İçeriğe atla

Hubert-Joseph Henry

Hubert-Joseph Henry (2 Haziran 1846 - 31 Ağustos 1898) Fransız subay, Dreyfus Olayı'nın kilit isimlerindendir. Alfred Dreyfus aleyhine olacak şekilde kanıtları tahrif ettiği ortaya çıkmış, tutuklanmasının ardından hücresinde intihar etmiştir. Dreyfus karşıtlarınca kahraman olarak görülmektedir.

Askeri kariyeri

Çiftçi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelir. 1865 yılında piyade er olarak orduya yazılır. 1868 yılında astsubaylığa terfi eder. 1870 yılında Fransa-Prusya Savaşı'nda yer alır ve teğmenliğe terfi eder. 1875 yılında General Miribel'in emir subaylığına getirilir. 1879 yılında yüzbaşı olur ve Savaş Bakanlığına bağlı karşı-istihbarat dairesine atanır.

Dreyfus Olayı

1893 yılında yurtdışı görevinden dönen Henry, Albay Jean Sandherr'in yardımcısı olarak Fransız karşı-istihbarat dairesindeki görevine devam eder. Henry'nin görev kapsamında özellikle Alman yetkililere karşı istihbarat faaliyetindeki ajanların denetimi bulunur. Bu kapsamda Alman Elçiliğinde askerî ataşe olarak görevli Maximilian von Schwatzkoppen'in temizlikçisi Marie Bastian ile iritbat halindedir. 1894 yılı Eylül ayında Dreyfus Olayı'nı başlatan bilgi notunu da Henry'e ileten de Marie Bastian'dır. Schwartzkoppen'e Fransızca olarak yazılmış imzasız bilgi notunda Fransız Ordusuna dair gizli bilgilerden bahsedilmektedir. Henry belgeyi derhal üstlerine iletmiş, sonrasında yapılan iç soruşturmanın ardından Alfred Dreyfus tutuklanmıştır. Askeri Mahkemede ifadesine başvurulan Henry, Dreyfus'un suçlu olduğuna dair yemin etmiştir. Dreyfus hüküm giyip cezasını çekmek üzere Şeytan Adası'na gönderilir. Dreyfus'un ısrarla masum olduğunu belirtmesine rağmen olay kapanmışa benzer. Henry, çalışmakta olduğu dairenin başındaki Sandherr'in rahatsızlığından dolayı emekliye ayrılmasının ardından dairenin başına geçmeyi planlasa da dairenin başkanlığına Yarbay Georges Picquart 15 Temmuz 1895 günü atanır. Picquart'ı çekemeyen Henry emirlere riayet etmez ve özellikle Marie Bastian'dan gelmeye devam eden gizli bilgileri emirleri çiğneyerek doğrudan kendisi almaya devam eder.

1896 yılı Mart ayında Alman askerî ataşenin asıl casus olan Fransız Binbaşı Ferdinand Walsin Esterhazy'ye hitaben yazdığı ve kendisinden alınan bilgiler yetersiz olduğu için artık kendisiyle çalışmaya devam edilmeyeceğini bildiren bir yazışma ele geçirilir. Belge doğrudan Picquart'a ulaşmıştır. Picquart şaşkınlığa düşer ve Esterhazy'nin el yazısı örneklerini alıp bunu Dreyfus davasındaki bilgi notundaki yazıyla karşılaştırır ve aynı olduklarını görür.

Bu sırada Alfred'in eşi Lucie Dreyfus sürekli olarak eşinin masum olduğunu haykırıyor, yetkililere ve kamuoyunda konuyu sıcak tutmaya çalışmaktadır. 2 Kasım 1896 tarihinde Henry üstlerine verdiği bilgide Alman Elçiliğinden en son ele geçen bilgilerle Dreyfus'un vatan hainliğinin sabitlendiğini belirtir. Aslında kendi oluşturduğu bu belgeye "sahte Henry" belgesi denir. İki mektubun montajla birleştirilmesinden oluşan bu sahte delile göre müttefik olan İtalya ve Almanya askerî ataşeleri yazışmakta, Panizzardi Schwartzkoppen'e, Dreyfus'un Fransa'ya ihanet ettiğini söylemekte ve "bu Yahudiyle" ilişkisini saklı tutmasını salık vermektedir.

Henry bunun ardından Dreyfus'u suçlayıcı bir dizi sahte evrak hazırlamaya girişir. Jean Jaures gibi dönemin önde gelen aydınları Henry'nin bu işe üstlerinin övgüsünü kazanıp dairenin başına geçme sevdasıyla yaptığını öne sürmüşlerdir. Ancak Henry, amiri Picquart tarafından yürütülen soruşturma hakkında bilgi sahibi olunca telaşa düşmüş ve başta Yarbay Armand du Paty de Clam ve General Arthur Gonse olmak üzere üstlerinin onayıyla Esterhazy'yi uyarır. Henry daha sonra Dreyfus'u suçlayan ve kendi sahrekârlık ürünü olan belgeleri basına sızdırır.

Ünlü Fransız yazar ve düşünür Emile Zola Dreyfus Olayıyla ilgili olarak yetkilileri suçlayan J'Accuse...! makalesinin ardından 7-23 Şubat 1898 tarihlerinde mahkemeye çıkartılır. Bu davada savcılık Henry tarafından uydurulmuş sahte kanıtları da mahkemeye sunar. Artık bu dönemde tutarlı duruşundan dolayı görevden el çektirilen Picquart, Henry'nin yalan söylediğinden emin şekilde onu sahtekârlıkla suçlar. Duruşmayı izleyen günlerde ikili 5 Mart 1898 kozlarını paylaşmak üzere düello yapar, Henry hafif yaralı şekilde kurtulur.

Mahkumiyet ve intihar

İddialar üzerine yeniden yapılan araştırmalarda Henry'nin şüpheli faaliyetleri ortaya çıkar. 30 Ağustos 1898 günü sorgulanan Henry önce iddiaları reddetse de sonrasında yaptıklarını itiraf eder. Bunun üzere kendisi hapse gönderilirken konudan haberdar olan Generaller Georges-Gabriel de Pellieux ve Raoul Le Mouton de Boisdeffre istifa etmek durumunda kalır. Henry ertesi gün hücresinde intihar eder.[1]

Galeri

Kaynakça

  1. ^ Dreyfus Olayı hakkında internet sitesi 20 Şubat 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (Fransızca) 22 Nisan 2020 tarihinde erişilmiştir

Ayrıca bakınız

İlgili Araştırma Makaleleri

12 Temmuz, Miladi takvime göre yılın 193. günüdür. Yıl sonuna kadar kalan 172 gün vardır.

7 Şubat, Miladi takvime göre yılın 38. günüdür. Yıl sonuna kadar kalan 327 gün vardır.

<span class="mw-page-title-main">Dreyfus Olayı</span>

Dreyfus Olayı; 1894 yılında Yüzbaşı Alfred Dreyfus'ün casuslukla itham edilerek Fransa'da yargılandığı dava ve ardından gelişen olaylardır.

<span class="mw-page-title-main">Émile Zola</span> Fransız yazar (1840-1902)

Émile François Zola, Fransız yazardır.

<span class="mw-page-title-main">Elyesa Bazna</span> Arnavut asıllı casus

Elyesa veya İlyas Bazna, II. Dünya Savaşı'nda Nazi Almanyası hesabına çalışmış ve Cicero (Çiçero) kod adıyla tanınan Arnavut asıllı Türk casusudur.

<span class="mw-page-title-main">Fernand-Gustave-Gaston Labori</span> Fransız avukat ve siyasetçi (1860 – 1917)

Fernand-Gustave-Gaston Labori, yüzbaşı Alfred Dreyfus'un savunmasını üstlenen Fransız avukat.

<span class="mw-page-title-main">Wilhelm Keitel</span> Wehrmacht Genelkurmay Başkanı, Generalfeldmarschall

Wilhelm Bodewin Johann Gustav Keitel, Alman subay. 1938'den 1945'e kadar Alman ordusunun genelkurmay başkanlığını yaptı. 1940'tan itibaren (Generalfeldmareşal) rütbesi ile Alman ordusunun en yüksek rütbeli subayı olarak Adolf Hitler'in en yakın çalışma arkadaşlarından biri oldu. II. Dünya Savaşı sonunda Nürnberg Mahkemeleri'nde "baş savaş suçlusu" olarak yargılanan 24 kişi ile birlikte hakkındaki 4 iddianın hepsinden "suçlu" bulundu ve "idam cezası"na mahkûm edildi. 16 Ekim 1946 tarihinde, 9 mahkûm ile birlikte Nürnberg'te asılarak idam edildi.

<span class="mw-page-title-main">Nazi kaçış rotaları</span>

Nazi kaçış rotaları, II. Dünya Savaşı'nın ardından mağlubiyete uğrayan Mihver Devletleri ve özellikle Nazi Almanyasındaki başta Naziler olmak üzere savaş suçluları ve işbirlikçilerinin Avrupa'dan kaçmak için örgütledikleri güzergâhları tarif etmek için kullanılan bir tâbirdir. Söz konusu rotalar, genellikle Latin Amerika ülkelerine doğru olmuş, kaçanlar özellikle Arjantin, Paraguay, Brezilya, Uruguay, Şili ve Bolivya'ya saklanmışlardır. Bazı kişilerin ABD, Kanada ve çeşitli Orta Doğu ülkelerine gittiği de bilinmektedir. İlk kaçış güzergâhı Almanya-İspanya-Arjantin, diğer güzergâh ise Roma-Cenova-Latin Amerika idi. Kaçış rotalarını örgütleyen çeşitli kişi ve kuruluşlar önce bağımsız hareket etseler de, zamanla örgütlü hareket etmeye başlamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Danıştay (Fransa)</span>

Danıştay, 1799'da Napolyon Bonapart tarafından kurulan, Fransız idari yargısı için en yüksek görevli mahkemedir. 1875 yılından beri Paris'teki Palais Royal'de yer almaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Azerbaycan cumhurbaşkanı</span> Azerbaycanın devlet başkanı

Azerbaycan cumhurbaşkanı, Azerbaycan Cumhuriyeti'nin başıdır. Cumhurbaşkanı, vatandaşların seçimi sonucu yedi yıl için belirlenir. Azerbaycan Anayasası, cumhurbaşkanının yürütme gücünün somutlaşmışı, başkomutan, "Azerbaycan'ın iç ve dış politikadaki temsilcisi" olacağını ve" dokunulmazlık hakkına sahip olacağını belirtir. Başkan, bir grup sekreter ve departman bakanından oluşan Başkanlık İdaresi olan icra dairesi aracılığıyla yönetir. Ek olarak, ekonomik ve sosyal politikayla ilgili bir Bakanlar Kurulu ve dış, askeri ve adli konularda bir Güvenlik Konseyi bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Alfred Dreyfus'un tutuklanması</span>

Alfred Dreyfus'un tutuklanması Dreyfus Olayı'nın başlamasını ifade eder. Olay, Fransız askeri sırlarının satın alınmasına ilişkin bir bilgi notunun Fransız ajanları tarafından Paris'teki Alman Büyükelçliği Askerî Ataşesi Maximilian Von Schwartzkoppen'in çöp kutusundan çıkmasıyla başlar. Casusluk suçlaması sonradan suçsuz olduğu ortaya konan Fransız Ordusu Kurmay Heyetindeki genç topçu subayı Alfred Dreyfus'a yöneltilir. Dreyfus'un Yahudi olması ayrımcılığa maruz kalmasına yol açmış ve Fransız toplumunun içindeki Yahudi karşıtlığını da ortaya çıkartmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Ferdinand Walsin Esterhazy</span> Fransız asker (1847-1923)

Marie Charles Ferdinand Walsin Esterhazy Fransız subaydır. Dreyfus Olayı olarak bilinen davadaki asıl hainin kendisi olduğu ortaya çıkmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Georges Picquart</span> Fransız general (1854 – 1914)

Marie-Georges Picquart Fransız subay ve sonraki dönemde Fransa Savaş Bakanı. Dreyfus Olayı'ndaki kilit isimlerdendir.

<i>JAccuse...!</i>

J'Accuse...! Dreyfus Olayı'yla ilgili olarak 13 Ocak 1898 tarihli L'Aurore (Şafak) gazetesinde yayınlanan, yazar Emile Zola tarafından Üçüncü Fransız Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Félix Faure'a ithafen kaleme alınan açık mektuptur.

<span class="mw-page-title-main">Alfred Dreyfus'un mahkemesi</span>

Alfred Dreyfus'un mahkemesi Dreyfus Olayı olarak bilinen ve 19. yüzyılın sonunda Fransa'yı sarsan siyasal skandal sürecinde Alfred Dreyfus'un mahkeme sürecini ve hüküm giymesini anlatır. Yahudi bir Fransız topçu subayı olan Dreyfus, Almanya'ya gizli devlet sırlarını vermekten suçlu bulunmuş ve Fransız Guyanası'ndaki Şeytan Adası'nda ömür boyu hapse mahkûm edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Dreyfus Olayı karar ve sonuçları</span>

Dreyfus Olayı karar ve sonuçları Dreyfus Olayı'nın mahkeme sürecinde alınan kararları ve siyasal etkilerini anlatır.

<span class="mw-page-title-main">Dreyfus Olayı'na dair Picquart tarafından yapılan soruşturma</span>

Dreyfus Olayı'na dair Picquart tarafından yapılan soruşturma Dreyfus Olayı hakkında Fransız karşı-istihbarat dairesi başkanı Yarbay Georges Picquart tarafından davanın ardından yürütülen soruşturmadır. Soruşturma sonucunda Alfred Dreyfus'un suçlu bulunduğu mahkeme süreci sorgulanmaya başlanmış ve sonuçta aklanmasının önü açılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Dreyfus Olayı kronolojisi</span>

Dreyfus Olayı kronolojisi Dreyfus Olayı kapsamındaki gelişmeleri sıralar.

<span class="mw-page-title-main">Gustave Bertrand</span>

Gustave Joseph Marie Bertrand, Fransız askeri istihbaratçı subay. 1932 yılından itibaren Polonya istihbaratıyla beraber Alman Enigma makinesinin şifresinin kırılması için çalışmış ve İngiliz istihbaratçı Alan Turing başkanlığındaki Bletchley Park'daki ekibin şifreleri kırmasına önemli katkılarda bulunmuştur.

Alfred Dillwyn (Dilly) Knox İngiliz klasik dönem akademisyeni, King's College, Cambridge'de papiroloji uzmanı ve şifre kırıcı. I. Dünya Savaşı sırasında James Alfred Ewing idaresinde İngiliz Kraliyet Deniz Kuvvetleri bünyesinde kurulan ve Room 40 adı verilen istihbarat dairesinde çalışmıştır. Knox, Zimmermann Telgrafı olarak bilinen şifreli mesajı kıran ve dolayısıyla ABD'nin savaşa dahil olmasını sağlayan ekip içindeydi. Knox, II. Dünya Savaşı'nın hemen öncesinde İngiliz-Fransız-Polonyalı istihbaratçıların toplantılarında önemli bir rol oynamıştır. Knox 1943 yılında ölümüne kadar Bletchley Park'daki istihbarat faaliyetlerine destek vermiş ve Nazilerin Enigma makinesinin kırılması çalışmalarına katılmıştır.