İçeriğe atla

Hoca Tahsin Efendi

Hoca Tahsin Efendi
DoğumHasan Tahsini
7 Nisan 1811
Yanya
Ölüm3 Temmuz 1881 (70 yaşında)
İstanbul
Defin yeriSahrayıcedid Mezarlığı, İstanbul
VatandaşlıkOsmanlı İmparatorluğu
Kariyeri
DalıAstronomi
EtkiledikleriAbdülhak Hamit Tarhan, Cemaleddin Afgani

Hoca Tahsin Efendi veya Hoca Hasan Tahsin (7 Nisan 1811, Yanya - 3 Temmuz 1881), son dönem Osmanlı astronomi bilgini ve düşünür.

Osmanlı Devleti’nde batılı anlamda ilk üniversite olarak kurulacak Darülfünun’da görev almak için bursla Paris’e gönderilen iki kişiden biridir (diğeri Selim Sabit Efendi). Özellikle Modern astronominin tanınmasında büyük emek sarf etti ve bu alanda halkın da anlayacağı türde çeşitli eserler kaleme aldı. 1870'te kurulan Darülfünun’un ilk “rektörü” oldu. Ancak bir sene sonra görevden alındı, ertesi sene de kurum kapatıldı. Hoca Tahsin, ömrünü batı bilimlerini Osmanlı halkına tanıtacak çalışmalarla geçirmiş ancak insanların inançlarını bozmak ve aklını çekmek gibi suçlamalarla karşılaşmıştır.

Yaşamı

1811'de Yanya ilinin Çamlık bölgesinde Filât ilçesinin Ninat köyünde dünyaya geldi.[1] Müderris ve müftü Osman Efendi'nin oğludur. İlköğrenimini babasından aldı. Aile, İstanbul'a göç ettikten sonra öğrenimine İstanbul'da devam etti.

Medrese öğrenimini İstanbul'da tamamladıktan sonra, kurulması düşünülen Darülfünun adlı Avrupa tarzı yüksek öğrenim kurumunda doğa bilimleri ve matematik dersleri vermek için yetiştirilmek ve Paris'teki Mekteb-i Osmani adlı kurumda görev yapmak üzere 1857'de Selim Sabit Efendi ile birlikte Paris’e gönderildi. Pozitif bilimler alanında tahsil gördü.

1861’de Paris’ten döndükten sonra 1862 yılında Abdülhak Hamid Bey ve ağabeyi Abdülhalik Nasuhi Bey ile birlikte tekrar Paris’e gidip sefaret imamı olarak görev yaptı. Bu sürede materyalist felsefe ile ilgilendi, kuşkucu düşünürler ile görüştü. Bu dönemde sarığını çıkarak hasır bir şapka giymeye başladı.[2] Bu nedenle de “Mösyö Tahsin” ya da “Gavur Tahsin” olarak tanındı. Paris kafelerine, özellikle Café Vachette adıyla ünlü, sanatçıların ve kültür çevresinin uğrak yeri olan kafeye sıkça gitmeye başladı. 1867 ilkbaharında Paris'e gelen Namık Kemal ve Yeni Osmanlılar ile dostluk kurdu.

1868'de eski sadrazamlardan Keçecizade Fuad Paşa, hava değişimi için bulunduğu Nice şehrinde iken hayatını kaybedince onun cenazesini alarak İstanbul'a döndü.

Ma‘ârif Nâzırı Mehmed Esad Saffet Paşa tarafından 8 Kasım 1869'da kuruluş aşamasında olan Darülfünun’ a müdür olarak atandı. Bilimsel toplantılar yaparak çağdaş bilimleri Türk halkına tanıtmaya çalıştı. Görevi bir yıl sürdü. Ertesi sene Ramazan ayında yapılan halka açık konferansların birinde o sırada İstanbul’da bulunan tanınmış İslam düşünürlerinden Cemaleddin Afgani, peygamberliğin bir yönetim sanatı, tekniği olduğunu söyleyince olaylar çıkmış; 5 Aralık 1870'te Hoca Tahsin Efendi’nin “Terakkiyyât-ı ‘Ulûm” başlıklı konuşması da ulema tarafından İslamiyet'e uygun bulunmamıştı. Bu olaylar sonucu Afgani İstanbul'dan uzaklaştırıldı, Tahsin Efendi Darülfünun'daki görevinden alındı. Okulda eğitim bir yıl daha sürebildi ancak 1872'de tatil edildi ve 1900'e kadar kapalı kaldı.

Hoca Tahsin Efendi, Darülfünun'dan uzaklaştırılınca İstanbul'da Tersane Emini Yûsuf Efendi'nin Sıbyan Mektebi'ne çekildi ve kendini bilimsel çalışmalarına verdi. Etrafına topladığı kişilerin aklını çelmek ve inançlarını bozmak suçlamasıyla hakkında soruşturma açıldı. Saffet Paşa'nın yardımları ile bu sorundan kurtulabildi.[3]

1870'li yılların başında “Memâlik-i İslâmiyye Coğrafya Cemiyeti”’ni kurdu ve dönemin önde gelen devlet ve düşünce adamlarından Münîf Paşa’nın yardımıyla bir ara kütüphaneler müfettişliğine getirildi. 1878’de Darülmuallimin’e öğretmen olarak atandı. 1879’da bir bilim derneği kurdu ve batı bilimlerinin yurt içinde tanınması için çaba harcadı. 1879’dan itibaren yayınladığı “Mecmû‘a-i ‘Ulûm” adlı dergide çeşitli makaleler yayınladı.

Hiç evlenmedi, yalnız yaşadı. Sağlığı bozulunca Münif Paşa’nın Erenköy’deki köşküne yerleşen Hoca Tahsin Efendi 3 Temmuz 1881’de hayatını kaybetti ve Sahray-ı Cedit Mezarlığı’na defnedildi.

Ölümünden sonra

Hoca Tahsin’in ölüm haberini alan şair Abdülhak Hamit, onun için 150 mısralık bir mersiye yazdı; şiir Şemsettin Sami’nin çıkardığı "Hafta" dergisinde yayınlandı[4] Şemsettin Sami’nin kardeşi ozan Naim Fraşeri, onun için bir ağıt yaktı.

Târîh-i Tekvîn yâhûd Hilkat (Yaratılış Tarihi) adlı eseri öğrencisi Nâdirî Fevzî’nin gayretleriyle 1893 yılında İstanbul’da yayımlanmıştır.[5]

Eserleri

Yayımlanmış Eserleri

  • Mürebbî-i Etfâl, (Çocukların Eğitmeni)
  • Usûl-i Fenn-i Filâhat - Kimyâ-yı Zirâ‘at (Tarım Bilgisi - Tarım Kimyası)
  • Esrâr-ı Âb u Havâ (Su ve Havanın Sırları)
  • Psiholoji yâhûd ‘İlm-i Rûh, (Psikoloji)
  • Târîh-i Tekvîn yâhûd Hilkat (Yaratılış Tarihi)
  • Esâs-ı ‘İlm-i Hey’et (Astronominin Temelleri)

Yayımlanmamış Eserleri

  • Constantin-François de Chasseboeuf Volney’nin “La loi naturelle ou catéchisme du citoyen français (Doğa Yasası veya Fransız Vatandaşının İlmihâli) adlı eserini, Nevâmîs-i Tabî‘iyye (Doğa Yasaları, İstanbul) adıyla çevirisi .

Hakkında yayımlanmış çalışmalar

  • "Çağdaş Astronominin Türkiye'ye Girişinde Hoca Tahsin'in Rolü", Osmanlılarda Bilim ve Teknoloji, Editör: Yavuz Unat, Nobel Yayınevi, Ankara 2010, s. 509-532.
  • "Hoca Tahsin, Astronominin Esasları" (Günümüz Türkçesine aktaran: Yavuz Unat), Osmanlılarda Bilim ve Teknoloji, Editör: Yavuz Unat Nobel Yayınevi, Ankara 2010, s. 533-583.

Kaynakça

  1. ^ Şeker, Şemsettin. "Hoca Tahsin Efendi'nin Satirik Bir Manzumesi: Meşhur Said Ağa Merhumun Tercüme-i Hâl ve Tarih-i Vefatı" (PDF). 8 Aralık 2015 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Aralık 2015. 
  2. ^ Unat, Yavuz. "Hoca İshak'tan Hoca Tahsin'e Çağdaş Astronominin Türkiye'ye Girişi". Erişim tarihi: 8 Aralık 2015. 
  3. ^ Adem Akın; Remzi Demir. "Hoca Tahsin Efendi ve Felsefe İle İlgili Bir Şiiri". 10 Aralık 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Aralık 2010. 
  4. ^ "Hoca Hasan Tahsin". Arnavutgenclik.com sitesi. 27 Aralık 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Aralık 2015. 
  5. ^ Remzi Demir; Bilal Yurtoğlu. "Unutulmuş Bir Osmanlı Düşünürü Hoca Tahsin Efendi'nin "Tarih-i Tekvin yahud Hilkat" Adlı Eseri ve Haeckelci Evrimciliğin Türkiye'ye Girişi". 26 Aralık 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Aralık 2015. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Ahmed Vefik Paşa</span> 196. Osmanlı sadrazamı

Ahmet Vefik Paşa, Yunan asıllı Osmanlı devlet adamı, diplomat, çevirmen ve oyun yazarı. İlk ilmî Türkçülerden biridir. İki defa Maarif Nazırlığı yaptı; ilk Osmanlı Meclis-i Mebusanı'nda, İstanbul vekili olarak yer aldı ve başkanlığı üstlendi. 4 Şubat 1878–18 Nisan 1878 ve 1 Aralık 1882–3 Aralık 1882 tarihleri arasında iki defa sadrazamlık görevine getirilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Şemsettin Günaltay</span> 8. Türkiye başbakanı

Mehmet Şemsettin Günaltay, Türkiye Cumhuriyeti'nin 8. başbakanı, tarihçi ve eski Türk Tarih Kurumu başkanı.

Mehmet Sait Galip Paşa, Osmanlı diplomatı, yerel idarecisi ve II. Mahmud saltanatında 13 Aralık 1823 - 14 Eylül 1824 tarihleri arasında dokuz ay iki gün sadrazamlık yapmış bir Osmanlı devlet adamıdır.

<span class="mw-page-title-main">Takiyüddin</span> Astronomi ve Matematik ağırlıklı Türk multidisipliner pozitif bilimci (1526 - 1585)

Takiyüddin bin Maruf-i (Osmanlıca: تقي الدين محمد بن معروف الشامي السعدي ; İngilizce: Taqi al-Din), Osmanlı Türkü hezârfen, gökbilimci, mühendis, matematikçi ve mekanik bilimci.

<span class="mw-page-title-main">Takiyüddin'in Rasathanesi</span> 1575te Takiyüddinin İstanbul, Tophane sırtlarında kurduğu gözlemevi

Takiyüddin'in Rasathanesi, 1575 yılında Osmanlı bilgini Takiyüddin tarafından İstanbul'da Tophane sırtlarında kurulan gözlemevidir.

<span class="mw-page-title-main">Meclis-i Mebûsan 3. dönem mebusları listesi</span>

Meclis-i Mebûsan 3. dönem mebusları listesi, 1908 Osmanlı genel seçimleri ile Meclis-i Mebûsan'a seçilen mebusların tam listesidir. 17 Aralık 1908 - 18 Ocak 1912 tarihleri arasında görev yaptı.

Darülfünun, Arapça dar ve fünun (fenler) sözcüklerinden türetilmiş, "üniversite" anlamında kullanılan bir sözcüktür. Aynı zamanda 1900 yılında Avrupa üniversiteleri tarzında kurulan Darülfünun-ı Şahane veya İstanbul Darülfünununu ifade eder. Bu kurum 1933 reformuyla İstanbul Üniversitesi'ne dönüştürülmüştür.

<span class="mw-page-title-main">Salih Zeki</span> Osmanlı-Türk matematik bilgini, bilim tarihçisi, astronom (1864 - 1921)

Salih Zeki Bey, Osmanlı-Türk matematik bilgini, bilim tarihçisi ve astronomdur. Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde yaşamış ve yaptığı çalışmalarla çağdaş bilimin Türkiye’de tanıtılmasında ve yayılmasında önemli katkılarda bulunmuştur. Yaşadığı dönemin önde gelen matematik bilginlerinden olmasının yanında; İkdam, Darüşşafaka ve İktisadiyat Gazeteleri ile Darülfünun Dergisi’ne yazdığı makaleler ile bilim hayatına sayısız katkıda bulunmuştur. Bilim tarihi açısından çok değerli konferanslar vermiş ve eserler kaleme almıştır. Bu konuda aldığı ilk çalışması, aynı zamanda bir Türk bilim adamının yurt dışında yayınladığı ilk bilim tarihi makalesi olma özelliği taşımaktadır. Ölümünden sonra da Türkiye’deki matematik araştırmalarına öncülük eden ve bilim tarihi açısından da çok değerli olan eseri Asar-ı Bakiye’yi dört cilt olarak düzenlemiştir, ancak hayattayken ilk iki cildi yayımlanmıştır. Verdiği konferanslarda Türk matematikçilerinin o dönemde henüz bilmediği Öklid dışı geometriler, sanal sayılar, sayılar teorisi gibi alanların ülkede tanıtılması sağlamıştır. Bu alandaki katkıları bununla da sınırlı kalmamış verdiği dersler, yazdığı kitaplar ve kaleme aldığı ders kitapları ile matematik dersinin, eğitimin her seviyesinde yayılmasında büyük katkı sağlamıştır. Bunun yanında astronomi, fizik, geometri, mantık gibi birçok alanda hem ders kitabı hem de özgün çok sayıda yapıt vermiştir.

Hoca Sadeddin Efendi, Osmanlı tarihçi, devlet adamı.

Mirim Çelebi, Osmanlı zamanında yaşamış Türk matematikçi ve gökbilimcisi.

<span class="mw-page-title-main">Hüseyin Tevfik Paşa</span>

Vidinli Hüseyin Tevfik Paşa bir Osmanlı generali (Müşir) ve matematikçisi. Lineer cebir üzerine çalışmaları ile bilinir.

Hoca İshak Efendi, Osmanlı mühendis, eğitimci.

Ömer Hulusi Efendi öğretmenlik, şeriye yargıçlığı ve Osmanlı Devleti'nin son yıllarında şeyhülislamlık ve Evkaf Nazırlığı görevlerinde bulunmuş bir devlet adamıdır.

Mecmua-i Fünûn, 19. yüzyılın ikinci yarısında İstanbul'da yayımlanan aylık Türkçe bilim dergisi.

<span class="mw-page-title-main">Necip Asım Yazıksız</span> Türk asker, müderris, tarihçi, Türkolog, milletvekili

Necip Asım Yazıksız, asker, müderris, tarihçi, Türkolog, milletvekili.

İsmail Saib Sencer, kütüphaneci.

Hasan Fehmi Efendi Osmanlı Devleti 149. şeyhülislamı, kazasker, müderris.

Taşköprülüzade Ahmed, Taşköprüzade Ahmed Efendi ya da tam adıyla Taşköprülüzade İsameddin Ahmed bin Mustafa, Osmanlı Devleti'nin ilk bilim tarihçisi ve ilk ansiklopedi yazarıdır. Osmanlı ulemasından olan Taşköprülüzade Ahmet Efendi, Biri "ilimler"i, diğeri ise "bilginler"i konu edinen eserleri kaleme almıştır. İlimleri ele alan cildi Miftâhü’s-Sa‘âde, bilginleri konu edinen cildi ise Şakâyık-i Nu’mâniyye adını taşımaktadır.

Tezkireci Köse İbrahim Efendi 17. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu topraklarında yaşamış olan matematikçi ve astronomdur. Aslen Zigetvarlıdır. İstanbul'da ölmüştür.

Cemiyeti-i İlmiye-i Osmaniye, Avrupa'da gelişen modern bilimleri genç aydınlara tanıtmak üzere Tanzimat döneminde İstanbul'da Osmanlı devlet adamlarının kişisel gayretleriyle kurulmuş bir dernektir.