Türk Dil Kurumu (TDK), Türkçeyi incelemek ve Türkçenin gelişmesi için çalışmak amacıyla 12 Temmuz 1932'de Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulan kurumdur. Türkiye'nin başkenti Ankara'da yer alan kurum, Türk dili üzerine çalışmaların yapılıp yayımlandığı bir merkezdir. Türk Dil Kurumu 1955'ten başlayarak çeşitli dallarda ödüller verdi. Ödüller her yıl 26 Eylül Dil Bayramı'nda Ankara'da yapılan törenle sahiplerine verilirdi. Ödül verilen dallar farklı yönetmeliklere göre zaman zaman değişirdi. 1983'te Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu bünyesine alındıktan sonra Türk Dil Kurumu ödülleri kaldırıldı. Günümüzde "Türk Diline Hizmet Ödülleri"ni vermektedir.
Lahana veya kelem, turpgiller (Brassicaceae) familyasından, geniş ve kalınca kat kat yaprakları olan, güz ve kış sebzesi olarak yetiştirilen ve birçok türü olan bitki.
Umut veya ümit bir kimsenin kişisel yaşamındaki olay ve durumlarla ilgili olumlu sonuçlar çıkabileceği ihtimaline dair duygusal inancı olarak tanımlanabilir. Türk Dil Kurumu ise umut sözcüğünü "Ummaktan doğan güven duygusu, ümit" veya "Bu duyguyu veren kimse veya şey" olarak tanımlamaktadır. Ummak ise aynı TDK sözlüğünce "Bir şeyin olmasını istemek, beklemek" veya "Sanmak, tahmin etmek" olarak tanımlanmıştır. Buna göre umut genellikle "iyi bir sanıdan doğan güven veya iyi bir sanıya olan inanç duygusu" olarak tanımlanabilir. Umut genellikle belirli bir oranda sebat içerir yani tersi yönde belli kanıtlar dahi olsa bir şeyin muhtemel olduğuna inanmayı içerebilir.
Hasbek, Yozgat ilinin Sarıkaya ilçesine bağlı bir köydür.
Hâlinden memnunluk, bir insanın bulunduğu fiziksel ve ruhsal durumdan hoşnut olma duygusudur. Bu duyguya sahip olan kişi kendini kaygı, ihtiyaç veya arzu duygularından arınmış hisseder. Sevinç ve mutluluk kavramlarına kıyasla daha kendi hâlinde bir hoşnutluk hâlidir. Kişiyi rahatsız edecek kuvvetler azaltılmış ve bir denge hâline ulaşılmıştır.
Minnet veya şükran bir insanın aldığı yardımdan dolayı duyduğu hoşnutluk duygusudur. Genellikle teşekkür etme yoluyla ifade edilen bir duygudur.
Kıskançlık, bir kişinin bir başkasının niteliğinden, becerisinden, başarısından veya mülkiyetinden yoksun olduğu ve diğerinin bu özelliklere kendi için sahip olmasını dilediği ve istediği zaman ortaya çıkan bir duygudur. Türk Dil Kurumu, kıskançlık kelimesini şöyle açıklamıştır:
Show sözcüğü Türkçeye İngilizceden girmiştir ve genelde "şov" şeklinde yazılır. Özellikle son zamanlarda İngilizce yazılışı da kabul görmüş ve kullanılmaya başlanmıştır.
Sungur şehristanı (Farsça: شهرستان سنقر ), İran'nde Kirmanşah Eyaleti'nin 14 şehristanından birisidir.
Empati, eşduyum ya da duygudaşlık, bir başkasının duygularını, içinde bulunduğu durum ya da davranışlarındaki motivasyonu anlamak ve içselleştirmek demektir. Kendi duygularını başka nesnelere yansıtmak anlamında da kullanılır.
Çalıştay veya workshop, bireylerin ortak bir konu üzerinde çalışmalarını, düşünmelerini ve öğrenmelerini sağlayan uygulamalı bilimsel öğretim tekniği. Çalıştay; daha çok yüksek düzeyli bilişsel süreçlerin kullanıldığı akademik bilgi aktarım uygulamalarında tercih edilen, uzmanlık alanlarına dönük bir uygulamadır. Çalıştay, bilim adamlarının ve uzmanların; bir konuda ön hazırlık yapmak üzere inceleme ve değerlendirme amaçlı toplantılarında kullanılan temel tekniktir. Ayrıca bu çalışma toplantılarına da çalıştay adı verilir.
Sohbet ya da muhabbet; dostça, arkadaşça konuşmak, hasbihal, söyleşi, yârenlik, hasbihal etmek anlamına gelir. Türkçeye Arapçadan geçmiştir.
Konservatuvar kelimesi, Türkçeye İngilizce, Fransızca ve İtalyanca gibi Latin kökenli dillerden girmiştir ve hepsinin okunuşu, bugün Türkçede kullanılan konservatuvar kelimesine benzemektedir. Bazı kaynaklarda konservatuvar olarak da yazılmaktadır.
Anlatım veya ifade; duygu, düşünce ve olguların yazılı veya sözlü olarak karşı tarafa bildirilmesi. Anlatım, sözcüklerin belirli dilbilgisi kurallarına uyarak, anlamlı şekilde bir araya getirilmesidir.
Nissan Skyline, Prince Motor Company tarafından 1957 yılından üretimine başlanan ve daha sonra 1966 yılından itibaren Nissan tarafından üretilen bir orta sınıf otomobil modelidir.
Para kesesi veya kese, küçük para çantası ya da torbaya verilen addır. Diğer keselerden farkı para taşımak için kullanılması ve bu amaçla muhafazasına özen gösterilmesidir. Kese kelimesi Türkçeye Farsça "kīse" kelimesinden geçmiştir. Eski Türkçede ise kese yerine "yançık" kelimesi kullanılmıştır. İngiliz Milletler Topluluğu'na bağlı ülkelerde genellikle "purse" adıyla bilinir. ABD'de ise "purse" kelimesinin yerine "handbag" kelimesi tercih edilmektedir. "Purse" kelimesi, Türkçede kullanılan "burs" kelimesi ile aynı kökenden gelmektedir. Son zamanlarda cep telefonlarının yaygınlaşmasıyla, nitelikli telefon kılıfları para keselerinin yerini almaya başlamıştır.
Hoşnutsuzluk; hoşnut olmama, keyif alamama, neşe dolamama durumu.
Gıpta, başkalarında bulunan bir özellik ya da varlığa karşı duyulan özlem.
Zaplamak ya da TDK'nin önerisine göre geçgeç, televizyon izlerken uzaktan kumanda yardımıyla hızlı bir şekilde farklı televizyon kanalları ya da radyo frekansları arasında gezerek ilginç bir yayın aramaktır. Zaplamaya, genellikle televizyon kanallarında sık sık çıkan ticari reklamlar ya da can sıkıntısı sebep olmaktadır.
Tutku, belirli bir kişi veya şeyle ilgili olarak güçlü ve inatçı veya zar zor kontrol edilebilen duygu veya eğilimi belirtmek için kullanılan bir terimdir.