İçeriğe atla

Hidronim

Bir hidronim (Yunancaὕδρω, Yunancahydrō, "su" ve Yunancaὄνομα, Yunancaonoma, "isim" kelimelerinin birleşiminden), bir su kütlesinin özel adını belirten bir toponimi türüdür. Hidronimler, nehirlerin ve akarsuların, göllerin ve göletlerin, bataklıkların ve bataklıkların, denizlerin ve okyanusların özel adlarını kapsar. Toponiminin bir alt kümesi olarak, ayırt edici bir hidronimi (veya hidronomastik) disiplini, tüm su kütlelerinin özel isimlerini, bu isimlerin kökenlerini ve anlamlarını ve bunların tarih boyunca gelişimini ve aktarımını inceler.[1]

Kaynakça

Kaynaklar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Ege Denizi</span> Akdenizin parçası olan deniz

Ege Denizi veya Türkçe diğer adı ile Adalar Denizi, Balkan ve Anadolu Yarımadaları arasında, Akdeniz'e bağlı bir denizdir. Marmara Denizi ve Karadeniz'den Çanakkale ve İstanbul Boğazları ile ayrılan bu denizin kuzey sınırları karalarla çizilmiş olmakla birlikte, güney sınırlarını Yunanistan'a bağlı adalar olan Rodos ve Girit çizer. Ege Denizi'nin tüm kıyıları Türkiye ve Yunanistan ile çevrilidir. Karadeniz üzerinden taşınan petrol ürünlerinin dünya pazarına ulaşmasında başlıca yoldur.

<span class="mw-page-title-main">Limnoloji</span> iç su ekosistemleri bilimi

Limnoloji, doğal ve yapay göller ile göletlerin fiziksel ve kimyasal niteliklerini, ekolojisini, çevreyle etkileşimlerini, içlerindeki su ve enerji akımlarını ele alır.

<span class="mw-page-title-main">Lagün</span>

Lagün, Kıyı set gölü veya deniz kulağı dalgalar tarafından oluşturulan kıyı birikim şekillerindendir. Oluşumunda, kıyı akıntılarının da etkisi vardır. Kıyılardaki koyların ve girintilerin ağız kısımlarının dalga biriktirmesiyle oluşan kıyı kordonları ile kapanması sonucunda meydana gelirler. Lagünler genellikle kıyı lagünleri ve atol lagünleri olmak üzere iki gruba ayrılır. Karışık kum ve çakıl kıyılarında oluşur. Kıyı lagünleri olarak sınıflandırılan su kütleleri ile haliç olarak sınıflandırılmış su kütleleri arasında bir çakışma vardır. Lagünler dünyanın birçok yerinde ortak kıyı özellikleridir.

<span class="mw-page-title-main">Akarsu</span>

Akarsu, yeryüzünde ya da yer altında belirli bir yatak içinde, eğim boyunca sürekli veya zaman zaman akan sudur. Çoğunlukla tatlı sudan oluşan akarsular, tatlı su gölleriyle birlikte insanlığın temel su ihtiyacını karşılamak için kullanılırlar. Bunun yanında gıda, enerji ve turizm sektörleri tarafından da kullanılırlar.

<span class="mw-page-title-main">Hamam</span>

Hamam, özel bir düzenle ısıtılan sıcak ve soğuk suyu bulunan, yıkanma amacıyla kullanılan yapı.

<span class="mw-page-title-main">Naboo</span> Star Wars kurgusal evreninde bir gezegen

Naboo, Yıldız Savaşları serisinde geçen kurgusal evrene ait gezegenlerden biridir. Gezegende iki ırk yaşamaktadır; Bunlar su altı şehirlerinde yaşayan Gunganlar ve yüzeydeki kolonilerde yaşayan insanlardır. Naboo jeolojik açıdan eşsiz bir dünyadır. Gezegen, sayısız mağara ve tünel ağlarıyla oyulmuş büyük kaya kütleleri kümesidir. Bu yapı, gezegen yapısının derinlerine inen bataklık göllerinin oluşmasını sağlamıştır.

'Müon, elektron benzeri-1 e yük ve 1/2 spinli ancak daha yüksek kütleye sahip bir temel parçacık. Müon parçacığı, lepton olarak sınıflandırılmıştır. Diğer leptonlar gibi, Müonun da daha küçük parçacıklara indirgenemeyen bir parçacık olduğu düşünülmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Bentik bölge</span>

Bentik bölge, çökel yüzeyi ve bazı yüzey altı katmanlar dahil olmak üzere okyanus, göl veya akarsu gibi bir su kütlesinin en dibindeki ekolojik bölgedir. Bentik adı, "derinlikler" anlamına gelen eski Yunanca βένθος (bénthos) kelimesinden gelir. Bu bölgede yaşayan organizmalara bentos adı verilir. Bentosa örnek olarak mikroorganizmalar ve kabuklular ile poliketler gibi mikroorganizmalardan daha büyük omurgasızlar verilebilir.

<span class="mw-page-title-main">Naiad</span>

Naiad, Yunan Mitolojisinde akarsularda yaşayan nemf (nymph) türüdür.

<span class="mw-page-title-main">Bataklık</span> odunsu bitki türlerinden ziyade otsu bitki türlerinin yaygın olarak yaşadığı sulak alan

Bataklık, yer altı sularının çok yüksek olduğu, çoğu zaman yüzeye çıktığı, toprağı aşırı ıslak olduğu, su göllenmelerinin görüldüğü yerlerdir. Bataklıklar çevrelerine göre alçakta, çanak-çukur şeklinde yerlerdir. Donmuş sahaların yüzeyinde yazın çözülmeye bağlı bataklık oluşabilir. Kurak alanlarda tuzlu bataklıklar oluşabilir.

<span class="mw-page-title-main">Ely</span> Cambridgeshire, İngiltere şehrindeki katedral

Ely, Birleşik Krallık'ın İngiltere ülkesinin Doğu İngiltere bölgesinde olan Cambridgeshire Kontluğu'nun bir şehri, özel şehirsel "mahalle yerel idaresi" (parish) olan ve katedrali ve piskoposu olduğu için ve 1974'te verilen bir kraliyet beratı ile şehir statüsü bulunan bir yerel idare birimi ve yerleşkedir.

<span class="mw-page-title-main">Yay Gölü</span>

Yay Gölü, Türkiye'nin Kayseri ilinde yer alan bir göldür. Erciyes Dağı'nın güneyinde, Develi-Yahyalı-Yeşilhisar-İncesu kasabaları arasında uzanan volkanik kapalı havzaya Sultan Sazlığı-Yay Gölü adı verilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Kazan arazi şekli</span>

Kazan, ana buzul kütlesinden koparak ölü buzul haline gelen buz kütlelerinin zamanla sedimanla kapanması ve daha sonra da eriyerek çapı kilometreleri, derinlikleri de onlarca metreyi bulan çöküntü alanlarının su ile dolması sonucunda kazan adı verilen göller oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Kopepod</span> kabukluların alt sınıfı

Copepoda, Maxillopoda sınıfına bağlı bir hayvan altsınıfıdır. Kopepodlar oldukça eski evrimsel tarihe sahip olan eklembacaklılardır. Vücutlarının oldukça küçük ve dayanıksız olmaları nedeniyle fosilleşmeleri oldukça zordur. Güney İngiltere'deki neolitik kazı alanında harpaktikoid bir kopepod olan Enhydrosoma garienis ’in bir erkek bireyi tanımlanmıştır; bu birey fosilden daha çok kurumuş durumda olup rehidrasyon işlemi ile incelenebilir duruma getirilip teşhis edilmiitir. Kopepodlara ait ilk gerçek fosil kayıtları Palmer tarafından Kuzey ve Güney Amerika’da Miyosen ve Pleistosen döneminden kalma bor mineralleri içerisinde bulunan bireylerden elde edilmiştir .Bu bireylerden bir tanesi Cletocamptus Schmankewitsch,cinsi olarak tanımlanırken diğeri takım seviyesine kadar teşhis edilebilmiştir.En dikkat çekici fosil kopepod hiç şüphesiz Kabatarina pattersoni dir. Brezilya’da Alt Kretase’ye ait kalker kayaçlarda bulunan bu tür parazitik olup yine fosil tür olan Cladocyclus gardneri,solungaçlarında tespit edilmiştir. Bu veriler kopepodlar'ın fosil kayıtlarının günümüzden 110-120 MY öncesine kadar geri çekilmesini sağlamıştır.Çok uzun evrimsel tarihleri boyunca kopepodlar denizler, yeraltı suları, sürekli ve geçici tatlı ve acı sular ile nemli karasal habitatları da içeren tüm sucul biyotoplarda başarılı bir şekilde kolonize olmuşlardır. Antarktik göllerin donmuş yüzeyleri altında ve Nepal Dağları’nda 5540 m yükseklikte dahi bulunmuşlardır. Bununla birlikte kopepodların yaşam alanları içine tatlısu ve denizel sedimentler, yeraltı suları, bataklıkların yanı sıra ağaç kovuklarındaki su birikintileri ve hatta atık araba tekerlekleri ve bromeliadların yaprakları arasında biriken su ortamları gibi kriptik habitatlar da bulunmaktadır. Ayrıca, serbest yaşayan siklopoid ve harpaktikoid kopepodlar orman tabanındaki nemli çürümüş bölge faunasının da önemli bileşenleridir. Derin hidrotermal kaynaklardan tespit edilen omurgasızların en baskın ve zengin grubunu da kopepodlar oluşturmaktadır

<span class="mw-page-title-main">Silt</span>

Silt, kumdan küçük kilden büyük taneli malzemeye verilen isimdir. Genelde 0,002 milimetre ile 0,1 milimetre arasındaki alüminyum silikatlardan oluşur. Akarsuların taşıdığı alüvyonların bir kısmı silttir. Yapısı itibarıyla su tutma özelliği vardır fakat kilde olduğu gibi kohezyon özelliği göstermezler. İçindeki su miktarına bağlı olarak akışkanlık kazanırlar. Arazide yüzeyi kuru bir zemin görüntüsü verse de alt tabakalarındaki su sebebiyle akışkan olabilen silt bataklıkları oluşturabilir.

Aquafobi veya su korkusu (Yunanca:ὕδωρ+φόρος), suya karşı olan anormal bir korkudur. Aquafobi, hastanın kontrolünün ötesinde veya günlük yaşantıya müdahale edebilecek düzeyde korku içeren özel bir fobidir. İnsanlar birçok açıdan aquafobi hastalığına uğrarlar ve bir okyanusta, nehirde ya da hatta bir küvette suyun yakın bir tehdit oluşturmadığını fark etmiş olsa da deneyimleyebilirler. Botla dolaşma, yüzme gibi aktivitelerden veya temel yüzme becerilerine hakim olmasına rağmen, derin okyanusta yüzmekten kaçınırlar. Bu endişenin kaynağı genellikle ıslanmaya, beklenmeyen bir su geldiğinde sıçramaya ya da bir su kütlesine itilmesine ya da atılmasına kadar uzanır.

Maria-Anastasia (Marianna) Efstratiou, Yunan şarkıcı. Ülkesi Yunanistan adına birden fazla Eurovision Şarkı Yarışması'nda yarışmıştır. 1987 yılında Bang müzik grubunun geri vokali olmuştur. Efstratiu 1989 yılında "To diko su asteri" adlı şarkıyla katıldığı Yunanistan Ulusal finalini Yunan süper starı Anna Vissi'nin önünde bitirerek birinci olmuş, Eurovision'da şarkı 9. olmuştur. 1996 yılında ERT kanalı Mariana'yı tekrar temsil etmesi için seçmiş, Oslo'da yapılan 1996 Eurovision Şarkı Yarışması'na katıldığı "Emis forame to himona aniksiatika" adlı şarkısıyla 14. olmuştur. Efstratiu 1998 yılında Yunanistan Ulusal finalinde birden fazla şarkıyla yarışmış fakat hiçbiri yarışmayı kazanamamıştır. Mariana Mimmis Plessas ile çalıştı ayrıca birlikte bazı projeler dolayısıyla sahne aldı. İki kayıt ve bir promo cd single yayınladı. İlk albümünde, Tanita Tikaram tarafından söylenen "Twist in My Sobriety"" coverı da bulunmaktadır. Ayrıca Manos Hatzidakis'in tiyatro oyunu Pornografisine katıldı. Şu anda, caz topluluğu Nova Mood'un baş şarkıcısı görevini sürdürmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Vlei</span>

Vlei (Afrikaans:flɛi) çoğunlukla Güney Afrika'da rastlanan, mevsime göre yok olan ve sonra tekrar su dolan göllerdir. Çoğunlukla mevsimlik veya aralıklı bir doğaya sahip, sığ küçük bir göldür. Hatta kurbağaların ve benzeri bataklıkta yaşayan canlıların ürettiği mevsimsel göletlere veya bataklık bölgelerine bile atıfta bulunabilir. Genellikle, vleilerin boyutları, hatta su mevcudiyetinde veya yokluğunda, yağmurun düşüşüne veya mevsimin kuruluğuna göre değişir. Suyun tuzluluğu açısından, vlei gölleri tatlı su, tuzlu su veya acı olabilir. Zamanla bir vlei, "ölü vlei" (Deadvlei) veya sossusvlei gibi bir tuz tavasına veya kil tavaya dönüşebilir.

Pleione Yunan mitolojisinde bir Okeanid nympha'dır ve Pleiadların annesidir. Pleione, adının anlamı "sayıyı artırmak" olduğundan, sürülerin çoğaltılmasına liderlik ederdi.

İhtiyofobi veya balık korkusu, balık yeme korkusu, çiğ balığa dokunma korkusu veya ölü balık korkusu gibi kültürel fenomenlerden irrasyonel korkuya kadar değişir. Selakofobi veya galeofobi ise, köpekbalıklarına özel gelişen korkudur.