Uzak Doğu, Avrupa merkezli yaklaşımda Asya'nın doğusu ve güneydoğusundaki ülkeler.
Şinto veya Şintoizm, Japonya'nın yerli, Japonların millî dinidir. Eskiden Japonya'nın resmî diniydi. Sadece Japonya'da ibadetlere katılan 119 milyon kişi vardır. Dünya'nın en eski dinlerinden olan Şinto bir tür animizmdir ve ayrıca şamanistik uygulamaları da içerir.
İzanagi ile İzanami, inanışa göre, gökyüzü ile yeryüzünün kaostan ayrışmasından sonra ortaya çıkan kardeş tanrıların 8. çiftidirler. Gökyüzünün yüzen köprüsünden, tanrısal mücevherlerle süslü bir mızrakla okyanusu karıştırarak ilk kara parçalarını yarattıklarına inanılır. İlk cinsel birleşmeleri sonucunda Hiru-Ko (ひる-こ) adlı sakat bir çocuk doğar. Bu çocuğu sazdan bir sal içerisinde suya bırakırlar. Çocuğun sakatlığını, kadın olduğu için asla ilk konuşmaması gereken İzanami'nin kuralları çiğnemiş olmasına bağlarlar. Yeniden işe başlayarak birçok ada ve tanrı yaratırlar.
Paganizm, kökenleri dünyanın kadim doğa dinlerine uzanan spiritüel bir yaşam tarzıdır. Temelde kökleri Avrupa'nın eski inanç biçimi ve bu dinlerinin genel adıdır. Bu dinlere mensup kişilere ise pagan denir.
1 Mart Hareketi, Samil Bağımsızlık Hareketi olarak da bilinir, Kore'nin Japon egemenliğinden kurtulması ve ulusal bağımsızlığına kavuşması amacıyla düzenlenen gösteriler dizisi.
Ulusal Komünizm veya diğer adıyla Galiyevizm, 1917 Ekim Devrimi'nde etkin bir rol oynayan Sultan Galiyev'in ideolojisidir.
Asya'ya özgü mitolojiler şunlardır:
- Arap mitolojisi
- Bali mitolojisi
- Budist mitoloji
- Çin mitolojisi
- Filipin mitolojisi
- Hint mitolojisi
- Japon mitolojisi
- Kore mitolojisi
- Pers mitolojisi
- Türk mitolojisi
- Tatar mitolojisi
- Tengricilik
- Yunan mitolojisi (Kıbrıs ve antik Türkiye'de)
Şibuya, Japonya'nın başkenti Tokyo'nun 23 özel semtinden biridir. Yüzölçümü 15.11 km² olan semtin nüfusu 1 Mayıs 2016 tarihi itibarı ile 221,801'dir.
Şinbutsu-şūgō, Japonya'nın yerel Şinto'suyla ile Budizmin karıştırılıp tek bir inanç sistemi şeklinde yeniden inşasıdır. Bu olguya Şinbutsu-konkō da denir.
Şinbutsu-bunri, Şinbutsu-şuugō geleneğini yasaklayıp, Şintō ile Budizmin, kamiler ile budaların, Şinto ile Budist tapınakların birbirinden kesin çizgilerle ayrılmasına denir.
Kokugaku, Japonya'nın Edo döneminin ortalarında yoğun ilgi görmüş olan bir çalışma alanıdır. Rangaku ile beraber Edo dönemini temsil eden alanlardan biri olup, Wagaku, Kōchōgaku, Kogaku diye de anılır. Japon dili, Japon edebiyatı, Tanka şiirleri, Tarih bilimi, Coğrafya bilimi, Teoloji gibi birçok alanı kapsayıp, araştırmacıların Kokugaku'ya yönelik bakış açıları da alandan alana değişir.
Japonya imparatoru, Japonya İmparatorluk Ailesi'nin başı ve Japonya'nın sembolik hükümdarıdır. İmparator, Japonya Anayasası'na göre "ülkenin ve halkın birliğinin sembolü" olup aynı zamanda tarihsel olarak Şinto dininin de en yüksek otoritesidir.
Şinto tapınağı, Şintoizm'de bir veya birden fazla Şinto kamisini barındırma amaçlı bir yapıdır. Şinto tapınağı bir ibadet yeri olmayıp kutsal nesneleri saklamak için kullanılır.
Inari Ōkami, Japon tilkiler, bereket, pirinç, çay, sake, tarım ve sanayi, genel refah ve dünyevi başarı kamisidir. Inari Ōkami, Şintoizm'in baş kamilerinden biridir. Eski Japonya'da Inari, kılıç ustalarının ve tüccarların de himayesi altında kaldı. Erkek, kadın ya da androginos olarak temsil edilen Inari, bazen üç ya da beş bireysel kami topluluğu olarak da görülür. Inari, MS 711 yılında Inari Dağı'nda bir tapınak kurulduğundan bu yana ibadet edildiği görülüyor. Efsaneye göre İnari dokuz kuyruğunun hepsini insanlar için bağışlamış ve yok olmuştur. Bu sebeple insan olarak, hiç anlamayacağınız bir surette dirilir. Şinto inancında İnari sureti kızıl sarı saç ve yeşil gözle açıklanır. Tanrılık hayatında insanlık için bahşettiği iyi niyetinin cezasını bu hayatında çekecektir ve kıyameti getirecek tanrı olarak bilinir. Günümüzdeki Şinto tapınma ayinlerinde “watashi no O-Inari-sama” “Benim İnari’me” kavramı vardır. Bu da İnari'nin hiçbir şeye ait olamayacağından gelmektedir. İnari'nin ölümlü hayatında insanlığa verecek canı yoktur, bu yüzden o artık kimsenin tanrısı değildir. İnari ruhuyla dirilen insanın geçmişte verdiği sağlık, sevgi ve neşe gibi kavramlardan mahrum kalacağına inanılmaktadır. Bir Toyokawa rahibine göre İnari, Mayıs yağmurunda dirilir ve göklerin aklını kaybettiği bir gün yeniden yok olacaktır. Bazı bilginler ibadetin 5. yüzyılın sonlarında başladığına inansa da, Inari'ye MS 711'de Inari Dağı'nda bir türbenin kurulmasından bu yana tapınıldığı görülüyor. 16. yüzyılda Inari, demircilerin hamisi ve savaşçıların koruyucusu olmuştu ve Inari'ye tapınma Edo döneminde Japonya'ya yayıldı. Inari, Japonya'da hem Şinto hem de Budist inançlarında popüler bir figürdür. Japonya'daki Şinto tapınaklarının üçte birinden (32.000) fazlası Inari'ye adanmıştır. Kozmetik şirketi Shiseido gibi modern şirketler, şirket merkezlerinin tepesinde mabetlerle Inari'yi bir patron kami olarak görmeye devam ediyor.
Japonya'da Şintoizm ve Budizm olarak 2 din hakimdir. 2006 ve 2008 yıllarında yapılan araştırmalara göre, Japonya nüfusunun %40'ından azı örgütlü bir dine mensuptur.
Japonya İmparatorluk Mühürü ayrıca Krizantem Mühürü , Krizantem Çiçeği Mühürü veya İmparatorluk Krizantem Amblemi , ulusal mühürlerden biri Japonya İmparatoru ve İmparatorluk Ailesi üyeleri tarafından kullanılan bir kret (mon). Bu, Japon hükûmeti tarafından kullanılan Paulownia Mühürü ile zıttır.
Japon felsefesi tarihsel olarak hem yerli Şinto hem de Budizm, Taoizm ve Konfüçyüsçülük gibi kıtasal dinlerin bir birleşimi olmuştur. Eskiden, Mitogaku ve Zen'de olduğu gibi, hem Çin felsefesinden hem de Hint felsefesinden büyük ölçüde etkilenen modern Japon felsefesinin çoğu, artık Batı felsefesinden de etkilenmektedir.
Ōmine Dağı, Japonya'nın Nara kentinde Japonya'daki Budistlerin üç cesaret sınavıyla ünlü kutsal bir dağdır. Zirvesi 1,719 metredir.
Yeni Japon dinleri, Japonya'da kurulan yeni dini hareketlerdir. Japoncada bunlar, shinshūkyō (新宗教) veya shinkō shūkyō (新興宗教) olarak da adlandırılır. Japon araştırmacılar, 19. yüzyılın ortalarından bu yana kurulan tüm dinleri "yeni dinler" olarak sınıflandırırlar; dolayısıyla bu terim, derin bir çeşitliliğe ve çok sayıda dine atıfta bulunur. Bunların çoğu, yirminci yüzyılın ortalarından sonlarına doğru ortaya çıktı ve Budizm ve Şinto gibi çok daha eski geleneksel dinlerden etkilendiler. Yabancı etki kaynakları arasında Hristiyanlık, İncil ve Nostradamus'un yazıları yer alır.