House of the Rising Sun (Lost)
"House of the Rising Sun" | |
---|---|
Lost bölümü | |
Bölüm no. | 1. sezon 6. bölüm |
Yönetmen | Michael Zinberg |
Senarist | Javier Grillo-Marxuach |
Merkezî karakter | Sun-Hwa Kwon |
Yayın tarihi | 27 Ekim 2004 |
Lost (1. sezon) Lost bölümleri |
Lost dizisi 1. sezonunun 6. bölümüdür. 27 Ekim 2004'te yayınlanan bölümün yazarı Javier Grillo-Marxuach, yönetmeni Michael Zinberg'dir. Sun-Hwa Kwon merkezli bir bölümdür.
Konusu
Bir geriye dönüş sahnesinde Sun'ı bir partide görüyoruz. Garson olan Jin, Sun'a kendisiyle özel olarak buluşması için bir not veriyor. Sun, Jin ile beraber kaçıp Amerika'ya gitmek istiyor fakat Jin onurlu bir şekilde Sun'ın babasına görüştüklerini söylemeleri konusunda ısrar ediyor.
Jack, Kate, Charlie ve Locke mağaraları keşfetmeye giderler. Bu sırada Sun, Jin'in hiçbir görünen sebep yokken Michael'a baltayla saldırdığını görerek şoke olur. Sawyer ve Sayid, Jin'i yakalayıp enkaza kelepçelemeyi başarırlar. Michael bu saldırının sebebinin ırkçılık olduğunu iddia eder. Mağaralara giden ekip orada iki insan cesedi bulurlar, Locke onlara "Adem ile Havva" adını takar. Kıyafetlerinin eskimesinden yola çıkarak Jack onların 40-50 yıl önce öldükleri tahmininde bulunur. Üzerlerinde içinde biri beyaz biri siyah iki taş olan bir kese bulur.
Geriye dönüş sahnesinde, Jin Sun'ın babasıyla konuşmasından dönmüştür. Babası, durumu Jin'in kendisi için çalışması şartıyla kabul etmiştir. Evlendiklerinden sonra Jin bir gece eve elleri kanlı olarak döner. Jin'in bu konuda konuşmak istememesine çok sinirlenen Sun, ona bir tokat atar. Jin, Sun'a sadece babası ne isterse onu yaptığını söyler.
Sahilde Jin Sun'a babasının saatinin Michael'da olduğunu, o yüzden ona saldırdığını söyler. Locke ve Charlie mağarada çalışırlarken Locke Charlie'yi DriveSHAFT'tan tanıdığını söyler. Charlie, sonunda birisinin müzik geçmişini hatırlamış olmasından mutluluk duyar.
Jack ve Kate sahile dönerler ve oradakilere mağaralara taşınma fikrinden bahsederler. Kazazedeler aralarında tartışmaya başlarlar, bazıları kurtarma ekiplerinin onları görebilmesi için sahilde kalmaları gerektiğini söylerken bazıları da daha iyi bir sığınak ve taze su bulunan mağaralara taşınmak gerektiğini söyler. Grup sonuçta iki ayrı kampa ayrılır.
Daha sonraki geriye dönüş sahnesinde, Sun gizlice kaçma planları yapmaktadır, bu sayede Jin'den ve babasından kurtularak özgür olabilecektir. Adada, Sun Michael'ı tek başına bularak yanına gider ve ona gayet akıcı ve düzgün bir İngilizce ile "Seninle konuşmam lazım" der. Michael, Sun'ın İngilizce konuştuğuna çok şaşırır, çünkü Sun o zamana kadar hiç İngilizce konuşmamış ve bildiğini belli etmemiştir. Sun ona kocası Jin'in İngilizce konuştuğunu bilmediğini söyler. Ona Jin'in kendisine saldırma sebebinin babasının saati olduğunu söyler. Michael saati enkazın içinde bulduğunu, bir önemi olduğunu bilmediğini söyler.
Mağaralarda, Locke Charlie'ye uyuşturucu bağımlısı olduğunu bildiğini ve eğer uyuşturucuyu bırakırsa adanın ona kaybettiği ve çok özlediği gitarını geri vereceğini söyler. Charlie uyuşturucuyu verir, Locke da ona gitarının yerini gösterir, bunun üzerine Charlie çok mutlu olur. Sahilde Kate, Jack'le mağaralara gelmeyi reddeder. Michael, tehditkar bir şekilde elinde baltayla Jin'in yanına gelir ve kelepçelerini kırar. Fakat kelepçe Jin'in bileğinde kalmıştır. Michael Jin'e saati verir, ona kendisinden ve oğlu Walt'tan uzak durmasını söyler.
Geriye dönüş sahnesinde havaalanında Sun'ın Jin'i terk etmek üzere olduğu görülür. Fakat Jin'in yaptığı sevgi dolu hareketi görünce kararından vazgeçer ve Jin'le birlikte uçağa biner.
O gece mağaralarda, Jack sahildekilerden bir kısmıyla birlikte dönerken Charlie gitarını çalmaktadır.