Gazel, Türkçe Divan edebiyatının en yaygın nazım şeklidir. Gazel sözcüğü sözlük tarifi ile "kadınlarla sevgi üzerine konuşmak, söyleşmek" anlamına gelir.
Mersiye, şiirin temel konularından biridir. Ölülerin ardından, onların kaybı nedeniyle duyulan derin üzüntüyü ifade etmek için yazılan ağıt şiirlerini adlandırmak için kullanılan edebî bir terimdir.
Seci, edebiyat terimlerinden biridir ve düz yazıda yapılan uyakları tanımlamak için kullanılır.
Ebu Nuvas veya tam ismiyle Ebu Nuvas el-Hasen b. Hani el-Hakami, Abbâsî Döneminin en meşhur şairidir. Özellikle hamriyyâtı ile tanınmaktadır.
Satirik şiir eleştirici bir anlatımı olan şiirlerdir. Bir kişi, olay veya durum iğneleyici sözlerle, alaylı ifadelerle eleştirilir. Bunlarda Didaktik şiir özellikleri de görüldüğünden, Didaktik şiirler içinde de incelenebilir. Ancak açık bir eleştiri olduğundan ayrı bir sınıfa alınması daha doğrudur.
Hassân b. Sâbit, hem İslam öncesinde hem de İslam sonrasında şiir söylemiş önemli bir Arap şairiydi. Özellikle Müslüman olduktan sonra Muhammed'i ve Müslümanları desteklemek için söylediği şiirleriyle ün kazanmıştır. Bu yüzden Muhammed'in baş şairi olarak anılmaktadır. Özellikle methiye ve hicviye şairi olarak bilinmektedir.
Abdullah b. Revâha el-Hazrecî, Sadru'l-İslam döneminin en meşhur şairlerinden birisidir. İslam peygamberi Muhammed'in sahabilerindendir ve İslam'ın müdafaası için şiirler söylemiştir. Döneminde özellikle bu bağlamda söylediği hiciv şiirleriyle tanınmıştır.
Lebîd b. Rebî'a el-'Âmirî (ö.660?), Câhiliye döneminin en meşhur şairlerinden biridir. Muallaka şairlerinden biri kabul edilmektedir.
Lanet, Tanrının sevgi ve ilgisinden yoksun olma, beddua. Lanetleme Tanrı tarafından olursa "dünyada iyilik ve hidayetten, âhirette lutuf ve merhametten mahrum bırakma", insan tarafından olursa "küfür, sövme, hakaret, beddua" anlamına gelir. Birçok inanç sisteminde, lanetin kendisine neden olan birtakım nedensel kuvvetler olduğu düşünülmektedir. Bir laneti tersine çevirmek veya ortadan kaldırmak bazen "kaldırma" veya "bozma, kırma" olarak adlandırılır ve sıklıkla ayrıntılı ritüeller veya dualar ile gerçekleşir.
Zuheyr b. Ebî Sulmâ (520-609?), Câhiliye döneminin en meşhur Arap şairlerinden birisidir. Önemli bir muallaka ve hiciv şairidir.
Tarafe b. e-'Abd Câhiliye döneminin en meşhur Arap şairlerinden biridir. Muallaka şairleri arasında sınıflandırılmakta ve yetenekli bir hiciv şairi olarak tanınmaktadır.
el-Hutay'a Arap edebiyatındaki en meşhur muhadram şairlerden biridir. Özellikle hicviyeleri sayesinde şöhret kazanmıştır.
Nakâ'id, Nakîda, yahut Türkçede kimi zaman yanlış transkribe edilen şekliyle nakaiz veya nakiza, klasik Arap şiirinde hiciv sanatının altında tasnif edilen bir hiciv şekildir.
Medîh, klasik Arap şiirinde, şiirin temel konularından birisi olarak kabul görmektedir. Methiye sanatı için kullanılan tabirlerden birisidir ve aynı anlama gelmektedir. Klasik Arap edebiyatında, övgü şiirleri oldukça erken bir dönemde yaygın şekilde icra edilen bir tür haline gelmiştir.
Munâfere, Arap edebiyatı altında, hiciv sanatıyla ilişkili olan bir olgudur. Munâferede, iki rakip taraf, bir yargıcın önünde belirli bir takım savları savunurlar ve birbirleriyle mücadeleye girerlerdi. Arap hicvinin en kadim biçimlerine munâferelerde tesadüf edilmektedir. Munâfere organizasyonları, bilhassa İslam sonrasında gelişecek olan edebî tartışmaların filizlenmesine olanak sağlamıştır. İlk munâferelerin oldukça erken bir dönemde düzenlendiği düşünülmektedir.
el-Mehâsin ve'l-Mesâvi', Arap edebiyatında kullanılan edebî bir terimdir. Bu terim, Arapçada "iyilikler ve kötülükler" anlamına gelmektedir. İslam'ın ilk yüzyılında, Arap-İslam medeniyetinden etkilenerek şekillenen edebî bir türdür. Arap edebiyatında iki farklı nesnenin iyi ve kötü cihetleriyle karşılaştırılarak işlendiği türlerden biridir. Bazı araştırmacılar, Arap edebiyatındaki bu türün, şâyest nâ-şâyest adındaki kadim İran modelinden ilham alındığını öne sürmüşlerdir, ama bu iddia doğru kabul edilmemektedir. Meşhur Arap edebiyatçısı el-Câhiz'in bu türde kaleme alınmış çeşitli kitapları bulunmaktadır. el-Câhiz bu eserlerinde, tacirlerle memurları, zencilerle beyazları, kızlarla oğlanları, Abdu Şems kabilesiyle Mahzûm kabilelerini birbirleriyle kıyaslamıştır.
Recez, Arap edebiyatında Arap şiirinin en yaygın formlarından biridir. Recez, nazım sanatıyla alakalı bir terimdir. Eski Arapların, kaside ve recez başta olmak üzere bir takım şiir nevileri bulunmaktadır.
Yezid b. Amr b. es-Sa'ik Cahiliye döneminde yaşamış Arap şairlerinden biridir. Söylemiş olduğu bir hicviye günümüze kadar ulaşmıştır.
en-Necâşî el-Hârisî Arap edebiyatındaki muhadram şairlerden biridir. Şehirleri hicvetmek maksadıyla nazmedilmiş ilk kasidelerden birisi ona aittir.
Ebû Sumâme b. 'Ârim ed-Dabbî, Eski Arap şairlerinden biridir. Klasik kaynaklarda, Muhriz adındaki birisi için nazmettiği bir hicviyesi nakledilmiştir. Şair bu şiirinde, Muhriz'in evine sığınan kişilerin etlerinin yenileceğini iddia etmektedir. Klasik Arap edebiyatında yamyamlığın hicvedildiği bir takım örneklere rastlamak mümkündür. Ne var ki Ebu Sumâme'nin söz konusu kasidesinde mecazi bir anlamın olması da olasılık dahilindedir.