Arkeoloji, arkeolojik yöntemlerle ortaya çıkarılmış kültürleri, sosyoloji, coğrafya, tarih, etnoloji, antropoloji, nümizmatik, filoloji, gibi birçok bilim dalından yararlanarak araştıran ve inceleyen bilim dalıdır. Türkçeye yanlış bir şekilde "kazıbilim" olarak çevrilmiş olsa da kazı, arkeolojik araştırma yöntemlerinden sadece bir tanesidir. Arkeoloji asıl olarak insanlığın kültürel geçmişini, kültürlerin değişimini ve birbirleriyle ilişkilerini inceler.
Efes, Anadolu'nun batı kıyısında, bugünkü İzmir ilinin Selçuk ilçesinin üç kilometre güneybatısında yer alan antik bir Luvi şehriydi. Şehir Anadolu'da Yunan sömürgeciliğinin başlamasıyla birlikte İyonya ve daha sonra Roma dönemlerinde de önemini korumuştur. Kuruluşu Cilalı Taş Devri'ne yani MÖ 6000 yıllarına dayanır. MÖ 10. yüzyılda eski Arzava başkentinin yerine Attik ve İyonyalı Yunan kolonistleri tarafından inşa edilmiştir.
Simun Petrus, İsa'nın on iki havarisinden biridir. İsa'nın diğer bir havarisi olan Andreas'ın kardeşidir.
Stratonikeia, Muğla'nın Yatağan ilçesinde bulunan, Karya ve Roma dönemine ait antik yerleşimdir.
Gordion Müzesi, Ankara'nın Polatlı ilçesinin Yassıhüyük köyündedir. Müzede Kral Midas'ın tümülüsü bulunmakla birlikte Kral Midas'ın kafatası sonradan Anadolu Medeniyetleri Müzesi'ne götürülmüştür. İskeletinin ise sonradan kaybolduğu iddia edilmektedir.
Mokissos ya da bir diğer adıyla Nora, Aksaray ilinin, merkez ilçesinin 30 km güneyinde, Helvadere Kasabası sınırları içinde antik kent.
Şarhöyük (Dorlion), Eskişehir ilinin kuzeybatısında, şehir merkezinin kuzeydoğusunda kalan antik yerleşimdir.
Balatlar Kilisesi ya da Sinope Koimesis Kilisesi Sinop'un Ada mahallesinde Yusufoğlu Aralığı'nda Bizans döneminden kalma bir kilisedir. 3.062 m²'lik alanı kapsayan kilise MS 660 yılında yapılmış dikdörtgen planlı bir bazilikadır. Roma dönemindeki ilk inşasında bir hamam olarak hizmet ettiği düşünülen bu yapı kompleksi 6.-7. yüzyıllarda kilise, 11-13. yüzyıllar arasında tahıl deposu, Anadolu Selçukluları ya da kentin Osmanlılarının eline geçmesinden sonra yerli Hristiyan halka bırakılarak Meryem ve Baş Melek Mikail’in birlikte anıldığı bir manastıra dönüştürülmüştür. 1920’lere gelindiğinde ibadetin yanı sıra mezarlık olarak da kullanılmıştır.
Salamis veya Salamis harabeleri, Kıbrıs adasında, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Gazimağusa şehrinin 6 km kadar kuzeyinde yer alan bir antik kenttir. Kent Trodos dağından doğan Pedios (Kanlıdere) nehrinin denize döküldüğü havzaya yakın bir yerde kurulmuştur.
Gözlükule Höyüğü, Mersin İl merkezinin 30 km. doğusunda Tarsus İlçesi'nin güneybatısında, günümüzde İlçe'nin bir parkı olarak kullanılan bir höyüktür. Tepe, 300 metre çapında olup 25 metre yüksekliktedir. Bir Klasik Çağ kenti olan Tarsu ya da Tarse, hem tepede hem de günümüz Tarsus İlçesi'nin altındadır. Günümüz Tarsus'unu oluşturan ilk yerleşimin, Toroslar'dan gelen bir akarsuyun kıyısında, MÖ 7. binyılda bir köy olarak kurulduğu belirtilmektedir.Höyük, Orta Anadolu'dan Akdeniz kıyılarına doğal bir geçiş olan Gülek Boğazı çıkışında, Antik Kilikya ovasında yer almaktadır. Diğer yandan Gülek Boğazı çıkışından Amik Ovası yoluyla Kuzey Suriye'ye ulaşımın da kavşağındadır.
Kilise Tepe Höyüğü, Mersin İl merkezinin batısında, Mut İlçesi'nin kabaca 20–21 km. güneydoğusunda, Silifke'nin 36 km. kuzeybatısında Kışlaköy Köyü'nün 1 km. kuzeyinde yer alan bir höyüktür. Göksu Nehri üzerinde yapımı planlanan Kayraktepe Barajı su toplama sahası içinde kalacak olan höyük Maltepe Höyüğü olarak da bilinmektedir.
Bizantoloji ya da Bizantinistik, Bizans İmparatorluğu'nu tarih, kültür, din, bilim, politika ve ekonomi olmak üzere hemen hemen her alanda inceleyen bir bilim dalıdır. Bizantoloji'nin kurucusu olarak "Bizans" teriminin mucidi Alman filolog Hieronymus Wolf kabul edilir.
Antonio Bosio, İtalyan bilim insanı. Özellikle Hristiyan arkeolojisi üzerine çalışmıştır.
Klasik Arkeoloji tıpkı Hristiyan Arkeolojisi gibi, Arkeoloji'nin alt bilimdallarından biridir. Bu disiplin daha çok Antik Yunanistan ve Antik Roma kültürü ve bu kültürlerin geriye bıraktıkları ile ilgilenir.
Bizans sanatı genel olarak 4. yüzyıl ile 15. yüzyıl arasında varlığını sürdüren Bizans İmparatorluğu döneminde yapılan sanata verilen addır. Bunun dışında Bizans sanatından etkilenen Yakın Doğu, Kafkasya, Balkan, Hazar denizi ve Rusya gibi komşu bölgelerde de etkisini göstermiştir. İstanbul'un Fethi'nden sonra da devam eden Bizans sanatı etkisi Karolenj ve Otto dönemi sanatı ve mimarisini de etkilemiştir. Bizans sanatı daha çok dini sanat olarak da ele alınabilir. Mozaik, kitap sanatları, ikonalar, freskler vb. başlıca inceleme alanı arasındadır.
Geç Antik Çağ, Antik dönemden Erken Orta Çağ'a geçişi tanımlayan modern bir terimdir. Geç Antik Çağ tabiri kendisini literatürde ilk kez Max Weber ile bulmuş olsa da, tabir ilk kez 1853 yılında kültür tarihçisi Jacob Burckhardt tarafından kullanılmıştır.
Erken Hristiyan sanatı, Hristiyanlar tarafından üretilen, Hristiyanlık tarihinin en erken dönemlerinden başlayarak özellikle 260-525 yılları arasında ortaya koyulduğu düşünülen çoğunlukla Eski ve Yeni Ahit'ten sahnelerin tasvir edildiği sanattır. Erken Hristiyan sanatı olarak tanımlanabilecek kalıntılar bütünüyle günümüze ulaşmasa da, bulgular olası tarihlemeyi 2. yüzyıla kadar çekmektedir. 550 yılından sonra Hristiyan sanatı spesifik olarak Bizans sanatı ya da bölgesel çeşitliliklere göre farklı şekillerde de adlandırılmıştır.
Santa Sabina bazilikası, Roma'da Aventine Tepesi üzerinde bulunan tarihi bir kilisedir. Tiber Nehri'nin kuzeyi ve Circus Maximus'un doğusunda konumlanan Santa Sabina bilinen en eski Roma Bazilikasıdır. Bu haliyle orijinal kolonadlı dikdörtgen plan şemasını hala korumaktadır. Diğer birçok kiliseye kıyasen, örneğin Santa Maria Maggiore, Santa Sabina'nın geçirdiği restorasyonlar onun orijinal dekorasyonunu bozmamıştır.
Yeni Aziz Apollinare Bazilikası (Sant’Apollinare Nuovo), 35 metre uzunluğunda ve 21 metre genişliğinde, Teoderik tarafından 500lü yıllarda inşa ettirilen bir geç antik çağ bazilikasıdır. Yapıyı ilginç kılan özelliklerinden birisi Konstantinopolis'ten getirilen Prokonnesos mermeri yapımı olan sütunları ve yapı içerisindeki eşşiz mozaiklerdir.
Halasarna ya da Halisarna (Ἁλισάρνα), İstanköy adasının güney kıyısında bir antik Yunanistan kasabasıydı.