İçeriğe atla

Hertzsprung-Russell diyagramı

Hertzsprung-Russell diyagramı veya Hertzsprung-Russell çizeneği (ayrıca H-R diyagramı veya HRD olarak da anılır) yıldızları ışınım güçleri, etkin sıcaklıkları gibi özellikleri arasındaki ilişkileri gösteren bir çizenektir. 1910 yılı civarında Ejnar Hertzsprung ve Henry Norris Russell tarafından oluşturulmuş olup yıldızların evrimini anlama çalışmalarında önemli bir rol oynamıştır. Yıldızın çizelgedeki konumunun değişimine bakılarak yıldızın evrimi izlenebilir.

Çizelge

Hipparcos kataloğu'ndan alınmış 22.000 yıldız ve yakın yıldızları içeren Gliese kataloğu'ndan alınmış 1000 yıldız konumuyla çizilmiştir. Çizelge incelendiğinda yıldızların yalnızca kimi bölgelere düştüğü görülür. En yoğun çapraz sol üstten (sıcak ve parlak) sol alta (daha serin ve az parlak) giden ana kolda yer alıyor. Sol altta beyaz cücelerin bulunduğu yerdir. Ana kolun üstünde de alt devler, devler ve üst devler bulunmaktadır. Güneş, ana kolun üzerinde parlaklığı 1 (mutlak kadri 4,8 ve B-V renk ölçeği 0,66 (sıcaklığı 5780 K ve tayf örneği G2) olan yerde bulunur.

Çizelgenin şekilleri

İki açık yıldız kümesi olan M67 ve NGC 188, değişik yıldız yaşlarında ana koldan ayrılan tâlî yolları göstermektedir.

Hertzsprung-Russell çizelgesinin değişik şekilleri olup sınıflandırma o kadar iyi tanımlanmış değildir.

Asıl çizelge, ana koldaki yıldızların tayf örneğini yatay, mutlak kadri de dikey eksende gösterir. İlk nicelik (olan tayf örneği) tartışmasız şekilde kolayca belirlenemeyeceğinden B-V renk indeksi kullanılmıştır. Bu tür çizelgeye Hertzsprung-Russell çizelgesi veya renk-kadir çizelgesi denir ve gözlemciler tarafından çok kullanılır. Fakat görünen kadri dikey eksende çizmek de renk-kadir çizeneklerinin bir şeklinde görülür.

Başka bir şekli de bir eksene yıldızın etkin sıcaklığını, diğer eksene de parlaklığını koyar. Bu da yıldızların evrimini açıklamak için çalışan kuramcıların bilgisayarlarla hesapladığı çizeneklerdir. Bu tür çizenekler muhtemelen sıcaklık-parlaklık diyagramı olarak adlandırılmalıdır. Fakat bu ifâde pek kullanılmamakta olup Hertzsprung-Russell diyagramı tercih edilmektedir. Sınıflandırmadak, bu karışıklığa rağmen astrofizikçiler bu ç,zelgeler arasında kesin bir ayrım yapar.

Bu ayrımın nedeni, bir çizelgeden diğerine tamı tamına basit bir dönüşümün olmaması ve kullanılan yıldız atmosfer modeli ve (sıcaklık ve parlaklık dışında bileşimi ve basınç) parametrelerle ilgili olmasıdır. Ayrıca o cisme olan uzaklığın ve yıldızlararası kırmızılaşmanın bilinmesi gerekmektedir. Değişik renk indeksleri ve etkin sıcaklıkla yapılan sayısal dönüşümler literatürde vardır (Sekiguchi 2000, Casagrande 2006).

H-R çizeneği, değişik yıldız tiplerini tanımlamak ve bilgisayar modelleriyle elde edlmiş yıldız evrimi hakkındaki teorik tahminleri gerçek yıldız gözlemleriyle karşılaştırmak için kullanılır. Bu durumda ya hesaplanmış nicelikleri izlenebilir değerlere çevrilerek ya da öbür yönde hareket edilerek bir başka belirsizlik faktörü eklenmiş olur.

Yorum

Yıldızların büyük çoğunluğu ana kol denilen doğru etrâfında toplanır. Bu safhada yıldızlar çekirdeklerinde hidrojeni kaynaştırmaktadırlar. Yıldızların çizenekteki ikinci toplanma yeri yatay koldur (merkezinde helyum kaynaşması ve etrâfındaki tabakada hidrojen yanması olan yıldızlardır). Başka hatırı sayılır bir özellikse Hertzsprung aralığıdır. Bu da A5 ve G0 tayf örneği ve +1 ve -3 mutlak kadri arasındaki (yâni ana kolun üstüyle yatay koldaki devler arasındaki bölgededir. (RR Lyrae yıldızları bu aralığın solunda bulunabilir. Sefe değişenleri dayanıksızlık şeridinin üst bölümünde yer alırlar.

H-R çizeneği ayrıca bilginlerce kabaca bir yıldız kümesinin Dünya'dan ne kadara uzakta olduğunu ölçmek için de kullanılır. Bu da kümedeki yıldızların görünür kadrinin bilinen uzaklıktaki (model) yıldızların mutlak kadriyle kıyaslayarak yapılır. Gözlenen grup, daha sonra gözlenen ve hesaplanmış ana kollar kesişene kadar çizelgede dikey yönde kaydırılır. Her iki grup arasında köprü yaparak büyüklüklerdeki farkı yok eden bu farka uzaklık katsayısı denir ve uzaklık için doğrudan bir ölçüdür. Bu tekniğe ana kola oturtma veya karıştıran bir ifâdeyle tayfölçer paralaksı denir.

Çizeneğin yıldız fiziğinin gelişmesindeki rolü

Diyagramı tefekkür eden astronomlar, yıldızların evrimin gösterebileceğini tahmin etmişlerdir. Ana öneri, burada yıldızların kırmızı devden beyaz cüceye dönüştükleri, sonra hayatları boyunca kolda aşağı doğru hareket ettikleridir. Fakat Russell'in 1912'sw çizelgeyi Royal Astronomical Society'ye (Krâliyet Astronomi Cemiyeti) sunuşundan sonra Arthur Eddington'un yıldız fiziği üzerindeki düşüncelerine taban oluşturmuştur (Porter, 2003). 1926'da yayımladığı Yıldızların iç dünyası (The Internal Constitution of the Stars) adlı eserinde yıldızların nasıl bu diyagrama uyduğunu açıklamaktadır. Bu husus, o zamanlar yıldız teorisinin ana problemi olan yıldızların enerjilerini nereden aldıkları konusuna daha açıklık getirilemediğinden hatırı sayılır bir gelişmeydi. Termonükleer enerji ve hattâ yıldızların hidrojenden oluştuğu daha keşfedilmemişti. Eddington, bu problemi sürüncemede bırakıp soruyu yıldızların içlerindeki enerjinin nasıl taşındığını açıklayan ısı nakli termodinamiğine yoğunlaşarak çözmüştü (Smith, 1995). Böylece Eddington, beyaz cücelerin temelde değişmez bir konumda hayatları boyunca ana kol üzerinde kaldıklarını öngördü. 1930'lar ve 1940'larda hidrojen birleşmeyi anlaşılınca yıldızların kırmızı devlere ve beyaz cücelere evriştiği teorisi fiziğe dayandırılabildi. O zamanalar Hertzsprung-Russell çizeneği, bu tür gelişmelere sebep olmamakla birlikte yıldızların evrimini grafik olarak göstermekteydi.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Kahverengi cüce</span>

Kahverengi cüceler, ilk kez 1995 yılında keşfedilen, ne yıldız ne de gezegen kategorisine konabilen gök cisimleri. Ancak son yıllarda bazı gök bilimciler kütlelerinin büyüklüğüne ve buna bağlı olarak sıcaklıklarına ve buna da bağlı olarak renklerine göre O, B, A, F, G, K ve M olarak sıralanan geleneksel yıldız kategorilerine kahverengi cüceleri de T ve Y sınıfları olarak eklemektedir.

<span class="mw-page-title-main">Beyaz cüce</span> bir yıldızın yaşam döngüsünde ışık saçtığı son halinden bir önceki hali

Beyaz cüce, termonükleer reaksiyonların meydana geldiği aşamadan sonra orta kütleli bir yıldızın evriminden kaynaklanan küçük ama yüksek yoğunluğa sahip yaşlı bir yıldızdır. Yüksek yüzey sıcaklığına rağmen çok düşük bir parlaklığa sahiptir ve bu nedenle Hertzsprung-Russell diyagramında ana kolun çok aşağısında yer alır. Kütlesi 8 kata kadar azaldığı halde yüksek yüzey sıcaklığını uzun süre koruduğundan "beyaz cüce" olarak adlandırılır.

<span class="mw-page-title-main">Kırmızı dev</span> yıldız evriminin geç aşamalarında ve düşük ya da orta kütlede olan bir dev yıldız

Kırmızı dev, yıldız evriminin geç aşamalarında ve düşük ya da orta kütlede olan bir dev yıldız. 4.700 °C ya da daha düşük sıcaklıkta olabilir. Dış atmosferi şişkin ve seyrektir. Kırmızı devin dış görünümü sarı-turuncudan kırmızıya uzanabilmektedir ve K ve M tayfsal tipini içerir ayrıca S sınıfı yıldız ve karbon yıldızı.

<span class="mw-page-title-main">Mavi dev</span>

Mavi dev, aydınlatma sınıfı III (dev) veya II olan yüksek yüzey sıcaklığına sahip bir dev yıldız türüdür. Mavi devler, Hertzsprung-Russell diyagramında anakolun üst kısmında yer alan yıldızların hemen sağında yer alır.

<span class="mw-page-title-main">Kırmızı cüce</span>

Hertzsprung-Russell diyagramına göre kırmızı veya kızıl cüce, küçük ve nispeten soğuk, ya geç K ya da M spektral tipi bir yıldıza verilen isimdir. Yıldızların büyük çoğunluğunu oluşturan kırmızı cüceler yaklaşık olarak Güneş'in yarısından daha az kütleye sahiptirler ve yüzey sıcaklıkları 3.500 K'den düşüktür.

<span class="mw-page-title-main">Kırmızı üstdev</span>

Kırmızı (al) üstdevler, tayf tipi K-M ve aydınlatma gücü sınıfı I olan üstdev yıldızlardır. Hacim olarak evrenin en büyük yıldızlarıdırlar.

<span class="mw-page-title-main">Üstdev</span>

Üstdevler en olağanüstü büyüklükteki yıldızlar arasındadırlar. Hertzsprung-Russell çizeneğinin üst bölümünde bulunurlar. Tayfsal sınıflandırma açısından üstdevler Ia veya Ib olarak belirtilirler. Mutlak kadirleri -5 ile -12 arasındadır.

<span class="mw-page-title-main">Üstündev</span> Aşırı parlak ve nadir bir yıldız türü

Üstündevler veya hiperdevler, olağanüstü büyüklüğe sahip, çok nadir görülen yıldızlardır. İzgeleri geniş bir atmosfer varlığını belirtmektedir. Üstündevler en az üstdevler kadar büyük olup kütleleri 100 Güneş kütlesine ulaşabilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Dev yıldız</span>

Dev yıldız, aynı yüzey sıcaklığına sahip bir anakol yıldızından önemli ölçüde daha büyük bir yarıçapa ve aydınlatma gücüne sahip olan yıldızdır. Büyük bir boyut mutlaka büyük kütle anlamına gelmez, dev bir yıldızın yoğunluğu bazen çok düşük olabilir. Hertzsprung-Russell diyagramındaki anakolun tepesinde yer alırlar ve aydınlatma sınıfları II ve III'e karşılık gelir. Dev ve cüce terimleri, 1905 civarında Ejnar Hertzsprung tarafından benzer sıcaklık veya tayf tipine rağmen oldukça farklı aydınlatma gücüne sahip olan yıldızlar için türetilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Parlak dev</span>

Parlak devler, Yerkes Tayf Sınıflandırmasına göre aydınlatma sınıfı II olan yıldızlardır. Bu kategoride, devler ve süperdevler arasındaki sınırda bulunan her iki yıldız tipi de yer alır. Sınıflandırmada genel olarak son derece yüksek aydınlatma gücüne sahip dev yıldızlar yer alır fakat süperdev olarak sınıflandırılacak kadar yeterince parlak ve büyük değildirler.

<span class="mw-page-title-main">K-tipi ana kol yıldızı</span>

K-tipi ana kol yıldızı, , tayf tipi K ve aydınlatma sınıfı V olan ana kol (hidrojen-yakan) yıldızıdır. Bu tip yıldızlar, boyut olarak kırmızı M-tipi ana kol yıldızları ile sarı G-tipi ana kol yıldızları arasında yer alırlar. Kütleleri Güneş'ten 0,6 ile 0,9 kat daha fazladır ve yüzey sıcaklıkları 3.900 ile 5.200 K arasındadır. En iyi bilinen örnekler Alfa Centauri B ve Epsilon Indi'dir. Çok uzun süredir ana kol üzerinde kararlı olduklarından dünya dışı yaşam arayışlarında özel bir öneme sahiptirler. Bu yıldızların yörüngesindeki karasal gezegenlerde, yaşam için uygun ortamlar oluşmuş olabileceği düşünülmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Altdev</span>

Altdev, anakol yıldızlarından daha parlak ve dev yıldızlardan daha az parlak olan bir yıldız türüdür. Altdev terimi, belirli bir spektral aydınlanma sınıfına ve bir yıldızın evriminde bir aşama için kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Altcüce</span>

Altcüce, parlaklık seviyesi VI olan bir yıldız türüdür. Aynı spektral türdeki anakol yıldızlarının parlaklığının 1.5 ila 2 daha az parlak yıldızlar olarak tanımlanırlar.

<span class="mw-page-title-main">Mavi üstdev</span>

Mavi üstdev, bilimsel olarak OB üstdevleri olarak adlandırılan sıcak parlak yıldızlardır. Parlaklık sınıfı I ve spektral sınıf B9 veya daha öncekilere sahiptirler.

<span class="mw-page-title-main">Sarı üstdev</span>

Sarı üstdev, genellikle süper parlaklık sınıfına sahip spektral F veya G tipi üstdevlerdir. Ana diziden uzaklaşıp gelişen, daha da aydınlık hale gelen yıldızlardır.

<span class="mw-page-title-main">Sarı üstündev</span>

Sarı üstündev, A'dan K'ye bir spektral sınıf ve yaklaşık 20-60 güneş kütlesi ile geniş bir atmosfere sahip bir üstündevlerdir. Bunlar -9'un etrafında mutlak parlaklığı ile en görünebilen parlak yıldızlar arasında yer alırken, aynı zamanda Samanyolu'nda sadece 15 tanesi bilinmekte ve bunlardan altısı sadece tek bir kümede en nadir olanlardan biridir. Bunlar, bazen, O ve B tipi yıldızlara kıyasla serin üstündevler olarak, bazen kırmızı üstdevlerle karşılaştırıldığında sıcak üstündevler olarak adlandırılırlar.

<span class="mw-page-title-main">A-tipi ana kol yıldızı</span> yıldız sınıflandırması

A-tipi ana kol yıldızı veya cüce yıldız, tayf tipi A ve aydınlatma sınıfı V olan ana kol (hidrojen-yakan) yıldızıdır. Bu yıldızlar, güçlü hidrojen Balmer soğurma çizgileri ile tanımlanan bir tayfa sahiptir. Kütleleri Güneş'ten 1,4 ile 2,1 kat daha fazla ve yüzey sıcaklıkları 7.600 ile 10.000 K arasındadır. Yakındaki parlak örnekler; Altair, Sirius A ve Vega'dır. A tipi yıldızların konveksiyon bölgesi yoktur ve bu nedenle manyetik bir dinamo barındırmaları beklenmez. Sonuç olarak, güçlü yıldız rüzgarlarına sahip olmadıklarından X-ışını emisyonu üretme imkanından yoksundurlar.

<span class="mw-page-title-main">B-tipi ana kol yıldızı</span> yıldız sınıflandırma

B-tipi ana kol yıldızı, tayf tipi B ve aydınlatma sınıfı V olan ana kol (hidrojen-yakan) yıldızıdır. Kütleleri Güneş'ten 2 ile 16 kat daha fazla ve yüzey sıcaklıkları 10.000 ile 30.000 K arasındadır. B-tipi yıldızlar son derece parlak ve mavidir. Spektrumları, en çok B2 alt sınıfında ve orta derecede hidrojen çizgilerinde göze çarpan nötr helyuma sahiptir. Örnekler arasında Regulus ve Algol A sayılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Yatay kol</span> Hertzsprung-Russell diyagramında kararlı helyum yanması durumundaki orta kütleli yıldızlar

Yatay kol yıldızları yıldız evriminde kırmızı devlerden sonraki aşamaya geçen, Güneş kütlesine yakın kütleye sahip yıldızlardır. Hidrojen füzyonu yapan anakol yıldızları çekirdekteki hidrojenleri bittiğinde kendi içlerine çökerler ve çekirdek etrafındaki kabukta hidrojen füzyonu yapmaya başlarlar. Bu yıldızlara kırmızı dev adı verilir. Zamanla çekirdeğin etrafındaki hidrojen de bittiğinde yıldız tekrar kendi içine çöker ve bu sefer helyum füzyonu yapabilen yatay kol yıldızları meydana gelir. Bu yıldızlar çekirdekte helyumu ve çekirdeğin etrafında da hidrojeni füzyona uğratabilirler.

<span class="mw-page-title-main">O-tipi ana kol yıldızı</span>

O-tipi ana kol yıldızı, tayf tipi O ve aydınlatma sınıfı V olan ana kol (hidrojen-yakan) yıldızıdır. Bu tip yıldızlar Güneş'in kütlesinin 15 ila 90 katı kütleye ve 30.000 ila 50.000 K arasında yüzey sıcaklığına sahiptir. Güneş'ten 40.000 ila 1.000.000 kat daha parlaktırlar.