20. yüzyıl, Gregoryen takvimine göre 1 Ocak 1901'de başlayıp 31 Aralık 2000'de sona eren yüzyıldır. İkinci binyılın onuncu ve son yüzyılıdır.

I. Dünya Savaşı, 28 Temmuz 1914 tarihinde başlayıp 11 Kasım 1918 tarihinde sona eren Avrupa merkezli küresel bir savaştır. II. Dünya Savaşı'na (1939-1945) kadar Dünya Savaşı veya Büyük Savaş olarak adlandırılmıştır. Savaşın taraflarından biri olan Osmanlı İmparatorluğu'nda "Genel Savaş" anlamında Harb-i Umumi, halk arasında ise Seferberlik olarak adlandırılmıştır. 1917'de Amerika Birleşik Devletleri'nin savaşa katılmasına kadar bu savaş ABD basınında Avrupa Savaşı olarak anılmıştır. Savaşan taraflar, çoğunlukla Avrupa, Kafkasya, Amerika, Orta Doğu ve Afrika ile Asya'nın bazı bölgelerinde çatıştılar.

Lozan Antlaşması, 24 Temmuz 1923 tarihinde İsviçre'nin Lozan şehrinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi temsilcileriyle Britanya İmparatorluğu, Fransız Cumhuriyeti, İtalya Krallığı, Japon İmparatorluğu, Yunanistan Krallığı, Romanya Krallığı ve Sırp, Hırvat ve Sloven Krallığı (Yugoslavya) temsilcileri tarafından, Leman Gölü kıyısındaki Beau-Rivage Palace'ta imzalanmış bir barış antlaşmasıdır.

Sevr Antlaşması, I. Dünya Savaşı sonrasında İtilâf Devletleri ile Osmanlı İmparatorluğu hükûmeti arasında 10 Ağustos 1920'de Fransa'nın başkenti Paris'in 3 km batısındaki Sevr (Sèvres) banliyösünde bulunan Seramik Müzesi'nde imzalanmış antlaşmadır. Antlaşma imzalandığı dönemde devam eden Türk Kurtuluş Savaşı'nın sonucunda Türklerin galibiyetiyle, bu antlaşma yerine 24 Temmuz 1923'te Lozan Antlaşması imzalanıp uygulamaya konulduğundan Sevr Antlaşması geçerliliğini kaybetmiştir. Sevr Antlaşması 433 maddeden oluşmaktaydı.

Boxer Ayaklanması, Boksör Ayaklanması ya da Boksör Hareketi, Batı'nın 19. yüzyılda Çin üzerindeki ekonomik ve siyasi etkisine karşı çıkartılan bir ayaklanmadır. Tüm yabancıların ülkeden çıkartılması hedeflenmiştir. 1899 yılı Kasım ayında başlamış 7 Eylül 1901'de sona ermiştir. Ayaklanma ve ayaklanmanın bastırılması sırasında binlerce isyancı, yabancı ve alt sınıf Çinli ölmüştür.
Ölüm cezası olarak da bilinen ve daha önce adli cinayet olarak adlandırılan idam cezası, bir suçun cezası olarak bir kişinin öldürülmesinin devlet tarafından onaylanmış uygulamasıdır ve genellikle kişinin söz konusu cezayı gerektiren normları ihlal etmekten sorumlu olduğu sonucuna varmak için yetkili, kurallarla yönetilen bir süreci takip eder. Bir suçlunun bu şekilde cezalandırılmasını emreden hüküm, ölüm cezası olarak bilinir ve cezanın yerine getirilmesi eylemi infaz olarak adlandırılır. Ölüm cezasına çarptırılan veya infaz edilmeyi bekleyen mahkumlara "idam mahkumu" denir. Etimolojik olarak idam terimi, kafa kesme yoluyla infaz anlamına gelir, ancak infazlar asma, vurma, zehirli iğne, taşlama, elektrik verme ve gaz verme gibi birçok yöntemle gerçekleştirilir.

Düyun-u Umumiye, 1881-1923 yılları arasında Osmanlı İmparatorluğu'nun iç ve dış borçlarını denetleyen kurumdur.

Uluslararası Para Fonu, küresel finansal düzeni takip etmek, borsa, döviz kurları, ödeme planları gibi konularda denetim ve organizasyon yapmak, aynı zamanda teknik ve finansal destek sağlamak gibi görevleri bulunan uluslararası bir organizasyondur.

Lend-Lease ABD tarafından, Birleşik Krallık, SSCB, Çin, Fransa ve müttefik ülkelere 1941 ile 1945 yılları arasında savaş malzemesi destek programına verilen addır.

Sözleşme ya da Kontrat, iki ya da daha fazla kişi arasında yapılan ve koşullarına uyulması yasayla desteklenmiş olan hukukî işlemlere denir. Tarafların birbirine uygun irade açıklamalarıyla yapılan bir hukuki işlem olan sözleşmenin, genel olarak belirli bir biçimde yapılması zorunlu değildir ama bazı tür sözleşmelerin belirli biçimde yapılması yasalarda öngörülmüştür. Örneğin, taşınmaz malların satış sözleşmesinin resmi biçimde yapılması zorunludur. Sözleşmenin yazılı biçimde yapılması anlaşmazlık durumunda kanıtlamayı kolaylaştırmak için de yararlıdır.

Rapallo Antlaşması, I. Dünya Savaşı'ndan sonra Sovyetler Birliği ve Alman Weimar Cumhuriyeti arasında İtalya'nın Rapallo kentinde 16 Nisan 1922 tarihinde imzalanan antlaşma.

Yunan hükûmeti borç krizi, Yunanistan, 2007-08 mali krizinin ardından bir devlet borcu kriziyle karşı karşıya kaldı. Ülkede yaygın olarak kriz, yoksullaşmaya, gelir ve mülk kaybına ve ayrıca küçük çaplı bir insani krize yol açan bir dizi ani reform ve kemer sıkma önlemi olarak halka yansıdı. Toplamda, Yunan ekonomisi, herhangi bir gelişmiş karma ekonominin bugüne kadarki en uzun durgunluğunu yaşadı. Sonuç olarak, Yunan siyasi sistemi alt üst oldu, sosyal dışlanma arttı ve yüz binlerce iyi eğitimli Yunan ülkeyi terk etti.
Versay Antlaşması'nın 231. Maddesi, Savaş Suçluluğu Maddesi olarak da geçen bu madde, Alman İmparatorluğu'nun I. Dünya Savaşı'nı kaybetmesiyle imzaladığı Versay Antlaşması ile İtilaf Devletleri'ne vermiş olduğu zararları ödemesini içeren bir tazminat maddesidir. 231. Madde en tartışmalı maddelerden bir tanesiydi. Madde; "İtilaf Devletleri, İlgili Hükümetler ve Almanya teyit ederki, Almanya ve müttefikleri'nin, İtilaf Devletleri'ne vermiş oldukları tüm kayıplar ve hasarların Almanya ve müttefikleri, tarafından karşılanacaktır." Madde her ne kadar diğer İttifak Devletleri'ni de kapsıyor olsa da anlaşmanın başka bir maddesinde "Almanya, savaşın tüm zararlarından sorumludur... " ibaresi vardı. Böylece bütün yük Almanların üstüne yıkılmak istenmiştir.

Ruhr'un İşgali, 1923-1925 yılları arasında Ruhr Vadisi'nin Fransa ve Belçika tarafından işgal edilmesi. 1919'da Versay Barış Antlaşması uyarınca Weimar Cumhuriyeti'nin Üçlü İtilaf'a ödemesi gereken £6.6 milyar tazminatı ödeyememesine yanıt olarak gerçekleştirildi. Ruhr'un işgali Almanya'daki ekonomik krizi daha da kötüleştirdi. Alman siviller pasif direniş ve sivil itaatsizlik eylemlerine girişti ve Fransız ordusunun işgali sırasında çıkan olaylarda 130 Alman sivil öldürüldü.
1998 Rusya ekonomik krizi veya Ruble krizi, 17 Ağustos 1998'de Rusya'da baş gösteren ekonomik kriz. Rusya hükümeti ve Rusya Merkez Bankası Rus rublesinin değer kaybetmesine neden oldu. Kriz, birçok komşu ülkenin ekonomileri üzerinde ciddi etkiler yarattı. ABD Rusya Yatırım Fonu'nun başkan yardımcısı James Cook, krizin Rus bankalarına varlıklarını çeşitlendirmeyi öğretme konusunda olumlu etkisi olduğunu öne sürdü.

Avrupa Savunma Birliği Antlaşması ya da Paris antlaşması, 27 Mayıs 1952'de Avrupa bütünleşmesine taraf olan 6 ülke -Benelüks ülkeleri, Fransa, İtalya ve eski Batı Almanya tarafından imzalanan, ama asla onaylanamayan anlaşmadır. Anlaşma, ortak bir Avrupa silahlı kuvvetleriyle beraber bir de Avrupa Savunma Topluluğu (AST) kuracaktı. Anlaşma Fransız parlamentosundan onay almayı başaramadı ve İtalya'da hiç meclise sunulmadı. Bu yüzden asla yürürlüğe giremedi. Onun yerine Batı Almanya, 1948'deki Batı Birliği'nin yanı sıra NATO'nun da faal olmayan halefi Batı Avrupa Birliği'ne (BAB) alındı.
Tiksindirici borç, iğrenç borç ya da korkunç borç; bir ülkenin despotik hükümetinin yerine gelen demokratik hükûmetin, kendinden önceki yönetimin edindiği borçların devletin yararına değil; mevcut ulusal ve uluslararası yasalar dışında veya yasaları kendi işine yarayacak şekilde esnetip, yolsuzluk içinde diktatörün kendisinin ve çevresindeki bir zümrenin çıkarları için yapıldığını öne sürerek, geri ödemek istemediği borçları ifade eder.

Hiperenflasyon, Weimar Cumhuriyeti'nin para birimi olan Alman Papiermark'ı 1921 ve 1923 yılları arasında, özellikle 1923'te etkiledi. Ülkede kayda değer bir iç siyasi istikrarsızlığa, Fransa ve Belçika tarafından Ruhr'un işgaline ve genel halk için sefalete neden oldu.

1932 Lozan Konferansı, 1932'de Birleşik Krallık, Almanya ve Fransa'dan temsilcilerin katıldığı ve Versay Antlaşması'nın Almanya'ya dayattığı I. Dünya Savaşı tazminat ödemelerini askıya alma anlaşmasıyla sonuçlanan bir toplantıydı. 16 Haziran - 9 Temmuz 1932 tarihleri arasında düzenlenen, adını İsviçre'nin Lozan kentindeki konumundan almıştır.

Batı ihaneti, Birleşik Krallık, Fransa ve bazen ABD'nin, II. Dünya Savaşı'nın başlangıcında ve sonrasında Çekoslovak ve Polonya devletlerine ilişkin yasal, diplomatik, askeri ve ahlaki yükümlülüklerini yerine getirmediği görüşüdür. Ayrıca bazen o sırada diğer Orta ve Doğu Avrupa devletlerinin muamelesine de atıfta bulunur.