Hidrolik kelimesi (hydraulics) Yunan dilindeki ὑδϱαυλικός (hydraulikos) kelimesinden gelir. Bu kelime de kök olarak su (ὕδωϱ) ve boru (αὐλός) kelimelerinden gelmektedir.
Altınkaya Barajı, Samsun'da, Kızılırmak üzerinde, enerji üretmek amacıyla 1980-1988 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır.
Yel değirmeni, enerji üretmek için rüzgâr gücünden faydalanarak çalışan büyük pervaneli çarklı makine.
Gökçekaya Barajı, Eskişehir'de, Sakarya Nehri üzerinde, Sarıyar Barajı mansabında (çıkışı) hidroelektrik enerji üretimi amaçlı, 1967 - 1972 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır.
Ataköy Barajı, Tokat'ta, Yeşilırmak üzerinde, hidroelektrik enerji üretimi amacı ile 1975-1977 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır.
Adıgüzel Barajı, Denizli'de, Büyük Menderes Nehri üzerinde, sulama, enerji ve taşkın kontrolü amacıyla 1976-1989 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır.
Obruk Barajı, Çorum'da, Kızılırmak üzerinde, sulama, içme suyu ve enerji üretmek amacıyla 1996-2002 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır.
Yenilenebilir enerji, güneş ışığı, rüzgar, yağmur, gelgitler, dalgalar ve jeotermal ısı gibi karbon nötr doğal kaynaklardan elde edilebilen ve insan zaman ölçeğinde doğal olarak yenilenen kaynaklardan elde edilebilen enerjiye denir. Bu kaynaklar güneş enerjisi, rüzgâr enerjisi, dalga enerjisi, jeotermal enerji, hidrolik enerjisi, biyokütle enerjisi olarak sıralanabilir. Bu tür bir enerji kaynağı, yenilenmekte olduklarından çok daha hızlı kullanılan fosil yakıtların tam tersidir.
Torul Barajı; Gümüşhane'de, Harşit Çayı üzerinde, enerji üretmek amacıyla 2000-2007 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır.
Hidroelektrik, hidrolik güç'den üretilen elektriktir. Hidroelektrik, 2020 yılında neredeyse 4500 TWh olan dünya elektriğinin altıda birini sağlıyor. Bu, diğer tüm yenilenebilir kaynakların toplamından ve ayrıca nükleer enerjiden daha fazladır.
Çamlıgöze Barajı, Sivas'ta, Kelkit Çayı üzerinde, enerji üretmek ve taşkın kontrolü amacıyla 1987-1997 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır.
Elektrik santralı, elektrik üretecek bir fabrikayı meydana getiren tesislerin tümü.
Yenice Barajı, Yenice'de, Sakarya Nehri üzerinde, enerji üretmek amacıyla 1985-1999 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır.
Uzunçayır Barajı, Tunceli'de, Munzur Çayı üzerinde, enerji üretmek amacıyla 1996-2003 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır.
Topçam Barajı, Ordu'da, Melet Irmağı üzerinde, enerji üretmek amacıyla 1998-2009 yılları arasında hâlen inşaatı devam etmekte olan ancak su tutmaya başlamış bir barajdır.
Manyas Barajı, Balıkesir'de, Kocaçay üzerinde, sulama, enerji ve taşkın kontrolü amacıyla 1993-2001 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır.
Değirmen, tahılları öğütmeye yarayan araçlardan biridir. El değirmeni, su değirmeni ve yel değirmeni gibi çeşitleri bulunmaktadır. Günümüzde, neredeyse tamamen terkedilmesi sonucu köy ve kasabalarda ayakta kalan değirmenler günümüzde turistik bir konuma kavuşmuştur.
Eşen-1 Barajı ve Hidroelektrik_Santralı (HES), Muğla ilinin Fethiye ilçesinde ilçe merkezine 58 km uzaklıkta Yayla Ceylan mahallesi sınırları içerisinde Eşen Çayı üzerinde kurulmuştur. Göltaş Enerji Şirketi tarafından Göltaş şirketinin özkaynakları ile ve 29.01.2010 tarihinde imzalanan sözleşme ile Akbank'tan temin edilen 40.000.000 EUR finansman ile projenin yapımına Temmuz 2009 yılında başlanmış Mart 2011 yılında baraj ve hidroelektrik santral işletmeye alınmıştır.
Elektrik üretimi, elektrik ve diğer kaynaklardan birincil enerji üretme sürecidir. Elektrik üretiminin temel ilkeleri İngiliz bilim insanı Michael Faraday tarafından 1820'lerde ve 1830'ların başında keşfedildi. Onun temel yöntemi bugün hâlâ kullanılmaktadır: Elektrik, bakır gibi iletken bir telin manyetik bir alan içinde hareket ettirilmesi ile üretilir. Elektrik jeneratörü, bir mıknatıs içinde dönen sarılı iletken tellerin bulunduğu ve bu tellerin mıknatıs içinde dönmesiyle elektrik akımı üreten bir makinedir. Evlerimizde, işyerlerimizde, endüstride gereksinim duyduğumuz büyük miktardaki elektrik enerjisini elde etmek için, elektrik jeneratörlerini döndürecek büyük güç santrallarına ihtiyaç duyarız. Çoğu güç santrali, jeneratörü döndürmek için ısı üretiminde bulunurlar. Fosil yakıtlı santrallar ısı üretimi için doğal gaz, kömür ve petrol yakarlar. Nükleer santrallar da uranyum yakıtını parçalayarak ısı üretirler. Ancak bütün bu değişik tip santrallar ürettikleri ısıyı, suyu buhar haline dönüştürmek için kullanırlar. Oluşan buhar ise elektrik jeneratörüne bağlı olan türbine verilir. Su buharı, türbin şaftı üzerinde bulunan binlerce kanatçık üzerinden geçerken daha önce üretilen ısıdan almış olduğu enerjiyi kullanarak, türbin şaftını döndürür. İşte bu dönme, jeneratörün elektrik üretmek için gereksinim duyduğu mekanik harekettir. Jeneratörde oluşan elektrik ise iletim hatları denilen iletken teller ile kullanılacağı yere gönderilir. Türbinden çıkan, enerjisi diğer bir deyişle basınç ve sıcaklığı azalmış buhar ise yoğunlaştırıcı (kondenser) denilen bölümde soğutulup su haline dönüştürüldükten sonra, tekrar kullanılmak üzere santralın ısı üretilen bölümüne geri gönderilir. Yoğunlaştırıcıda soğutma işini sağlayabilmek için deniz, göl veya ırmaklarda bulunan su kullanılır. Su kaynaklarından uzak bölgelerde ise santralın hemen yanında bulunan ve uzaktan bakıldığı zaman geniş dev bacalara benzeyen soğutma kuleleri kullanılır. Bu kulelerin üzerinde görülen beyaz duman ise su buharıdır.
Türkiye'de hidroelektrik enerjisi, birincil enerji üretiminin %14'ünü, toplam tüketiminin %3,9'unu karşılamaktadır.