İçeriğe atla

Heteroseksizm

Heteroseksizm veya heteroseksüel cinsiyetçilik, heteroseksüellik ve ilişkileri lehine tutum, önyargı ve ayrımcılık düzenidir.[1] Herkesin heteroseksüel olduğu ve karşı cinse çekim hissettiğini ve karşı cinsle ilişkilerin tek norm olduğu, bu yüzden de heteroseksüelliğin daha üstün olduğu varsayımını içerir.[2]

Heteroseksizm, Amerikan Mirası İngilizce Sözlüğü ve Merriam-Webster Üniversite Sözlüğü çevrimiçi baskılarında heteroseksüeller tarafından,[3] eşcinsellere karşı ayrımcılık veya önyargı olarak olarak tanımlansa da, herhangi bir cinsel yönelimi olan insanlar bu tür tutum ve önyargılara sahip olabilir ya da birilerinin cinsel yönelimine karşı homofobinin bir parçası da olabilir.[4]

Ayrımcılık olarak heteroseksizm, biseksüelleri, geyleri, lezbiyenleri ve diğer cinsel azınlıkları, dünyanın birçok yargı alanı ve toplumunda, çeşitli yasal ve uygar haklar, iktisadi fırsatlar ve toplumsal eşitlik açısından ikinci sınıf vatandaşlar olarak sıralamaktadır. Genellikle homofobi ile bağlantılıdır.

Geçmiş

Merriam-Webster Üniversite Sözlüğü, heteroseksizm sözcüğünün ilk kullanımının 1972 yılında gerçekleştiğini belirtirken, heteroseksizm sözcüğü ilk olarak 1971 yılında gey hakları etkincisi Craig Rodwell tarafından bulunduğunu söyledi.[5]

Homofibiye karşıtlık

Bir heteroseksizm türü olan homofobi, hem eşcinsellere karşı nedensiz antipati veya korku[6] hem de böyle bir duyguya dayalı davranış anlamına gelir.[7] Aynı zamanda heteroseksüel cinsiyetçilik, heteroseksüelliği cinsel uygulamalar için izlenecek tek norm durumuna getiren ideolojik düşünce düzenini ifade eder.[8] Heteroseksüelliği destekleyen bir önyargı olan heteroseksizm, toplumların başlıca iktisadi, kültürel ve toplumsal kurumlarına yerleşmiş ve bu kurumların özgünlüğü olmuştur. Heteroseksistlik, erkeklik ve erkeksilik, kadınlık ve kadınsılığın özkültürel kavramlarından kaynaklanmaktadır.[9]

Araştırmacı, psikoloji profesörü ve yazar Gregory M. Herek'e göre, heteroseksizm eleştiri ve saldırılarla oluşur. Ayrıca eşcinsellik genellikle kültürel olarak görünmez, fakat eşcinsel davranış sergileyen veya eşcinsel olarak tanımlanan kişiler görünür hale geldiklerinde toplumun saldırılarına maruz kaldıklarını söylüyor. Ayrıca LGBT'lere yönelik şiddet uygulayan kişilerle yaptığı röportajlardan yola çıkan adli psikolog Karen Franklin, heteroseksizmin sadece kişisel bir değer düzen değil tersine cinsiyet ayrımcılığının sürdürülmesinde kullanılan bir araç olduğunu, eşcinsellere ve cinsiyet rolü normlarından sapan diğer bireylere yönelik saldırılar kişisel tehdide karşı savunmacı bir cevaptan çok sapkınlığın öğrenilmiş bir toplumsal denetleme çeşidi olarak görüldüğünü söylüyor.[10]

Benzerlikler ve kesişmeler

Heteroseksizm sözcüğünü kullanmak, eş cinsel karşıtı duyarlılık ile ırkçılık, antisemitizm ve cinsiyetçilik gibi diğer önyargı türleri arasındaki benzerlikleri vurgular.

—Gregory M. Herek, UC Davis'te araştırmacı, ruh bilimi profesörü ve yazar.[11]

Her iki düşüncenin de belirli toplumlardaki baskın gruplar için ayrıcalığı teşvik etmesi açısından heteroseksüel cinsiyetçiliğin ırkçılık sözcüğüne benzer olduğu ileri sürülmüştür. Örneğin ırksal beyaz ayrıcalığı kavramına benzer heteronormativite,[12] heteroseksüellerin kabul edildiği toplumun varsayılan heteroseksüellik yapılarına uygulanmıştır. Benzetme, beyazların beyaz olmayan insanlardan üstün olması gibi, heteroseksizmde heteroseksüel ilişkileri, heteroseksüel olmayan ilişkilerden daha üstün kılar. Bu önermeyi çürütmeye çalışırken bazı eleştiriciler, herhangi bir genellemeyi desteklemek için konunun epey karmaşık olduğunu söyleyerek, cinsel yönelim ve ırk ulamları arasındaki farklılıklara işaret ederler.[13] Örneğin, danışman ve çeşitlilik üstüne eğitimci Jamie Washington, heteroseksizm ve ırkçılığın aynı kumaştan örülmüş gibi olmalarına rağmen aynı şey olmadıklarını söyledi.[14] Irene Monroe gibi bazı Amerikan tutucu liderler, The Advocate dergisinin kapak hikâyesindeki eş cinsel yeni siyahtır şeklinde sav ifade edenlerin, siyahların acılarını ve deneyimlerini kendilerince haklı çıkarmak için istismar ettiklerini söylüyorlar.[15] Bununla beraber, İngiliz Psikoloji Derneği'nin mesleksel psikoloji bölümünün, 2009 yılında düzenlediği konferansta sunulan bir çalışmada heteroseksüel cinsiyetçi önyargının ırkçılıktan daha yaygın olduğunu gösteriyor.[16]

Heteroseksüel cinsiyetçilik, keyfî insan kümeleri arasındaki farklılıkları daha da vurgulayarak ırkçılıkla kesişebilir.[17] Örneğin heteroseksüel cinsiyetçilik, ırkçılığın etkilerini şu şekilde birleştirir:

  • Irkı nedeniyle zaten haksızlıklarla karşı karşıya olan bir kişiye karşı haksızlık yapmayı teşvik etmek.
  • Bir kümeye öteki kümelerden daha fazla ayrıcalık tanıyan toplumsal aşama sırası kurmak.

Benzer şekilde ırkçılık, biseksüel, gey, lezbiyen ve transseksüel kişilerin toplumsal olarak değeri düşürülmüş bir ırk ulamına dahil olmaları veya bunların bir parçası olarak kabul edilmeleri halinde ayrımcılığa ya da şiddete maruz kalabilirler.[18] Beyaz insanlar, heteroseksüel ulamlarına giren insanlara tanınan ayrıcalıklara sahiptirler. Bunlar; dışlanmama, farklı olarak görülmeme, olumsuz basmakalıp düşüncelerden kurtulma, saygınlık, toplumsal düzgü içinde olmanın verdiği rahatlık, toplumsal olarak kabul görmedir.[19]

Tepkiler

Howard İletişim Dergisi, yayınladığı bir dergi yazısında, bazı lezbiyen, biseksüel, gey ve trans bireylerin heteroseksizme, karşısına iletişim yoluyla çıkarak veya kendilerini düşmanca ortamdan uzaklaştırarak yanıt verdiklerini söyledi.[20]

Kaynaklar

  1. ^ Heterosexism: An Ethical Challenge. State University of New York Press. 1993. ISBN 0-7914-1696-8. 
  2. ^ Addressing Homophobia and Heterosexism on College Campuses. Routledge. 5 Mart 2014. s. 2. ISBN 978-1-317-82328-5. 12 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Ocak 2021. The definition for heterosexism that I used for authors in the collection is: The expectation that all persons should be or are heterosexual. The belief that heterosexual relations are normal and the norm. These expectations and beliefs occur on individual, institutional, and cultural levels. ... 
  3. ^ "Definition of HETEROSEXISM". 21 Nisan 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Temmuz 2016. 
  4. ^ "Heterosexism and Internalized Heterosexism". 4 Eylül 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Eylül 2014. 
  5. ^ Rodwell, Craig. ' 'The Tarnished Golden Rule' ' pg. 5, QQ Magazine, Queen's Quarterly Publishing, New York. (January/February 1971 issue, Vol. 3, No. 1) Retrieved July 21, 2011.
  6. ^ "Dictionary.com". Dictionary.com. 2008. 5 Şubat 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Ocak 2008. 
  7. ^ "homophobia – Dictionary definition and pronunciation – Yahoo! Education". Education.yahoo.com. 4 Aralık 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Ocak 2014. 
  8. ^ "Accueil". Granddictionnaire.com. 13 Mayıs 2013. 19 Ağustos 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Ocak 2014. 
  9. ^ Dines, Gail (2002). Gender, Race, and Class in Media: A Text-Reader. 0-7619-2261-X.
  10. ^ Franklin, Karen (1998). "Inside the Minds of People Who Hate Gays" Retrieved May 29, 2008: https://www.pbs.org/wgbh/pages/frontline/shows/assault/roots/franklin.html 12 Ekim 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  11. ^ Gregory M. Herek. "Definitions: Sexual Prejudice, Homophobia, and Heterosexism" (İngilizce). psychology.ucdavis.edu. 29 Aralık 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Ocak 2014. 
  12. ^ The Gender Knot. Philadelphia: Temple University Press. 1997. s. 149. ISBN 1-56639-519-4. 
  13. ^ "Celebrities". 7 Temmuz 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Temmuz 2016. 
  14. ^ "Issues of race and sexuality discussed, Susquehanna Crusader Online, accessed Aug 29, 2009". 8 Ekim 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Ocak 2021. 
  15. ^ "Gay is NOT the new Black, accessed Aug 29, 2009". 2 Mart 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Ağustos 2009. 
  16. ^ "Prejudice study finds gay is the new black, accessed Sept 3, 2009". 23 Ocak 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Eylül 2009. 
  17. ^ Why are all the Black kids sitting together in the cafeteria?. Basic Books. 1997. ss. 21-22. 
  18. ^ (2008) Heterosexism and Homophobia. Encyclopedia of Race and Racism, 2, 1–4. Retrieved March 31, 2008 from Gale Virtual Reference Library: http://find.galegroup.com/ips/start.do?prodId=IPS 7 Ocak 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi..
  19. ^ Simoni, J. M. & Walters, K. L. (2001). Heterosexual Identity and Heterosexism: Recognizing Privilege to Reduce Prejudice. Journal of Homosexuality, 1(1), 157–173. Retrieved March 30, 2008 from Google Scholar: http://www.haworthpress.com/store/E-Text/View_EText.asp?a=3&fn=J082v41n01_06&i=1&s=J082&v=41 24 Eylül 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  20. ^ Camara (December 2012). "Heterosexism in Context: Qualitative Interaction Effects of Co-Cultural Responses". Howard Journal of Communications. 

İlgili Araştırma Makaleleri

Gey, eşcinsel anlamında bir sıfat, terim ve isim. Genellikle eşcinsel erkekleri belirtmek üzere kullanılan terim, aynı zamanda eşcinsel kadınları tanımlamak için de kullanılmaktadır. Türkçeye İngilizcedeki "gay" kelimesinden; İngilizceye ise Eski Fransızcadaki "gai" kökeninden geçmiştir. Aslen "neşeli, umursamaz" ve "canlı renkli, gösterişli" anlamlarına gelen gey terimi ilk olarak 1960'lı yıllardan itibaren erkek eşcinseller tarafından kendilerini tanımlamak amacıyla kullanılmaya başlanmıştır. İngilizcedeki "gay" kelimesinin diğer anlamlarında kullanımı da zamanla yok olmaya yüz tutmuştur. Kadın eşcinsel anlamına gelen lezbiyen kelimesi ise 1800'lü yıllardan beri kullanılmaktadır.

Transfobi, transgender veya transseksüel kişilere ya da direkt olarak transseksüelliğe karşı duyulan hoşnutsuzluğu ve olumsuz tutumu kapsamaktadır. Transfobi, toplumun cinsiyet normlarına uymayan insanlara karşı duyulan korkuyu, tiksintiyi, nefreti veya rahatsızlığı ve bunlara bağlı olarak şiddeti kapsayabilir. Genellikle homofobik görüşlerle birlikte ifade edilir ve bu nedenle sıklıkla homofobinin bir türü olarak kabul edilir. Transfobinin mağdurlarından olan çocuklar tacize, okulda zorbalığa ve/veya okul içinde şiddete, koruyucu aileleri tarafından şiddete maruz kalmaktadırlar. Yetişkin mağdurlarsa kamuoyunda alaya, tacize, sataşılmaya, şiddet ile tehdide, soyguna uğramaya ve yanlış tutuklamaya maruz kalmaktadır ve bu yüzden birçoğu toplumda güvensiz hissetmektedir. Bazıları; trans olduğu için kovulacağından veya muhafazakâr politikaların, onları korumak için yasalara karşı çıkan dindar grupların etraflarını kuşatmasının baskısından dolayı sağlık hizmetini reddediyor veya işyeri ayrımcılığıyla mücadele ediyor. Kurbanların yüksek bir oranının cinsel şiddete maruz kaldığı rapor edilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Homofobi</span> homoseksüel ve LGBT bireylere karşı hoşnutsuzluk veya ön yargı

Homofobi, eşcinsellere veya eşcinselliğe karşı duyulan nefret, önyargı, hoşnutsuzluk, korku veya ayrımcılıktır. Geniş manası ile diğer cinsel yönelimlere sahip olan LGBT kişileri de içerir. Sıfat olarak, homofobisi olan kişiler homofobik olarak anılır. Homofobik davranış ilkelerini sergileyen kişinin gerçekleştirdiği eylemler bütünü "homofobi" sadece psikiyatrik bir kavram değildir. Her 48 saatte bir, eşcinsel bir kişinin homofobiyle bağlantılı şiddete maruz kalarak öldürüldüğü tahmin edilmektedir. Uluslararası Af Örgütü'ne göre yaklaşık 70 ülkede eşcinsellere şiddet uygulanmaktadır ve 8 ülkede eşcinsellere idam cezası verilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Eşcinsellik</span> Aynı cinsiyetteki insanlar arasındaki romantiklik, cinsel çekim ya da cinsel davranış

Eşcinsellik veya homoseksüellik, aynı cinsiyetteki insanlar arasındaki romantizm, cinsel çekim ya da cinsel davranıştır. Eşcinsellik, bir yönelim olarak “kişiyi ağırlıklı olarak ya da tümüyle kendisiyle aynı cinsiyette olan kişilere karşı romantik ya da cinsel çekimleri yaşamaya yönlendiren kalıcı kişisel nitelik” olarak ifade edilir. Aynı zamanda kişiyi bu çekimlere dayanan davranışlarla ilişkili kimlik hissi ve bu çekimleri paylaşan diğer kişilerden oluşan topluluğa olan üyeliğini de tanımlar.

Pro-feminizm ya da profeminizm, herhangi bir feminist hareketin bir üyesi olmayı ima etmeksizin feminizmin hedeflerini desteklemeyi işaret etmektedir.

Açılmak ya da coming out, kişinin cinsel yönelimini veya cinsel kimliğini, uygun gördüğü kişilere, "kendi isteğiyle" beyan etmesi. İngilizce coming out of closet kavramının kısaltması olan bu terim Türkçede de kullanılmaya başlanmıştır. Outing ise, eşcinsel bir bireyin cinsel yöneliminin, "kendi isteği olmaksızın", topluma ifşa edilmesidir. Bu duruma maruz kalmış ünlü kişiler arasında daha önce evlenip baba olmuş, cinsel yönelimi öğrenildiğinde toplum tarafından yargılanmış şarkıcı Elton John ve yazar Oscar Wilde da vardır.

Biseksüellik, hem erkeklere hem de kadınlara veya birden fazla cinsiyete yönelik romantik veya cinsel çekim ya da cinsel davranıştır.

<span class="mw-page-title-main">LGBT</span> Lezbiyen, gey, biseksüel ve trans bireyler için kullanılan kısaltma

LGBT veya GLBT ya da LGBTQ+, 1990'larda LGB kısaltmasından sonra ortaya çıktı ve 1980'lerin ortaları ile sonlarından bu yana gey sözcüğü yerine kullanılarak LGBT topluluğunu temsil etmeye başladı. Birçok etkinci, gey topluluğu kullanımının eksik bir tanımlama olduğunu düşünerek LGBT topluluğu kullanımına geçti.

Kuir veya Queer, heteroseksüel veya cisseksüel olmayan insanlar için kullanılan bir şemsiye tabirdir.

Cinsel kimlik, kişinin romantik ve cinsel çekim hissettiği kişilerle ilgili kendisini nasıl tanımladığıdır. Cinsel kimlik aynı zamanda kişilerin kendilerini bir cinsel yönelimle tanımladığında veya tanımlamadığında ya da herhangi bir cinsel yönelimle tanımlamamayı uygun bulduğunda kullanılan cinsel yönelim kimliği olarak da bilinir. Cinsel kimlik ve cinsel davranış, cinsel yönelim ile yakından bağlantılı olsa da birbirinden ayrılır. Cinsel kimlik kişinin kendisini kavrayışını, cinsel davranış kişi tarafından uygulanan cinsel eylemi, cinsel yönelim ise kişinin karşı cinse, hemcinse, her iki cinsiyete hissettiği ya da hiçbir cinse hissetmediği romantik ya da cinsel çekimi ifade eder.

LGBT gençler arasında intihar veya lezbiyen, gey, biseksüel, transgender gençler arasında intihar oranları genel nüfustaki diğer bireylerin intihar oranlarına göre daha yüksektir. LGBT gençler ve genç yetişkinler arasında ise intihara eğilim ve intihar vakaları ise çok daha yüksektir. Bu durumun nedenleri olarak eşcinsel bireylere karşı kültürel, toplumsal ve bireysel homofobi ve baskı, eşcinsel evliliğin kanunlar nezdinde yasal olmaması, tacizlerin ve azarlamaların olması gösterilebilir. Yapılan tüm ayrımcılıkların bir sonucu olarak LGBT bireyler arasında depresyon, bilinçli ya da bilinçsiz ilaç kullanımı ve intihara eğilim çok yaygındır.

<span class="mw-page-title-main">Endonezya'da LGBT hakları</span>

Endonezya'da yaşayan LGBT bireyler, LGBT olmayan vatandaşların yaşamadığı yasal zorluklara ve önyargılara maruz kalmaktadır. Geleneksel kültürde eşcinsellik ve çapraz giyinme kabul edilmemektedir; bunun kamu politaka seviyesinde etkileri vardır. Örneğin, hemcins çiftler, heteroseksüel evli çiftlerin sahip olduğu yasal korumalardan yararlanamaz. Endonezya'da livâta karşıtı kanun bulunmamaktadır ve karşılıklı rızalı, ticari olmayan ve özel alanda yer alan hemcins cinsel eylemler halihazırda cezalandırılmamaktadır. Ancak Endonezya kanunları LGBT topluluğunu ayrımcılık ve nefret suçlarından korumamaktadır. Endonezya halihazırda hemcins evliliğini tanımamaktadır. Temmuz 2015'te Endonezya Diyanet İşleri Bakanı, hemcins evliliklerinin Endonezya'da kabul edilemez olduğunu söyledi, zira topluma kökleşmiş dini normlar eşcinselliğe şiddetle karşıymış. Endonezya'da toplumsal uyuma verilen önem nedeniyle hakların önemi yerine görevlerin önemi vurgulanmaktadır. Bu nedenle LGBT hakları dahil olmak üzere ülkenin insan hakları durumu gayet kırılgandır. Buna rağmen, Endonezya'daki LGBT topluluğu giderek daha görünür, siyasi alanda ise daha etkin hale gelmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Kazakistan'da LGBT hakları</span>

Kazakistan'da lezbiyen, gey, biseksüel ve transseksüel (LGBT) hakları sınırlıdır. Kazakistan'daki LGBT kişiler, LGBT üyesi olmayanların yaşamadığı yasal durumlar, sosyal zorluklar ve ayrımcılıkla karşı karşıyadırlar. Hem erkek hem de kadınların eşcinsel ilişkileri Kazakistan'da yasaldır, ancak aynı cinsiyetten çiftler ve aynı cinsiyetten çiftler tarafından yönetilen aileler için yasal korumalar geçerli değildir.

<span class="mw-page-title-main">Polonya'da LGBT hakları</span>

Polonya'da lezbiyen, gey, biseksüel ve transgender (LGBT) bireyler, LGBT olmayan sakinlerin karşılaşmadığı yasal ve toplumsal zorluklara uğrayabilir. Polonya'da hemcins cinsel ilişkileri hem erkekler hem de kadınlar için yasaldır. Bu durum, 1932 yılında resmen kanun halinde toplandı, ayrıca hem eşcinseller hem de heteroseksüeller için eşit bir cinsel rüşt yaşı (15) uygulandı. Polonya, bazı alanlarda LGBT bireylere heteroseksüellerle eşit olan haklar mevcut kılar: eşcinsel ve biseksüel erkeklerin kan bağışı yapmasına izin verilir; eşcinsel ve biseksüellerin Polonya Silahlı Kuvvetleri'nde kimlikleri açık şekilde askerlik hizmetini yapılmasına izin verilir; ve trans bireyler, hormon replasman tedavisini geçirmek gibi bazı gereksinimleri karşılamak şartıyla kendi yasal cinsiyetlerini değiştirebilirler. Polonya hukukunda cinsel yönelime dayalı istihdam ayrımcılığı yasaktır. Buna karşın, sağlık hizmetleri, nefret suçları ve nefret söylemi gibi alanlarda korunmalar henüz yoktur. 2018'de Polonya Yüce Mahkemesi, mal ve hizmet sunumunda cinsel yönelime dayalı ayrımcılık yapmanın yasadışı olduğuna karar verdi. Bu karar ancak temyiz yoluyla geri çevrildi.

<span class="mw-page-title-main">Kırgızistan'da LGBT hakları</span>

Kırgızistan'da lezbiyen, gey, biseksüel ve transgender (LGBT) bireyler, LGBT olmayan bireylerin karşılaşmadığı yasal ve toplumsal zorluklara uğrayabilir. Kırgızistan'da hemcins cinsel ilişkileri hem erkekler hem de kadınlar için yasaldır fakat karşı cins çiftlerinin sahip olduğu yasal korunmalar hemcins çiftlerinin başta olduğu hanehalklarına mevcut değildir.

Feminist teoride, heteroataerkillik veya cisheteroataerkillik, cis erkeklerin ve heteroseksüellerin, cis dişilerin ve diğer cinsel yönelimlerin ve cinsiyet kimliklerinin üzerinde yetkiye sahip olduğu sosyopolitik bir sistemdir. Bu terim, kadınlara yönelik ayrımcılıkla LGBTQ bireylere yönelik ayrımcılığın aynı cinsiyetçi sosyal ilkeden kaynaklandığını vurgular.

Cinsel yönelim ayrımcılığı veya cinselcilik, herhangi bir cinsel yönelimi veya cinsel eylemi hedef alan ayrımcılık türüdür.

<span class="mw-page-title-main">Cibuti'de LGBT hakları</span>

Cibuti'de lezbiyen, gey, biseksüel ve trans (LGBT) bireyler, LGBT olmayan bireylerin uğramadığı yasal zorluklarla karşılaşmaktadır. LGBT bireyler, Cibuti toplumundan dışlanmaktadır.

Toplumsal cinsiyet ve cinsel çeşitlilik (GSD) veya basitçe cinsel çeşitlilik, bu çoğulluğu oluşturan kimliklerin, davranışların veya özelliklerin her birini belirtmeye gerek kalmadan cinsiyet özelliklerinin, cinsel yönelimlerin ve cinsiyet kimliklerinin tüm çeşitliliğini ifade eder.

Çelişik duygulu cinsiyetçilik, cinsiyetçiliğin iki alt bileşeni olduğunu söyleyen teorik bir çerçevedir: düşmanca cinsiyetçilik ve korumacı cinsiyetçilik bu iki alt bileşendeki türlerdir.