İçeriğe atla

Himaye-i Hayvanat Cemiyeti

Himaye-i Hayvanat Cemiyet, 4 Ekim 1912 tarihinde İstanbul'da kurulmuş bir hayvan hakları örgütüdür.[1][2] Bizans döneminde şehirde yaygın olarak dolaşan başıboş hayvanlar İstanbul'un Türklerce ilhakından sonra durum değişti. Osmanlı ordusunda yer alan Türkmenler ile birlikte şehre giriş yapan köpeklerin sayısı zaman için büyük artış gösterdi. Şehirdeki başıboş köpek sayısı öylesine artmıştı ki köpeklerin 15-20 tanesinin bir arada gezdiği görülüyordu.

Sokak köpekleri ve halk

Fransız botanikçi ve gezgin Joseph Pitton de Tournefort, güncelerinde İstanbul halkının bu köpekleri önemsediğinden, köpeklere yuva yapan ve uyumaları için altlarına saman seren hayır derneklerinin varlığından ve yalnızca köpeklere verilmek üzere et satan seyyar satıcılardan söz eder.[2]

Daha yakın tarihlerde İstanbul'u ziyaret eden Mark Twain ise köpeklerin sefilliğinden ve uğradıkları kötü muameleden söz eder. İkinci Meşrutiyet döneminde Dorina Neave, Twenty Six Year on the Boshorus (Türkçe: Boğaziçi'nde Yirmi Altı Yıl) adlı kitabında semt sakinlerinin sandalcılara para vererek köpekleri karşı kıyıya gönderdiğini, karşı kıyıdakilerin de iki kat para ödeyerek köpekleri geri gönderdiğini anlatır.[2]

Köpek sürgünleri

Himaye-i Hayvanat Cemiyeti'nin kuruluş nedeniyse şehir içinde sayıları 50 bini aşan köpeklerden kurtulmak için devlet eliyle yürütülen resmî çalışmalardır. II. Mahmud döneminde ilk kez köpeklerin şehirden sürülmesine karar verildi.[1][2] Sandallara, kayıklara doldurulan sokak köpekleri Hayırsızada olarak bilinen Sivriada'ya götürüldü. İkinci sürgün ise Abdülaziz döneminde yapıldı ancak İstanbul'un çeşitli yerlerinde yangınlar çıkmaya başlayınca bu olay halk arasında köpek tehcirinin laneti ve cezası olarak değerlendirildi ve adaya götürülen köpekler şehre geri getirildi.[2]

Şark Ekspresi ilk yolcularıyla İstanbul'a geldiğinde, seçkin konuklar ve o tarihlerde yeni yeni artmaya başlayan araç trafiği köpek sürgünlerinin yine gerekli kıldı. Çünkü tramvay yollarında ve caddelerde gelişigüzel yatan köpekler kazalara neden oluyorlardı.[2] Bu sürgünlerden en sonuncusu 1911 yılında yapıldı. Adaya hapsedilen köpekler hiçbir yardım bırakılmaksızın terk edilmişlerdi. Açlıktan birbirlerini yedikleri rivayet edilen köpeklerin adadaki ulumalarının geceleri İstanbul'dan duyulduğu söylenir.[2][3]

Derneğin kuruluşu

Devlet eliyle yürütülen bu köpek kıyımına karşı harekete geçen bir grup nüfuzlu Osmanlılı, 1912 yılında Himaye-i Hayvanat Cemiyeti'ni kurdu. Derneğin başkanı Ayan Meclisi üyesi ve eski sadrazamlardan Hüseyin Hilmi Paşa; ikinci başkanları Şura-yı Devlet Reisi Said Halim Paşa ile Teşrifat-ı Umumiye Nazırı İsmail Cenani Bey; kâtipleri Ayan Meclisi üyesi Baserya Efendi ile Şura-yı Devlet üyesi Yusuf Razi Bey, veznedarı Türkiye Millî Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Sir H. Babington'dur. Köpek sürgünlerinin yapıldığı dönemde İstanbul valisi olan İbrahim Bey ile daha iki yıl önce binlerce köpeğin Sivriada'da birbirini yemesiyle biten facianın yaşandığı dönemde (Şehremini) İstanbul Belediye Başkanı olan Tevfik Bey de bu derneğin üyeleridendir.[2]

Dernek, o dönemde Beyoğlu Belediyesi'nin bünyesinde hayvanlara uygulanan zulmü bitirmek, iyi muameleyi özendirmek ve özellikle çocuklar arasında iyilikseverlik ve yardımlaşmayı yaymak gibi amaçlarla kurulmuş ve köpek itlafına karşı büyük kampanyalar yürütmüştür. 1911 yılından sonra kayıtlarda hiçbir köpek itlafı ya da sürgününe rastlanmaması bu derneğin başarıya ulaştığını gösterir. Himaye-i Hayvanat Cemiyeti 1914'yılında Osmanlı İmparatorluğu'nun I. Dünya Savaşı'na girmesinden dolayı faaliyetine zorunlu olarak son vermek durumunda kalmıştır.[2]

Yazında köpekler ve dernek

Fransız yazar Catherine Pinguet'nin Türkiye'de Yapı Kredi Yayınları'ndan çıkan İstanbul'un Köpekleri adlı kitapta yazar İstanbul'un eski gündelik yaşamında sokak köpeklerinin yerini, başıboş bu köpeklerin İstanbul halkıyla ilişkilerini, köpeklere yönelik başlatılan itlaf ve tehcir kampanyasını, buna karşı olarak ortaya çıkan Himaye-i Hayvanat Cemiyeti'nin çalışmalarını belgelerle anlatmaktadır.

Kaynakça

  1. ^ a b "Hayvansever öncüler arasında Mahmud Şevket Paşa ile Said Halim Paşa var". 15 Aralık 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Kasım 2009. 
  2. ^ a b c d e f g h i "İstanbul Himayei-i Hayvanat Cemiyeti". Erişim tarihi: 23 Kasım 2009. []
  3. ^ Atlas dergisi: Ekim 2009, 199. sayı. Sf. 128

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">V. Mehmed</span> 35. Osmanlı padişahı (1909–1918)

V. Mehmed ya da Mehmed Reşad, Osmanlı İmparatorluğu'nun 35. padişahı ve 114. İslam halifesi.

<span class="mw-page-title-main">Said Halim Paşa</span> 213. Osmanlı sadrazamı

Said Halim Paşa,, 12 Haziran 1913 - 3 Şubat 1917 tarihleri arasında, fiili gücün İttihat ve Terakki ve özellikle de Talat Paşa - Enver Paşa - Cemal Paşa üçlüsü elinde olduğu bir dönemde sadrazamlık yapmış bir Osmanlı devlet adamıdır.

<span class="mw-page-title-main">Sivriada</span> Marmara Denizinde, Hayırsızadaların İstanbula en yakın, Adalara en uzak ve en batıda olanı

Sivriada, Marmara Denizi'nde, İstanbul açıklarındaki Adalar olarak bilinen takımadaların en batıda olanı. Eski adı, yine "Sivri" anlamına gelen Oxia 'dır.

<span class="mw-page-title-main">Yusuf Kâmil Paşa</span> 188. Osmanlı sadrazamı

Yusuf Kâmil Paşa, Osmanlı İmparatorluğu'nda görev yapmış Türk devlet adamı.

<span class="mw-page-title-main">Ahmed Arifi Paşa</span> 200. Osmanlı sadrazamı

Ahmed Arifi Paşa II. Abdülhamid saltanatında 29 Temmuz 1879 - 18 Ekim 1879 tarihleri arasında iki ay yirmi gün sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamıdır.

<span class="mw-page-title-main">Şeyh Said İsyanı</span> 1925te Şeyh Said tarafından başlatılan isyan

Şeyh Said İsyanı, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde merkezî yönetime karşı girişilen, geniş çaplı, Kürt ve Zaza aşiretlerin destek verdiği Kürt milliyetçisi ve hilâfet taraftarı ayaklanma.

<span class="mw-page-title-main">Talat Paşa</span> 214. Osmanlı sadrazamı

Mehmed Talat, Osmanlı Hürriyet Cemiyeti'nin kurucu lideri, İttihat ve Terakki'nin kurucularından ve önde gelen liderlerinden olan Osmanlı devlet adamıdır.

Kürdistan Teali Cemiyeti, Kürt Teali Cemiyeti, 30 Aralık 1918'de İstanbul'da kurulan ve doğu illerinde şubeleri açılan, bağımsız bir Kürt devleti kurulmasını amaçlayan cemiyet. Cemiyetin adı, Kürdistan Yükselme Derneği anlamına gelmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Ahmed Rıza</span> Osmanlı siyasetçi

Ahmed Rıza Bey, Osmanlı siyasetçi, eğitimci ve ideolog. İttihat ve Terakkî Cemiyeti'nin önde gelen kurucularından ve Osmanlı İmparatorluğu'nda önemli siyasal gelişmeleri sağlayan İkinci Meşrutiyet döneminin önde gelen Jön Türk grubunun başındaki isimlerindendir. Auguste Comte'un pozitivizm felsefesini günümüz Türkiye'sine taşıyan kişidir. Osmanlı'nın kurtuluşunu ve kalkınmasını, kişi veya siyasal rejim değişiklikleri yerine toplumsal yapı değişikliğinde gören ve bu yönde çalışmalar üreten ilk kişi olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Server Paşa</span>

Mahmud Server Paşa, Adliye, Dahiliye, Hariciye Nazırı, Şura-yı Devlet Reisliği ve Ayan Meclisi Reisliği görevlerinde bulunmuş Osmanlı bürokrat.

<span class="mw-page-title-main">Seyyid Abdülkadir</span>

Seyit Abdülkadir Efendi, Şeyh Said İsyanı'ndan sonra idam edilmiş Kürt siyasetçi. Nakşibendi şeyhi olup Şeyh Ubeydullah Nehri'nin oğludur.

<span class="mw-page-title-main">Adliye Nezâreti</span>

Adliye Nezâreti ya da Adliye Nazırlığı Son dönem Osmanlı Hükûmetleri'nde bugünkü Adalet Bakanlığı'nın yaptığı işi yapan nazırlıktır. Türkiye'de Cumhuriyet'in kurulmasıyla birlikte önce Ankara'ya taşınmış ve sonrasında ise dilde sâdeleşme çalışmalarının ardından adı "Adalet Bakanlığı" olarak değişmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Mehmet Tevfik Biren</span> Türk devlet adamı

Mehmet Tevfik Biren ya da Mehmed Tevfik Bey, Osmanlı Devleti'nin son döneminde Nazırlık ve Valilik gibi yüksek düzeylerde görev yapmış bir devlet adamı.

Köse Mehmed Raif Paşa (1836-1911) Osmanlı Devleti'nin son döneminde valilik, nazırlık ve Şura-yı Devlet reisliği görevlerinde bulunmuş bir devlet adamıdır.

<span class="mw-page-title-main">Reşid Akif Paşa</span>

Reşid Akif Paşa ya da Mustafa Salih (1863-1920) Osmanlı Devleti'nin son döneminde yüksek derecede çeşitli görevlerde bulunmuş devlet adamı.

<span class="mw-page-title-main">Pirizade İbrahim Hayrullah Bey</span>

Pirizade İbrahim Hayrullah Bey (1859-1934) Osmanlı Devleti'nin son döneminde yüksek derecede çeşitli görevlerde bulunmuş bir devlet adamıydı.

<span class="mw-page-title-main">Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü</span>

Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü eski adıyla Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu, Türkiye'de yoksul ve korunmaya muhtaç çocuklara bakım, eğitim, sağlık, kültür hizmetlerini sistemli bir biçimde sunmak için oluşturulmuş bir kurumdur.

Menemenlizade Rifat Bey (1856-1932), son Osmanlı döneminde siyaset adamı.

<span class="mw-page-title-main">Nusret Bey</span> Türk öğretmen, devlet adamı (1875-1920)

Urfa Mutasarrıfı Nusret Bey, Türk öğretmen ve idarecidir. Ermeni Tehciri'inde vazife almasıyla ve bu tehcirde Ermenileri öldürdüğü ve mallarından kazanç sağladığı iddia edilerek idam edilmesiyle bilinir. 15 ay kürek cezasına çarptılırmış olduğu hâlde Divân-ı Harp-i Örfi yasadışı şekilde toplanıp cezası idam cezasına dönüştürdü. 5 Ağustos 1920'de Beyazıt Meydanı'nda idam edildi. Ferid Paşa hükûmetinden sonraki Ahmet Tevfik hükûmeti iktidara gelince ailesi suçsuz olduğunu iddia ederek davaların tekrar incelenmesini talep etti. İncelemelerin ardından Nusret Bey'in suçsuz yere asıldığı kanıtlanmıştır. 25 Aralık 1921'de TBMM tarafından "millî şehit" ilan edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Hayırsızada Sürgünü</span> Osmanlı döneminde köpekler nedeniyle artan kuduz vakaları nedeniyle yapılan toplu köpek sürgünü

Hayırsızada Sürgünü, 1910 yılında İstanbul'da yaşayan 80.000'den fazla sokak köpeğinin toplu bir şekilde İstanbul açıklarında bulunan Sivriada'ya gönderilmesi olayıdır. Adaya bırakılan köpeklerin tamamı açlıktan veya birbirlerini yiyerek ölmüştür.