İçeriğe atla

Hilton Istanbul Bosphorus

Koordinatlar: 41°02′39″K 28°59′23″D / 41.04417°K 28.98972°D / 41.04417; 28.98972
Hilton Istanbul Bosphorus, Türkiye’nin ilk 5 yıldızlı otelidir.

Hilton Istanbul Bosphorus, Harbiye, Şişli, Cumhuriyet Caddesinde yer alan, Türkiye’nin ve İstanbul’un ilk 5 yıldızlı otelidir. İstanbul Hilton olarak açılan otel, 1955’ten beri Hilton zincirin bir parçasıdır. Yapımına 20 Ekim 1952 yılında başlanmış ve 21 Nisan 1955 tarihinde tamamlanmıştır.

Avrupa'da II. Dünya Savaşı sonrası tamamen yeniden inşa edilen ilk modern oteldir. Aynı zamanda, Amerika Birleşik Devletleri dışında, Hilton zincirin en uzun hizmet veren üyesidir.

Hilton Oteli, 1952’de tanınmış ABD mimarlık firması Skidmore, Owings, Merrill tarafından tasarlanmıştır. SOM Grubu olarak bilinen bu firmanın yerel danışmanı Sedat Hakkı Eldem’di. Cumhuriyet dönemi mimarlığında II. Milli Mimari Dönem’in kapanışını örnekleyen yapılar arasında yer alan Hilton Oteli’nin projesine Sedat Hakkı Eldem’in, SOM Grubu’nun Türkiye’deki partneri olarak, Hilton Oteli ile ilgili çalışmaları yıllar sonra da sürmüştür.

21 metreye 100 metre boyutunda bir dikdörtgenler prizması biçimindeki Hilton Oteli, döneminde yapım kalitesi, yalın geometrisi, yüzeylerinin sadeliği, yapıldığı yıllardaki abartısız dekorasyonu ve işlevsel öncelikleri ile Türkiye’de Uluslararası üslup’un karakteristliği olarak algılanmış ve uluslararası otel zincirlerinin işletmecilik kurallarının da tanıtıcısı olmuştur.

Sedad Hakkı Eldem iç mekan eskizi lokanta

Hilton Oteli Fikrinin Çıkışı ve İnşa Süreci

2.Dünya Savaşı sonrası Akdeniz Ülkeleri Turizm endüstrisinden ekonomik olarak fayda sağlamaya başlamıştı. Türkiye, turizmin önemini 1950'li yıllarda fark etmiştir. İstanbul'da artan turist sayısı bir otel ihtiyacını doğurmuştu. 1950'li yıllarda Türkiye'de dünya çapında yarışabilecek bir otel yapmak için gerekli teknik bilgi ve tecrübe yoktu. O yıllarda Dışişlerinde diplomat olarak çalışan Fatin Rüştü Zorlu New york'ta Conrad Hilton'un oğlu ile tesadüfen tanışmış ve dünya çapında 27 otel sahibi olan bu insanları, Türkiye'de bir otel yapması için ikna etmişti. İlk olarak yapılacak bu otelle Maliye Bakanlığının ilgilenilmesinde karar kılınmış, ancak daha sonra Başbakan Adnan Menderes bu görevi Emekli Sandığına vermiştir. Hilton Otel için özel bir bakanlık kanunu çıkarılmıştır ve Hilton otel'in yapılmasında gereken malzemeler gümrüksüz olarak ülkeye alınmıştır. Hatta Dolmabahçe'den Deniz suyu bile getirilmiştir. Devletin sağladığı kolaylıklar ve projenin önemi otelin her bir katının 14 gün gibi kısa bir sürede inşa edilmesini sağlamıştır. Otelin inşaat teknolojisi daha sonra yapılan diğer inşaatlarda bir örnek oluşturmuştur. Emekli sandığının bu projeyi yürütme başarısı bu girişimlerin devamını ve Emekli Sandığı Otelleri olarak bilinen İstanbul, İzmir ve Ankara"da bulunan 5 otelin daha yapılmasına sağlamıştır.[1]

Eklemeler

İç mekan detay

294 odası olan otel talepleri karşılayamayınca, uzunlamasına bir ek yapılmıştır. 1965'ten itibaren ek odalar yavaş yavaş işletmeye açılmış ve otel 417 odaya sahip olmuştur.[1]

Sedat Hakkı Eldem'in Etkileri

Binanın Tasarımı Skidmore Owings, Merrill (SOM) isimli mimarlık ofisidir. Projenin yerel danışmanı ise Türk mimar Sedad Hakkı Eldem'dir. Eldem'in projeye katkısı uçan halı olarak tabir edilen giriş saçağı, Divanhane plan şekline sahip restoran, bahçe köşkleri ve bazı Türk evi dekoratif öğeleridir.[2] 1984 yılında Eldem'in diğer önerileri olan ek odaların, şadırvanın ve oditoryumun inşasına başlanmıştır.[1]

Otelin Arazisi ve Tartışmalar

Otel İnönü gezisi, Taksim gezisi gibi adlarla adlandırılan ve plancı Henri Prost'un çizdiği prost planında "iki no'lu park" olarak adlandırılmış bölgenin üst kısmıdır. Yani halka ait bir arazi devlet kararıyla özel bir girişim için kullanılmıştır. Taksim'den başlayan ve Sergi Sarayı'na kadar devam eden Park 2'ye ayrılmıştır.[3] Daha sonra da gezi parkında benzer müdahaleler olmuştur. Gezi Parkı'nın halk için olan açık alanlarının azalmasının ilk örneği denebilir.

"Hiltonculuk"

Hilton otelin karakteristik, rasyonel ve gridal olan cephe çözümü, kendisinden sonraki birçok oteli etkilemiş, teşvik edilmiştir. Bu mimari dil anlamında bir standartlaşmayı beraberinde getirmiştir. Bu sadece otellerle sınırlı kalmamış, konutlar ve hükûmet binaları da bu estetikten etkilenmiştir. Mimar Şevki Vanlı bu durumu mimarların yaratıcılıktan kaçarak, hazır olan bu dili kabul edip kullanması olarak yormuş ve ona göre "Vasat yerli yapı tipoloji" olan bu dili "Hiltonculuk" diyerek eleştirmiştir. Daha sonraki yıllar Sedad Hakkı Eldem de bu dilin Anadolu'da hızlı yayılmasına olan eleştirisini dile getirmiştir.[4]

Hilton Otel'in Türk Mimarisine etkileri

Hilton otelin etkileri sadece strüktürel ve cephe dili olarak kalmamış, getirdiği Amerikanlaşma etkisiyle de birçok değişikliğe sebep olmuştur. Örneğin Hilton'dan yayılan "Amerikan Bar" ilk diğer otellerde daha sonra da yüksek gelirli insanların evlerine girmiştir.

Hilton Otel'in mobilya tasarımı üzerine etkisi

1950'li yıllarda Türkiye'de kaliteli ve yenilikçi mobilya üretimi yoktur. İthal getirilen İngiliz ve Fransız mobilyaları pahalı ve eski bulunuyor ilgi çekmiyordu. Yerel ve zenginlere iş yapan birkaç mobilya üreticisi, müşterilerinin yurt dışında beğendiği mobilyaların replikasını yapmakla uğraşmaktadır. Sedad Hakkı Eldem'e göre Hilton Otel'in mobilyaları Türk mobilya sektörü için büyük önem taşımaktadır. Yüksek gelirli aileler evlerinin iç mimarisi hakkında, dekorasyonu hakkında fikir sahibi olmuşlardır. Artık eski ve ağır mobilyalara olan talep azalmış, Hilton Oteli'nde kullanılan daha hafif ve modern mobilyalar yerli tasarımcılardan talep edilip kullanılmıştır.[5]

Hilton öncesi / sonrası, İTÜ Taşkışla Mimarlık fakültesinden

Resim galerisi

Kaynakça

  1. ^ a b c Mehmet Özdemir (2013). "Türk Turizminin Temel Taşlarından: Emekli Sandığı Otelleri" (PDF). 24 (2). Anatolia: Turizm Araştırmaları Dergisi. 10 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. 
  2. ^ "Sedad Hakkı Eldem'i Anla(t)mak II: 1950-1980". SALT. 7 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  3. ^ Burak Altınışık (2016). ""İki No'lu Park"ın Kodları: Gezi Vadisinden Oteller Vadisine Değişimin İzleri". İstanbul Bilgi Üniversitesi. 7 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  4. ^ Reflections of the İstanbul Hilton Hotel on Mid-century Hotel Buildings in Turkey, Hande Atmaca Çetin, Zeynep Tuna Ultav, Funda Uz 10.26650/artsanat.2019.12.0016
  5. ^ 1950’li yıllarda Amerikalılaşmanın etkisinde kalan Türkiye ve Türk Mimarlığı: İstanbul Hilton Oteli, Ayça Esen, 2016

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi</span> İstanbulda kurulu devlet üniversitesi

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi (MSGSÜ), merkez kampüsü İstanbul'un Fındıklı semtinde bulunan devlet üniversitesidir. Ağırlıklı olarak görsel sanatlar, mimarlık, sahne sanatları ve müzik alanında eğitim vermektedir.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de mimarlık</span> Türkiyenin mimari geçmişine genel bir bakış

Türkiye'de mimarlık, Türk mimarisi veya Cumhuriyet Dönemi Türk Mimarisi 1923'te kurulan Türkiye Cumhuriyeti devletinin toprakları üzerinde süregelen mimarlık sürecini inceler. Türkiye’deki mimarlık uygulamaları belli dönemlerde yaygın olan mimari akımlardan, cumhuriyet tarihi boyunca yaşanan belli sorunlardan ve çelişkilerden etkilenerek veya onlara tepki olarak oluşmuştur. Bu çelişkilerden başta geleni özellikle cumhuriyetin ilk dönemlerinde gündeme gelen Doğu-Batı ikilemidir. Buna ek olarak ulusal-evrensel, geleneksel-modern veya dindarlık-laiklik gibi ikilemler ve farklı siyasi görüşler de mimarlık uygulamalarının seyrini etkilemiştir. Bu dönemlerin birbirinden kesin olarak ayrılması pek mümkün değildir. Bazı akımlar diğerleri ile iç içe belirli bir zaman dilimine kadar varlığını sürdümüşler; bir dönemin veya ekolün temsilcisi olarak nitelendirilen bazı Türk mimarlar, kariyerlerinin ileriki dönemlerinde daha farklı stillerde de eserler tasarlamışlardır.

<span class="mw-page-title-main">Büyük Tarabya Oteli</span>

Büyük Tarabya Oteli, İstanbul'un Sarıyer ilçesine bağlı Tarabya semtinde bulunan otel.

Turgut Cansever, Türk mimar, şehir plancısı, düşünür. Dünyada üç kez Ağa Han Mimarlık Ödülü almış tek mimardır. "Bilge Mimar" da olarak anılır. Kent, imar, koruma alanlarında pek çok görev almış, Beyazıt Meydanı'nı tasarlamıştır. Türkiye'deki ilk sanat tarihi doktora tezinin sahibidir.

<span class="mw-page-title-main">Sedad Hakkı Eldem</span> Türk mimar (1908–1988)

Sedad Hakkı Eldem, Türk mimar, akademisyen ve yazar. 20. yüzyılın önde gelen Türk mimarlarındandır. Osmanlı dönemi evleri ve 18. ve 19. yüzyıl saray ve köşkleri üzerinde yaptığı çalışmalar ve klasik Osmanlı mimarisi üzerine araştırmalar yaparak, mimari tasarımda geleneksel motiflerin yeniden kullanılmasına öncülük etmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Emin Onat</span> Türk mimar

Mehmet Emin Onat, Türk mimar, eski İTÜ rektörü, Mimarlar Odası 1 numaralı üyesi ve DP eski İstanbul Milletvekili (1954-1957). Türkiye'de mimarlık alanında özel bir yeri olan Emin Onat sürekli aşama göstermiş, İTÜ Mimarlık Fakültesi'nin örgütlenmesinde çalışmış, ulusal ve uluslararası boyutta ün yapmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Gordon Bunshaft</span> Amerikalı mimar (1909 – 1990)

Gordon Bunshaft 20. yüzyılda ağırlıklı olarak ABD’de eserler vermiş bir mimardır.

Richard Meier, yapılarını rasyonel tarzda ve ağırlıklı olarak beyaz cepheler ile tasarlayan Amerikalı bir mimar.

<span class="mw-page-title-main">Henri Prost</span> Fransız mimar (1874 – 1959)

Henri Prost, Bir Fransız mimar ve şehir plancısıydı. Özellikle Fas'ta ve Türkiye'de Kazablanka, Fes, Marakeş, Meknes, Rabat ve İstanbul için ulaşım altyapısı ve binalar, plazalar, meydanlar, gezi yerleri, parklar ile yollar içeren bir dizi kapsamlı şehir planı hazırladığı çalışmalarıyla dikkat çekmiştir. Mustafa Kemal Atatürk'ün özel davetiyle Türkiye'ye gelip ve 1935 ile 1951 yılları arasında İstanbul'un nazım planını hazırlayan ve İstanbul'un modern bir mimari ve şehir planına kavuşmasını sağlayan ünlü Fransız mimardır.

İkinci Ulusal Mimari Akımı veya Yeni Yöreselcilik, 1939 ile 1950 yılları arasında Türkiye’de etkisini göstermiş ve dönemin yükselen totaliter ve milliyetçi düşünce ve üsluplarından etkilenmiş bir mimarlık üslubudur.

Yalova Termal Oteli mimar Sedad Hakkı Eldem tarafından tasarlanmış; 1934 ile 1937 yılları arasında Yalova’da inşa edilmiş bir oteldir.

<span class="mw-page-title-main">Uğur Tanyeli</span>

Uğur Tanyeli, Türk mimar, akademisiyen, mimarlık tarihçisi ve kuramcısı.

Hamdi Şensoy Türk mimar ve öğretim görevlisi. Aynı zamanda Sinan Ödülü'nün de sahibidir.

İlhan Türegün, Türk mimar. En çok Expo 58 için tasarladığı Türkiye Pavyonu ile tanınmıştır. Bu proje Türkiye mimarlık tarihininin 1950’li yıllardaki en önemli uygulamalarından birisi olarak kabul edilmektedir.

Yüksel Okan Türk mimardır. Türkiye mimarlık tarihinin en önemli örneklerinden kabul edilen Büyük Ankara Oteli’nin mimarıdır.

Ulusal Mimarlık Ödülleri veya Ulusal Mimarlık Sergisi ve Ödülleri 1988 yılında beri Mimarlar Odası tarafından düzenlenen bir sergiler ve ödüller etkinliğidir. 1988 yılında beri her iki yılda bir düzenlene bu etkinliklerin amacı hem Türkiye’de mimarlık mesleğini hem mimarlığı kültürel olarak geliştirme hedefini gütmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Swissôtel Büyük Efes</span> İzmir, Türkiyede bir otel

Swissôtel Büyük Efes, Türkiye'nin İzmir şehrinde yer alan beş yıldızlı bir oteldir. Konak ilçesinde, Cumhuriyet Meydanı'nın hemen arkasındadır. 1964'te hizmete giren otel, merkezi İsviçre'nin Zürih şehrinde olan Swissôtel otel zincirinin bir parçasıdır.

Feridun Akozan, Türk mimar, akademisyen ve yazardır.

<span class="mw-page-title-main">Divan İstanbul</span>

Divan İstanbul, Şişli Harbiye'de Asker Ocağı Caddesi ve Cumhuriyet Caddesi'nin kesiştiği köşede, Grand Hyatt İstanbul otelinin arkasında bulunan Koç Grubu'na ait bir oteldir. Otel 2010 yılında yıkılıp yeniden yapılmıştır. İlk otelin mimarı Rükneddin Güney'dir. Otel yıkıldıktan sonra yapılan yeni otelin mimari projelerini Akan Mimarlık Ofisi yapmıştır. İç mimari tasarımları ve dış cephe tasarımları Fransız mimar Thierry W. Despont yapmıştır.

Maçka Oteli, mimarının Yılmaz Sanlı olduğu, Emekli Sandığı'nın İstanbul'da yaptırdığı 6 otelden üçüncüsü olan Emlak ve Eytem caddelerinin kesiştiği yerde Maçka Parkı'na paralel bulunan 1972 senesinde açılmış, 2002'de yıkılmış oteldir. Emekli Sandığı, arsası hazineye ait olan bu araziyi 28.02.1953 tarihinde satın almıştır. 1966 senesinde açtığı yarışmayı Yılmaz Sanlı kazanmıştır. Kızı Suzan Sanlı Esin yarışma sürecini şöyle anlatıyor:

"...Babam benim doğumum nedeniyle Almanya’dan geri döner. Onun yokluğunda çizilen yarışma projesi içine sinmez. 1 hafta içinde yeni bir teklif hazırlar, tüm çizimleri evde kendi yapar. Benim yeni doğduğum halde hiç ağlamadığımı, yan odada ona sağladığım huzurla bu projeyi çizdiğini söyler. Sonra da ekler. “Bu yarışma ödülü senin bana hediyen.” Ben henüz mimarlıkla ilgim olmadığı günlerden beri dinlediğim bu hikaye ile ünlü bir mimar olan babamın tasarladığı Maçka Oteli’nin benim doğumumu temsil eden bir eser olduğuna inanırım..."