İçeriğe atla

Hiper güç

Hipergüç, süpergüçler arasında faaliyet alanı, askeriye, ekonomik açıdan diğerlerinden daha üstün olan devlete denir. Dünyada hiçbir zaman iki ayrı hipergüç bulunmaz. 1991'den günümüze kadar ABD için kullanılmaktadır. Amerikalı profesör Amy Chua'nın hiper güç kavramı üzerine olan Day of Empire kitabında, hiper güç kavramına mükemmel örnek teşkil eden ülkeler şöyle sıralanmıştır: Ahameniş İmparatorluğu, Roma İmparatorluğu, Tang Hanedanı, Moğol İmparatorluğu ve Britanya İmparatorluğu. Bu ülkeler, altın çağlarında dönemin hipergüçleri olarak tanımlanmakta.[1][2]

Osmanlı'nın bu kavramdaki yeri

Amy Chua, bir röportajında İslam ülkesi olan ülkelerden neden hiç süper güç olmadığı ile ilgili soruda Osmanlı İmparatorluğu'nun hiper güç olup olmadığı konusunda "Belki de Müslüman ülkelerden, hiper güç olmaya en çok yaklaşan ama hiper güç kavramı için yeterli olmayan Osmanlı." cümlesine yer vermiştir.[3]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ Kaufmann, Eric (16 Mart 2009). "Day of Empire: How Hyperpowers Rise to Global Dominance—and Why They Fall". Nationalism and Ethnic Politics. 15 (1): 133-136. doi:10.1080/13537110802701013. ISSN 1353-7113. 
  2. ^ Morrow, Lance (18 Kasım 2007). "How to Rule the World". The New York Times (İngilizce). ISSN 0362-4331. 11 Mayıs 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Eylül 2020. 
  3. ^ "A tolerant Islamic society might be able to do this. I have a chapter on the Ottoman Empire, which perhaps came closest, but never came close to being a hyperpower.". www.ft.com. 10 Haziran 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Ocak 2021. 

İlgili Araştırma Makaleleri

İmparatorluk, genellikle bir imparator olan tek bir yönetici otoriteye tabi olan birkaç bölge ve halktan oluşan egemen bir devlettir.

<span class="mw-page-title-main">Emperyalizm</span> nüfuz yoluyla devletler arasında eşitsiz bir ilişki yaratılması

Emperyalizm, yayılmacılık veya ekspansiyonizm, bir devletin veya ulusun başka devlet veya uluslar üzerinde kendi çıkarları doğrultusunda etkide bulunmaya çalışmasıdır. Etkileyen devlet, etkilenen devletin kaynaklarından "yararlanma" hakkına sahiptir.

Süper güç, uluslararası sistem içerisinde ilk sırada bulunan, dünya çapında olaylara etki edebilen ve güç kullanabilen devlettir. Uluslararası sistem içerisinde büyük güç statüsünden daha yukarıdadır. Soğuk Savaş süresince ABD ve SSCB için kullanılan terim, II. Dünya Savaşı sonrasında kısa bir süre için de olsa Birleşik Krallık için de kullanılmıştır. Tarihsel süreç incelendiğinde ise: Han Hanedanı, Ahmemiş İmparatorluğu, Roma İmparatorluğu, Sasani İmparatorluğu, Raşidin Halifeliği, Emeviler, Abbasiler, Tang İmparatorluğu, Büyük Selçuklu İmparatorluğu, Song Hanedanı, Yuan Hanedanı-Moğol İmparatorluğu, Pers İmparatorluğu, Osmanlı İmparatorluğu, Avrupa Hun İmparatorluğu, Asya Hun İmparatorluğu'nun da altın çağlarında dönemlerinin süper güçleri olarak dünya siyasetinde bulundukları kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Muhacir</span>

Muhacir, Osmanlı Devleti tarafından kendi vatanlarındaki etnik temizlik veya savaş gibi sebeplerden dolayı Osmanlı İmparatorluğu'na göç eden Müslümanlara verilen genel isimdir. Türkçeye "Mekke'den Medine'ye göç eden" anlamındaki Arapça sözcükten geçmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Aşkenaz Yahudileri</span> Yahudi etnik grup

Aşkenaz/Aşkenazi Yahudileri, İbranice: יְהוּדֵי אַשְׁכְּנַז‎) veya İbranice -im ekinden gelen Aşkenazim, Yahudi-Roma savaşlarından sonra galip gelen Roma tarafından, Anadolu ve İberya üzerinden Avrupa'ya sürgün edilen İbrani kökenli Kenanlı Yahudilerdir.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye tarihi</span> Anadolu, Doğu Trakya, Güneybatı Kafkasya ve Yukarı Mezopotamya tarihi

Türkiye Cumhuriyeti'nin topraklarını oluşturan bölgenin tarihi olarak anlaşılan Türkiye tarihi, hem Anadolu'nun hem de Doğu Trakya'nın tarihini içerir. Daha önce siyasi olarak farklı olan bu iki bölge, MÖ 2. yüzyılda Roma İmparatorluğu'nun kontrolü altına girdi ve sonunda Bizans İmparatorluğu'nun çekirdeği haline geldi. Osmanlı döneminden önceki zamanlar için, Türk halklarının tarihi ile şimdi Türkiye Cumhuriyeti'ni oluşturan toprakların tarihi arasında da bir ayrım yapılmalıdır. Türkiye'nin bazı bölümlerinin Selçuklu Hanedanı tarafından fethedildiği zamandan bu yana, Türkiye tarihi Selçuklu İmparatorluğu'nun Orta Çağ tarihini, Osmanlı İmparatorluğu'nun Orta Çağ'dan modern tarihini ve 1920'lerden bu yana da Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihini kapsar.

<span class="mw-page-title-main">İkinci Fransız İmparatorluğu</span> 1852-1870 yılları arası Fransa

İkinci Fransız İmparatorluğu, Fransa'da 1852-1870 yılları arasında uygulanan imparatorluk yönetimidir.

<span class="mw-page-title-main">Millet (Osmanlı İmparatorluğu)</span>

Millet, Osmanlı Türkçesinde dini grupları belirtmek için kullanılan terimdir. 19. yüzyılda Tanzimat reformlarıyla, hakim sınıf olan Sünniler dışındaki, kanunen korunan dini azınlıkları ifade etmek için kullanılmaya başlanmıştır. Osmanlı İmparatorluğu'nda tüm Sünni gruplar bir millet kabul edilirken, azınlıklar yani gayrimüslimler sadece dine veya mezhebe göre değil aynı zamanda etnik gruplarına göre de ayrı milletler oluştururlardı. Örneğin Ermeniler tek bir millet olmayıp Ermeni Katolik ve Ermeni Protestan milletlerine ayrılırlardı. Millet kelimesi Arapça bir kelime olan mille (ملة)'den gelmektedir. Millet kelimesi günümüzde, Osmanlı'da kullanılandan farklı olarak, dinsel bir anlam değil dilsel bir anlam ifade etmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Antik İran</span> İran kültürel etkisine sahip bölge

Antik İran ya da Büyük İran sözcüğünün anlamı İran kültürel etkisine sahip bölgeleri ifade eder. Kabaca İran kültürünün yeri olan İran Platosu merkezinde olmak üzere Kafkasya, Doğu Anadolu Bölgesi toprakları, İndus Nehri ve Pakistan içeren topraklar içerisinde kalan bölgenin tarihsel adıdır. Ayrıca İran kültürüne etki eden bu terimi Encyclopædia Iranica tarafından da kullanılmaktadr.

Yeni Osmanlıcılık veya neo-Osmanlıcılık, Türkiye'nin Osmanlı İmparatorluğu'nun dini, kültürel ve politik mirasını sahiplenmesi gerektiğini savunan siyasî bir fikirdir.

<span class="mw-page-title-main">Bursa Kuşatması</span>

Bursa Kuşatması, 1317'den 6 Nisan 1326'da düşene kadar Osmanlıların Prusa'yı ele geçirmek için bir plan uyguladıkları zaman gerçekleşmiştir. Osmanlılar daha önce bir şehri ele geçirmemişlerdi; savaşın bu aşamasında uzmanlık ve yeterli kuşatma donanımının olmaması, şehrin ancak altı ya da dokuz yıl sonra düştüğü anlamına geliyordu. Bazı kaynaklara göre Osman Gazi, kentin düşüşünden hemen önce doğal nedenlerden ölmüştür. Diğer bazı kaynaklar ise ölüm yatağında zaferi duymak için yeterince uzun yaşadığını ileri sürmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Portekizliler</span> Portekizin yerli halkı

Portekizliler, İber Yarımadasının güneybatısında yer alan Portekiz'in yerli halkıdır. Portekizliler bir Latin halkıdır, dilleri Latinceye dayanan Portekizcedir. Bir sömürge devleti olan Portekiz İmparatorluğu döneminde Portekizlilerin önemli bir kısmı dünyanın farklı yerlerine dağılmıştır.

Büyük güç veya eski adıyla Düvel-i Muazzama. Genel olarak bu terim, ekonomileri, dış siyasetleri ve askerî güçleri ile küresel alanda etkisi olan devletleri kapsamaktadır.

Dünya tarihindeki birkaç imparatorluk, tanım ve ölçüm şekline bağlı olarak tüm zamanların en büyüğü olmak için mücadele etmiştir. Büyüklüğü ölçebilmek için kullanılan olası yollar, söz konusu imparatorluğun yüzölçümü, nüfusu ve ekonomik gücüdür. Bu yöntemlerden en yaygın olarak kullanılan, imparatorluğun ya da ülkenin yüzölçümü yani karasal alanıdır. Çünkü alanın oldukça kesin bir tanımı vardır ve yüksek seviyede doğrulukla ölçülebilir. 1978 ve 1997 yılları arasında tarihi imparatorlukların bölgesel boyutları hakkında bir dizi akademik makale yayınlayan Estonyalı siyaset bilimci Rein Taagepera, bir imparatorluğu "bağlıları egemen olmayan nispeten herhangi bir büyük egemen siyasi varlık" olarak tanımladı ve imparatorluğun egemen olduğu bölgedeki askeri ve vergi koyma kabiliyetlerini alan büyüklüklerine dâhil etti. Liste, birkaç imparatorluğun mevcut veri eksikliklerinden dolayı ayrıntılı değildir; bu nedenle ve tahminlerdeki doğal belirsizlikten dolayı herhangi bir sıralama verilmemiştir.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı gerileme tezi</span>

Osmanlı gerileme tezi veya Osmanlı gerileme paradigması, Osmanlı İmparatorluğu'nun dünyanın o zaman gelişmiş kabul edilen ülkeleri ile kıyaslandığında bilim ve endüstride geri kalması ve ürünler ortaya çıkaramaması sonucu, dış ülkelere bağımlılığını tarif etmek amacı ile ortaya konmuştur. Türkiye'nin ve dünyanın tanınmış tarihçilerinden Halil İnalcık Osmanlı İmparatorluğu Klasik Çağ adlı kitabında, “...18. yüzyılın uzun savaşlarıyla denge Avrupa’dan yana döndü. Osmanlı gücü inişe geçti, 18. yüzyılda Batı üstünlüğünün kabulüyle de imparatorluk politik ve ekonomik olarak Avrupa’ya bağımlı hale geldi, imparatorluğun varlığını sürdürmesi ve olası çöküşü, sonunda bir Avrupa politikası sorunu, Doğu Sorunu oldu ve Osmanlı politik yaşamı 1920'ye dek Avrupa'ya bağımlı olarak sürdü,” saptamasını yapmıştır.

Bu liste, alfabetik bir imparatorluk listesi dir. Tarayıcınız bu işlevi destekliyorsa tablo diğer sütunlarda yeniden listeleme yapabilirsiniz.

<span class="mw-page-title-main">Kemalist tarihyazımı</span> Atatürkün kişilik kültünden etkilenen tarih anlatısı

Kemalist tarihyazımı, Türk siyasi ideolojisi Kemalizm tarafından desteklenen ve Atatürk'ün kişilik kültünden etkilenen tarih anlatısıdır. Kemalist tarihyazımı, Türkiye Cumhuriyeti'nin Osmanlı İmparatorluğu'ndan açık bir kopuşu temsil ettiğini ve Cumhuriyet Halk Partisi'nin İttihat ve Terakki'nin halefi olmadığını ileri sürer. Bu iddialara Taner Akçam, Erik-Jan Zürcher, Uğur Ümit Üngör ve Hans-Lukas Kieser gibi akademisyenler tarafından karşı çıkıldı.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı İmparatorluğu'nun parçalanması</span> I. Dünya Savaşının ardından Osmanlı topraklarının parçalanması

Osmanlı İmparatorluğu'nun parçalanması, I. Dünya Savaşı'nı takiben Kasım 1918'de İstanbul'un Britanya, Fransa ve İtalya askerleri tarafından işgal edilmesinin ardından başlayan jeopolitik bir süreçti. Parçalanma, özellikle Osmanlı İmparatorluğu'nun Almanya ile ittifak kurmasının ardından yapılan Sykes-Picot Anlaşması gibi İtilaf Devletleri'nin savaşın ilk safhalarında yaptığı birtakım anlaşamalar üzerinden planlanmıştı. Eskiden Osmanlı İmparatorluğu'nu oluşturan büyük topraklar ve halklar, birkaç yeni devlete bölündü. Osmanlı İmparatorluğu; jeopolitik, kültürel ve ideolojik yönden önde gelen İslam devletiydi. Osmanlı'nın savaşın ardından parçalanması, Britanya ve Fransa gibi Batılı güçlerin Orta Doğu'ya hâkim olmasına sebep oldu ve modern Arap dünyası ile Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasına yol açtı. Anadolu Hareketi tarafından bu Batılı güçlere direnilse de, Osmanlı'nın ardıl devletleri kapsamında böylesi bir direniş II. Dünya Savaşı'nı takip eden hızlı dekolonizasyon sürecine kadar görülmedi.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı İmparatorluğu tarihi</span> Osmanlı İmparatorluğunun tarihi

Osmanlı İmparatorluğu, yaklaşık 1299 yılında Osman Gazi tarafından Anadolu'nun kuzeybatısında, Bizans İmparatorluğu'nun başkenti Konstantinopolis'in hemen güneyinde küçük bir beylik olarak kuruldu. Osmanlılar Avrupa'ya ilk kez 1352'de geçtiler, 1354'te Çanakkale Boğazı'ndaki Çimpe Kalesi'nde kalıcı bir yerleşim kurdular ve başkentlerini 1369'da Edirne'ye taşıdılar. Aynı zamanda, Anadolu'daki çok sayıda küçük Türk devleti de fetihler ya da bağlılık bildirimleri yoluyla filizlenmekte olan Osmanlı sultanlığına dahil edildi.

Osmanlı İmparatorluğu'nda Batılı milliyetçilik anlayışının yükselişi, Osmanlı millet anlayışının çöküşüne neden oldu. Osmanlı İmparatorluğu'nda hakim olan ve dini merkeze aldığı için mevcut millet kavramından farklı olan millet anlayışı, Osmanlı İmparatorluğu'nun gerilemesinde kilit bir faktör oldu.