İçeriğe atla

Hidrostatik

Hidrolik ve hidrostatik tablosu, 1728, Cyclopaedia

Akışkan statiği ya da hidrostatik, hareketsiz akışkanlar üzerinde çalışmalar yapan akışkan mekaniğinin dalı. Hangi akışkanların durağan dengede hareketsiz kaldığıyla ilgili yapılan çalışmaları kabul eder ve akışkan dinamiğiyle karşılaştırıldığında hareket halindeki akışkanları inceler.

Hidrostatik depolama, taşıma ve akışkan kullanma için ekipman mühendisliği olan hidrolik için esastır. Ayrıca jeofizik, astrofizik, meteoroloji gibi birçok alanla ilgilidir.

Hidrostatik günlük hayatta yaşadığımız örneğin atmosfer basıncının neden rakımla değiştiği, neden tahta ya da zeytinyağının su yüzeyinde yüzdüğü veya su hangi şekle sahip kaba konulursa konulsun yüzeyinin neden yatay çizgi olarak gözüktüğü gibi birçok olaya fiziksel açıklama getirir.

Tarihçe

Hidrostatikle ilgili bazı prensipler deneye ve antik çağlardan beri sezgiye dayalı olarak bilinir. Arşimet aynı zamanda kendi adını taşıyan yer değiştiren sıvının hacim ve öz kütlesi için kaldırma kuvveti ile ilgili matematiksel yasayı keşfederek itibar sahibi olmuştur. Romalı mühendis Vitruvius okuyucularını boruların hidrostatik basınç altında patladığı hakkında uyarmıştır.[1]

Basınç konsepti ve akışkanlar tarafından taşınma yolları Fransız matematikçi ve felsefeci Blaise Pascal tarafından 1647 yılında formüle edilmiştir.

Hareketsiz sıvılarda basınç

Akışkanların esas doğalarından dolayı, akışkanlar kayma gerilimi mevcudiyeti altında hareketsizliğini sürdüremezler. Fakat, akışkanlar etkileştiği her yüzeye normal basınç uygulayabilirler. Eğer akışkan içerisindeki bir nokta son derece küçük bir küp olarak düşünülürse, her kenardaki akışkan biriminin eşit olmak zorunda olduğunu söyleyen denge yasalarından sonuç çıkarılır. Eğer durum böyle değil ise, akışkan sonuçta oluşan kuvvete doğru hareket edecektir. Dahası, akışkan üzerindeki basınç izotropiktir. Her yöne doğru eşit büyüklükteymiş gibi davranır. Bu özellik akışkanlara boru ya da tüplere doğru iletme kuvveti verir. Kuvvet, taşınan akışkan tarafından borunun diğer ucuna kadar uygulanır. Bu prensip ilk olarak Blaise Pascal tarafından biraz gelişmiş formuyla formüle edildi ve günümüzde Pascal yasası olarak bilinmektedir.

Hidrostatik basınç

Hareketsiz akışkanlarda, bütün sürtünme gerilmesi ortadan kaybolmuştur ve sistemin gerilmesi hidrostatik olarak adlandırılmıştır. Bu şart Navier-Stokes denklemlerine uygulandığında, basıncın değişimi sadece gövde kuvveti haline gelir. Barotropik akışkanlar için denge durumunda akışkan tarafından uygulanan korunan kuvvet alanı basıncı, yer çekimi kuvvet alanı gibi, yer çekimi tarafından uygulanan kuvvet olarak görev yapar haline gelir.

Hidrostatik basınç akışkanın son derece küçük derecede küpünün kontrol hacim analizi tarafından belirlenebilir. Basınç test yüzeyine etki eden kuvvet olarak tanımlandığından beri ve akışkanın herhangi bir son derece küçük küpüne etki eden tek kuvvet akışkan kolonunun üzerindeki ağırlıktır. Hidrostatik basınç formülle hesaplanabilir.

  • p: hidrostatik basınç (Pa)
  • ρ: akışkan yoğunluğu (kg/m³)
  • g: yer çekimsel ivme (m/s²)
  • A: test yüzeyi (m²)
  • z: yer çekim yönüne paralel olan test yüzeyi yüksekliği (m)

Su ve diğer akışkanlar için, integral birçok pratik uygulama için iki varsayımı esas alarak önemli derecede basitleştirilmiştir. Birçok akışkan sıkıştırılamayan olarak düşünüldüğünden dolayı, makul olan tahminler öz kütleyi akışkan genelinde sabit varsayarak yapılmıştır. Aynı tahmin gaz ortamında yapılamaz. Ayrıca, akışkan kolonunun yer çekim yönüne paralel olan test yüzeyi yüksekliği ve basıncın sıfır referans noktasına göre yüksekliği arasındaki yükseklik genel olarak yer çekimi varyasyonu ihmal edilip Dünya yarıçapıyla karşılaştırıldığında küçüktür. Bu şartlar altında, integral basit bir formüle dönüşür:

Basınç referans noktasının sıvı maddenin yüzeyinin altında veya yüzeyinde olması gerektiği not edilmelidir. Başka bir deyişle, integral iki ya da daha çok terime ayrılmalıdır. Örnek olarak, mutlak basınç vakumla karşılaştırıldığında:

Basınç hava kolonun üzerinde geriye kalan integralden sonsuza giden sıvı madde yüzeyine kadar hesaplanabilir. Bu basınç prizması kullanılarak görselleştirilebilir.

Hidrostatik basınç gıdaların korunması sürecinde kullanılır.[2]

Atmosfer basıncı

İstatistiksel mekanikler sabit derecedeki gaz için gösterir ki:

Barometrik formül olarak bilinir ve basıncı hidrostatik varsayımından türetilebilir.

Eğer gazın içerisinde birçok molekül tipi varsa, her tipin kısmi basıncı bu denklem tarafından verilir. Birçok şart altında, her gaz türünün dağılımı diğer türlerden bağımsızdır.

Kaldırma kuvveti

Bir akışkan içerisine tamamen ya da kısmen batmış herhangi bir şekle sahip cisim yerel basıncın tersi yönünde bir net kuvvetle karşılaşacaktır. Eğer bu basınç yer çekiminden dolayı oluşursa, dik doğrultudaki net kuvvet yer çekim kuvvetine zıt yönlü olacaktır. Bu zıt kuvvet kaldırma kuvveti olarak adlandırılır ve eşit büyüklükte fakat yer değiştiren sıvının ağırlığı kadar olmak için zıt yöndedir. Matematiksel olarak:

Örnek olarak, geminin yüzmesi durumunda, cismin kütlesi yüzmesine olanak tanıyan suyun çevresindeki kuvvetlerin basıncı tarafından dengelenmiştir.[3]

Eğer gemiye ağırlık yüklenmeye devam ederse, su içerisine daha çok batar, daha çok su yer değiştirir ve dahası artan kütleyi dengelemek için daha çok kaldırma kuvveti elde edilir.

Kaldırma kuvveti prensibinin keşfi Arşimet yasasına dayandırılmaktadır.

Batmış yüzeyler için hidrostatik kuvvet

Hidrostatik kuvvetin yatay ve dikey bileşenleri batmış yüzeyler için formülle ifade edilir:[3]

  • pc: batmış cismin dik izdüşümünün merkezindeki basınç
  • A: yüzeyin aynı dik iz düşüme sahip alanı
  • ρ: akışkanın öz kütlesi
  • g: yer çekiminden dolayı oluşan ivme
  • V: eğimli yüzeyinin hemen üzerindeki akışkanın hacmi

Serbest sıvı maddeler

Sıvılar gazlarla ya da vakumla birlikte arayüz oluşturabilen serbest yüzeye sahip olabilirler. Genellikle, kayma gerilmesini devam ettirme yeteneği eksikliği serbest yüzeyin düzensiz olarak dengeye karşı ayarlanmasına neden olur. Fakat, kısa uzunluk ölçümlerinde yüzey geriliminden oluşan önemli dengeleyici kuvvet vardır.

Kılcal hareket

İlgili uzunluk ölçüleriyle karşılaştırıldığında boyutları küçük kanal içerisindeki sıvı zorla hareket ettirilirse, yüzey gerilimi etkisi önemli kılcal hareket yoluyla menüsküs oluşumuna neden olur. Bu kılcal hareket odun borusu içerisindeki akan suyu hareket ettirme mekanizmasına sahip olduğundan biyolojik sistemler için önemli sonuçlara sahiptir.

Asılı damlalar

Yüzey gerilimsiz, damlalar şekle sahip olamaz. Damlanın boyutları ve durağanlığı yüzey gerilimi tarafından karar verilir. Damlanın yüzey gerilimi doğrudan akışkanın kohezyon özelliğiyle orantılıdır.

Kaynakça

  1. ^ Marcus Vitruvius Pollio (ca. 15 BCE), "The Ten Books of Architecture", Book VIII, Chapter 6. At the University of Chicago's Penelope site. Accessed on 2013-02-25.
  2. ^ Brown, Amy Christian (2007). Understanding Food: Principles and Preparation (3 bas.). Cengage Learning. s. 546. ISBN 978-0-495-10745-3. 1 Ekim 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Ocak 2015. 
  3. ^ a b Fox, Robert; McDonald, Alan; Pritchard, Philip (2012). Fluid Mechanics (8 bas.). John Wiley & Sons. ss. 76-83. ISBN 978-1-118-02641-0. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Basınç</span> bir yüzey üzerine etkide bulunan dik kuvvetin, birim alana düşen miktarı

Basınç, bir yüzey üzerine etkide bulunan dik kuvvetin, birim alana düşen miktarı. Katı, sıvı ve gazlar ağırlıkları nedeniyle bulundukları yüzeye bir kuvvet uygularlar. Kuvvetin kaynağı ne olursa olsun birim yüzeye dik olarak etki eden kuvvete basınç (P), bütün yüzeye dik olarak etki eden kuvvete de basınç kuvveti (F) denir.

<span class="mw-page-title-main">Sıvı</span> maddenin 2. hali

Sıvı, maddenin ana hâllerinden biridir. Sıvılar, belli bir şekli olmayan maddelerdir; içine konuldukları kabın şeklini alır, akışkandırlar. Sıvı molekülleri, sıvı hacmi içinde serbest hareket ederler, fakat partiküllerin ortak çekim kabiliyeti, hacmin izin verdiği ölçüdedir. Sıvılar sıkıştırılamaz.

<span class="mw-page-title-main">Akışkanlar dinamiği</span> hareket halindeki akışkanların (sıvılar ve gazlar) doğal bilimi

Fizik, fiziksel kimya ve mühendislikte akışkanlar dinamiği, akışkanların akışını tanımlayan akışkanlar mekaniğinin bir alt disiplinidir. Aerodinamik ve hidrodinamik dahil olmak üzere çeşitli alt disiplinleri vardır. Akışkanlar dinamiğinin, uçaklardaki kuvvetlerin ve momentlerin hesaplanması, boru hatları boyunca petrolün Kütle akış hızının belirlenmesi, hava durumu modellerinin tahmin edilmesi, uzaydaki bulutsuların anlaşılması ve fisyon silahı patlamasının modellenmesi dahil olmak üzere geniş bir uygulama yelpazesi vardır.

<span class="mw-page-title-main">Navier-Stokes denklemleri</span> Akışkanların hareketini tanımlamaya yarayan denklemler dizisi

Navier-Stokes denklemleri, ismini Claude-Louis Navier ve George Gabriel Stokes'tan almış olan, sıvılar ve gazlar gibi akışkanların hareketini tanımlamaya yarayan bir dizi denklemden oluşmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Viskozite</span> bir sıvının fiziksel özelliği

Viskozite, akmazlık veya ağdalık, akışkanlığa karşı direnç. Viskozite, bir akışkanın, yüzey gerilimi altında deforme olmaya karşı gösterdiği direncin ölçüsüdür. Akışkanın akmaya karşı gösterdiği iç direnç olarak da tanımlanabilir. Viskozitesi yüksek olan sıvılar ağdalı olarak tanımlanırlar.

Fizik bilimlerinde, Pascal yasası veya Pascal prensibi; hareketsiz ve sıkıştırılamayan bir akışkanın aynı mutlak yüksekliğe sahip tüm noktalarında, bazı yerlerde akışkana ek basınç uygulansa dahi, sıvı basıncı aynıdır, der. Öte taraftan, h1 ve h2 gibi yüksekliği verilen iki noktadaki basınç farkı aşağıdaki gibidir:

<span class="mw-page-title-main">Torricelli kanunu</span>

Torricelli yasası, bir kaptaki sıvının çıkış hızının, sıvı yüksekliğiyle ilişkisini açıklayan, akışkanlar dinamiği yasasıdır. Bu yasa akmaz olmayan sıvılar için geçerlidir.

<span class="mw-page-title-main">Bernoulli ilkesi</span>

Akışkanlar dinamiğinde Bernoulli prensibi, sürtünmesiz bir akış boyunca, hızda gerçekleşen bir artışın aynı anda ya basınçta ya da akışkanın potansiyel enerjisinde azalmaya neden olduğunu ifade eder. Bernoulli prensibi, adını Hollanda-İsviçre kökenli matematikçi Daniel Bernoulli'den almıştır. Bernoulli bu prensibini 1738 yılında Hydrodynamica adlı kitabında yayınlamıştır.

Aerodinamik bölümünde bahsedilen aerodinamik sürüklenim, bir akışkan yönünde hareket halinde olan herhangi bir katı cisme etki eden akışkan sürüklenim kuvvetine denir. Cisim baz alındığında bu kuvvet cismin yüzeyine etki eden basınç dağılımlarından(Dp) ve cisme etki eden kayma kuvvetlerinden(akışkanlığın sonucu [Df]) meydana gelir. Akışın özelliklerine göre hesaplama yapıldığında sürüklenim kuvveti 3 temel birime bağlıdır : şok dalgaları, girdaplar ve akışkanlık.

Akışkanlar dinamiğinde, sürüklenim bir sıvı içerisinde hareket eden bir cismin hareket yönüne zıt yönde etki eden kuvvet topluluğuna denir. Bu kuvvet iki sıvı yüzeyi arasında veya bir katı ve bir sıvı yüzeyi arasında olabilir. Diğer durdurucu kuvvetler nazaran sürüklenim kuvveti hıza bağlıdır. Bir sıvının akış yönü hizasında bulunan katı bir cisme göre, sürüklenim kuvvetleri sıvının hızını her zaman azaltır.

Akışkanlar dinamiğinde Darcy-Weisbach eşitliği, uzun bir boruda akan bir sıvının sürtünme kaynaklı yük ve basınç kaybıyla alakalı olaybilimsel bir eşitliktir. Eşitlik ismini Henry Darcy ve Julius Weisbach'tan almaktadır. Darcy-Weisbach eşitliği Darcy sürtünme faktörü olarak da bilinen boyutsuz sürtünme faktörünü içerir. Ayrıca Darcy-Weisbach sürtünme faktörü ve Moody sürtünme faktörü olarak da bilinir. Darcy sürtünme faktörü 4 katı olduğu Fanning sürtünme faktörü ile karıştırılmamalıdır.

Fizikte -ayrıca yer çekimi için Gauss akı teoremi olarak bilinen- Gauss yer çekimi yasası, Newton'un evrensel çekim yasasına temelde eşdeğer olan fizik yasasıdır. Her ne kadar Yer çekimi için Gauss yasası Newton'un yasasına denk olsa da, pek çok durumda Gauss yer çekimi yasası hesaplama yapmak için Newton'un yasasından çok daha basit ve uygundur.

<span class="mw-page-title-main">Sürekli ortamlar mekaniği</span>

Sürekli ortamlar mekaniği, ayrı parçacıklar yerine tam bir kütle olarak modellenen maddelerin mekanik davranışları ve kinematiğin analizi ile ilgilenen mekaniğin bir dalıdır. Fransız matematikçi Augustin-Louis Cauchy, 19. yüzyılda bu modelleri formüle dökmüştür, fakat bu alandaki araştırmalar günümüzde devam etmektedir. 

<span class="mw-page-title-main">Statik basınç</span>

Akışkanlar mekaniğinde, statik basınç birçok kullanışa sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">Hipsometrik denklem</span>

İki izobarik yüzey arasındaki kalınlık, h tabakasının ortalama sanal sıcaklığına ilişkin bir denklemi verir.

<span class="mw-page-title-main">Terminal hızı</span>

Terminal hızı, bir nesnenin bir akışkanın içinde düşerken ulaşabileceği maksimum hızdır. Sürükleme kuvveti (Fd) ve kaldırma kuvvetinin toplamı, nesneye etki eden aşağı doğru yerçekimi kuvvetine (Fg) eşit olduğunda bu hıza ulaşılmaktadır. Cisim üzerindeki net kuvvet sıfır olduğundan, cismin ivmesi sıfırdır.

Viskoz akışkanlar dinamiği alanında, Arşimet sayısı (Ar), akışkanların yoğunluk farklılıklarından kaynaklanan hareketlerini değerlendirmek amacıyla kullanılan bir boyutsuz sayıdır ve bu sayı, antik Yunan bilim insanı ve matematikçi Arşimet'e atfen adlandırılmıştır.

Euler sayısı (Eu), akışkan akışı hesaplamalarında kullanılan bir boyutsuz sayıdır. Bu sayı, yerel bir basınç düşüşü ile akışın birim hacim başına kinetik enerjisi arasındaki ilişkiyi ifade eder ve akıştaki enerji kayıplarını karakterize etmek için kullanılır. Mükemmel sürtünmesiz bir akış, Euler sayısının 0 olduğu duruma karşılık gelir. Euler sayısının tersi, sembolü Ru olan Ruark Sayısı olarak adlandırılır.

Akışkanlar dinamiği alanında, basınç katsayısı bir boyutsuz sayı olup, bir akış alanındaki bağıl basınçları ifade eder. Basınç katsayısı, aerodinamik ve hidrodinamik çalışmalarında kullanılmaktadır. Her bir akış alanında, her konumsal noktanın kendine özgü bir basınç katsayısı, Cp değeri bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Weber sayısı</span>

Weber sayısı (We), akışkanlar mekaniği alanında farklı iki akışkan arasındaki ara yüzeylerin bulunduğu akışkan akışlarını analiz ederken sıkça kullanılan bir boyutsuz sayıdır ve özellikle yüksek derecede eğilmiş yüzeylere sahip çok fazlı akışlar için oldukça faydalıdır. Bu sayı, Moritz Weber (1871–1951)'in adıyla anılmaktadır. Bu sayı, akışkanın eylemsizliğinin yüzey gerilimine kıyasla göreceli önemini ölçmek için kullanılan bir parametre olarak düşünülebilir. İnce film akışlarının ve damlacık ile kabarcık oluşumlarının analizinde büyük önem taşır.