
Sürüngenler, omurgalıların soğukkanlı, yumurtlayarak çoğalan, büyük bir sınıftır. Basitçe yılanlar, kertenkeleler, kaplumbağalar, timsahlar ve tuataralardan oluşur.

Memeliler, hayvanlar aleminin insanların da dâhil olduğu, dişilerinde bulunan meme bezleri ve hem dişi hem erkek bireylerinde bulunan ter bezleri, kıl, işitmede kullanılan üç orta kulak kemiği ve beyinde yer alan neokorteks bölgesi ile ayrılan bir omurgalı sınıfıdır.

Su, Dünya üzerinde bol miktarda bulunan ve tüm canlıların yaşaması için vazgeçilmez olan, kokusuz ve tatsız bir kimyasal bileşiktir. Sıklıkla renksiz olarak tanımlanmasına rağmen kızıl dalga boylarında ışığı hafifçe emmesi nedeniyle mavi bir renge sahiptir.

Bir fizik terimi olarak maddenin hâli, maddenin aldığı farklı fazlardır. Günlük hayatta maddenin dört farklı hâl aldığı görülür. Bunlar; katı, sıvı, gaz ve plazmadır. Maddenin başka hâlleri de bilinir. Örneğin; Bose-Einstein yoğunlaşması ve nötron-dejeneje maddesi. Fakat bu hâller olağanüstü durumlarda gerçekleşir, çok soğuk ya da çok yoğun maddelerde. Maddenin diğer hâllerininde, örneğin quark-gluon plazmalar, mümkün olduğuna inanılır fakat şu an sadece teorik olarak bilinir. Tarihsel olarak, maddenin özelliklerindeki niteleyici farklılıklara dayanarak ayrım yapılır. Katı hâldeki madde bileşen parçaları ile bir arada tutulur ve böylece sabit hacim ve şeklini korur. Sıvı hâldeki madde hacmini korur fakat bulunduğu kabın şeklini alır. Bu parçalar bir arada tutulur ama hareketleri serbesttir. Gaz hâlindeki madde ise hem hacim olarak hem de şekil olarak bulunduğu kaba ayak uydurur.Bu parçalar ne beraber ne de sabit bir yerde tutulur. Maddenin plazma hâli ise, nötr atomlarda dahil, hacim ve şekil olarak tutarsızdır. Serbestçe ilerleyen önemli sayıda iyon ve elektron içerirler. Plazma, evrende maddenin en yaygın şekilde görülen hâlidir.
Hipertermi, dış etkenler nedeniyle insan vücut sıcaklığının yükselmesi anlamına gelir. Hipertermi hafif veya şiddetli şekillerde kendini gösterebilir. Genellikle çevresel faktörler sonucu oluşur; direkt olarak güneş ışınlarına maruz kalma, sıcak çarpması ve ortam sıcaklığının yüksek seviyelere ulaşması gibi. Ateş ile karıştırılmamalıdır.

Hipotalamus, beyinde talamusun altında bulunan ve üçüncü ventrikülün tabanını oluşturan önbeyin bölgesidir. Küçük nukleuslardan oluşur ve en önemli görevlerinden birisi hipofiz bezi aracılığı ile beyin ve endokrin sistem arasındaki bağlantıyı sağlamaktır.

Kutup tilkisi, köpekgiller (Canidae) familyasına dahil Vulpes cinsi içinde yer alan, arktik bölgelere özgü küçük bir tilkidir.

Kan damarları dolaşım sisteminin organlarındandır. Görevleri kanı vücudun bölümlerine taşımak olan kan damarlarının farklı türleri vardır. Temel kan damarı tipleri atardamarlar (arter) ve toplardamarlardır (ven). Atardamarlar kanı kalpten alıp vücudun farklı bölümlerine taşırken, toplardamarlar vücudun farklı bölümlerinden kanı kalbe taşırlar. Bununla birlikte iki istisna mevcuttur: pulmoner arter kirli kan, pulmoner ven ise temiz kan taşır. Vücuttaki en büyük damar kanın kendisi aracılığıyla tüm vücuda doğru pompalandığı aort atardamarıdır. Vücutta bulunan her organın en az bir tane temiz kanı kalpten getiren ve birden fazla kirli kanı kalbe götüren damarı vardır. İnsan vücudundaki damarların toplam uzunluğu 100 km kadardır.

Sıcaklıkölçer ya da Termometre, sıcaklığı ölçmek için kullanılan alet.

Ateş veya pireksi insanlarda, organizmanın enfeksiyona karşı savunma mekanizmasının bir belirtisidir ve vücut sıcaklığının hipotalamustaki sıcaklık set noktasının artması nedeniyle normal aralığı aşmasıyla ortaya çıkar. Normal sıcaklık için üzerinde mutabık kalınmış tek bir üst sınır yoktur: Kaynaklar insanlarda 37,2 ve 38,3 °C aralığında değerler kullanmaktadır. Set noktasındaki artış, artan kas kasılmalarını tetikler ve soğuk veya üşüme hissine neden olur. Bu durum, daha fazla ısı üretimine ve ısıyı koruma çabalarına yol açar. Set noktası sıcaklığı normale döndüğünde, kişi sıcak hisseder, kızarır ve terleme başlayabilir. Nadir olarak, ateş ateşli nöbeti tetikleyebilir, bu durum özellikle küçük çocuklarda daha yaygındır. Ateşler genellikle 41 ila 42 °C aralığını geçmez.

Hipotermi, insanlarda merkezî vücut sıcaklığının 35 °C'den aşağı düşmesine denir. Sanılanın aksine hipotermiya bir hastalık değildir. Genellikle yağmur, rüzgâr, kar veyâ soğuk suya maruz kalma gibi faktörler tarafından tetiklenir. Belirtiler sıcaklığa bağlıdır. Hafif hipotermiyada şiddetli titreme görülürken sıcaklığın daha fazla düşmesi ile orta derecede hipotermiyada titreme durur ve zihinsel karışıklık artar. Şiddetli hipotermiya başlangıcında paradoksal soyunma yaşanabilir, hipotermik kişi bilincini kaybeder ve kalp durması riski artar.

Kimyasal madde, kimyevî madde veya kısaca kimyasal, sabit bir kimyasal bileşimi ve karakteristik özelliklere sahip bir madde türüdür. Bu kimyasal bağlar bozulmadan, fiziksel ayırma yöntemleri ile bileşenlerine ayrılmaz. Bu kimyasallar katı, sıvı veya gaz hâlinde olurlar.
Termal enerji, ortam veya sistem sıcaklığı sonucunda ortamdaki veya sistemdeki bir cismin veya maddenin potansiyel ve kinetik enerjileri toplamını ifade eden bir enerji biçimidir. Sistemde sıcaklık olmadığı müddetçe bu niceliği tanımlamak zor ve hatta anlamsız olabilir. Bu durumda herhangi bir termal iş söz konusu değildir.
Sıcak çarpması, aynı zamanda güneş çarpması olarak da bilinen bu tıbbi durum çevresel koşullar nedeniyle ısıya maruz kalınması ve termoregülasyon eksikliği nedeniyle vücut sıcaklığının 40,6 °C'nin üzerine çıktığı hipertermi olarak tanımlanan ciddi bir ısıya bağlı hastalıktır. Vücut sıcaklığının homeostaz noktasından fizyolojik nedenlerle yükselmesi olan ateşten farklıdır. Önleyici tedbirler çok miktarda soğuk sıvı almak ve parketmiş araçların içi gibi kısa sürede aşırı ısınabilen ve havalandırılmayan ortamlardan yani aşırı sıcak ve nemden uzak durmaktır. Tedavisi, fiziksel olarak vücudun sıcaklığının düşürülmesini gerektirir.

Şarap kavı, şişeler veya fıçılar içinde şarap saklamak ve yıllandırmak için yapılmış mekana verilen isimdir. Fransızca’daki “cave” kelimesinden gelmektedir. Türkçede daha yaygın kullanılan şarap mahzeni tanımlamasından farklı olarak, yer altında olmayabilen fakat yer altının sağladığı, şarap için uygun iklim koşullarını sağlayan mekanlara verilen addır. Bu iklim koşulları kavlarda aktif şekilde, yani mekanik ekipman kullanılarak yaratılır. Buna benzer olarak, yine mekanik ekipman yardımıyla iklimlendirilen ancak içine girilebilecek büyüklükte ve konfigurasyonda olmayan şarap saklama yerlerine ise şarap dolabı adı verilir.
Sıcaklık ve basınç için standart koşullar ya da normal şartlar farklı veri setleri arasında karşılaştırma oluşturmaya izin vermek için kurulmuş olan deneysel olçümler için standart koşullardır. En çok kullanılan International Union of Pure and Applied Chemistry (IUPAC) ve National Institute of Standards and Technology (NIST) standartlarıdır. Bunlar tüm dünya tarafında kabul edilmese de en çok kullanılar standart setlerdir. Diğer organizasyonlar kendi standartları için çeşitli alternatifler bulmuşlardır.

Algor mortis ya da ölüm soğukluğu, ölümden sonra vücut sıcaklığının değişmesidir. Vücut sıcaklığı genelde kademeli olarak ortam sıcaklığına kadar düşer, ancak dış etkenler bu duruma etki edebilir. Ortam sıcaklığı vücut sıcaklığının üzerinde ise, vücut sıcaklığı ortama göre değişir ve sıcaklık artar.
İnsanın normal vücut sıcaklığı genellikle iki yöntem ile ölçülür. Birinci yöntem olan oral yol ile ölçüldüğünde 36.8±0.4 derecedir. İkinci yöntem olan içsel bölgeler anal, vajinal yolla ölçüldüğünde ise 37.0 derece olarak çıkmaktadır. Ancak günümüzde ilerleyen teknoloji ile birlikte alından veya termal kameralar ile daha hızlı ve hijyenik olarak ölçülmektedir. Bu ölçümler esnasında kişinin yaşı, cinsiyeti, sağlık durumu, üreme yetisi, ölçüm yapılan yerin bölgesi,günün hangi saatinde yaptığı,kişinin ayık veya baygın olma durumu, kişinin aktivite durumu (hareketlilik) ve duygusal durumu vücut sıcaklığının değişmesine sebebiyet olmaktadır. Rektal ya da vajinal ölçümler vücudun içinden geldiği için oral yolla yapılan ölçümlere göre daha sıcaktır, hatta oral yol ile yapılan sıcaklık ölçümleri de deri üstünden yapılan ölçümlerden de daha yüksek çıkmaktadır. Ayrıca koltuk altı ve kulaktan yapılan ölçümlerde farklı sıcaklıkları da göstermektedir.
Katı hâl kimyası, bazen malzeme kimyası olarak da adlandırılır, katı faz malzemelerinin, özellikle, ancak sadece moleküler olmayan katıların sentezi, yapısı ve özelliklerinin incelenmesidir. Bu nedenle, katı hal fiziği, mineraloji, kristalografi, seramik, metalurji, termodinamik, malzeme bilimi ve elektronik ile yeni malzemelerin sentezine ve karakterizasyonuna odaklanan güçlü bir örtüşmeye sahiptir. Katılar, ana partiküllerinin düzenlenmesinde mevcut olan düzenin doğasına göre kristal veya amorf olarak sınıflandırmak mümkündür.
Termoregülasyon, bir organizmanın, çevre sıcaklığı farklı olsa bile vücut sıcaklığını belirli sınırlar içinde tutma yeteneğidir. Termo-uyumlu bir organizma ise bunun aksine, çevre sıcaklığını kendi vücut sıcaklığı olarak benimser ve böylece dahili termoregülasyon ihtiyacını ortadan kaldırır. İç termoregülasyon, bir homeostaz sürecidir. İnsanlarda vücut, normal bir sıcaklığı koruyamaz ve normalin önemli ölçüde üzerine çıkarsa, hipertermi olarak bilinen bir durum oluşur. İnsanlar ayrıca, altı saat boyunca yaş termometre sıcaklığı 35 °C üzerinde tutulduğunda ölümcül hipertermi yaşayabilir. Vücut sıcaklığının normal seviyelerin altına düşmesi durumu ise hipotermi olarak bilinir. Vücut sıcaklığının homeostatik kontrol mekanizmaları arızalandığında ortaya çıkar ve vücudun sıcaklığı üretmesinden daha hızlı kaybetmesine neden olur. Normalde 37 °C olan vücut sıcaklığı, 35 °C altına düştüğünde hipotermi başlar. Genellikle soğuğa uzun süre maruz kalmanın neden olduğu hipotermiye, vücut sıcaklığının normal aralığa yükseltilmeye çalışıldığı yöntemlerde müdahale edilir.