
Anadolu, Anadolu Yarımadası veya coğrafi olarak Asya Kıtası'nın tüm özelliklerini içerdiğinden Küçük Asya, Asya kıtasının en batısında Karadeniz, Akdeniz ve Ege denizi arasında kalan yaklaşık 755.000 km²'lik bir alanı kaplayan dağlık bir yarımadadır.

Hititler ya da Etiler, Tunç Çağı'nda Anadolu, Levant ve Kıbrıs'ta varlık göstermiş bir halk.
I. Hantili yaklaşık olarak MÖ 1590-1560 yıllarında hüküm sürmüş Hitit kralıdır.
Telipinu, Eski Krallık döneminin sonunda hüküm sürmüş bir Hitit kralıdır. Kendi adıyla anılan Hitit Veraset Yasası'nı oluşturan Telepinu Fermanı'yla tanınmıştır.

Hititçe veya Hitit dili, Tunç Çağı'nda Anadolu'da yaşamış Hititlerin veya dillerinde kendilerine verdikleri isimleri ile Neşalıların konuşmuş olduğu, Hint-Avrupa dillerinin Anadolu alt grubuna ait bir ölü dil. Dil, diğer Anadolu dilleri olan Luvice ve Palaca ile yakından ilişkilidir. Tarihte belgelenmiş en eski Hint-Avrupa dilidir.
I. Murşili (Muršili) yaklaşık olarak MÖ 1620-1590 yıllarında hüküm sürmüş Hitit kralı. Önce Halep şehrini ele geçirerek Suriye'deki Yamhad krallığını yıkmış, ardından Babil şehrine kadar giderek MÖ 1595 yılında Hammurabi sülalesini sona erdirmiştir.
Hitit devletinin kurucusu kimi kaynaklarda I. Hattuşili olarak belirtiliyor olsa da Telipinu fermanında aktarıldığı üzere, bir önceki kral Labarna'nın zamanında Anadolu'nun çeşitli bölgelerinin fethedildiği anlaşılmaktadır. Hitit beylikleri döneminde sağlam bir devlet yapısı olduğu söylenemez. Bu dönemde Orta Anadolu'da sadece Hititler değil, Hattiler, Luwiler gibi grupların da hüküm sürdüğü şehir devletleri mevcuttur. Labarna'dan son kral II. Şuppiluliuma'ya kadar yaklaşık 5 asır boyunca hükümdarlığı kesin olarak belgelenmiş 26 Hitit kralı hüküm sürmüştür.

Luviler, Anadolu'da yaklaşık olarak M.Ö. 2300'e doğru ortaya çıkmış bir halktır. Benzersiz bir yerli hiyeroglif yazısı ve Mezopotamya'dan ithal edilmiş çivi yazısı ile yazılmış olan Anadolu dillerine mensup Luvice dilini konuştukları da bilinmektedir.
Labarna, MÖ 1680 ve MÖ 1650 seneleri arasında yaşamış bir Hitit kralıdır. Labarna Eski Hitit Krallığı'nın geleneksel kurucusu kabul edilir. Labarna ismi daha sonraki dönemlerde Hitit kralları tarafından bir unvan gibi kullanılmaya başlanmıştır.

Arzava, antik çağda Batı Anadolu’da Göller Bölgesi’nden Ege Denizi’ne uzanan kuşakta kurulmuş olan bir devlettir. Adının Ormanlar Yurdu anlamına geldiği ileri sürülmüştür Doğusunda Hitit Krallığı, kuzeyinde hakkında çok az bilgi bulunan Assuva federasyonu yer almaktaydı.
I. Zidanta, Eski Krallık döneminde, yaklaşık olarak MÖ 1560-1545 yıllarında hüküm sürmüş Hitit kralıdır.
I. Huzziya, Eski Krallık döneminde hüküm sürmüş bir Hitit kralıdır.
Tahurvaili, Orta Hitit döneminde hüküm sürmüş bir Hitit kralıdır.
III. Arnuvanda, MÖ 13. yüzyıl sonlarında, kısa bir süre hüküm sürmüş Hitit kralıdır.

II. Muvatalli, yıllarında hüküm sürmüş ve Mısır kralı II. Ramses'le Kadeş Savaşı'nı yapmış olan Hitit kralıdır.
Hilakku, Demir Çağı'nda, MÖ 1. binyılda, güney Anadolu'da var olmuş bir Geç Hitit Devleti'dir.
II. Şuppiluliuma, IV. Tuthaliya'nın oğlu, MÖ 1207-1178 yıllarında hüküm sürdüğü düşünülen Hitit İmparatorluğu'nun Yeni (Büyük) Krallık Dönemi'nin bilinen son kralı ve Asur kralı I. Tukulti-Ninurta'nın çağdaşıdır. Komutası altındaki bir donanma Kıbrıslıları yenilgiye uğratmıştır, bu olay aynı zamanda tarihte kaydedilmiş ilk deniz muharebesidir.
II. Murşili, babası II. Muvatalli'nin ölümünün ardından MÖ 1272, yılında tahta çıkmış ve sadece birkaç yıl hüküm sürdükten sonra amcası III. Hattuşili tarafından tahttan indirilerek sürgüne gönderilmiş bir Hitit kralıdır. Hitit kaynaklarında ismi genellikle Urhi-Teşup olarak geçmektedir.

Kuşşara (Kuššar), Anadolu'da bir Tunç Çağı krallığıydı. Krallık, günümüzde çoğunlukla Eski Hitit Krallığı oluşturacak hanedanın kökeni olarak anılmaktadır.
Haballa olarak da yazılan Hapalla, M.Ö. 14. yüzyılın ortalarında Orta-Batı Anadolu'da hüküm sürmüş bir krallıktı. Nüfusunun Luvi dili konuştuğu Hapalla, Arzava devletleri arasında en doğuda olanlardan biriydi. Hapalla krallığı en azından M.Ö. 13. yüzyılın sonuna kadar varlığını sürdürdü. Hüküm sürdüğü dönemin çoğunluğu boyunca bir Hitit vasalı olarak kaldı. Bölge, M.Ö. 1180'de Deniz Halkları tarafından ele geçirildi.