Din, nadiren de olsa ilmet, genellikle doğaüstü, transandantal ve cansal unsurlarla ilişkilendirilmiş, çeşitli ayinler ve uygulamaları içeren, ahlak, dünya görüşleri, kutsal metinler ve yerler, kehanetler, etik kuruluşlarından oluşan bir sosyo-kültürel sistemdir.

İlahiyat, teoloji veya tanrıbilim, "tanrı" kavramı ve din olgusunun sistematik olarak ele alan disiplindir. Temel konusu doğaüstü güçlerdir ancak dini epistemoloji ve vahiy ile ilgilenir. Vahiy üzerinden tanrı ya da tanrıların varlığının kabulüne ulaşır. Bunların sadece, doğa ötesi varlıklar olması ile değil, dünya ile ilişki kurmak ve insanlara varlığını göstermeye istekli olduklarını ispat etmeye çalışır.

Robert Nozick, Amerikalı filozof. Nozick Anarşi, Devlet ve Ütopya isimli kitabı ile bilinir.

Hristiyanlık, Nasıralı İsa'nın yaşamına, öğretilerine ve vaazlarına dayanan, tek Tanrılı İbrahimî bir dindir. Günümüzde Hristiyanlık, dünya nüfusunun yaklaşık %30,1'ini oluşturmaktadır ve 2,4 milyarı aşkın takipçisi ile dünyanın en kalabalık dinidir. Takipçilerine, "Mesihçi" anlamına gelen Hristiyan veya Nasıralı İsa'ya ithafen İsevi veya Nasrani denir. Kitâb-ı Mukaddes'e inanan takipçileri, Yahudi metni olan Tanah'ta kehanet edilen İsa'nın Mesih olarak gelişinin bir Yeni Ahit olduğuna inanırlar.

Ortodoks Kiliseleri veya Bizans Ortodoks Kiliseleri, Bizans ayininin Reform öncesi kiliseleridir. Başlangıçtan itibaren hem katolik hem de havarilerin ardıllığında havariseldirler..
Kristoloji, Hristoloji veya Mesih bilimi, Hristiyan teolojisisinin bir bölümüdür. İsa incelemeleri ile ilgili olsa da asıl alanı Mesihlik ve Mesihliğe dair konulardır, enkarnasyon (vücut bulma) ve diriliş gibi.
Hristiyan teolojisi, Hristiyanlık dini açısından teoloji veya Hristiyanlığın teolojik olarak incelenmesi diye tanımlanabilir. Hristiyan teolojisi, Hristiyanlık ile ilgili her türlü teolojik olgunun incelenmesini içerir.

Teslis, Kutsal Üçleme ya da Üçlü Birlik, tek olan Tanrı'nın Kutsal Kitap'ta kendisini bildirdiği her biri eşit yücelikte, özünde tek, ezeli ve ebedi olan üç benliğini konu edinen ve Hristiyan kiliselerinin çoğunluğu tarafından inanılan ana akım Hristiyan dininin merkezindeki inanç esasıdır. Baba Tanrı, Oğul Tanrı ve Kutsal Ruh üç farklı benlik (hipostaz) olarak aynı özü paylaşmaktadırlar (Homoousia). Tek öz Tanrı'nın birliğini üç benlik ise Tanrı'nın kimliğini anlatmaktadır ve benliklerin hem birbirinden farklılıklarını hem de özde çözülmez birliklerini ifade eder. Böylece tüm yaratım ve lütuf süreci Tanrı'nın üç ilahi benliğinin ortak eylemi olarak görülür. Her benlik, Üçlü Birlik'te kendilerine özgü nitelikleri tezahür ettirir ve böylece her şeyin "Baba'dan çıkıp gelmiş" "Oğul aracılığıyla" ve "Kutsal Ruh'un gücüyle" gerçekleştiğini kanıtlar.
Diofizitizm, ilahi ve insani iki tabiatın Tanrı İsa Mesih'in eşsiz şahsında bir arada var olduğu Kristolojik görüştür.
Düalist kozmoloji veya Düalizm, genellikle birbirine karşı çıkan iki temel kavramın var olduğuna dair ahlaki veya ruhsal inançtır. Hem geleneksel dinler hem de kutsal kitap dinleri dahil olmak üzere çeşitli dinlerden çeşitli görüşleri kapsayan şemsiye bir terimdir.

Adem'in Yaratılışı, Sistine Şapeli'nin tavanındaki ünlü bir fresktir. Michelangelo tarafından 1511 dolaylarında yapılmıştır. Tüm zamanların en çok replikası yapılan dinî resimlerinden biridir.

Thomas Aquinas veya diğer adıyla Aquinolu Thomas, bilgi felsefesi, metafizik, siyaset ve ruhun ölümsüzlüğü konularındaki yorumlarıyla skolastik düşünceye önemli katkılar sağlamış Dominikan rahip. 1322'de Aziz ilân edilmiştir.

Kutsal Ruh, Yahudilikte Tanrı'nın evren veya yaratıkları üzerindeki ilahi gücü, kalitesi ve etkisine atıfta bulunur. İznik Hristiyanlığı'nda Kutsal Ruh, Üçlü Birliğin üçüncü kişisidir. İslam'da Kutsal Ruh, ilahi eylemin veya iletişimin bir aracısı olarak hareket eder.

Fatalizm, yazgıcılık, kadercilik, tüm eylemlerin ya da olayların evrendeki yasaların boyunduruğunda olduğunu vurgulayan bir felsefi öğretidir. İslam düşüncesinde bu görüşe yakın olan akım Cebriyyedir. Fatalizm pozitivizm ve bilime atıfta bulunurken, cebriyye Tanrıya atıfta bulunur. Fatalizm genel olarak şu anlamlardan herhangi birine gelebilir:
- Yapmakta olduğumuz şeyden başka bir şeyi yapmaya gücümüzün olmadığı görüşü. Buna göre, insanın ne geleceği ne de kendi eylemlerini belirlemeye gücü yetmez.
- Gelecekteki ya da kaçınılmaz olduğu düşünülen olaylar karşısında boşvermişlik benzeri bir tutum. Friedrich Nietzsche yazgıcılığın bu biçimini Türk yazgıcılığı olarak adlandırır.
- Eylemler özgürdür, ancak kaçınılmaz bir sona doğru işler. Bu inanç uzlaşmacı yazgıcılığa çok benzer.
- Yazgıcılığı kabullenmek, kaçınılmazlığa direniş göstermekten daha uygundur. Bu inanç bozgunculuğa çok benzer.

Baptistler veya Vaftizciler, yalnızca inanan müminleri vaftiz eden ve bunu da suya daldırma inanışı ile belirleyen önemli bir Protestanlık mezhebidir. Baptist kiliseleri genellikle ruh yetkinliği, sola fide, sola scriptura ve cemaat temelli kilise inanışını benimsemişlerdir. Vaftizciler genellikle iki kural tanır: vaftiz ve cemaat.

Birinci İznik Konsili, MS 325 yılında İmparator I. Konstantin tarafından Roma İmparatorluğu topraklarında Hristiyanlığın içerisinde tartışılan bazı konuları netleştirmek amacı ile toplanmıştır.

Filon, İskenderiyeli, Ortodoks Yahudi bir filozoftur. Yunan akılcılığı ile Yahudi-Hristiyan düşüncesini birleştirmesiyle ünlüdür.
Liberteryenizm, özgürlüğün ve özgürlüğün bileşenlerinin siyaset içerisinde en önemli değer olduğuna inanan bir siyaset felsefesidir. Liberteryen felsefeye göre insanlar özgür olduğunda herkes için daha güvenli, daha iyi ve daha adil bir dünya yaratılabilir. Liberteryenizmin bazı türleri ise negatif özgürlüğe daha çok odaklanır. Liberteryenler otonomi ve seçme özgürlüğünü maksimize etmeye çalışır; seçim özgürlüğü, gönüllü iş birliği ve bireysel karar önceliğini vurgular, bu doğrultuda da devletin minimize edilmesini savunur. Popüler anlamda, otoriterlik ile zıt anlamda kullanılır. Liberteryenler otorite ve devlet iktidarı konusunda aynı şüpheciliği paylaşıyorlar, ancak bazıları mevcut ekonomik ve politik sistemlere muhalefetlerinin kapsamı konusunda farklılaşıyor. Çeşitli liberteryen düşünce okulları, devletin ve özel iktidarın meşru işlevlerine ilişkin bir dizi görüş sunar ve genellikle zorlayıcı sosyal kurumların sınırlandırılmasını veya tasfiye edilmesini ister.

Kurtuluş, Hristiyanlıkta, ruhun günahtan ve ölümden kurtulmasıdır. Kurtuluş, insanın günahkâr tabiatından arınması ve ruhun ebedi hayata kavuşması vaadini içerir. Bu gerçekleştiği takdirde, insan kendisini yoldan çıkaran cismani arzuların etkisinden kurtulup tam hidayete ve Tanrı'yla uyuma erişir.
Pelagianizm, aslî günahın insan doğasını lekelemediğini ve insanların ilahi lütufla insan mükemmelliğine ulaşmak için özgür iradeye sahip olduğunu savunan bir Hristiyan ilahiyatında teolojik konumudur. Britanya Adaları'ndan bir münzevi ve filozof olan Pelagius, Tanrı'nın inananlara imkansızı emredemeyeceğini ve bu nedenle tüm ilahi emirleri yerine getirmenin mümkün olması gerektiğini öğretti. Ayrıca bir kişiyi diğerinin günahları için cezalandırmanın adaletsiz olduğunu da öğretti; bu nedenle bebekler suçsuz doğarlar. Pelagius, günahkâr davranışlar için hiçbir mazeret kabul etmedi ve tüm Hristiyanların, hayattaki konumları ne olursa olsun, suçlanamaz, günahsız hayatlar yaşamaları gerektiğini öğretti.