiyle ibahilik, teslis (üçleme), tenasüh ve hulul anlayışlarının da bünyesine katılmasıyla 16. yüzyılın başlarında Balım Sultan tarafından kurumsallaştırılan, On İki İmam esasına yönelik sufi/tasavvufî tarikat.

<span class="mw-page-title-main">Hristiyanlık</span> tek tanrılı İbrahimî bir din

Hristiyanlık, Nasıralı İsa'nın yaşamına, öğretilerine ve vaazlarına dayanan, tek Tanrılı İbrahimî bir dindir. Günümüzde Hristiyanlık, dünya nüfusunun yaklaşık %30,1'ini oluşturmaktadır ve 2,4 milyarı aşkın takipçisi ile dünyanın en kalabalık dinidir. Takipçilerine, "Mesihçi" anlamına gelen Hristiyan veya Nasıralı İsa'ya ithafen İsevi veya Nasrani denir. Kitâb-ı Mukaddes'e inanan takipçileri, Yahudi metni olan Tanah'ta kehanet edilen İsa'nın Mesih olarak gelişinin bir Yeni Ahit olduğuna inanırlar.

<span class="mw-page-title-main">Ahmedîlik</span> dinî hareket

Ahmedîlik veya resmî olarak Müslüman Ahmediye Cemaati, Mirza Gulâm Ahmed tarafından Hindistan'ın Pencap eyâleti sınırlarında kalan Kadıyan kasabasında kurulan dinî hareket.

Dürzîler; Orta Doğu kaynaklı Sâbiîlik ve Ezidilik gibi dinlerin etkisiyle, 11. yüzyılda İslâmiyet'in Şiîlik mezhebinin İsmâîlîyye kolundan köken alarak ortaya çıkmış olan tektanrılı bir dinî inanç topluluğudur. Bu dine inananlara Dürzî denir. Kendilerine birleştiriciler, tek tanrıcılar anlamına gelen Muvahhidun derler.

İshak Paşa II. Mehmed saltanatında 1469-1472 yılları arasında ve II. Bayezid saltanatında 1481-1482'de sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamıdır.

<span class="mw-page-title-main">Mesih Paşa</span> 22. Osmanlı sadrazamı

Mesih Paşa, II. Bayezid saltanatında 1499-1501 yılları arasında sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamıdır.

Babâ'îyye ya da Babâîlik, Horasan doğumlu olan Ebû'l-Bekâ Baba İlyâs bin Ali el-Horasânî ve müridi Baba İshâk Kefersudî'nin ayaklanması ile tanınan Vefâî Tarikatı çevrelerine verilen addır. Gerçek Ehl-i Beyt sevgisini ön planda tutan ve Irak'ta yaşayan Seyyid Ebu'l Vefâ'ya nisbetle anılan bu tarikât Anadolu'ya Dede Karkğın ve hâlifeleri ile yayılmış ve "Babâîlik" olarak tanınmıştır. Şiîlik ile doğrudan ilgisi yoktur. Ancak o dönemdeki benzer tasavvufî çevreler Sünnî ve Şiî yorumları içinde birleştirip meczettiği için daha sonraki yorumların farklılaşmasına zemin hazırlamış ve çoğunlukla hadiselerin çok farklı bir mahiyet arzettiği sanılmıştır. Hareketin temelinde o zamanlarda Anadolu'da fa'al olan Baba İshak gibi Şîʿa-i Bâtın’îyye dâ’îlerinin getirdiği fikirler yatmaktadır.

Molla Gürani. İslâm âlimi, müderrris, kadı, kazasker, şehzade hocası, Osmanlı Devleti'nin dördüncü şeyhülislamı.

<span class="mw-page-title-main">Zeyrek Camii</span> Bizans İmparatorluğu dönemine ait dinî yapı

Zeyrek Camii veya Pantokrator Manastırı, İstanbul'un Fatih ilçesine bağlı Fazilet Sokağı'nda Haliç'e bakan büyük bir camidir. İki eski Bizans kilisesi ve birleştirilmiş bir şapelden oluşur ve Konstantinopolis'teki Orta Bizans mimarisinin en iyi örneğini temsil eder. Ayasofya'dan sonra İstanbul'da ayakta kalan en büyük Bizans dinî yapısıdır.

<span class="mw-page-title-main">Hacı Bektaş-ı Veli</span> Anadolu ermişi

Hacı Bektâş Velî ; mistik, seyyid, mutasavvıf, âlim ve İslam filozofu. Alevi-Bektâşiliğin fikir ve isim öncülerindendir. Kendisinin yolunu takip edenlere Bektâşi adı verilir.

<span class="mw-page-title-main">Atçekenler</span>

Atçekenler, Orta Anadolu'da özellikle Tuz gölü çevresi ve Konya bozkırlarında yaşamış bir Yörük grubudur.

<span class="mw-page-title-main">Bâtınîlik</span> İslam dininin kutsal kitabı olan Kuranın bâtıni tevillere dayanan ezoterik yorumu

Bâtınîlik ya da Bâtınîyye ; İslamda Kur'an ayetlerinin görünür anlamlarının dışında, daha derinde gerçek anlamları bulunduğu inancı, ayetleri buna göre yorumlayan akıma Bâtınîlik, bu düşünceyi benimseyen kişiye de Bâtınî denir. Şiîlikte bu anlamları ancak Tanrı ile ilişki kurabilen ve Ali'nin soyundan gelen masum On İki İmam'ın bilebileceğine inanılır.

Osmanlı İmparatorluğu'nda din, çeşitlilik gösteren bir unsurdu. İslam baskın din olmakla birlikte, İslam inancında "semavi dinler" olarak kabul edilen Yahudilik ve Hristiyanlık dinlerinin mensupları, millet sistemi içinde yaşamayı sürdürdüler. Osmanlı İmparatorluğu'nda inançlara mensup kişiler, kendi dini kurallarına göre yargılanırdı. Buna karşılık millet sistemine dahil olmayan dinlerin, devlet içinde meşru bir varlığı bulunmuyordu.

Sadullah Sadi Efendi ; din alimi, şair, Sahn-ı Seman Medresesi'nde müderris, kadı, Osmanlı Devleti müftüsü/şeyhülislamı.

Sebeilik (Sebe’îyye); İslâm dinine ilk defa Allah'ın insanlara hulûl ederek insanın ulûhiyeti ilkesini sokan "ʿAbdullah bin Sebe" isimli Yemenli bir Yahudi tarafından Ghulat fikirler üzerine inşâ edilerek kurulmuş olan mezhep. Günümüzde Nusayrî inancında hâkim olan Ali'nin ulûhiyeti ve tanrısallığı ilkesi, Alevi fırkaları içerisine ilk defa bu mezhep mensûpları tarafından taşınarak karıştırılmıştır.

Şeyh Muhyiddin Karamanî Osmanlı Devleti'nde yaşamış din adamıdır. Okuma yazma bilmezdi. Gururlu tavrı ile tanınmıştır. Halvetiye tarikatının Gülşenî kolunun kurucusu Diyarbakırlı Şeyh İbrahim Gülşeni'nin mürididir. 1550'de idam edilmiştir.

Molla Kâbız, 16. yüzyılda Kanuni Sultan Süleyman döneminde yaşamış bir din adamıdır. Müslüman olmasına rağmen İsa'nın Muhammed'den üstün olduğunu savunması ve bunu uzun bir süre Kur'an ayetleri ile temellendirmeye çalışmasıyla bilinir. Kazaskerlerin savlarını çürütememesi üzerine şeyhülislam tarafından duruşmaya çağrılmış, yine Kur'an ayetleri ile savları çürütülmeye çalışılmıştır. Hubmesihiliğin önderi olduğu düşünülmektedir.

Bosnalı Hamza Bâlî, Osmanlı İmparatorluğu'nda, 16. yüzyılda Kanuni Sultan Süleyman döneminde yaşamış din adamıdır. Ankara'da Melamiyye şeyhlerinden Hüsameddin Ankaravi'nin hizmetinde bulunduktan sonra Rumeli'de Melamiliği yaymaya çalışmıştır. Bazı söz ve tavırları ulemanın ve tarikat şeyhlerinin tepkisini çekmiştir. Cahil olduğu, Oğlan Şeyh İsmail Ma'şüki'nin tarikatine mensup olduğu iddiasıyla kadıya şikayet edilmiştir. Kadı da durumu İstanbul'a bildirerek, Ebussuud Efendi'den fetva istemiştir. Ebussuud Efendi de, Oğlan Şeyh zendeka ve ilhada binaen idam olunmuştu. Şeyh Hamza da onun gibi zındık ise katli meşrudur deyince, Hamza Bali İstanbul'da 1573 yılında idam edilmiştir. Kanuni döneminde görüşlerinden dolayı idam edilen dört ünlü şeyhten biridir.

<span class="mw-page-title-main">İncûlular</span> Şerefeddin Mahmud Şahın İlhanlı hükümdarı Olcaytu Han tarafından incû idaresiyle görevlendirilip, Ebû Said Bahadır Han döneminde bağımsızlığını ilan eden devlet.

İncûlular Kurucusu Şerefeddin Mahmud Şah’ın İlhanlı hükümdarı Olcaytu Han tarafından incûların idaresiyle görevlendirilmiş olmasından dolayı hânedan bu adla anılmıştır. Hamdullah el-Müstevfî'ye göre Şerefeddin Mahmud Şah’ın soyunun mutasavvıf Hâce Abdullah Herevî’ye ulaşır. İlhanlı Hükümdarı Ebû Said Bahadır Han döneminde Şîraz ve hemen hemen bütün Fars bölgesini hâkimiyeti altına alan Şerefeddin Mahmud Şah fiilen bağımsız bir hükümdar haline geldi (1325).