
Carl Linnaeus, İsveçli biyolog, hekim ve fizikçidir.

İnsanın evrimi, modern insanın evrimsel kökenini ve ne tür evrimsel süreçlerle ortaya çıktığını incelediği gibi insanın en eski atalarını ve atasal kökenlerini de konu edinir. Bunun yanında insanla ortak ataları paylaşan ve insan ile yakın akraba olan türlerin evrimini ve kökenini de araştırır. İnsan evrimi, konu olarak 1863 yılında T. H. Huxley tarafından oluşturulan bilim dalı primatolojiyi ve günümüz maymunlarının tüm canlılar ile onların eski atalarının fosillerini de dikkate almaktadır. Bunun yanında insanın evrimsel tarihi üzerindeki çalışma ve araştırmalar fiziksel antropoloji, paleoantropoloji, primatoloji, arkeoloji, dilbilim, genetik ve embriyoloji dâhil olmak üzere birçok bilimsel alanı de içerir.

Homo Sovieticus, Doğu Bloku'nun şekillendirdiği zihniyeti taşıyan insanları tanımlamak amacıyla Rus Yazar Aleksandr Zinovyev tarafından ortaya atılan bir terimdir. Latince olup "Sovyet insanı" anlamına gelir. Terim Zinovyev'in "Homo Sovieticus" isimli bir kitap yazmasıyla popülerlik kazanmıştır.

Böyle Buyurdu Zerdüşt: Herkes ve Hiçbiri için Bir Kitap, Friedrich Nietzsche tarafından kaleme alınmış bir kitaptır (1883–1885). Kitabı belirli bir kategori içerisinde tanımlamak genelde zor olmuştur: Bir edebiyat eseri ve aynı zamanda felsefi bir çalışmadır. Nietzsche kendisi kitabı "yazılmış en derin" eser olarak tanımlamıştır. Eser, birçok farklı konu ve tarz barındırmaktadır. Nietzsche'nin felsefi görüşleri açısından önemli bir yer tutan kitap, birçok eleştiriye maruz kalmıştır.

Homo floresiensis ya da Flores insanı Pleyistosen'de Flores Adası'nda yaşamış bir arkaik insan türüdür. Bu türe ait ilk fosillerin 2003 yılında keşfedilmesi ve çok az olması nedeniyle bu insanlar hakkındaki bilgiler oldukça azdır. İlk aşamada bu insanların kretenizm hastalığına sahip olan bir Homo sapiens alt türü olduğu düşünülse de Homo erectus'un küçülmüş bir versiyonu olduğu da ortaya atılmıştır. Yeni incelemeler ışığında Homo floresiensis fosillerinin, Homo sapiens'lere ait olmadığı kesinleşmiştir.

Homo sapiens sapiens; Homo sapiens idaltu ve Homo sapiens neanderthalensis alt türleriyle birlikte Homo sapiens türüne ait olduğu düşünülen alt türdür ve Homo sapiens'in soyu tükenmemiş tek alt türüdür.

Arizona Üniversitesi'nden Curtis Marean ve çalışma arkadaşlarının gün yüzüne çıkardıkları ve Güney Afrika'daki Pinnacle Point Mağarası'nda bulunmuş, günümüzden 164 bin yıl öncesinde yaşamış bir Homo sapiens'dir. Bulgular, bu ilk modern insanların yaşam tarzlarına oktanusun nasıl etkilendiğine dair önemli bilgiler vermektedir. Mağarada bulunan izler, burada yerleşen insanların deniz ürünleriyle beslendiklerini göstermektedir. Ayrıca bulunan 57 kırmızımsı taş parçasının süslenmek için ya da başka sosyal iletiler için kullanıldığı sanılmaktadır. Kazıda ayrıca erken döneme ilişkin küçük jilet teknolojisine ait izler de bulunmuştur.

Homo georgicus, Dmanisi'de, 2002 yılında tanımlanan hominin türü. Homo georgicus, Homo ergaster ile Homo erectus arasındaki insan türü olarak kabul edilir.

Homo, modern insanı ve yakın akrabalarını içeren insansı cinsine verilen ad. Cinsin üyeleri genelde "insan" adıyla birlikte anılır. En erken üyesi, en eski kalıntıları 2.3 milyon yıl öncesine tarihlenen Homo habilis olup modern insan dışındaki yaşayan son türü olan Homo neanderthalensis'in (Neandertal) yaklaşık 40.000 yıl öncesine kadar yaşadığı düşünülmektedir. Homo floresiensis türünün ise 50.000 yıl öncesine kadar var olduğu düşünülüyor. Homo, Paranthropus cinsi ile birlikte, muhtemelen Australopithecus africanus ile kardeştir ve kendisi de Pan soyundan, şempanzelerden ayrılmıştır.
Homo faber Hannah Arendt ve Max Scheler tarafından ortaya atılmış bir kavramdır. Doğaya yaptığı âletlerle üstün gelen insanları niteler. Henri Bergson da "Yaratıcı Evrim" kitabında, zekâyı, asıl anlamıyla, "insan yapımı nesneler yaratma, özellikle yeni âletler yapmak için âlet yapma ve bunların niteliklerini sınırsızca değiştirebilme yeteneği" olarak tanımlayarak Homo faber kavramına değinmiştir.

İnsan evrimi zaman çizelgesi, insan türlerinin evrimindeki belli başlı önemli olayları ve insan atalarının evrimsel tarihlerini özetlemektedir. Bunun yanında Homo sapiens türünün atası olabilecek canlıların, tür ve cinslerin kısa bir açıklamasını içerir. Temel olarak Abiyogenez'in konusu olan yaşamın kökeni bu zaman çizelgesinde konu edinmemiş olup insanın oluşumuna götüren ön ataların olası bir soy çizgisi ele alınmıştır. Bu zaman çizelgesi, paleontoloji, gelişim biyolojisi ve morfoloji alanında elde edilen verilerin yanında anatomik ve genetik veri çalışmalarına da dayanır. İnsan evriminin tüm yönleriyle araştırılması antropolojinin önemli bir bileşenidir.

Arkaik insanlar, anatomik olarak modern görünüme sahip olan insana karşıt olarak Homo cinsinin bazı çeşitlerini kapsayan, geniş tanımlı bir terimdir. Terim, Homo heidelbergensis, Homo rhodesiensis, Homo neanderthalensis, Homo naledi, Homo ergaster ve Homo antecessor türlerini kapsar. Neandertaller gibi iri yapılı olan ilkel diğer insanlar Neandertallere özgü, özellikle yüz çizgilerindeki yapısal aşırılıkları taşımazlar. Birkaç Homo türü, yaklaşık 300 bin yıl öncesinde en erken erken modern insanların ortaya çıkışından önceki ve bu dönemin çağdaşı olan geniş arkaik insan kategorisi altında gruplandırılmıştır. Güney Etiyopya'dan Omo-Kibish I, Fas'taki Jebel Irhoud ve Güney Afrika'daki Florisbad kalıntıları Homo sapiens'in en eski kalıntıları arasındadır.

Hominini veya homininler, Homininae ("hominineler") alt familyasının taksonomik bir oymağıdır. Hominini, mevcut Homo (insanlar) ve Pan cinslerini içerir ve standart kullanımda Gorilla (goriller) cinsini hariç tutar.

Homo gautengensis, biyolojik antropolog Darren Curnoe tarafından 2010 yılında tanımlanmış hominin türü. Güney Afrika'da, daha önceden Homo habilis, Homo ergaster veya Australopithecus'a ait olduğu sanılan fosillerin ayrı bir tür olduğu öne sürülmüştür.

Giorgio Agamben, çağdaş İtalyan filozoftur. Daha çok "Homo sacer" ile "istisna hali" kavramlarına yaptığı katkılarla ünlenmiştir.

Johan Huizinga, Hollandalı filozof ve tarih profesörü. Fizyoloji profesörü Dirk Huizinga'nın oğlu olarak Groningen'de doğdu. Annesi Jacoba Tonkens Johan'ın ölümünden iki yıl sonra öldü. Johan Huizinga Hint- Cermen dilleri öğrencisi oldu ve eğitimini 1895'te tamamladı. Daha sonra karşılaştırmalı dilbilim okudu. Sanskritçeye hakim oldu. Doktora tezini soytarının Hint tiyatrosundaki yeri üzerine 1897'de yaptı.
Oyunlaştırma (gamification), oyun felsefesinin oyunsal düşünmenin ve oyun mekaniklerinin oyun-dışı alanlarda, motivasyonu artırmak ve kullanıcıları problem çözmeye teşvik etmek için kullanılmasıdır. Oyunlaştırma için yapılan en kapsamlı ve en çok kabul gören tanım ise oyun tasarım unsurlarının oyun bağlamı dışındaki durumlarda kullanılması şeklindedir. Oyunlaştırma birçok farklı alanda incelenmiş ve uygulanmıştır. Bu alanlardan bazıları müşteri sadakati, eğitim, fiziksel egzersiz, dönüşüm oranı, veri kalitesi, doğru zamanlama, medya ve öğrenimdir. Oyunlaştırma üzerine yapılan araştırmalar hakkındaki bir inceleme oyunlaştırma çalışmalarının büyük çoğunluğunun olumlu sonuçlar sağladığını göstermektedir.

Homo heidelbergensis, Pleyistosen'de yaşamış, soyu tükenmiş insan (Homo) türü. Kalıntıları ilk kez 1907 yılında Heidelberg yakınlarında bir taş ocağındaki çene kemikleri ile keşfedilmiştir. Bulunan çene, modern insanlar gibi küçük dişli olsa da modern insanın aksine çene kemikleri fazlasıysa geniş ve ağırdır.

Homo naledi, orta Pleyistosen'den bir Homo türüdür. Güney Afrika Cumhuriyeti, Johannesburg yakınlarında, Rising Star isimli bir mağaranın, Dinaledi adlı bir odasının içinde 15 bireyine ait fosilleri keşfedilmiştir. Tür, boy ve vücut kütlesi yönünden, küçük-bedenli insan popülasyonları ile benzerdir; küçük kafatası hacmi ve kafatası şekli, erken Homo türleri –özellikle Homo habilis – ile benzerdir.

Atapuerca Dağları,, İspanya'nın kuzeyindeki Kastilya ve Leon'daki Atapuerca kasabası yakınlarında yer alan karstik bir tepedir. Hâlen devam etmekte olan kazı çalışmalarında, Batı Avrupa'daki en eski Homo sakinlerine atfedilen yerel mağaralar kompleksinde zengin fosil yatakları ve taş alet toplulukları keşfedildi. Atatuerca Dağları, Homo erectus, Homo antecessor ve Homo heidelbergensis topluluklarının tercih ettiği "olağanüstü veri rezervi", Alt Paleolitik Çağ'da çökelmiştir.