İçeriğe atla

Howard Phillips Lovecraft

Koordinatlar: 41°51′14″N 71°22′52″W / 41.8540176°K 71.3810921°B / 41.8540176; -71.3810921


Howard Phillips Lovecraft
Lovecraft (1934)
DoğumHoward Phillips Lovecraft
20 Ağustos 1890(1890-08-20)
Providence, Rhode Island, Amerika Birleşik Devletleri
Ölüm15 Mart 1937 (46 yaşında)
Providence, Rhode Island, Amerika Birleşik Devletleri
Takma adlarGrandpa Theobald
E'ch-Pi-El
MeslekYazar, Şair, Editör
MilliyetAmerikalı
Dönem1917-1937
TürKorku, Fantezi, Bilimkurgu, Weird fiction
Edebî akımCosmicism, Gothic
Evlilik
Sonia Greene
(e. 1924; ö. 1937)

Etkilendikleri

İmza
Korku kurgu yazarı Howard P. Lovecraft'ın portresi.

Howard Phillips Lovecraft (20 Ağustos 1890; Rhode Island, Providence - 15 Mart 1937; Rhode Island, Providence), Amerikalı tuhaf kurgu, bilimkurgu, fantezi ve korku kurgu yazarı. En bilinen eserleri, sonradan Cthulhu Mitosu adını alan eserleridir.

Hayatı

20 Ağustos 1890'da Rhode Island, Providence'de doğdu. Pazarlamacı olan babası Winfield Scott Lovecraft ve annesi Sarah Susan Phillips Lovecraft'ın tek çocuğuydu. Anne ve babası, ikisi de otuzlu yaşlarındayken evlenmişlerdi. 1893 yılında Lovecraft henüz 3 yaşındayken, babası Chicago'da bir iş gezisinde olduğu sırada kaldığı otel odasında ağır bir psikolojik rahatsızlık geçirdi. Providence'e geri getirilerek Butler Akıl Hastanesi'ne kaldırıldı. 1898 yılında bir sinir krizi sonucu geçirdiği felç yüzünden ölene dek burada kalacaktı. Babasının hastalığı ve ölümünün Lovecraft üzerinde oldukça büyük ve derin bir etkisi oldu.

Babasının ölümünden sonra annesi, iki teyzesi ve büyük babasıyla aynı evde yaşamaya devam eden Lovecraft, annesinin yoğun baskısı altında yetiştirildi. Annesi onu bir kız çocuğu gibi yetiştiriyor, dışarı çıkmasına izin vermiyordu. Zamanla bu, Lovecraft'ta psikolojik kaynaklı alerjiler gelişmesine neden oldu. Belli bir sıcaklıktan yüksek havada dışarı çıkamıyordu. Asosyal ve içe kapalı büyüyen Lovecraft ilk şiirlerini 6 yaşında yazmaya başladı. Büyükbabası tarafından desteklenen yazar, Arap mistizmine ve gotik korku öykülerine ilgi duymaya başladı. Yazdığı garip öyküler annesini endişelendiriyordu. Annesinin baskısı ve sürekli hastalanan Lovecraft 8 yaşına kadar okula gidemedi. Okula başladığı ilk sene de yine ara vermek zorunda kaldı. Zamanını evde okuyarak ve astroloji ve kimya üzerine araştırma yaparak geçirdi. 4 yıl sonra yeniden Hope Street Lisesi'ne yazıldı.

Büyükbabası 1904'te öldüğünde bu Lovecraft için büyük bir yıkım oldu, onun hayattaki tek arkadaşı ve destekçisiydi. Büyükbabası, arkasında birçok borçla fakirliğin kıyısında bir aile bıraktı. Aile, evlerinden ayrılıp çok daha küçük bir eve taşınmak zorunda kaldı. Doğduğu evden ayrılmak yazarı derinden etkiledi ve bu yüzden intihara kalkıştı. 1908'de liseden mezun olmadan hemen önce bir sinir krizi geçirdi ve diplomasını alamadı. Brown Üniversitesi'ne gitmek istiyordu fakat sağlık sorunları yüzünden başarılı olmadı.

1908-1913 yılları arasında birçok bilimkurgu öykü yazdı. Bu yıllarda insanlarla ilişkisi annesiyle sınırlıydı. Ancak bu The Argosy dergisine yazdığı mektupla değişti. Yazısıyla, UAPA adında bir amatör yayın derneğinin başkanı olan Edward F. Dass'ın dikkatini çekti. Daas, 1914'te Lovecraft'ı derneğe katılmaya davet etti. UAPA, yazarı birçok şiir ve deneme yazması konusunda teşvik etti. 1917 yılında Mezar ve Dagon başta olmak üzere birçok bilimkurgu ve polisiye öykü yazdı.

Bu yıllarda birçok mektup arkadaşı edindi. Yazdığı uzun ve edebi mektuplar, onu yüzyılın en büyük mektup yazarı yaptı. Mektup arkadaşları arasında Psycho'nun yazarı Robert Bloch, Clark Ashton Smith ve Barbar Conan'ın yaratıcısı Robert E. Howard vardı. 1919'da geçirdiği depresyonun ardından Lovercraft'ın annesi de sinir krizi geçirerek Butler Akıl Hastanesi'ne kaldırıldı. Burada kaldığı süre boyunca oğluna birçok mektup yazdı. 21 Mayıs1921'de idrar kesesi ameliyatında hayata gözlerini kapadı. Lovercraft bir kez daha büyük bir yıkımla karşı karşıya kaldı. Annesinin ölümünden birkaç hafta sonra, Boston'da amatör gazeteciler kongresine katıldı. Burada Yahudi Ukrayna kökenli bir aileden gelen Sonia Greene ile tanıştı.

Sonia, Lovecraft'tan 8 yaş büyüktü. Buna rağmen çift 1924 yılında evlenerek New York'a taşındı. Yazarın teyzeleri bu evlilikten memnun kalmadı. Sonia'nın Yahudi ve çalışan bir kadın olmasını onaylamıyorlardı. Lovercraft, New York'taki göz alıcı yaşamdan büyülenmişti ancak kısa sürede geçim sıkıntısı ve finansal problemlerle yüzleşmek zorunda kaldılar. Sonia, sahibi olduğu şapka dükkânını kaybetti, Lovecraft da bir türlü iş bulamıyordu. Bunun üzerine Sonia, çalışmak için Cleveland'a taşındı. Lovecraft, öykülerine konu olan Red Hook mahallesinde tek başına kalmıştı.

Yazarın en verimli dönemi, yaşamının son on yılında Providence'e döndükten sonra başladı. En bilinen kısa öyküsü Charles Dexter Ward Vakası ve Deliliğin Dağlarında'yı bu dönemde yazdı. Alonzo Typer'ın Günlüğü, Tümsek, Kanatlı Ölüm gibi birçok hayalet öyküsünü edebiyat dünyasına tanıttı. En üretken olduğu bu yıllarda iyice yoksullaşan yazar hayatta kalan teyzesiyle küçük bir pansiyona taşınmak zorunda kaldı.

1936'da yazara bağırsak kanseri teşhisi kondu. Yetersiz beslenme yüzünden durumu iyice ağarlaşan Lovecraft, 15 Mart 1937 yılında Providence'de yaşama veda etti.

H.P. Lovecraft adı, 1926 yılında yazdığı korku romanı Cthulhu Mitosu'yla ölümsüzleşti. Bu roman, birçok filme, besteye ve çizgi romana esin kaynağı oldu. Günümüzde de yaşamını sürdüren aralarında Stephen King, Bentley Little, Joe R. Lansdale ve Neil Gaiman'ın bulunduğu birçok bilimkurgu yazarına esin kaynağı oldu.

Temaları

Lovecraft'ın hikâyelerinde tekrar eden birkaç tema:

Yasak bilgi

Yasak, karanlık ve ezoterik bir şekilde gizlenen bilgiler Lovecraft'ın birçok eserinde ana temadır. Çoğu karakterini bu bilgilere merak veya bilimsel çaba iter ve birçok hikâyesinde açığa çıkarılan bilgiler doğadaki Promethean'a bir kanıttır. Böylece bilgiyi arayan kişi ya öğrendikleri yüzünden pişmanlık duyar, fiziksel olarak harap olur ya da bilgiyi elinde tutan kişi tamamen yok olur. Bazı eleştirmenler bu temanın Lovecraft'ın onu ilham ve bilgi için kendi içine bakmasına zorlayan, çevresindeki dünyayı hor görmesinin bir yansıması olduğunu savunurlar.

İnsanlık üzerindeki insandışı etkiler

Lovecraft'ın mitosundaki varlıklar genellikle insan hizmetçilere sahiptir; örneğin Cthulhu'ya Grönland Eskimoları, Louisiana vudu tarikatları ve dünya üzerindeki birçok başka kesim farklı isimlerle taparlar. Bu inananlar Lovecraft'ın anlatımına büyük katkıda bulunurlar. Mitosun çoğu varlığı insanlar tarafından yok edilmek için fazla güçlüydü ve onların doğrudan bilgisi sahip olana sadece delilik getirecek kadar korkunçtu. Böyle varlıkları ele alırken Lovecraft'ın açıklama sağlayabilecek ve gerilimi artırırken hikâyeyi erken sonlandırmasını engelleyecek bir yola ihtiyacı vardı. İnsan takipçiler onların tanrıları hakkında seyreltilmiş bilgi verme imkânı sundu ve baş karakterlerin ufak zaferler kazanmasını mümkün kıldı. Lovecraft, çağdaşları gibi, yabani insanları doğaüstü varlıklara uygar insanlardan daha yakın bir yere koydu.

Miras kalan suç

Lovecraft'ın hikâyelerinde tekrar eden bir diğer tema; bir neslin, atalarının işlediği suçların izinden asla kaçamayacakları fikridir, en azından yeterince gaddar olan suçların. Nesli sürdürenler suçtan hem yer hem de zaman (ve hatta kusur) bakımından çok uzakta olabilirler fakat yine de geçmiş onların yakasını bırakmaz. Örneğin "Duvarlardaki Fareler", "Gizlenen Korku", "Arthur Jermyn", "Simyacı", "Innsmouth Üzerindeki Gölge", "Sarnath'ın Ölüm Hükmü" ve "Charles Dexter Ward Vakası".

Kader

Sıklıkla, baş karakter ya hareketlerinde özgür değildir ya da olayların akışını değiştirmenin imkânsızlığıyla karşı karşıyadır. Çoğu karakteri sadece kaçmayı başarabilse tehlikeden kurtulabilir durumdadır, fakat bu kaçma şansı ortaya çıkmaz veya "Uzaydan Düşen Renk" ile "Cadı Evindeki Düşler"de olduğu gibi dış güçler tarafından engellenir. Genellikle karakterler kötü veya kayıtsız dış güçlerin zorlayıcı etkisi altındadırlar. Atalarından uzaklaşamamak ve hatta basitçe kaçamamak veya ölümün ta kendisi bile güvenlik sunmaz. Bazen de bu kıyamet tüm insanlığı tehdit eder ve kaçış mümkün değildir ("Uzaydan Düşen Gölge").

Tehdit altındaki medeniyet

Lovecraft; Batı kültürünün çöküşü hakkında karamsar tezi, kendi modernlik karşıtı dünya görüşünde önemli etkiye sahip olan tutucu-devrimci Alman teorist Oswald Spengler'in çalışmalarına aşinaydı. Spengelerci dögüsel çöküş fikri bilhassa "Deliliğin Dağlarında" öyküsünde göze çarpar. S.T. Joshi, H.P. Lovecraft: Batı'nın Reddi adlı eserinde Lovecraft'ın politik ve felsefi düşüncelerini irdelerken Spengler'i odak noktasına koyar.

Lovecraft 1927'de Clark Ashton Smith'e yazdığı mektubunda şöyle der: "Spengler üzerine akademik kanıt koymadan çok önce de benim düşüncem şuydu ki, mekanik ve endüstriyel çağımız apaçık bir çöküş içerisinde". Lovecraft ayrıca çöküş konusunu ele alan bir başka Alman filozofun düşüncelerine de aşinaydı: Friedrich Nietzsche.

Lovecraft; karanlık, ilkel barbarlıkla mücadele eden medeniyet fikrini sıklıkla ele aldı. Bazı hikâyelerinde bu mücadele bireysel seviyededir; birçok baş karakteri belirsiz ve korkulan bir etkiyle yozlaşmış kültürlü, eğitimli insanlardır.

Böyle hikâyelerinde “lanet” genellikle ırsidir, insandışı varlılkarla melezlenme sonucu (“Arthur Jermyn”, “Innsmouth Üzerindeki Gölge”) veya doğrudan büyü etkisiyledir (“Charles Dexter Ward Vakası”). Fiziksel ve zihinsel bozulma genelse bir arada gelir; bu “lanetli kan” teması Lovecraft'ın kendi aile tarihine olan ilgisini temsil ediyor olabilir, özellikle de Lovecraft'ın frengiden kuşkulanabileceği babasının erken ölümü.

Diğer öykülerinde bütün bir toplum barbarlık tehdidi altındadır. Bazen barbarlık harici bir tehdit olarak bulunur, savaşta yok edilen medeni bir ırk gibi (“Kutupyıldızı”). Bazen soyutlanmış bir grup insan kendi iradeleriyle çöküşe ve atacılığa sürüklenir (“Gizlenen Korku”). Fakat bu tür hikâyeler sıklıkla insandışı güçlerin etkisindeki kötü niyetli aşağı sınıfın uygar bir kültürün aşamalı bir şekilde altını kazmasını içerir.

Lovecraft'ın dünya görüşü üzerinde İngiltere'nin önemini aşama aşama kaybetmesinin ve bununla ilgili çatışmaların (Boer Savaşı, Hindistan, Birinci Dünya Savaşı) etkisi olup olmadığı hakkında analiz eksikliği vardır. Günlük hayatın temel ihtiyaçlarını karşılamaya çalışan ve hala karanlık biri olan ve New York City'de Batılı olmayan göçmenleri gören Lovecraft'ı “kükreyen yirmiler”in düş kırıklığına uğratmış olması muhtemeldir.

Irk, etnisite ve sınıf

Irkçılık, Lovecraft eserlerinin “Lovecraft’ı modern insanlara sevdirmeyen” en tartışmalı özelliğidir ve eserlerinde Anglo-Sakson olmayan çeşitli ırklara ve kültürlere karşı küçük düşürücü birçok yorum göze çarpar. Anglo-Sakson ırkçılığının ortaya çıkardığı ilk dünya görüşünün sert özellikleri Lovecraft yaşlandıkça yumuşayarak kendini metaforik bir üstün ırka yükselten sıradan bir insana dair evrensel bir sınıfçılık veya elitistliğe dönüştü.

Lovecraft başlangıçta tüm beyaz insanları diğerlerine göre iyi saymadı; fakat Anglo-Nordik halkı, özellikle de İngiliz soyundan gelenleri diğerlerinden üstün tuttu. Irkçı perspektifi inkâr edilemez bulunurken çoğu eleştirmen Lovecraft'ın saygı uyandıran felsefi eserler yaratma yeteneğinden hiçbir şey eksiltmediğini söylüyor. Erken dönem makalelerinde, özel mektuplarında ve kişisel ifadelerinde ırksal bir sınırı, ırkların ve kültürlerin korunması için, şiddetli bir şekilde savunmuştur. Bu argümanlar gazetecilik çalışmalarında ve kişisel yazışmalarında farklı ırklara karşı doğrudan ifadeler şeklinde yer bulurken alegorik bir şekilde eserindeki insandışı ırklarda da yer buluyor olabilir. Lovecraft'ın eserleri daha dikkatli bir şekilde okunursa onun ırklara karşı tutumu vahşice bir biyolojik bakıştan ziyade kültürel bir şekilde karşımıza çıkar. Lovecraft'ın ırklar hakkındaki tutumu doğrudan zamanının etkisi altında, yaşadığı New England toplumunun bir yansıması olarak gözükse de bu açıklama New England'ın kölelik karşıtı aktivitelerde oynadığı merkezi role gönderme yapmaz. Geçmiş çağların atmosferini becerikli bir şekilde yaratıyor da olsa Lovecraft istekli bir şekilde New England tarihinin çoğuna cahil kaldı ve ırkçılığı zamanının popüler görüşlerinden daha sertti. Bazı araştırmacılar ayrıca zamanındaki sosyal değişim sırasında görüşlerini değiştirmeyi başaramadığını not düşer.

Bilim çağının riskleri

Yirminci yüzyılın sonunda insanın bilime olan güveni hem yeni dünyalar açıyordu, hem de insanın onları kavramaya olan yaklaşımını pekiştiriyordu. Lovecraft insanın evreni kavrayışındaki bu boşluk potansiyelini potansiyel bir korku olarak tasvir ediyordu. En dikkate değer şekilde “Uzaydan Düşen Renk”te, bilimin kirletici bir meteoriti anlamadaki yetersizliği korkuya yol açıyor.

James F. Morton’a 1923’te yazdığı mektubunda Lovecraft, özellikle Einstein’ın görelilik kuramının dünyayı kaosa fırlattığından ve kozmosa bir jest yaptığından bahseder. Ve 1929’da Woodburn Harris’e yazdığı bir mektubunda teknolojik konforların bilimsel yıkım riski taşıdığını söyler. Gerçekten de insanların bilimi sınırsız ve kudretli olarak gördüğü zamanlarda Lovecraft, hayalinde alternatif bir potansiyel ve korkutucu sonuçlar gördü. “Cthulhu’nun Çağrısı”nda karakterler “bizimkilerden farklı olan, anormal, Öklid geometrisine ait olmayan ve tiksindirici bir kokuya sahip çemberler ve boyutlar”a sahip bir mimariyle karşılaşırlar. Öklid-dışı geometri, Einstein’ın genel görelilik kuramının matematiksel dili ve arka planıdır ve Lovecraft uzaylı arkeolojisini keşfederken sıklıkla ondan yararlanır.

Din

Lovecraft’ın eserlerine insanlara aktif bir şekilde düşman olan veya insanlara karşı kayıtsız yaklaşan birkaç belirgin tanrı panteonu (alsında insanlar tarafından tanrı şeklinde ibadet edilen uzaylılar) hakimdir. Lovecraft’ın asıl felsefesi “kozmik kayıtsızlık” olarak adlandırılır ve eserlerinde bu ifade açıklanmıştır. Eski Olanlarla (Cthulhu mitosundaki uzaylı varlıklar) ilgili birçok öykü insanların kökenine dair var olan dinlerdeki yaratılış mitlerine karşılık olarak alternatif mitler sunar. Örneğin “Deliliğin Dağlarında”da insanlığın aslında Eski Olanlar tarafından bir köle ırkı olarak yaratıldığını öne sürer. Baş karakterler genelde eğitimli kimselerdir ve inançsızlıklarını desteklemek için bilimsel ve rasyonel kanıtlar kullanırlar. Herbet West-Yeniden Canlandırıcı, akademik çevreler arasında ateizmin yaygınlığını aksettirir. “Gümüş Anahtar”da Randolph Carter hayal etme yeteneğini kaybeder ve dinde, özellikle de Congregationalist kilisede, teselli arar ama bulamaz ve en sonunda inancını kaybeder.

Yaşamının erken dönemlerinde Lovecraft ateist bir duruşu benimsemiştir. 1932’de bir mektupta Robert E. Howard’a şöyle yazar: “Tüm dediğim şudur ki bir ruhlar aleminin, merkezi bir kozmik iradenin veya bir kişiliğinin sonsuz kalıcılığının varlığı fazlasıyla olanaksızdır. Bunlar evren hakkında yapılabilecek tahminlerin en mantıksız, en haksız olanlarıdır ve ben onları önemsiz boş laflar olarak saymak için yeterince kılı kırk yaran bir kişi değilim. Teoride agnostiğim ama radikal bir delilin ortaya çıkışına kadar, pratik ve geçici bir şekilde, ateist sayılmalıyım.”

Eserleri

Kurgu hikâyeler

  1. Deliliğin Dağlarında (At the Mountains of Madness) (Şubat-22 Mart 1931)
  2. Azathoth(Haziran 1922)
  3. Uyku Duvarının Arkasında (Beyond the Wall of Sleep) (1919)
  4. Kitap (The Book) (1933 sonları)
  5. Cthulhu'nun Çağrısı (The Call of Cthulhu) (Yaz 1926)
  6. Charles Dexter Ward Vakası (The Case of Charles Dexter Ward) (Ocak-1 Mart 1927)
  7. Ulthar'ın Kedileri (The Cats of Ulthar) (15 Haziran 1920)
  8. Celephaïs (Kasım başları 1920)
  9. Uzayın Dışındaki Renk (The Colour out of Space) (Mart 1927)
  10. Serin Hava (Cool Air) (Mart 1926)
  11. Dagon (Temmuz 1917)
  12. Torun (The Descendant) (1926)
  13. Sarnath'a Gelen Kıyamet (The Doom That Came to Sarnath) (3 Aralık 1919)
  14. Bilinmeyen Kadath'ın Hayal Araştırması (The Dream-Quest of Unknown Kadath) (Sonbahar 1926-22 Ocak 1927)
  15. Cadı Evindeki Hayaller (The Dreams in the Witch House) (Ocak-28 Şubat 1932)
  16. Dunwich Korkusu (The Dunwich Horror) (Yaz 1928)
  17. Kötü Papaz (The Evil Clergyman) (Ekim 1933)
  18. Eski Oblivione (Ex Oblivione) (1920/21)
  19. Merhum Arthur Jermyn ve Ailesi Hakkında Gerçekler (Facts Concerning the Late Arthur Jermyn and His Family) (1920)
  20. Festival (The Festival) (Ekim 1923)
  21. Ötelerden (From Beyond) (16 Kasım 1920)
  22. Karanlıktaki Avcı (The Haunter of the Dark) (Kasım 1935)
  23. O (He) (11 Ağustos 1925)
  24. Herbert West - Diriltici—Reanimator (September 1921-mid 1922)
  25. Necronomicon'un Tarihi (History of the Necronomicon) (1927)
  26. Kancadaki Korku (The Horror at Red Hook) (1-2 Ağustos 1925)
  27. Takip (The Hound) (Eylül 1922)
  28. Hypnos (Mart 1922)
  29. Ibid (1928)
  30. Kubbede (In the Vault) (18 Eylül 1925)
  31. Hayat ve Ölüm (Life and Death) (1920, lost)
  32. Gizlenen Korku (The Lurking Fear) (Kasım 1922)
  33. Hafıza (Memory) (1919)
  34. Ay Bataklığı (The Moon-Bog) (Mart 1921)
  35. Erich Zann'ın Müziği (The Music of Erich Zann) (Aralık 1921)
  36. Murdon Grange'ın Gizemi (The Mystery of Murdon Grange) (1918, kayıp)
  37. İsimsiz Şehir (The Nameless City) (Ocak 1921)
  38. Nyarlathotep (Aralık başları 1920)
  39. Eski Böcekler (Old Bugs) (1919)
  40. Diğer Tanrılar (The Other Gods) (14 Ağustos 1921)
  41. Yabancı (The Outsider) (1921)
  42. Pickman'ın Modeli (Pickman's Model) (1926)
  43. Evdeki Resim (The Picture in the House) (12 Aralık 1920)
  44. Polaris (Mayıs 1918)
  45. Iranon Soruşturması (The Quest of Iranon9 (28 Şubat 1921)
  46. Duvarlardaki Fareler (The Rats in the Walls) (Ağustos-Eylül 1923)
  47. Dr. Samuel Johnson'ın Hatırası (A Reminiscence of Dr. Samuel Johnson) (1917)
  48. Zamanın Dışındaki Gölge (The Shadow Out of Time) (Kasım 1934-Mart 1935)
  49. Innsmouth Üzerindeki Gölge (The Shadow over Innsmouth) (Kasım-3 Aralık 1931)
  50. Sakınan Ev (The Shunned House) (16-19 Ekim 1924)
  51. Gümüş Anahtar (The Silver Key) (1926)
  52. Randolph Carter'ın İfadesi (The Statement of Randolph Carter) (Aralık 1919)
  53. Sisteki Tuhaf Yüksek Ev (The Strange High House in the Mist) (9 Kasım 1926)
  54. Sokak (The Street) (1920?)
  55. Tatlı Ermengarde (Sweet Ermengarde) (1917)
  56. Tapınak (The Temple) (1925)
  57. Berbat Yaşlı Adam (The Terrible Old Man) (28 Ocak 1920)
  58. Ayışığındaki Şey (The Thing in the Moonlight) (24 Kasım 1927)
  59. Eşikteki Şey (The Thing on the Doorstep) (21-24 Ağustos 1933)
  60. Mezar (The Tomb) (Haziran 1917)
  61. Juan Romero'nun Geçişi (The Transition of Juan Romero) (16 Eylül 1919)
  62. Ağaç (The Tree) (1920)
  63. İsimlendirilemeyen (The Unnamable) (Eylül 1923)
  64. Çok Yaşlı Halk (The Very Old Folk) (2 Kasım 1927)
  65. Ay Ne Getirirse (What the Moon Brings) (5 Haziran 1922)
  66. Karanlıktaki Fısıldayan (The Whisperer in Darkness) (24 Şubat-26 Eylül 1930)
  67. Beyaz Gemi (The White Ship) (Kasım 1919)

Felsefi eserler

  1. Yüzyılın Suçu (The Crime of the Century) (1915)
  2. İnsanlığın Rönesansı (The Renaissance of Manhood) (1915)
  3. Likör ve Arkadaşları (Liquor and Its Friends) (1915)
  4. Fazla Zincir Yıldırımı (More Chain Lightning) (1915)
  5. Eski İngiltere ve Çizgi (Old England and the “Hyphen”) (1916)
  6. Devrimsel Mitoloji (Revolutionary Mythology) (1916)
  7. Senfonik İdeal (The Symphonic Ideal) (1916)
  8. McGavacks'a Editör Notu "Devrimsel Savaşın Başlangıcı (Editors Note to McGavacks “Genesis of the Revolutionary War”) (1917)
  9. Tuhaf Bir Belge (A Remarkable Document) (1917)
  10. Köklerde (At the Root) (1918)
  11. Merlinus Redivivus (1918)
  12. Zaman ve Uzay(Time and Space) (1918)
  13. Anglo Saxondom (1918)
  14. Amerikancılık(Americanism) (1919)
  15. The League (1919)
  16. Bolshevism (1919)
  17. Idealism and Materialism – A Reflection (1919)
  18. Life for Humanity's Sake (1920)
  19. In Defence of Dagon (1921)
  20. Nietzscheism and Realism (1922)
  21. East and West Harvard Conservatism (1922)
  22. Bugünkü Materyalist (The Materialist Today) (1926)
  23. Kendini Kurban Etmenin Bazı Nedenleri (Some Causes of Self-Immolation) (1931)
  24. Zamanlarda Bazı Tekrarlar (Some Repetitions on the Times) (1933)
  25. Miras ve Modernizm: Sanat Formlarında Tecrübe (Heritage or Modernism: Common Sense in Art Forms) (1935)
  26. Ortodoks Komünizmine İtirazlar (Objections to Orthodox Communism) (1936)

Lovecraft hikâyeleri uyarlaması filmler

Kaynakça

İlgili Araştırma Makaleleri

Cthulhu, Howard Phillips Lovecraft'in yarattığı Cthulhu Mitosu'ndaki Yüce Eskiler'den biridir. Cthulhu'nun devasa boyutları ve ima ettiği dehşet ilk akla gelen özellikleridir.

<span class="mw-page-title-main">Rudolph Valentino</span>

Rudolph Valentino,, İtalyan asıllı Amerikalı sessiz sinema döneminin ünlü bir sinema oyuncusu.

Sessiz film, üzerine senkronize olarak kaydedilmiş diyalogları olmayan bir film türüdür. Sessiz film teknolojisi 1860 civarında icat edilmiş; fakat film makaralarının kolaylıkla imal edildiği 1880 - 1900 yıllarına kadar fazla kullanılmayan, sıra dışı bir yenilik olarak kalmıştır.

Metallica'nın Ride the Lightning (1984) albümünde yer alan enstrümantal parça. Metallica klasikleri arasında yerini almıştır. Howard Phillips Lovecraft'ın Cthulhu'nun Çağrısı adlı eserine ithafen yazılmıştır. İntro riff'leri Dave Mustaine'e aittir. Mustaine bu riff'leri Megadeth'in Hangar 18 şarkısında da kullanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">John Galsworthy</span> İngiliz yazar (1867-1933)

John Galsworthy İngiliz yazar. Tiyatro oyunlarında birey ile toplum arasındaki çatışmayı konu alır. İngiliz orta sınıfını betimlediği ve "A Man of Property", "In Chancery" ve "To Let" kitaplarından oluşan "The Forsyte Saga" üçlemesi, çağdaş İngiliz edebiyatının klasikleri arasında kabul edilmektedir. 1932'de edebiyat dalında Nobel Ödülü'ne layık görüldü.

<span class="mw-page-title-main">Johannes Vilhelm Jensen</span>

Johannes Vilhelm Jensen Danimarkalı yazar ve şair. Birçok eleştirmen tarafından "20. yüzyılın ilk büyük Danimarkalı yazarı" olarak tanımlanır. 1900-1901 yıllarında yayımlanan "Kralın Duşüşü" ise İskandinav edebiyatının başyapıtları arasında sayılır. Danimarka'nın ilk feministlerinden, yazar Thit Jensen kızkardeşidir. "Johannes V. Jensen" adıyla tanınan yazar, 1944'te edebiyat dalında Nobel Ödülü'ne layık görüldü.

<span class="mw-page-title-main">Cthulhu'nun Çağrısı</span>

Cthulhu'nun Çağrısı, H. P. Lovecraft'ın Cthulhu Mitosu dahilinde yazdığı ünlü öyküsü. 1926 yazında yazılmış ve Şubat 1928'de yayınlanmıştır. Birçok Lovecraft öyküsünde bahsi geçen doğaüstü kurgu varlık Cthulhu'nun insanlara göründüğü tek eserdir.

<span class="mw-page-title-main">John Dos Passos</span> Amerikalı romancı (1896 – 1970)

John Dos Passos Portekiz asıllı Amerikalı roman ve oyun yazarı, şair ve ressam.

<span class="mw-page-title-main">Buster Keaton filmografisi</span>

Amerikalı film yönetmeni ve oyuncu Buster Keaton'ın (1895-1966) filmografisidir.

Paranoya romanı, edebiyatta bir roman türü. XX. yüzyıldan itibaren yaygınlaşmaya başlamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Korku kurgu</span> korku ve gerilim temalı edebiyat türü

Korku kurgu, korku edebiyatı ve korku fantezi bir edebiyat türüdür ve okurlarına korku ve terör hissi vermeyi hedefler. Edebiyat tarihçisi J. A. Cuddon, korku hikâyelerini "farklı uzunluklarda bir kurgu... okurlarını şaşırtıyor ve hatta korkutuyor, ya da belki de onlara nefret ve tiksinme hislerini aşılıyor." sözleri ile tanımlar. Korku kurgu, genellikle tedirgin edici ve korkutucu bir atmosfer yaratır ve yine genellikle doğaüstüdür ancak bu onun her zaman doğaüstü olacağı anlamına da gelmez. Bir korku kurgu çalışması genellikle toplumun genelinin korktuğu bir benzetme olarak da tanımlanabilir.

<span class="mw-page-title-main">Katherine Mansfield</span> Yeni Zelandalı modernist kısa öykü yazarı

Kathleen Mansfield Murry, Yeni Zelandalı modernist kısa öykü yazarı. Asıl adı Kathleen Mansfield Beauchamp'dır. Sömürge olan Yeni Zelanda'da büyümüş ve Katherine Mansfield kalem adı altında yazarlık yapmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Philippe Soupault</span> Fransız yazar (1897 – 1990)

Philippe Soupault Fransız yazar ve şair, romancı, eleştirmen ve siyasi eylemci idi. Dadaizm'de aktifti ve daha sonra Sürrealist hareketi André Breton'la kurdu. Soupault, periyodik Littérature'yı, 1919'da Paris'teki yazarlar Breton ve Louis Aragon'la birlikte başlattı ve birçok kişi için Sürrealizmi atmosferini başlattı. Otomatik yazının ilk kitabı olan Les champs magnétiques (1920), Soupault ve Breton'un ortak yazarlığıydı. 1927'de Soupault, eşi Marie-Louise'nin yardımıyla William Blake'in Masumiyet ve Deneyim Şarkılarını Fransızcaya çevirdi. Ertesi yıl, Soupault, şairin edebiyatta Sürrealist hareketi öngören bir "dahi" olduğunu savunan Blake üzerine bir monograf hazırladı. Radyo Tunus'u Vichy yanlısı rejim tarafından tutuklandığında 1937'den 1940'a kadar yönetti. Cezayir'e başarıyla kaçtı.

<span class="mw-page-title-main">Victor Heerman</span> Amerikalı film yönetmeni ve senarist (1893 – 1977)

Victor Heerman, İngiliz-Amerikalı senarist, film yönetmeni ve film yapımcısıdır. Mack Sennett için kısa komediler yazıp yönettikten sonra Heerman, eşi Sarah Y. Mason ile birlikte çalıştı. 1933'te Louisa May Alcott'ın romanından "Küçük Kadınlar"ı en iyi senaryo uyarlaması için Akademi Ödülünü kazandı. 1930'da Marx Brothers'ın ikinci filmi "Hayvan Krakerleri" (1930) filmini yönetti.

<span class="mw-page-title-main">Shirley Mason</span> Amerikalı sinema oyuncusu (1900 – 1979)

Shirley Mason, Amerikalı oyuncudur. Sessiz Sinema Dönemi'nin önemli isimlerindendir. 6 Haziran 1900'de New York'ta doğan oyuncu 27 Temmuz 1979'da Los Angeles'ta 79 yaşında ölmüştür. Mezarı Westwood Mezarlığı'ndadır.

<span class="mw-page-title-main">Constance Talmadge</span> Amerikalı sinema oyuncusu (1899 – 1973)

Constance Alice Talmadge, Amerikalı sessiz sinema dönemi oyuncusudur. Yer aldığı bazı yapımlar arasında; A Pair of Silk Stockings (1918), A Virtuous Vamp (1919) ve Her Night of Romance (1924) sayılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Leah Baird</span>

Leah Baird, Amerikalı aktris ve senarist. Sessiz Sinema Dönemi'nin önemli isimlerindendir. Yer aldığı yapımlar arasında; Ivanhoe (1913), Cynthia of the Minute (1920), Don't Doubt Your Wife (1922) ve Destroying Angel (1923) sayılabilir.

Katalan futbol şampiyonası, Katalonya merkezli bir futbol müsabakasıydı ve 1929'da La Liga kurulmadan önce İspanya'daki ilk futbol ligiydi.

<span class="mw-page-title-main">Robert Bloch</span> Amerikalı yazar (1917 – 1994)

Robert Bloch, film ve televizyon için senarist olarak yoğun bir şekilde çalışan Amerikalı bir polisiye roman ve fantastik kısa öykü yazarı. 1960 yılında Alfred Hitchcock tarafından bir filme uyarlanan Sapık (Psycho, 1959) romanının yazarıdır.

Arrhenodini, Brentinae altfamilyasına bağlı bir hayvan oymağıdır.