İçeriğe atla

Hoca İshak Efendi

Hoca İshak Efendi (Yanyavî İshak, İshak b. Abdullah, Başhoca) (ö. 1836), Osmanlı mühendis, eğitimci.

Türkiye'de modern bilimi kuran öncüler arasında kabul edilir. Mühendishane-i Berr-i Hümayun'da önce riyaziye (matematik) hocası, 1830-1836 arasında "başhoca" (okul müdürü) oldu. Matematik, astronomi, metalurji ve jeoloji alanlarında çalıştı. Yaptığı geniş ve hızlı çeviriler, Tanzimat dönemi öncesi Osmanlı bilim ve eğitim hayatında önemli rol oynadı.

Türkiye'de diferansiyel ve integral hesaptan ilk kez bahseden kişidir.[1] En önemli eseri dört ciltten oluşan "Mecmua-i Ulum-Riyaziyye" (Matematiksel Bilimler Seçkisi)'dir. Bu eserinde cebirsel denklemler, düzlem geometrisi, analitik geometri, konikler ile diferansiyel ve integral hesap konularından bahsetmiştir.[1] Arapça terimlerden türettiği fen terimleri Türkiye'de uzun süre kullanılmıştır.

Yaşamı

1774 yılında Yanya vilayetinin Arta kasabasındaki Celalpaşa mahallesinde doğdu.[2][not 1] Sonradan Müslüman olmuş bir Yahudi'nin oğlu idi.[not 2] Aile çevresinde İbranice ve Yunanca öğrendi. İleride Rumeli defterdarlığına kadar yükselen ve bu görevde iken ölen kardeşi Esad Efendi ile birlikte babalarının ölümünden sonra İstanbul'a gitti. Hangi yıl İstanbul'a gittikleri ve ne tür bir eğitim gördüğü hakkında kaynaklarda bilgi bulunmaz. Ancak medrese öğrenimi gördüğü; Türkçe, Arapça ve Farsça öğrendiği düşünülür. Ardından, Mühendishane-i Berr-i Hümayun kayıtlarına göre 1806-1815 yılları arasında bu okulda öğrenim gördü; üst sınıflarda kadro boşalmadığından okulun son iki yılını dokuz yılda bitirebildi.[3]

1816 yılında Mühendishane-i Berr-i Hümayun'a riyaziye (matematik) hocası olarak atandı. Medine'deki kutsal binaların tamiriyle görevlendirilen Başhoca Hüseyin Rıfkı Tamani'nin yardımcısı olarak Medine'ye gitti.[3] Tamani'nin ölümü üzerine bu görevi Tamani yerine atanan bir mühendisin yardımcısı olarak tamamladıktan sonra İstanbul'a döndü. 1824'te Yahya Naci Efendi'nin ölümü üzerine 1824-1828 arasında Bab-ı Ali Hümayun tercümanlığı yaptı. Reisülküttap Pertev Efendi'nin rekabeti sonucu[2] 1829 yılı sonlarında Bab-ı Ali Hümayun tercümanlığı görevinden azledilip 1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında Balkanlarda yapılmakta olan kalelerin teftişi ile görevlendirildi. Ancak kısa süre sonra geri çağrıldı. Serasker Hüsrev Paşa'nın II. Mahmut'a yazdığı uzun bir raporda Seyyid Ali Paşa'nın yerine Mühendishâne-i Berrî-i Hümâyun'un başhocası olarak görevlendirilmesini önermesi sayesinde bu göreve atandı.[4] Başhocalığı sırasında okulda müfredat programını yeniden düzenledi, bazı hocaları görevden uzaklaştırdı. O vakte kadar öğrencilerinin yerde oturup dizleri üzerinde not tuttukları okulu sandalye ve masalar ile donatıp kara tahtalı sınıflar oluşturdu ve Batılı askerî okulların programına benzer bir program uyguladı.

Hoca İshak, eğitim çalışmalarının yanında, fen eğitimi için gereken birçok kitabı da yazdı ya da çevirdi; o zamana kadar mühendishanede eksikliği giderilemeyen Fransızca ders kitaplarının tercümeleri onun sayesinde tamamlandı.[4] En önemli eseri "Mecmua-i Ulum-Riyaziyye" (Matematiksel Bilimler Seçkisi) adını taşır. Osmanlı bilim literatüründe; matematik, fizik, kimya, astronomi, biyoloji, botanik, zooloji ve mineraloji gibi birçok doğa ve matematik bilimlerinin basılan Türkçe metinlerini bir arada sunan ilk kitaptır. Her bir cildin Mühendishane Matbaası'nda basımı tamamlandıkça Takvim-i Vekayi ile duyurulmuş; II. Mahmut'un takdir ve övgüsü ile karşılanmıştır.[4] Ansiklopedik nitelikteki bu eserin, yaklaşık 45-50 yıl önce yayınlanmış olan Fransızca kaynaklardan derlendiği anlaşılmaktadır. Hoca İshak, Mecmua-i Ulûm-ı Riyaziye'nin ardından 1826-1834 arasında birbiri ardına toplam 13 ciltlik on ayrı bilimsel kitap çevirerek Türkiye'de medrese eğitiminden modern bilime geçişte önemli bir rol oynadı. Basılmış kitaplarının tamamı kendinden sonra da Mühendishâne-i Berrî-i Hûmâyun'da ders kitabı olarak okutuldu.[3]

Hoca İshak, bir yandan da Batı dünyasında yeni keşfedien kimyasal ürünlere Türkçe karşılıklar türetme çabasına girişti. Arapçadan türettiği kelimler, Arapçada bilimsel karşılığı bulunmayan özgün terimlerdi.[4]

1834'te başhocalık ünvanı kendisinde kalsa da Mühendishane'nin başından alınarak yine kutsal binaların tamiri için Medine'ye gönderildi ve dönüş yolculuğu sırasında İskenderiye'de öldü ve orada defnedildi. Mühendishane-i Berr-i Hümayun öğrencileri ve hocaları okulun üst kısmındaki mezarlığa (Hasköy Mezarlığı) onun ansına bir taş dikmişlerdir.[5] Mezartaşı günümüzde kaybolmuştur.[4]

Bazı eserleri

  • Rekzi ve Nasbu'l-Hıyam
  • Tuhfetü'l-Ümerâ fi Hıfz-ı Kıla (1828)
  • Methal fi'I Coğrafya (1831)
  • Usul üs-siyağa (1831)
  • Mecmua-i Ulûm-ı Riyâziye (1831-1834, İstanbul)
  • Usûl-i İstîhkâmât (1834)
  • Aksu'l Merâyâ fi Ahzi'z-Zevâyâ

Notlar

  1. ^ Bazı tarihçiler Başhoca İshak Efendi'nin 1774 yılında Yanya'da doğmadığını; 1748 yılında bir kapıcıbaşının oğlu olarak doğan ve "Safiyesultanzâde" olarak bilinen İshak Bey ile aynı kişi olduğu öne sürmüştür.
  2. ^ Fuat Köprülü ve Bursalı Mehmed Tahir onun Yahudi kökten geldiğine itiraz edip Türk olduğunu iddia etmiştir. Kimi kaynaklarda Karlovalı bir Müslüman olduğu belirtilir.

Kaynakça

  1. ^ a b Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi. "TMMOB EMO İstanbul Şubesi Saygı Buluşması - Mithat İdemen" (PDF). 16 Mayıs 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 24 Ocak 2024. 
  2. ^ a b Seyitdanlıoğlu, Mehmet. "Sultanzade İshak Bey ve Başhoca İshak Efendi aynı kişi midirler?". Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi Cilt 6, Sayı 1-2. 12 Mayıs 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Mayıs 2021. 
  3. ^ a b c İhsanoğlu, Ekmeleddin. "İSHAK EFENDİ, Başhoca". İslam Ansiklopedisi, cilt 22, Yıl 2000, sayfa 529-530. 20 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Mayıs 2021. 
  4. ^ a b c d e Çuluk, Sinan. "19. yüzyıl başında mühendishane atılımı". Tarihdergi.com, Aralık 2019. 12 Mayıs 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Mayıs 2021. 
  5. ^ Yüksek Mühendis Okulu, Kartekin ve Uluçay, İTÜ Makina Fakültesi

İlgili Araştırma Makaleleri

Mühendishane-i Bahr-i Hümâyûn (Türkçe: İmparatorluk Deniz Mühendishanesi) (Osmanlıca: مهندسخانۂ بحرئ همايون Osmanlı İmparatorluğu döneminde, 1773 yılında III. Mustafa zamanında tersane ve donanmanın geliştirilmesi ve de tersane halkının eğitilmesi amacıyla açılmış teknik okuldur. Okulda sınıflara ilk defa tahta ve sıra konulmuştur. Bir okul matbaası kurulmuş ve ders kitapları basılmıştır.

François Baron de Tott Macar kökenli aristokrat bir Fransız subayıdır. Osmanlı İmparatorluğu'nun 18. yüzyılda yaptığı reform hareketlerine olan katkılarıyla hatırlanır.

<span class="mw-page-title-main">Mühendishane-i Berrî-i Hümâyûn</span> Osmanlı İmparatorluğu’nda askeri mühendislik eğitimi veren okul

Mühendishane-i Berrî-i Hümâyûn, İstanbul'da 1795 yılında kurulan; Osmanlı ordusu için topçu ve istihkâm subayı yetiştiren askerî okul. III. Selim devrinde yeniden yapılanmanın en önemli kurumlarından biri olarak 1795‘te Hasköy’de açılmıştır. 1773’te kurulan Mühendishâne-i Bahrî-i Hümâyun’dan sonra imparatorluğun ikinci mühendishanesidir. Örneklerini, Fransa’da Mouradgea D’Ohsson’un ve özellikle Viyana’da Ebûbekir Râtib Efendi’nin gözlemlediği askerlik ve mühendislik akademilerinden almıştır. Kuruluş sebebi Nizâm-ı Cedîd ordusunun teşkil edilmesiyle bağlantılıdır. İlk dönemiyle ilgili belgelerde Fünûn-i Harbiyye Tâlimhânesi, Mekteb-i Fünûn-i Harbiyye veya Mühendishâne-i Sultânî gibi isimlerle, ardından da Mühendishane-i Berrî-i Hümâyûn olarak anılmıştır.

Babıâli Tercüme Odası, 19. yüzyılda Osmanlı Devleti'nde başta diplomatik ilişkiler olmak üzere yabancı dil bilgisi gerektiren her durumda Avrupa dillerinden çevirilerin sorumluluğunu üstlenmek üzere Müslüman tercümanların eğitildiği ve görev yaptıkları kurum.

<span class="mw-page-title-main">Ahmet Ziya Akbulut</span> Türk asker, ressam ve hattat

Ahmet Ziya Akbulut, Türk ressam ve hattat.

Osmanlı Devleti, kurulduğu andan itibaren genişlemeye başlamış ve bu da köprü, cami, yollar gibi binaların yapılmasını gerektirmiştir. İlk dönemlerde zanaatkarlar hem mimar, hem mühendis, hem de sanattan anlayan kişilerdi. Osmanlı Devleti'nde özellikle mimarlık alanında Mimar Sinan'ın yaptığı eserler önemli teknik çalışmalardandır.

Hendese-i Mülkiye, 1883 yılında Padişah II. Abdülhamid tarafından kurulmuştur. Mühendishane-i Berr-i Hümayundaki kılıçhanelerden birisi boşaltılıp Hendese-i Mülkiye öğrencilerine tahsis edilmiştir. Kuruluşunda Fransa'daki École des Ponts et Chaussées örnek alınmıştır. Ancak daha sonra Fransız usulü terk edilmiş ve Alman usulüne geçilmiştir. Hendese-i Mülkiye önceleri askeriyeye bağlıydı, fakat daha sonra askeriyeden ayrılıp Bayındırlık Bakanlığına bağlanmıştır. Adı da Mühendis Mektebi olarak değiştirilmiştir (1909).

Ebuishakzade Mehmed Esad Efendi, bir Osmanlı şeyhülislamı, şair, besteciydi.

Mehmed Feyzullah Efendi, Osmanlı Devleti şeyhülislamı, kazasker, müderris, şehzade hocası, padişah danışmanı.

Mühendis Mekteb-i Âlîsi, askeri idareden ayrılarak kurulan Hendese-i Mülkiye'nin devamı olan kurumdur. Prof. Dr. Karl von Terzaghi okulun önemli hocalarındandır. Bu dönemde ülkede ilk defa Mühendis Mektebi Mecmuası adıyla akademik bir mühendislik dergisi çıkartılmıştır. Okula ilk kez kız öğrenci bu dönemde kabul edildi ve İTÜ'nün bugün hala kullanılan arı simgesine o dönemde karar verilmiştir. 1.Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı döneminde öğrenciler orduya katılmış ve okul 1915 ile 1921 yıllarında mezun vermemiştir. Okul daha sonra Yüksek Mühendis Mektebi adını alarak eğitim ve öğretimine devam etmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Şemsipaşa İlköğretim Okulu</span>

Şemsipaşa İlköğretim Okulu, 1758 yılında Üsküdar'da açılan, İstanbul'un en eski ilköğretim okuludur. Ayazma Camii'nin karşısındadır. Aziz Mahmud Hüdayi Mahallesi'nde bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Hoca Tahsin Efendi</span>

Hoca Tahsin Efendi veya Hoca Hasan Tahsin, son dönem Osmanlı astronomi bilgini ve düşünür.

Şânizade Mehmet Ataullah Efendi, Osmanlı hekim, çevirmen, yazar, tarihçi.

Müderris Abdurrahman Efendi, 1797 yılında Üsküdar - İstanbul'da açılan "Mühendishane Matbaası"nın ilk müdürüdür. Cebir ve geometri müderrisi olan Abdurrahman Efendi, Nizam-ı Cedid hareketleri esnasında 1793 yılında kurulan Mühendishane-i Berrî-i Hümâyûn açılmadan önce 10 yıl boyunca Fransız uzmanlardan istihkam teknikleri konusunda ders almış ve "Mühendishane Matbaası"nı idare ederken yeni kurulan okulda mühendislik dersleri de vermiştir. Halk arasında "Üsküdar Matbaası" olarak da bilinen "Mühendishane Matbaası" Müderris Abdurrahman Efendinin yönetiminde başta Cedid Atlas olmak üzere çok önemli eserler basıp yayınlamasına rağmen "kamu yararına" çalışan bir kurum olarak görüldüğünden sermayesi yetersiz kalmış ve gelişme gösterememiş, bu konuda gelişme olmaması üzerine Müderris Abdurrahman Efendi 2 Aralık 1807 tarihinde yerini Sab›k Defteremini vekili Seyyid Hüseyin Beyefendi'ye bırakmıştır. Doğum ve ölüm tarihlerine dair kayıt bulunamamıştır.

Hasan Fehmi Efendi Osmanlı Devleti 149. şeyhülislamı, kazasker, müderris.

Ahmed Arif Hikmet Bey Efendi 1846 - 1854 doneminde Osmanlı Şeyhülislamı.

Harputlu İshak Efendi (1803-1892), 19. yüzyılda yaşamış devlet adamı, İslam alimi ve düşünürü.

Hüseyin Rıfkı Tamani, Başhoca (rektör), mühendis, yazar.

<span class="mw-page-title-main">Topçu ve Füze Okulu</span> Topçu subaylara eğitim veren askerî okul

Topçu ve Füze Okulu, Ankara'nın Polatlı ilçesinde konumlanmış Eğitim ve Doktrin Komutanlığına bağlı bir askerî birliktir. Türk Kara Kuvvetleri'ne "topçu" sınıfı subay, astsubay ve uzman erbaş yetiştirmekle sorumludur. Okulda öncelikle teorik eğitim alınır.Coğrafi analiz sistemleri ile detaylı bir eğitim uygulanır. İleri gözetleyici simülatörü ile sahaya çıkılmadan önce pratik yapılır. Ardından Fırtına Obüsleri ile savaş senaryoları uygulanarak hedeflere atışlar yapılır. Derslerden geriye kalan zamanlarda zorlu arazi şartlarına alışmak için spor faaliyetleri yapılır. Okulun komutanlığını Tümgeneral Ahmet İbiş yapmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Mehmed Şakir Paşa (1855-1919)</span>

Mehmed Şakir Paşa Osmanlı askeri.